İşK m. 17/a iş akdi altı aydan az sürmüş işçinin fesih bildirim süresinin iki hafta olacağını söyler. Eskiden bu hüküm iş akdi iki hafta ile altı ay arasında sürmüşse şeklindeydi. Yani kanun size iki haftalık bir deneme süresi verme imkanı sağlıyordu, bugün işe aldın yarın çıkartmaya karar verirsen iki haftalık bildirim süresine tabi değilsin diyordu. Tabii bu sigortasını yapmayacağınız anlamına gelmiyordu. İşçinin sigortası işbaşı yapacağı günden bir önce yapılmak zorunda.

Yani piyasada çok sıklıkla gördüğümüz gibi iki aylık deneme süreniz var, sigortanız ondan sonra başlayacaktır mümkün değildir SGK m. 8 gereği. Taraflar İŞK m. 15’e uygun olarak yazılı bir sözleşme yapmışlarsa en çok iki aylık deneme süresi ekleyebilirler ancak bu deneme süresi sadece tarafların bildirimde bulunmadan iş akdini sona erdirebilmelerine imkan verir, yoksa sigorta başlangıcını yapmama hakkı kimsede yoktur.

Yapılmazsa n’olur? Öncelikle bunun SGK açısından bir cezası vardır, mesela SGK m. 23 iş kazası oldu mu kusuru olmasa da işverene ayrıca ceza olarak keser tüm masrafı, oraya değineceğiz de, bu bize tacir olmadığı halde tacirmiş gibi davranan kişinin durumuna getirtir; külfetlerine katlanır nimetlerinden yararlanamaz. Yani işçiyi çıkarmak istediğinde her şekilde bildirim süresine bağlı olmak zorunda kalır da, işçi kendisi gitmek istediğinde bir süreye tabi olmaz.

Piyasada merdiven altı tabirine yakın şirketlerde bu sigortanın geç başlatılması durumu görülür. Burada amacı, hukuka aykırı da olsa, gerçekten işçiyi denemek istemektir. Ha bire giriş çıkış yapmak istemez. Ancak bir de işçiyi deneme süresi adı altında çalıştırıp da sonradan, özellikle işçi olumsuz çalışma şartlarını görmesinden dolayı ayrılmasıyla maaşını ödemeyen bir kesim vardır. Bazıları da cidden kötü niyetlidir, çalıştırırlar ödemezler.

Böyle bir durumda ne yapabiliriz? Alacak davası açabiliriz öncelikle. Detaylar için İşçi Belirsiz Alacak Davası yazımıza bakabilirsiniz de, bizler hukuki okuryazarlığa sahip vatandaşlar olarak, haklarımızı doğru İnternet sitelerinden araştırarak öğreniyoruz da, iş dava açma aşamasına geldiğinde mutlaka profesyonel destek alıyoruz. Detaylarına biraz Kanuni Vekalet Ücreti Vekilin mi? yazımızda değindik ancak yanlış usül işlemleri yüzünden hem hakkınız olan davayı kaybedebilirsiniz hem de karşı tarafa vekalet ücreti ödemek zorunda kalabilirsiniz.

Ancak sizin sigortanızı bile yapmayan bu şirkette ne kadar alacağınız var ki onun için avukata 2025 İstanbul Barosu Tavsiye En Az Ücret Tarifesi’ne göre 70.000 TL verebileceksiniz ki? Bu tarifenin altına çalışan avukata güvenebilecek misiniz? AvK m. 164 avukatın ücretsiz iş almasını dolaylı olarak yasaklıyor baroya bilgi verme mecburiyetiyle  ama elde edilecek maddi kazanımın %25’ine kadar alması şartıyla bu kısma istisna getiriyor. Fakat AvK m. 173 gereği tüm dava harç ve masraflarının iş sahibi tarafından ödenmesi gerekiyor. Hani desek ki sırf karşı taraftan alınacak kanuni vekalet ücreti olan 30.000 TL için bir avukatla anlaştınız, gene sıkıntılı.

Üstelik tüm alacaktı, bildirim süresi parasıydı, fazla çalışma ücreti idi, bunlar için İşK m. 20 gereği dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmamız gerekiyor. Her ne kadar ilk iki saat devletten karşılansa da HUAK m. 18/A/13 gereği, bunun da bir masrafı var, dava sonunda alacaksınız ama taksimetre çalışıyor. Üstelik HUAK m. 18/A/2 gereği başvurmadan arabuluculuğa dava açarsanız, usülden reddedilir davanız ve bu sefer 30.000 TL’yi siz ödersiniz karşı tarafa.

Ödenmemiş sigortalarınız için de sigorta tespit davası açabilirsiniz. Gene dava, gene bir sürü masraf diyeceksiniz ancak bu davayı açmadan önce SGK’ya başvuru şartı vardır. Hani bu şart olmazsa olmaz değildir, inceleme esnasında hakim size iki haftalık kesin süre verir kuruma başvurmanız için, siz önceden başvurun. Çalıştığınız işyerinin bağlı olduğu kuruma gideceksiniz, dilekçenizde çalıştığınız tarihleri belirtin ve sigortanızın yapılmadığını ekleyin. Dilekçenize varsa delillerinizi de ekleyebilirsiniz ancak işverenin inkarı halinde, ki inkar edecektir, SGK bir mahkeme gibi yargılama yapamaz. Ama ne yapar, sizin dilekçeniz üzerine ansızın işverene baskın yapar. Orada gördüğü her işçinin kontrolünü yapar sigortası var mı, varsa primi gerçek değerden mi yatıyor diye. Bu işverenin muhtemelen tek kaçak çalıştırdığı işçisi siz değilsinizdir, şimdi dikkatler çekildiği için daha detaylı bir incelemeye girecektir.

Yalnız dikkat edin, kuruma dilekçeyle başvurduğunuzda mutlaka bir alındı belgesi isteyin. Onlar size evrak kayıt numarası verdikleri için reddederler ayrıca belgeyi vermeyi ancak henüz ilgili amir tarafından onaylanmadığı için o evrak, kurumun web sitesi üzerinden sorgu yaptığınızda hemen görülmez. Memuriyet işte, yanlış bir şirket adıyla kaydederler, daha sonradan dava açtığınızda mahkeme istediğinde başvuruyu onlardan, bulamadık derler, gerek yok o sıkıntılara.

Özgür TÜRKEŞ