T.C.
Yargıtay
8. Ceza Dairesi
2024/12954 E., 2024/8522 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1179 E., 2023/1032 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 21.02.2022 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanunu’nun 191 inci maddesinin birinci fıkrası,58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Samsun 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.05.2022 tarihli ve 2022/160 Esas, 2022/390 Karar sayılı kararı ile sanığın beraatine karar verilmiştir.
C. Kararın Cumhuriyet savcısı tarafından istinaf edilmesi ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 12.04.2023 tarihli ve 2022/1179 Esas, 2023/1032 Karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesinin beraat hükmü kaldırılarak, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı 191 inci maddesinin birinci fıkrası ile 62 nci maddesi, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilmiştir.
D. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanğın temyiz sebepleri özetle; amcasının oğlunun kendisine tuzak kurarak alkol alırken içerisine uyuşturucu madde kattığından mahkumiyet kararını temyiz ettiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, ihbar üzerine yapılan ev aramasında yakalanan şahsın uyuşturucu maddelerin sanığa ait olduğunu söylemesi üzerine, sanıktan alınan örnekten uyuşturucu madde tespit edilmesi ile sanığın uyuşturucu madde kullanma suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mesai saatlerinde yapılacak arama ve şüphelinin vücudundan örnek alma işlemlerinin asıl olarak sulh ceza hakimliğinin kararı ile yapılması gerektiği (CMK 119 ve CMK 75), dosyada bu işlemlerin, dolaysıyla sanıktan idrar alma işleminin gecikmesinde sakınca bulunduğu hal iddiasıyla Cumhuriyet savcısı kararı ile yapıldığı, Cumhuriyet savcısının bu talimatı kolluk ile yapılan telefon görüşmesinde verdiğinin anlaşıldığı ancak idrar alım işlemi saat11:00 olmasına rağmen Cumhuriyet savcısı ile görüşme saatinin 12:45 olduğu, yine mesai saatlerinde yapılan bu işlemle ilgili neden gecikmesinde sakınca bulunduğuna dair bir açıklama olmadığı, sonuç olarak CMK'nın 75. maddesi kapsamında usulsüz olarak yapılan idrar alım işleminden elde edilen delilin hükme esas alınamayacağı, bu kapsamda sanığın da uyuşturucu madde kullandığını beyan etmesinin yeterli olmayacağı dikkate alınarak beraatine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Cumhuriyet savcısının sanık aleyhine istinafı üzerine ilk derece mahkemesince beraat kararının kaldırılarak; gecikmesinde sakınca bulunan halin varlığının somut olayın özelliklerine göre tayin ve taktirinin gerektiği, sulh ceza hâkimliklerinin mesai saatleri dışında ve hafta sonları nöbet esaslarına göre görevlerine devam ettikleri hususu dikkate alındığında, gecikmesinde sakınca bulunan hal kavramının sırf hafta sonu ve mesai saatleri dışında kalan zaman dilimiyle sınırlandırılmasının doğru bir çıkarım olmayacağı, CMK'nın 75/1 maddesinde belirtilen "Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine, Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re'sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Cumhuriyet savcısının kararı, yirmidört saat içinde hâkim veya mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört saat içinde kararını verir. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz" şeklindeki düzenleme ile olayın oluş şekli ve suçun niteliğine göre kan ve idrardaki uyuşturucu madde miktarının geçecek süre içerisinde azalacağı, sanık hakkında kan ve idrar tahlilinin alınmasında delillerin kaybolması ihtimalinin her zaman bulunduğu, bu nedenle sanık hakkında Cumhuriyet Savcısının gecikmesinde sakınca hal olarak vermiş olduğu kan ve idrar tahlilinin alınması yönündeki talimatında herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, ayrıca Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen kararın yasada belirtilen süre içerisinde hakim onayına sunulduğu ve Sulh Ceza Hakimliği tarafından da onaylanmasına karar verildiği, bu şekilde sanığın uyuşturucu madde ticareti suçundan yürütülen soruşturma sırasında yaptırılan kan/idrar tahlil sonuçlarına göre uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi üzerine atılı eylemi gerçekleştirdiğinin dosya kapsamında mevcut tüm delillerle sabit olduğu anlaşılmakla sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1.Uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna yönelik olarak yapılan çalışmalarda, sanığın 19.01.2022 tarihinde saat 00:55'te yapılan teşhis işlemi ile teşhis edildiği olayla ilgili sanık hakkında aynı gün sabah saat 09:00 da arama kararı verildiği, yine aynı gün saat 11:06'da sanığın idrar tahlili için idrarının alındığı bilahere, arama ve idrar alım işlemlerinin gecikmesinde sakınca bulunduğu hal iddiasıyla Cumhuriyet savcısından karar alındığı ancak Cumhuriyet savcısı ile kolluk arasındaki görüşme tutanağının aynı gün saat 12:45 saatinde yapıldığı anlaşılan olayda; 5271 sayılı Kanun'un 75 inci maddesi uyarınca sanığın vücudundan örnek alınmasına dair Cumhuriyet savcısının kararının, sanıktan örnek alındıktan yaklaşık bir saat kırk beş dakika sonra verilmiş olması hukuka uygun olmayan delil niteliğinde olduğundan tahlil sonucunun 5271 sayılı Kanun'un 217 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükme esas alınamayacağı dikkate alınarak, mahkûmiyetine yeterli başkaca da delil bulunmayan sanığın beraati yerine atılı suçu işlediği sabit kabul edilerek mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Kabule göre de;
İddianame içeriğinde, sanık hakkında daha önce işlediği aynı suçtan dolayı açılan kamu davasının olduğundan bahisle,19.01.2022 tarihli inceleme konusu eylemi nedeniyle doğrudan kamu davası açıldığının belirtildiği ancak, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde (UYAP) sorgulamasında sanık hakkında, daha önce verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının içeriği, tebliği ya da kesinleşme tarihine ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmediği, bu evrakın incelenen dosya arasında bulunmadığı ya da kamu davasının ertelenmesi kararına ilişkin inceleme tutanağının da dosya arasında yer almadığı anlaşılmakla,
Sanık hakkında daha önce, aynı nitelikteki başka bir suç nedeniyle 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararının ihlali üzerine açılan kamu davasında verilen hüküm, 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında doğrudan dava açma koşulunun oluşup oluşmadığı yönünden yapılacak değerlendirmede inceleme konusu davada verilecek kararı da etkileyeceğinden, söz konusu dosyanın/dosyaların aslı veya onaylı örneğinin getirtilip denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulup, incelenen 19.01.2022 tarihli eylemi yönünden 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası gereği doğrudan dava açma koşulunun bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması, hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 12.04.2023 tarihli ve 2022/1179 Esas, 2023/1032 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîre Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2024 tarihinde karar verildi.