T.C.

Yargıtay

2. Hukuk Dairesi

2016/24729 E., 2018/11400 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden, davalı erkek tarafından ise boşanma hükmünün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

3-Mahkemece davacı kadın ev yapımı sırasında rızası ile altınları bozdurup davalıya verdiği gerekçesi ile davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş ise de; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri , hakkın dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemenin de kabulünde olduğu üzere dava konusu ziynetlerin davalı tarafından arsa alımı ve bu arsa üzerine ev yapımı aşamasında bozdurulduğu sabittir. Buna karşın davalı erkek, ziynetlerin davacı kadının isteği ile ve geri verilmemek üzere verildiğini ispat edememiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında dava konusu ziynetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalıya yükletilmesine ve temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2018(Çrş.)