T.C.
Yargıtay
1. Ceza Dairesi
2022/3078 E., 2024/1684 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Olası kast ile öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 ... maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 ... maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çorum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.09.2016 tarihli ve 2016/125 Esas, 2016/201 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında bilinçli taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 85 ... maddesinin birinci fıkrası, 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 18.09.2019 tarihli ve 2018/549 Esas ve 2019/2153 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılanlar vekilinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 ... maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 ... maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında olası kast ile öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 ... maddesinin birinci fıkrası, 21 ... maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; eylemin taksirle gerçekleştirildiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Sanık ile maktulün olaydan yaklaşık 6 yıl öncesinden bu yana yakın arkadaş oldukları, maktul ve sanığın arkadaşları ile birlikte 3-4 gün süren ... gezisi yaparak Kargı'ya döndükleri, bu tarihten bir gün sonra sanık ve maktul ile arkadaşlarının mesajlaşarak buluşmaya karar verdikleri, olay akşamı maktul ve sanığın arkadaşları ile birlikte restaurantta alkollü içki içtikten sonra maktul ..., sanık ..., tanıklar ... ve...'in birlikte sanığın iş yerine geldikleri, ...'in kısa bir süre sonra bu işyerinden ayrıldığı, sanık ve arkadaşlarının işyerine gelmelerinden bir süre sonra sanığın, tanık ...'i işyerine çağırdığı, burada da sanık, maktul ve arkadaşlarının alkol almaya devam ettikleri, maktulün arkadaşlarına şaka amaçlı video göndermek istediği, bu video daha eğlenceli ve komik olsun diyerek sanığın iş yerinde bulunan babasına ait ruhsatlı av tüfeğini yerinden alarak maktul ve arkadaşlarının bulunduğu yere getirdiği, önce maktulün tüfeği sanığa doğrultarak ateş ediyormuş gibi yaptığı, daha sonra sanığın tüfeği eline alıp maktule doğrultarak şaka amaçlı bir takım sözler söylediği sırada av tüfeğinin kurma kolunu çekip bıraktıktan sonra tetiğe bastığı ve tüfeğin ateş aldığı, maktulün 11.05.2016 tarihli otopsi raporunda belirtildiği üzere av tüfeği saçma taneleri toplu giriş yaralanmasına bağlı iç organ harabiyetinden gelişen iç ve dış kanama sonucu öldüğü anlaşılmıştır.
2.Sanık savunmaları, tanık beyanları ile olay yeri inceleme raporu, olay yeri basit krokisi, uzmanlık raporları, bilirkişi raporu, görüntü inceleme tutanakları ve diğer tutanakların dava dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Atış mesafesi, kullanılan silahın niteliği, elverişliliği ve etki alanı, cep telefonu ve güvenlik kamerası görüntüleri ve dosyadaki kanıtlar gözönünde bulundurulduğunda, birden fazla kişinin bir arada olduğu ve alkollü oldukları, yaklaşık 10 gün önce tüfek ile atış yapan, tüfeğin tutukluluk yaptığını bilen sanığın doğrudan öldürme veya yaralama kastı ile hareket etmediği, ancak elindeki elverişli silahla ve silahın etki alanı içerisinde dükkanın içerisinde birden fazla kişinin bulunduğu, olay yerinde bulunan tanıkların uyarısına rağmen şarjörü takılı tüfeği doldur-boşalt yapıp kurmak suretiyle atışa hazır hale getirerek maktule doğrultup bir el ateş ederek ölümüne sebebiyet verdiği, bu nedenle ateş etmek suretiyle öngördüğü neticeyi göze alıp kabullendiği, bunun sonucunda da maktulün ölümüne neden olduğu olayda, eyleminin, “olası kastla öldürme” suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, yerel mahkeme hükmünün kaldırılarak, sanığın olası kastla öldürme suçundan cezalandırılmasına dair yeniden hüküm kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, mevcut delillerin mahkemece değerlendirildiği, adil yargılanma ve savunma hakkının ihlal edilmediği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Suç niteliği yönünden;
Dosya içeriğine göre; sanık ile maktulün ... süredir yakın arkadaş oldukları ve aralarında husumet bulunmadığı, olay günü tarafların şaka amaçlı video çekmek için sanığın babasına ait dükkanda bulunan av tüfeğinin sanık tarafından getirilmesi üzerine tanıklar ... ve Fahri 'nin beyanları ile de sabit olduğu üzere maktulün sanığın elinden tüfeği alarak dükkanın tavanına doğrultup bir kez tetiğe bastığı, tüfeğin patlamaması üzerine boş olduğu düşüncesi ile sanıktan video çekmesini isteyerek tüfeği sanığa doğrultarak ateş eder gibi yaptığı ancak tetiğe basmadığı, bu kez sanığın tüfeği maktule doğrultarak tüfeğin kurma kolunu çekerek şaka amaçlı tetiğe bastığı ve tüfekten çıkan merminin isabeti sonucu maktulün ölümüne sebebiyet verdiği olayda; sanık ile maktul arasında öldürme ya da yaralamayı gerektirir bir nedenin bulunmadığı, sanığın çok kısa süre önce maktulün tetiği düşürmesine rağmen tüfeğin ateş almadığını görmesi ve yakın bir zamanda tüfekle deneme atışları yapması nedeniyle boş olduğuna inanarak içini kontrol etmeden tüfeğin kurma kolunu çekerek tetiğe bastığı sırada tüfeğin boş olduğuna ilişkin hukuka aykırı inancı ile öngördüğü neticenin gerçekleşmeyeceği düşüncesi ile hareket ederek neticeyi istemediği gibi eylemi ile doğabilecek her türlü kanuni sonucu da kabullenmediği, ancak gerçekleştirdiği hareketin ölüm sonucunu doğurabileceğini öngörmesine rağmen kendisinden beklenen dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı davranarak tüfeğin içini kontrol etmeden tetiğe bastığı anlaşıldığından, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 85 ... maddesinin birinci ve 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde olası kastla öldürme suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi suç niteliği yönünden yerinde görüldüğünden ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 18.09.2019 tarihli ve 2018/549 Esas ve 2019/2153 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca takdîren ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.03.2024 tarihinde karar verildi.
K A R Ş I O Y
Maktul ...'in öldürülmesi olayında yerel mahkeme tarafından sanık hakkında bilinçli taksirle adam öldürme suçundan verilen mahkûmiyet kararı Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi tarafından kaldırılarak sanığın eyleminin olası kastla adam öldürmek suçunu oluşturduğu kabul edilmiş bu kararın temyizi üzerine dairemizce sanığın eyleminin bilinçli taksirle adam öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuş olup dairemizin çoğunluk görüşüne sanığın eyleminin olası kastla adam öldürme suçunu oluşturduğu kanaatinde olduğumdan muhalifim. Şöyle ki;
Sanık ... ile maktul ... arkadaş olup olaydan kısa süre önce ortak arkadaşları olan ... , ... ile birlikte ... turuna çıkıp geri dönmüşler ve olay akşam da hep birlikte önce ... bara giderek alkol alıp eğlenmişler sonra da sanığa ait inşaat malzemesi satılan iş yerine gelerek burada hep birlikte alkol almaya devam etmişlerdir.
Sanık olaydan yaklaşık 10 gün kadar önce satın aldığı tüfeği ile arkadaşı ...'i arayıp birlikte atış yapmayı teklif etmiş ve bu tüfek ile birlikte ıssız bir yere giderek kendisi tüfeğin şarjörüne bastığı fişekleri sıkmaya çalışmış, tüfek tutukluk yapınca tekrar tüfekle oynamış birkaç el havaya ateş etmiş daha sonra da arkadaşı tanık ...'in tüfeği kontrol et demesi üzerine kurma kolunu çekip bırakarak tekrar havaya ateş etmek suretiyle tüfeğini kontrol edip oradan birlikte ayrılmışlar, sanık gelerek yeni aldığı tüfeğini dükkanında bulunduğu yere geri koymuştur.
Her ne kadar sanık söz konusu hem dükkanın ve hem de tüfeğin kendisine ait olmayıp babasına ait olduğunu söylemiş ise de dosya kapsamı ve delil durumuna göre suç tarihinde evli ve çocuklu olan 31 yaşındaki sanığın hem inşaat malzemesi satan dükkanı çalıştırdığı hem de ilgili tüfeği kendisinin satın alıp kendisine ait olduğu anlaşılmıştır.
Olay tarihinden bir süre önce kullanıp tekrar kutusuna bıraktığı tüfeğini olay günü alkollü şekilde getirerek arkadaşlarına sosyal medyada paylaşmak için şaka amaçlı video çekerken göstermiş, dosyadaki kamera kayıtlarına göre tüfeği önce maktul alarak ateş eder gibi yapıp sanığa doğrultmuş ve poz vermiş sonra da maktulden tüfeği alan sanık tüfeği eline aldıktan sonra doldur boşalt yaparak yakın mesafeden bir el maktule ateş etmiştir. Yapılan atış sonucu maktul hayatını kaybetmiştir. Kamera görüntüleri dosyada mevcuttur.
Her ne kadar sanık ile maktul arasında öldürmeyi gerektirir bir husumet olmadığı, tarafların arkadaş olup eğlenme amaçlı alkol alıp video çekimi yaptıkları sabit ise de sanığın en son kendisinin kullandığı ve şarjörüne fişek bastığı kendisine ait tüfeği koyduğu yerden alıp önce maktule verdiği sonrasında da ondan alarak tüfeğin kurma kolunu çekip yakın mesafedeki maktule ateş ettiği o sırada kayıtlı olan kamera kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Sanığın maktulü öldürme yönünde herhangi bir iradesi olmadığı açıktır ancak kendisinin en son kullandığı tüfeğini maktule doğrultarak doldur boşalt yapıp tetiği çektiğinde tüfeğin dolu olabileceği ve yapılacak atışla karşıdaki kişilerden birinin ölebileceğini öngörmesi ve yine daha önceden kendisinin içine koyup unuttuğu anlaşılan fişeği kurma kolunu kurmak suretiyle namluya verip ateş etmesi olayında olayın oluş şekli bir arada değerlendirildiğinde sanığın tüfekte fişek olabileceğini öngördüğü ve ancak alkolün etkisi ile karşısındaki insanlara doğrultup kurma kolunu çekip tetiğe basarak olabilecek sonuçları kabullendiği anlaşılmakla sanığın eylemi olası kast ile adam öldürme suçunu oluşturmakta olup Bölge Adliye Mahkeme kararının onanması gerekirken bozulmasına dair Dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.