Tutuklu ve hükümlülerin vejetaryen ve vegan besine erişimler, gıdaya erişim hakkının bir alt görünümüdür. Gıdaya erişim, 1992 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) tarafından insan sağlığının birincil belirleyicisi olarak vurgulanmış[1] ve güvenli, besleyici ve sağlıklı gıdaya erişim temel bir insan hakkı olarak tanımlanmıştır[2]. Gıdaya erişim hakkını garanti altına almak üzere devletlerin, özgürlüğünden mahrum durumda olsun veya olmasın, sınırları içerisinde yaşayan herkes için sağlıklı ve güvenli gıdaya erişebilirliği sağlamak üzere gerekli ve makul tüm tedbirleri almak yönünde pozitif yükümlülüğü bulunmaktadır. BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi 11.maddesinde “herkesin açlıktan kurtulma temel hakkını kabul ederek, münferiden ve uluslararası iş birliği yoluyla, özel programları da içeren gerekli tedbirleri” almak tüm devletlerin pozitif yükümlülüğünü göstermektedir. Aynı zamanda gıdaya erişimin sağlık hakkıyla bağlantısını hatırlarsak, Anayasamızın 56.maddesinde yer alan “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.”  düzenlemesinin yanı sıra, gıdaya erişim, “ Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” düzenlemesinin yer aldığı “Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı başlıklı” 17.maddesinde de güvence altına almaktadır.

Devletin bakım ve gözetimi altında olan özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerin (bu yazı kapsamında tutuklu ve hükümlüler) gıdaya erişimleri, Bileşmiş Milletler Mahpusların Islahı İçin Asgari Standart Kurallar (Mandela Kuralları) 22.Kural ile özgürlüğünden mahrum bırakılan herkese yeterli besleyicilikte ve uygun aralıklarla gıda temini gerekliliği getirilerek güvence altına alınmıştır. Diğer bir uluslararası düzenleme olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Üye Devletlere Avrupa Cezaevi Kuralları Hakkında REC(2006) 2 Sayılı Tavsiye Kararı 22.maddesi 1.fıkrası, tüm tutuklu ve hükümlüler için tutuklu ve hükümlünün yaşı, dini hassasiyetleri, kültürü, sağlığı ve fiziki koşulları dikkate alınarak devlet tarafından kendisine gıda temin edilmesini tavsiye etmektedir. 22.madde 4.fıkrasında, bu gıda temininin günde üç öğün şeklinde uygulanması gerektiğini düzenlemektedir.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 72.maddesi: “(1) Hükümlüye Adalet ve Sağlık bakanlıklarınca birlikte belirlenecek kalori esasına göre, sağlıklı ve güçlü kalması için nitelik ve nicelik olarak besleyici, sağlık koşullarına uygun, makul çeşitlilikte, yaş, sağlık, çalıştığı işin özelliği, dinî ve kültürel gerekleri göz önünde tutularak besin verilir ve içme suyu sağlanır. (2) Hükümlü, kendisine verilen günlük besin ve ihtiyaç maddeleri dışındaki ihtiyaçlarını kurum kantininden sağlayabilir. Kantini bulunmayan kurumlarda, bu maddeler, idarenin izin ve kontrolü altında dışardan sağlanabilir. ……” hükümleri ile kurum idarelerine ücretsiz gıda temini sağlanacağı, bunun yanı sıra tutuklu ve hükümlülere ücreti kendilerince karşılanmak üzere erişebilecekleri ilave gıda çeşitleri için kurum kantininden yararlanma imkanı sağlanacağı amir hüküm olarak düzenlemektedir. Vejetaryen ve vegan beslenme talebi ile ilgili hükümler de infaz mevzuatının çeşitli yerlerinde ayrıca düzenlenmiştir. Bunlardan biri de 2324 sayılı Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik 13.maddesinde cezaevlerinde görevli personellerin görev tanımları yapılırken 7.fıkrasında diyetisyenin görevlerinden bahseden şu düzenlemedir: “rahatsızlığı bulunanlar veya vejetaryen gibi farklı beslenme tercihleri olan hükümlüler için uygun yemeklerin hazırlanması ile bu konularla ilgili diğer işlerin yerine getirilmesini sağlar.” Bir diğer yönetmelik olan Hükümlü ve Tutuklular ile Ceza İnfaz Kurumları Personelinin İaşe Yönetmeliği 9.maddesi de: “İnancı gereği veya vegan, vejeteryan türü özel bir beslenme şekline sahip hükümlü ve tutukluların talepleri, iaşe miktarı ile sınırlı kalmak üzere karşılanır.” demektedir. Yönetmeliklerin yanı sıra 2020 tarihinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 172 Numaralı Ceza İnfaz Kurumlarında Barındırılanların Uluslararası Standartlarda İnsan Hakları Merkezli Sağlığa Erişimi ve Tedavileri, Tedavi Nedeniyle Nakilleri, Ceza Tehir İşlemleri isimli Genelge yayınlanmıştır.  Bu Genelgenin Birinci Kısım Dördüncü Bölümü B fıkrası uyarınca özel beslenme ihtiyacı veya tercihi olabilecek hükümlülerin bu isteklerinin kurum idareleri tarafından dikkate alınmasını yükümlülük olarak düzenlemektedir. Vegan ve vejetaryen beslenme özellikle fıkrada özel olarak sayılmıştır[3]

Mevzuat düzenlemelerinde yer alan vegan ve vejetaryen besin talebi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından hangi haklarla bağlantılı kabul ediliyor diye baktığımızda karşımıza özellikle üç maddesi çıkmaktadır. Ağırlıklı olarak dini inanca ve vicdani kanaate dayalı olarak 9.madde içerisinde yorumlandığını görmekteyiz. Budizm’in gereği olarak vejetaryen beslenme talebinde bulunan mahpusun bu talebine saygı gösterilmesi gerektiğini belirttiği Vartic/ Romanya (No. 2) Başvurusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, talebin dini gereklilikle bağlantısı üzerinden yorumlama yapmıştır[4]. Fakat Mahkemenin, vejetaryen beslenmenin dini bir sebepten bağımsız olarak da talep edilmiş olabileceğini hatırlatması ve yine hak ihlaline konu olabileceğini vurguladığı Jakobski/ Polonya kararından[5] hareketle yazımızın konusu olan tutuklu ve hükümlülerin besin tercihleri olarak vegan ve vejetaryen besine erişim taleplerine dönüş yapalım.

Vegan ve vejetaryen besine erişim talebi daha önce de bahsettiğimiz üzere gıdaya erişim hakkı, bu da sağlığa erişim hakkıyla bağlantılıdır. Dolayısıyla alıkonulmuş kişilerin tercih ettikleri besin türüne erişmekten alıkonulmaları yani vegan veya vejetaryen olmayan gıda tüketmeye zorlanmaları, tüketmeyi tercih etmeyecekleri bir besine mecbur bırakılmaları dolayısıyla aldıkları cezaya veya maruz bırakıldıkları güvenlik tedbirine yani tutuklamaya dahil olmayan bir ızdırabı beraberinde getirecektir. cezalandırmanın getirdiği zorunlu olarak katlanılması gereken zorluklara beslenme tercihlerinin göz ardı edilmesi ve istenmeyen gıdalara zorlanmak dahil değildir. Dolayısıyla vegan ve vejetaryen besine erişme talebinin reddi, ilave bir ızdırap çektirme yöntemi olarak yorumlanabilecektir. Bir diğer risk ise kişilere “ya sana sunduğumuz ancak tercih etmemeyi hayat felsefesi haline getirdiğin besinlere mecbur kal ya da besin tüketme” mesajı verilmesi olabilecektir. Buradan hareket edersek talebin reddinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3.maddesi yani işkence, insanlık dışı ve onur kırıcı muamele ve ceza yasağı kapsamında ele alınacağı sonucuna ulaşmak mümkündür. Bir diğer değerlendirme ise küçük düşürücü muamele eşiğinin aşılıp aşılmadığı tartışması yapılacak olursa dahi yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, insan bedenini özel hayatın en mahrem unsuru kabul ettiğini[6] ve özel hayatın bu en mahrem alanına dair müdahalelerle ilgili olarak maddi ve manevi bütünlüğü bozucu davranışlara karşı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8.maddesi kapsamında değerlendirebildiğidir.

Ceza İnfaz Kurumlarını resmi denetleme mekanizmalarından Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu tarafından 2021 yılında Tarsus Ceza İnfaz Kurumlarına yapılan ziyarete ilişkin inceleme raporunda tutuklu ve hükümlüler tarafından vejetaryen menü talebinde bulundukları halde kurum tarafından bu taleplerinin karşılanmadığı yakınması yer almıştır[7]. Aynı şikayetin 2020 yılında Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna yaptığı ziyaret raporunda da yer aldığı görülmektedir[8]. Kuruma 2024 yılında yapılan ziyaret raporunda ise vejetaryen menü sağlandığı rapora yansımıştır[9]. Vegan ve vejetaryen menüye sahip olduğu belirtilen kurumlara raporlarda yer verilebildiği gibi ( Sincan 2 No.lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu[10], Maltepe 2 No.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu[11], Antalya S Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu[12], Marmara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu[13], Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu[14], İzmir 1 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu[15] ) bu durumdan hiç bahsedilmeyen raporlar da mevcuttur. Hiç bahsedilmemesi kurumlarda vegan ve vejetaryen menü çıkarılmaması anlamına gelmeyebilir, böyle bir talepte bulunmuş tutuklu veya hükümlü olmadığı anlamına da gelebilecektir. Dolayısıyla kurumlar hakkında bir çıkarımda bulunmamız bilimsel olmayacaktır.

Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin vegan ve vejetaryen besine erişim talepleriyle ilgili belki de üzerinde durmamız gereken nokta, vegan ve vejetaryen besin talebi olan tutuklu ve hükümlülerin bu taleplerini ilettikleri cezaevi yönetimlerinin kendilerine ayrı şekilde günde üç öğün vegan ve vejetaryen menü sağlamakla yükümlü olduklarıdır. Bu yükümlülüğün tüm cezaevlerinde yerleşik uygulama olması, sağlanmamasının hak ihlali olacağının bilincinin yargı içerisinde yerleşmesi ise hem talepte bulunacak tutuklu ve hükümlülerin hem de onlara profesyonel hukuki destek sağlayıcılar olarak avukatlarının ısrarlı talepleri ile mümkündür.

Av. Onur SEZEN

--------------

[1] World Health Organization (2022), WHO global strategy for food safety 2022–2030: towards stronger food safety systems and global cooperation, https://www.who.int/publications/i/item/9789240057685, s.2.

[2] World Health Organization (2022), s.11.

[3] Sezen, O. (2025), Cezaevindeki Hükümlülerin Hakları ve Hakların Kullanımı, Adalet Yayınevi, Ankara, s.125.

[4] Vartic /Romanya (No. 2), Başvuru No: 14150/08,17/12/2013, prg. 33-36.

[5] Jakobski/ Polonya, Başvuru No:18429/06 , 07/12/2010, prgf. 45.

[6] Y. F. / Türkiye, Başvuru No: 24209/94, 22.07.2003, prg.33.

[7] Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, Tarsus Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu.

[8] Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ziyareti Raporu, Rapor No: 2020/07

[9] Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ziyareti Raporu, Rapor No: 2024/74.

[10] Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Sincan 2 No.lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ziyareti Raporu, Rapor No: 2024/75.

[11] Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Maltepe 2 No.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ziyareti Raporu, Rapor No: 2024/28.

[12] Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Antalya S Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ziyareti Raporu, Rapor No: 2024/1.

[13] Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Marmara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ziyareti Raporu, Rapor No: 2024/77.

[14] Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ziyareti Raporu, Rapor No: 2024/51.

[15] Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, İzmir 1 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ziyareti Raporu, Rapor No: 2024/26.