T.C.
Yargıtay
3. Hukuk Dairesi
2024/2704 E., 2024/3706 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi(İlk Derece)
SAYISI : 2024/1 E., 2024/1 K.
Taraflar arasındaki Hakem Kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekilince duruşmalı istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ....'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'de Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının, davalıyı hem boşanma davası hem de mal rejimi davası nedeniyle vekil tayin ettiğini, avukatlık ücreti sözleşmesinde tahkim şartı olması nedeniyle tahkime başvurulduğunu, atanan hakem tarafından dosyaya bilirkişi tayin edildiğini, ancak davalının bilirkişi ücretini ödememesi nedeniyle hakem olarak atanan kişinin yetkilerini aşarak dosyada herhangi bir hukuki araştırma yapmadan şahsi görüşünü ortaya koyarak karar verdiğini, müvekkili tarafından boş olarak imzalanan kağıdın üstünün davalı avukat tarafından doldurulmuş olduğuna ilişkin itirazlarını Hakemin dikkate almadığını, avukatlık sözleşmesinin bir örneğini istemesine rağmen davalının göndermediğini, davacının, bilgi vermediği için davalı avukatı haklı olarak azlettiğini, fahiş bir avukatlık sözleşmesi bulunduğundan geçersiz olduğunu, davalının açığa imzayı kötüye kullanmış olmakla yetinmeyerek fahiş bir ücret çıkartılması yanında müvekkiline gabin uyguladığını, davanın açıldığı tarihinde henüz müvekkili adına kayıtlı bir taşınmaz bulunmadığını, avukatın üzerine aldığı işi özenle ve müvekkili yararına yürütüp sonuçlandırması gerektiğini ileri sürerek, Avukatlık mesleğine, hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranmayan davalının gabin uygulaması, TCK' nın 209 uncu maddesi gereği açığa atılan imzanın kötüye kullanılması, sözleşmeyi geçersiz kılan hükümlerin olması sebebiyle Hakem kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın usul ve yasaya aykırı olup hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacı tarafın sözleşmeyi imzaladığını kabul ettiğini, Tahkim Kuralları 16/2 maddesine göre bilirkişi incelemesi yapmadan da karar verilebileceğini, sözleşmenin 2 nüsha olarak hazırlanarak, bir suretinin davacıya verildiğini, gabinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; HMK'nın iç tahkime ilişkin hükümlerinin düzenlendiği 407 ve devamı maddeleri ile aynı Kanun'un Hakem kararına karşı iptal davasının düzenlendiği 439 maddesi gereğince, somut olayda gerek davacı tarafından ileri sürülen, gerekse resen dikkate alınacak iptaline ilişkin nedenler mevcut olmadığından, hakem kararının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalının bilirkişi ücretini ödememesi nedeniyle Hakem olarak atanan kişinin yetkilerini aşarak dosyada herhangi bir hukuki araştırma yapmadan şahsi görüşünü ortaya koyarak karar verdiğini, yazılan sözleşme ve davacı tarafından el yazısı ile atılan imzaların mürekkebi aynı eş zamanlı yazılıp yazılmadığının tespiti gerektiğini, bu hususu Hakemin dikkate almadığını, davalının avukatlık meslek kurallarına uygun davranmadığını ve açığa imzayı kötüye kullanmış olmakla yetinmeyerek fahiş bir ücret çıkartılması yanında müvekkiline gabin uyguladığını, davalının %10 olarak kendince değer biçilen 5.000.000,00 TL olan taşınmazın dava başında müvekkili adına kayıtlı olmadığını, anlaşma protokolü gereği evi, eşinin müvekkiline bıraktığını, davanın açıldığı 30.03.2023 tarihinde henüz müvekkili adına bir taşınmaz bulunmadığını, avukatın hileli işlem yaptığını, avukatın üzerine aldığı işi özenle ve müvekkili yararına yürütüp sonuçlandırması gerektiğini, azlin haklı olduğunu, davacının sözleşme örneğini istemesine rağmen davalı avukatın göndermemiş olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Hakem Kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 439 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. HMK’nın 439 uncu maddesinde yer alan düzenlemeye göre, hakem kararlarına karşı yalnız iptal davası açılabilecektir. Aynı maddenin devamında da iptal sebepleri tek tek sayılmıştır. Hakem kararının iptali davalarında iptal sebepleri tahdidi olarak sayıldığından, kararın esası yönünden hukuka uygun ve yerinde olup olmadığının incelenmesi mümkün değildir. Yargıtay içtihatları ile de hakem heyeti kararının esasının, yerinde olup olmadığının, hakemlerin hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı gibi hususların hakem heyeti kararının iptali davalarında inceleme konusu yapılamayacağı kabul edilmektedir.
2. Hakem kurulunun, başvuru sonucu ileri sürülen iddia ve savunmaları değerlendirerek, tarafların tüm talepleri hakkında bir karar vermesi gerekir. Maddi hukuka ilişkin konularla ilgili uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ve tahlili de hakeme aittir.
3. Tahkim dosyasının incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere taraflara tahkim yargılaması süresince eşit olarak iddia, savunma ve itirazlarını ileri sürme imkanı tanındığı, istemin tamamı hakkında karar verilmiş olduğu, yargılamanın yasada öngörülen usul kurallarına uygun olarak yürütüldüğü, kamu düzenine aykırılığın söz konusu olmadığı, uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ve yorumunun hakeme ait olduğu, iptal davasında hakem kararının yerinde olup olmadığı veya hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığı hususlarının değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.