T.C.
Yargıtay
4. Ceza Dairesi
2013/14130 E., 2015/29746 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2011/172800
MAHKEMESİ : Göksun(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/01/2011
NUMARASI : 2010/391 (E) ve 2011/54 (K)
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)AİHS'nin 6/3-a maddesine göre resmi merciler tarafından bir suç isnadına maruz kalan kişi, kendisine yöneltilen suçlamanın niteliğini ve sebeplerini ayrıntılı olarak öğrenme hakkına sahiptir. İddianame, kişinin suçlandığı resmi belgedir. İddianame, sanığa savunma hazırlayabilme imkânı vermesi açısından isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri, fiillerin hukuki nitelendirmesini, yerini, zamanını açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin, kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında sanığın bilgilendirilmemesi, Sözleşmenin 6/3-a maddesinin açıkça ihlalidir.
CMK'nın 170/3-6 maddesi uyarınca iddianamede "Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeler, mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar" gösterilecek, aynı Kanunun 225. maddesine göre de hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilecektir.
Kanuni düzenlemelerde açıkça belirtildiği gibi, hükmün konusu iddianamede gösterilen eylemdir. İddianamede açıklanan fiilin dışına çıkılarak dava konusu yapılmayan bir eylem nedeniyle yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması Kanuna aykırıdır. Bu nedenle iddianamenin ayrıntılı olması, sanığa yüklenen fiilin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya meydan vermeyecek şekilde açıklanması zorunludur. Sanık sorgusundan önce iddianame okunduğunda yüklenen suçun ne olduğunu anlamalı ve buna göre savunmasını yapabilmeli, fiille ilişkilendirilen kanıtlara karşı kendi kanıtlarını sunabilmelidir. İşlendiği iddia edilen fiil ve yüklenen suç belirsiz olmamalı açık ve net olarak anlaşılmalı, savunma hakkı kısıtlanmamalıdır.
Temyiz dilekçesi içeriğiyle bağlantılı olarak, yargılamaya konu somut olayda, soruşturma anlatımlarına ve dosyadaki belgelere göre ; 2001 doğumlu P.. G.. ile 2002 doğumlu M.. G..’ün S.. G..’ün çocukları olduğu, bu çocukların, komşuları olan H.. G.. ve mağdur sanık S.. G..’ün 2000 doğumlu çocuğu U.. G..’le kavga ettiği, bu kavgayı gören mağdur sanık S.. G..’ün, çocukların yanına gelerek sopa ile 2001 doğumlu P.. G..’e vurduğu, Songül ve kızı D.. G..’ün iddiasına göre 2001 doğumlu P.. G..’ün babaannesi olan 1955 doğumlu P.. G..’ün, Songül’ü öldürmekle tehdit ettiği taraflarca ileri sürülmüştür.
Göksun Cumhuriyet Başsavcılığınca 11.08.2010 tarih ve 2010/352 numaralı iddianamenin başlık kısmında 2001 doğumlu P.. G..’e yer verilmediği, sadece 1955 doğumlu P.. G..’ün adının yazıldığı, anlatım kısmında ise “…Perihan’ın Songül’e seni öldürürüm dediği, Songül’ün de Perihan’ı sopayla BTM ile giderilecek şekilde darp ettiği anlaşıldığından…” ifadelerine yer verilmiş, mağdur sanık Songül’ün, 1955 doğumlu değil de 2001 doğumlu P.. G..’ü yaraladığı şeklinde anlaşılacak bir anlatımda bulunulmuştur. Halbuki soruşturma anlatımlarına göre mağdur sanık Songül’ün sopa ile yaraladığı iddia edilen kişi, 2001 doğumlu P.. G..’dür. Yargılamanın hiçbir aşamasında küçük Perihan’ın ifadesine başvurulmadığı anlaşılmaktadır.
İddianamede, mağdur sanık S.. G..’ün, 2001 doğumlu P.. G..’e yönelik eylemi hakkında yukarıda açıklanan ölçütlere göre yeterli ve anlaşılabilir açıklık içermediğinden, sadece bu eylem yönünden suç yükleme niteliğinde sayılamayacağı, dolayısıyla yeniden iddianame düzenlenmesinin takdir ve ifası için dosyanın Göksun Cumhuriyet Başsavcılığa gönderilmesi gerekirken yargılamaya devam edilip hükümler kurularak Anayasanın 90, AİHS'nin adil yargılanmayı düzenleyen 6. ve CMK'nın 225. maddelerine aykırı davranılması,
2)Mağdur sanık S.. G..’ün, 1955 doğumlu P.. G..’ün kendisini öldürmekle tehdit ettiğini ileri sürmesi, olayın tek tanığı olan kızı Dilek Gürbüz’ün anlatımı doğrulaması karşısında, öncelikle sanık 1955 doğumlu P.. G..’ün savunmasının alınması, tanığın duruşmaya çağrılarak dinlenmesi, kanıtların değerlendirilmesi sonunda sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.