T.C.

YARGITAY

2. CEZA DAİRESİ

Esas Numarası: 2024/9032

Karar Numarası: 2024/14159

Karar Tarihi: 09.10.2024

DOLANDIRICILIK SUÇU

HÜKÜMLÜNÜN ZARARI GİDERMEK İSTEDİĞİNİ AÇIKÇA BEYAN ETTİĞİ

ETKİN PİŞMANLIK

ÖZETİ: Hükümlünün 01.03.2019 tarihli celsede alınan savunmasında, oluşan zararı gidermek istediğini açıkça beyan ederek etkin pişmanlık iradesini ortaya koyduğunun anlaşılması karşısında, (tek celsede yargılamanın bittiği de dikkate alınarak) hükümlü hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından hükümlüye uygun süre verilerek, gerekirse mahkemece ödeme yeri belirlenip suçtan hasıl olan zararı ödeme imkanı tanınarak sonucuna göre hükümlü hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılması gerekmektedir.

K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A

SAYISI : 2019/86 E., 2019/225 K.

ŞİKÂYETÇİ : ...

HÜKÜMLÜ : ...

İNCELEME KONUSU

KARAR : Mahkûmiyet

KANUN YARARINA

BOZMA YOLUNA

BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.05.2024 tarihli ve KYB-2024/55989 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 23/02/2021 tarihli ve 2020/9634 esas, 2021/3097 karar sayılı ilâmında yer alan, "...Sanığın, 30.02.2019 tarihli duruşmada müştekinin zararını karşılamak istediğini beyan etmesi karşısında; mahkemece, aynı celse mahkumiyetine karar verilerek, sanığa zararı gidermesi için makul bir süre ve imkan verilmeden hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması nedeni ile anılan hususa yönelik kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüş olduğundan kabulü..5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca bozulmasına..." şeklindeki açıklamalar ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Etkin Pişmanlık" başlıklı 168. maddesinde yer alan, " (1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (Mülga ibare :02/07/2012-6352 S.K./84.md.) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir...(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,

Dosya kapsamına göre, sanığın 01/03/2019 tarihli celsede alınan savunmasında, oluşan zararı gidermek istediğini açıkça beyan ederek etkin pişmanlık iradesini ortaya koyduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından sanığa uygun süre verilerek, gerekirse mahkemece ödeme yeri belirlenip suçtan hasıl olan zararı ödeme imkanı tanınarak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Etkin Pişmanlık" başlıklı 168. maddesinde yer alan, " (1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (Mülga ibare :02/07/2012-6352 S.K./84.md.) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi hâlinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir...(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,

Dosya kapsamına göre, hükümlünün 01.03.2019 tarihli celsede alınan savunmasında, oluşan zararı gidermek istediğini açıkça beyan ederek etkin pişmanlık iradesini ortaya koyduğunun anlaşılması karşısında, (tek celsede yargılamanın bittiği de dikkate alınarak) hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun'un 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından hükümlüye uygun süre verilerek, gerekirse mahkemece ödeme yeri belirlenip suçtan hasıl olan zararı ödeme imkanı tanınarak sonucuna göre hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun'un 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, yazılı şekilde karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE, Bursa 22. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.03.2019 tarihli ve 2019/86 Esas, 2019/225 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği KANUN YARARINA BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesinin (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

legalbank.net