JFK Suikastı Hakkında Yeni Dosyalar

John F. Kennedy (Tam adı John Fitzgerald Kennedy), 22 Kasım 1963 tarihinde Amerika’nın Dallas şehrine yaptığı bir ziyaret sırasında suikast sonucu öldürülen ABD’nin 35. Başkanıdır. John F. Kennedy suikastının zanlısı olarak aynı gün tutuklanan “Lee Harvey Oswald”, tutuklandıktan iki gün sonra Jack Ruby isimli bir kişi tarafından Dallas polis karakolunun bodrum katında vurularak öldürülmüştü. Söz konusu cinayetten günümüze kadar bu dava 60 yıldan uzun süredir çeşitli komplo teorilerine yol açmaktaydı.

Trump yönetimi, 2024 tarihinde yapılan ABD Başkanlık seçimleri öncesinde vaadini vermiş olduğu üzere 18.03.2025 günü ABD’nin suikasta kurban giden eski Başkanı John F. Kennedy’nin öldürülmesiyle ilgili bu zamana kadar açıklanmamış 2000 kadar gizli belgeyi açıkladı. Yayınlanan bu yeni belgeler her ne kadar Kennedy suikastı hakkında yeni bilgiler vermiyor olsa da Amerikan gizli servisi CIA’in diğer mekanizmaları hakkında yeni ayrıntılar ortaya koyuyor.

Kennedy, 22 Kasım 1963'te Dallas, Teksas'ta, o zamanlar 24 yaşında olan eski bir ABD deniz piyadesi olan Lee Harvey Oswald tarafından Texas Okul Kitap Deposu'nun altıncı katından vurularak öldürüldü. Oswald, sadece iki gün sonra bir hapishane nakli sırasında gece kulübü sahibi Jack Ruby tarafından öldürüldü. Kennedy'nin ölümünün ardından Başkan Lyndon B. Johnson, soruşturmayı yöneten o zamanki Yüksek Mahkeme Baş Yargıcı Earl Warren'ın adını taşıyan Warren Komisyonu'nu kurdu. 1964'te komisyon, Oswald'ın tek başına hareket ettiği sonucuna vardı ve başka birinin dahil olduğunu gösteren güvenilir bir kanıt bulamadı.

Onlarca yıldır birçok Amerikalı Kennedy'nin ölümüyle ilgili resmi anlatıya inanmıyordu hatta suikastın CIA tarafından dahi yapıldığı düşünülmekle beraber bu cinayetin tamamen bir kurgu olduğunu ve JFK’nin suikasta kurban gitmediğine inanan çok sayıda da insan vardı. 2023 yılında Amerika’da yapılan Gallup anketi, Amerikalıların yüzde 65'inin suikastın araştırılması için kurulan Warren Komisyonu'nun sonucunu reddettiğini buldu.

Oswald hakkında bilinenler

Belgeler, suikastçının JFK'yi öldürmeden önce hem Sovyet hem de Küba büyükelçiliklerini Mexico City'de ziyaret ettiğini doğruluyor. Bir belgede Oswald'ın Sovyetler Birliği'ndeki zamanına dair bazı ayrıntılar içeren istihbarat raporları vardı; 1959'da oraya taşınmış, kaçmış ve ABD vatandaşlığından vazgeçmiş, ardından 1962'de ABD'ye dönmüştü. Belgede, Oswald'ın ajan olup olmadığını belirlemek için Sovyet güvenlik servisinden dosyaları inceleyen “Nikonov” adlı bir KGB ajanından bahsediliyordu.

İstihbarat raporları, ABD'deki istihbarat teşkilatlarının Oswald'ın dönüşünden sonra onu yakından izlediğini gösteriyor. Belgenin yayımlandığı 1990'lardan kalma bir raporda da Oswald'ın kötü bir nişancı olabileceği belirtiliyordu. Diğer belgeler, Küba'nın komünist hükümetini istikrarsızlaştırmak için tasarlanmış "Mongoose Harekâtı" olarak adlandırılan son derece gizli bir kampanya da dahil olmak üzere, Soğuk Savaş döneminde ABD istihbarat toplama ve dış politika çabaları hakkında daha genel ayrıntılar ortaya koydu.

Başka bir belgede ise CIA'nın 128'i Paris'teki ABD büyükelçiliğinde olmak üzere, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri gibi davranan 1.500 ajanı yurtdışına yerleştirdiğini gösterdi. Kennedy'nin Arthur Schlesinger Jr. adlı önemli bir yardımcısı, bu uygulamanın Dışişleri Bakanlığı'nın dış politikadaki rolünü baltalayabileceği konusunda uyarmaktaydı. Belgede ayrıca ABD istihbarat teşkilatlarının yabancı hükümetleri devirme girişimlerine dahil olduğuyla ilgili ayrıntılar da yer alıyordu; ancak bu ayrıntıların çoğu yalnızca ABD'nin suikast veya darbe düzenleme yönündeki bilinen teşebbüslerine bir yenisini ekliyor. Örneğin, 1963'te CIA direktörü ile 1959'da iktidara gelen Fidel Castro hükümetini devirmeyi planlayan Küba'daki görevliler arasındaki iletişimin ayrıntıları veriliyor.

Başka bir belge -bir CIA bildirisi- Dominik Cumhuriyeti Başkanı Rafael Trujillo'nun hükümetini devirmeyi amaçlayan “E4DEED” olarak adlandırılan gizli faaliyetlerle ilgili ayrıntıları ortaya koyuyor. Belgede, "E4DEED'in bir bölümü, Trujillo'yu şiddet eylemiyle devirme operasyonunun şifreli adı olan EMSLEW olarak biliniyordu" deniyor ve ardından bu girişimlere dahil olan CIA görevlilerinin ve diğerlerinin isimleri sıralanıyor. Trujillo, Mayıs 1961'de, ABD'nin 1960'ta Dominik Cumhuriyeti ile diplomatik bağlarını kopardığı sırada, metresiyle buluşmak üzere şoförlü bir arabada giderken silahlı kişiler tarafından otoyolda öldürüldü. CIA notunda, Trujillo'nun bu gizli buluşmalar için güvenlik ekibini geride bıraktığı belirtiliyordu.

Yayınlanan Tüm JFK dosyaları

Ulusal Arşivlere göre, salı günkü yayımdan önce yetkililer 1992 JFK Kayıtları Yasası kapsamında incelenen yaklaşık 320.000 belgenin yüzde 99'undan fazlasını yayımlamıştı. Trump, ilk yönetimi sırasında, suikastla ilgili tüm açık kayıtları ifşa edeceğine söz verdi ancak CIA ve FBI binlerce sayfalık materyalin inceleme süresince saklanmasını talep ettikten sonra nihayetinde yalnızca yaklaşık 2.800 belgeyi yayımladı. Eski Başkan Joe Biden'ın yönetimi yaklaşık 17.000 kayıt daha yayınladı ve 4.700'den az dosya kısmen veya tamamen saklandı. Geçtiğimiz aylarda FBI daha önce saklanan 2.400 ek belge keşfetti.

Geçtiğimiz günlerde Başkan Donald Trump "insanların belgeleri onlarca yıldır beklediğini" söyledi. Ancak, yayınlanan belgelerin çoğu, daha önce yayınlanan ve halihazırda kamuya açık olan belgelerin kopyalarıydı ancak yayınlanan bazı belgeler, daha önce sansürlenmiş bilgilerin sansürlenmemiş versiyonlarını içeriyordu.

JFK Cinayeti Hakkındaki Komplo Teorileri

Yayınlanan belgelerin hiçbiri, eski başkanın ölümü etrafında ortaya çıkan onlarca komplo teorilerine herhangi bir meşruiyet kazandırmıyor gibi görünüyor. 2023 Gallup anketi, ankete katılanların yüzde 20'sinin Oswald'ın Kennedy'yi öldürmek için ABD hükümetiyle komplo kurduğuna inandığını, yüzde 16'sının ise CIA ile çalıştığından şüphelendiğini ortaya koydu. Ancak bu hafta bu iddiaların hiçbirini destekleyecek bir kanıt yayınlanmadı.

Diğer komplo teorileri, birden fazla saldırgan iddiasından suikastı yabancı düşmanların düzenlediğine dair şüphelere, başkan yardımcısı Johnson'ın iktidarı ele geçirme iddiaları arasında yer aldığına veya bunun bir mafya darbesi olduğuna kadar uzanıyor. Belgeler, istihbarat teşkilatlarının bu teorileri araştırdığını gösterdi, ancak bunların içi boş çıktı.

Kişisel Kanaatim ve Sonuç

JFK suikastının yaşandığı 1963 yılından bugüne dek sayısız komplo teorisi ortaya atıldı ve bu komplo teorilerinden önemli bir kısmı da insanların çoğu tarafından karşılık buldu. Her ne kadar geçtiğimiz 18.03.2025 günü yaklaşık olarak 2000 yeni belge yayımlanmış olsa da belgelerde yer alan bilgi ve kanıtların hiçbiri JFK suikastında ABD’nin de payı olduğu yahut Oswald’ın bu cinayeti işleneceğinin CIA ve FBI tarafından biliniyor olmasına rağmen özellikle göz yumulduğu gibi komplo teorilerini hiçbir zaman desteklemeyeceği gibi aynı zamanda da çürütmeyecektir de. Nitekim bu paylaşılan belgelerde yer almayan ve CIA ve FBI’ın Trump yönetiminden “gizli kalmasını” talep etmesi sebebiyle paylaşılmayan da çokça belge bulunduğunu bilmekteyiz.

Yıllarca kamuoyunda “Derin devlete meydan okuyan” ve bu sebeple de Amerikan derin devleti tarafından kameralar karşısında infaz edildiği söylenen JFK, kimileri için ABD ve bunun doğrultusunda tüm dünya için son umutken bir başkaları içinse ABD’nin kendi iç çatışmaları sebebiyle kurban gitmiş bir ABD Başkanı sıfatındadır.

Paylaşılan belgelerdeki esas amacın kamuoyundaki soru işaretlerinin giderilmesi değil de bir yönlendirme olduğunu düşünmekle beraber söz konusu tartışma ve komplo teorilerinin de azalmaktan çok farklı bir boyuta taşınabileceği de yadsınamaz bir gerçektir.