Bilindiği üzere hükümlülerin açığa ve denetimliye ayrılabilmeleri ve koşullu salıverilmeden yararlanabilmeleri için iyi halli olmaları gerekir. İyi halin ne olduğu daha önce bu sitede yayımlanan yazımızda ayrıntılı olarak izah edilmişti. (https://www.hukukihaber.net/ceza-infaz-hukukundaki-iyi-halli-olma-durumu-uzerine-bir-inceleme)

İyi hal değerlendirmesi 01.01.2021 tarihinde yürürlüğe giren "gözlem ve sınıflandırma merkezleri ile hükümlülerin değerlendirilmesine dair yönetmelik" hükümlerine göre yapılmaktadır ve yönetmeliğe göre hükümlünün iyi halli olup olmadığı puanlama sistemine göre belirlenmektedir. Alt ve üst eşik puanları belirleme yetkisi ise yönetmelikle Adalet Bakanlığına verilmiştir. 01.01.2025 tarihinden itibaren alt eşik puan 40, üst eşik puan ise 60 olarak uygulanacaktır. Hükümlüler hakkındaki iyi hal kararlarını ise Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları vermektedir. Uygulamada hükümlülerden gerekçesiz olarak puan kesintisi yapıldığı, verilen puanların objektif kriterlere dayanmadığı, puanlama kriteri olarak gösterilen hususlarda puan verilmediği görülmekte ve bu husus hükümlülerin açığa, denetimliye ve koşullu salıverilmeye ayrılmalarına engel olmakta idi. Konuya ilişkin olarak Yargıtay 1.CD  13.12.2024 tarihinde bu keyfiliğin önüne geçecek bir karar vermiştir. (2023/7495 E, 2024/8437 K.) Yargıtay’ın bu kararına konu olayda; Hükümlü, idare ve gözlem kurulu tarafından verilen dönem puanına karşı İnfaz Hakimliğine şikayette bulunmuş, şikayeti kabul edilmiş, bu karara karşı ACM.ne yapılan itiraz reddedilmiş ve konu kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay'a taşınmıştır. 1.Ceza Dairesi, İnfaz Hakimliğinin; ”... hükümlü hakkında iyileştirme planı hazırlanıp hazırlanmadığı, puanlamanın bu iyileştirme planına göre yapılıp yapılmadığı konusunda açıklama bulunmaması nedeniyle bir değerlendirme ve denetleme yapılamadığı, servis raporlarında puanlama kriteri olarak gösterilmesine rağmen, hükümlüye puan verilmediği, bu durumun hükümlüden kaynaklanmadığı, cezaevi idaresinden kaynaklandığı, hükümlüye tam puan verilmeyen durumlarda, bunun neden kaynaklandığının herhangi bir gerekçe gösterilmemesi nedeniyle tespit edilemediği, ....raporların denetime olanaklı olmadığı, ....yapılan puanlamanın usul ve yasaya uygun olmadığı” şeklindeki gerekçesini yerinde bularak kanun yararına bozma talebini reddetmiştir.

Ayrıca anılan kararda 1.CD. şu tespitlerde de bulunmuştur;

"... İdarenin işlem ve eylemleri ile aldığı kararların objektif ve yerinde, yasal mevzuata uygun olduğunun kabul edilebilmesi için mutlaka yasal bir dayanağının olması, işlemin yapılma ve kararın alınma gerekçesinin denetime imkan verecek nitelikte ve dosya içeriğine uygun olması gerekmektedir.

 İdare ve gözlem kurulu tarafından yapılan değerlendirme ve alınan kararlarda esas alınması gereken ve belli bir süre gözleme ve değerlendirmeye dayalı olarak düzenlenen gelişim değerlendirme raporlarında, değerlendirmeye esas dönem içerisinde hükümlü hakkında yapılan gözlemler sonucu tespit edilen olumlu ya da olumsuz tutum ve davranışları ile ilgili uyapa kaydedilen bilgi ve belgelerin, iyileştirme planına göre gösterdiği gelişimin denetimine imkan verecek şekilde takdir hakkının objektif ve infaz dosyası içeriğine uygun olarak düzenlendiğini gösterecek nitelikte ve yeterlilikte olması gerekmektedir.

 Şikayete konu yapılan işlem, faaliyet ya da alınan karar yasal ve yeterli gerekçeyi içermiyor, denetime imkan verecek nitelikte değil ya da gösterilen gerekçe dosya içeriğine uygun değil ise İnfaz hakimliğince yapılan faaliyetin durdurulmasına ya da ertelenmesine, yapılan işlemin ya da alınan kararın iptaline karar verilmesi gerekmektedir ancak yasanın İnfaz hakimliğine verdiği yetki gereğince bununla yetinilmeli idarenin yerine geçerek karar vermekten kaçınılmalıdır.

İnfaz hakimliğinin, idarenin yerine geçerek yerindelik denetimi yapması mümkün değil ise de, hükümlü hakkında düzenlenen gelişim değerlendirme raporunun mevzuata uygun şekilde düzenlenip düzenlenmediğini, değerlendirmeye esas dönem içinde gözlemlenen hükümlünün değerlendirmeye esas alınması gereken kriterlerde dikkate alınmak suretiyle olumlu ya da olumsuz olarak tespit edilen tutum ve davranışları sonucu yapılan puanlamada takdir hakkının objektif olarak kullanılıp kullanılmadığını, hükümlünün hakkında düzenlenen iyileştirme planına uyumu ile ilgili yapılan değerlendirmelerin ve puanlamanın iyileştirme planına uygun ve objektif olup olmadığını denetleme, bu konuda bir hukuka aykırılık varsa tespit ettiği hukuka aykırılıkları göstermek suretiyle değerlendirme yapması ve idarenin aldığı kararı iptal etmesi mümkündür".

Yargıtay’ın bu kararını keyfiliğin önüne geçmesi bakımından olumlu buluyor, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurullarınca dikkate alınacağını umuyoruz.

Esat Faruk BENLİ

Hukukçu