T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2025/74
Karar Numarası: 2025/359
Karar Tarihi: 18.02.2025
ARSA PAYLARININ DÜZELTİLMESİ DAVASI
DAVA ŞARTI ARABULUCULUK
ARABULUCUNUN TAKDİR YETKİSİ
KAT MÜLKİYETİ KANUNUNDAN KAYNAKLANAN UYUŞMAZLIKLARIN DAVA ŞARTI ARABULUCULUK KAPSAMINA OLDUĞU
ÖZETİ: Davacı tarafın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmek üzere arabuluculuk başvurusunda bulunduğu ancak arabulucunun dava şartı arabuluculuk kapsamında süreci işletmeye başlamadığı, bu nedenle dava şartının yerine getirildiğinin de kabul edilemeyeceği, arabulucunun iş ve işlemlerinden kaynaklı zarar meydana gelmesi halinde genel hükümler dairesinde arabulucunun hukuki sorumluluğuna gidilebileceği, mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olduğundan istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Edirne İcra Dairesinin 2024/2458 Esas sayılı dosyasıyla tahliye taahhüdüne dayalı olarak takip yapıldığını, taahhütnamenin geçersiz olduğuna karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; arabuluculuk yoluna başvurulmaması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; arabulucuya başvurulduğunu ancak arabulucunun dosyayı kabul etmeden iade ettiğini, davanın esasının incelenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
İlk derece mahkemesi, 6100 sayılı HMK'nın 114/2 maddesi yollamasıyla 7445 sayılı kanunla değişik 6325 sayılı kanunun 18/B-1 maddesi uyarınca dava şartı olarak arabuluculuk usulünün uygulamamış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir.
6325 sayılı kanunun 18/B maddesi ile 01/09/2023 tarihinde itibaren 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar dava şartı arabuluculuk kapsamına alınmıştır.
Davacı tarafça arabulucuya başvurulmuş, Av. Arb tarafından dosyanın arabuluculuğa elverişli olmayabileceği ihtimaliyle Arabuluculuk Bürosu ve sulh hukuk hakimi ile görüşüldüğü, arsa paylarının düzeltilmesi işlemlerinde tapu müdürlüğünün de taraf olması gerektiği gerekçesiyle uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığı gerekçesiyle tutanak tutulduğu görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlığın hukuki sebebinin 634 sayılı kanunun 3. maddesidir. 6325 sayılı kanunun 18/B maddesi uyarınca KMK kapsamındaki tüm uyuşmazlıklar dava şartı arabuluculuk kapsamında olup arabulucunun dava şartı arabuluculuk konusunda takdir yetkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olması yanında anlaşma halinde icra edilebilirlik şerhi düzenlenmesi de olanaklıdır.
Somut olayda, davacı yanca arsa paylarının düzeltilmesi davasının her zaman açılabileceği, yasal bir süreye tabi olmadığı ve dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu gözetilerek yeniden arabuluculuğa başvuru yapma imkânını kullanmadan eldeki davanın açılması sonucunda, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Davacı tarafın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmek üzere arabuluculuk başvurusunda bulunduğu ancak arabulucunun dava şartı arabuluculuk kapsamında süreci işletmeye başlamadığı, bu nedenle dava şartının yerine getirildiğinin de kabul edilemeyeceği, arabulucunun iş ve işlemlerinden kaynaklı zarar meydana gelmesi halinde genel hükümler dairesinde arabulucunun hukuki sorumluluğuna gidilebileceği, mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olduğundan istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve doğru olarak yapıldığı, maddi hukuk normlarının doğru olarak uygulandığı, delillerin değerlendirilmesinde de hatalı bir sonuca varılmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacıların istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 615,40 TL istinaf maktu karar harcından peşin olarak alınan 427,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 187,80 TL'nin davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacıların istinaf başvurusu için yaptığı giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, harcanmayan istinaf gider avansının iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/02/2025
legalbank.net