Örneğin, bir radar uygulamasına yakalandınız veya kırmızı ışıkta geçtiniz. Hatta normal hız sınırıyla seyir ettiğiniz halde haksız yere trafik cezasına maruz kaldınız. Bu tür cezalar, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca kesiliyor. Bunun üzerine yasal hakkınızı kullandınız. Başka bir deyişle cezanın kesildiği yer sulh ceza hakimliğine itiraz ettiniz. Hakimlik, itirazınızı yerinde görerek cezayı iptal etti veya yerinde görmeyerek ret etti. Hakimlik, bu tür kararları kesin olarak veriyor. Bu kararlara karşı olağan kanun yolu kapalıdır ama olağanüstü kanun yoluna gidilebilir. 

İşte böyle bir sulh ceza hakimliği kararı diğer kişiler, yani sürücüler için de hukuki olarak emsal karar niteliğinde olabilir mi? 

Emsal olduğunu söylemek, aslında pek de doğru olmayan bir hukuki bilgi içerir. Zira  hukuken emsal olma niteliği yoktur. Hele yasal zorunluluğu hiç yoktur. Yani bir başka sulh ceza hakimi, "daha önce böyle bir karar verilmiş, ben de buna uymalıyım" gibi bir yasal durumla karşı karşıya değildir. Çünkü kararı veren bir yerel sulh ceza hakimliğidir.

Daha kapsayıcı olarak bir istinaf veya Yargıtay kararı değildir. Bir Yargıtay kararı olsa, yine de yasal zorunluluk olmamakla beraber, uygulamada mahkemeler - hakimlikler, Yargıtay kararına atıf yaparak uyuyor ve aynı veya benzer şekilde karar veriyorlar. Bu itirazı kabul eden sulh ceza hakimi olduğu gibi bir başka sulh ceza hakimi aynı neden ve gerekçe ile itirazı ret de edebilir. Zira önemli olan husus, eylem nedeniyle ibraz edilen delil ve bunun değerlendirilmesidir. 

Bu karara karşı Emniyet Genel Müdürlüğü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi kapsamında olağan üstü kanun yolu olarak, kanun yararına bozmaya gidebilir. Yargıtay ilgili ceza dairesi bunun üzerine sulh ceza hakimliği kararını usul ve yasaya uygun, yani yerinde görürse o zaman emsal olma değeri olabilir. Yargıtay, kararı bozarsa, yani bunun usul ve yasaya aykırı olduğuna karar verirse bunun aksi bir durumu da olabilecektir. Özetle, bu haliyle sulh ceza hakimliğince verilen bir kararın hukuken emsal karar olduğunu söylemek çok zor olduğu gibi ilgili kişilere hukuki olmayan bir umut verme olarak görülmeye müsait bir yaklaşımdır.