1. ŞUA İZNİ

Şua izni, hastaların yatarak tedavi edildiği sağlık kuruluşlarında radyolojik ışınlara maruz kalan çalışanlara, yıllık ücretli izinlerine ek olarak dört hafta süreyle verilen ek izindir.

Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Sosyal Şartı’nın Adil çalışma koşulları hakkı başlığı altında; “Âkit Taraflar, adil çalışma koşullarına sahip olma hakkının etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak üzere; İçinde bulunulan tehlikeli ve sağlığa zararlı işlerdeki riski ortadan kaldırmayı ve bu risklerin henüz yeterince azaltılamadığı ya da kaldırılamadığı durumlarda bu işlerde çalışanlara ücretli ek izin verilmesini veya bunların çalışma saatlerinin azaltılmasını sağlamayı; taahhüt ederler.” düzenlemesi yer almaktadır.

Uluslararası bir insan hakları sözleşmesi olan Avrupa Sosyal Şartı da şua izin hakkına dayanak oluşturmakta olup bu iznin kullandırılması zorunludur.

Şua izni hakkının bizim hukukumuzdaki yasal dayanağı, 19 Nisan 1937 tarihli ve 3153 sayılı "Radiyoloji, Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun" ile bu kanunun uygulanmasına ilişkin "Radyoloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname" hükümleridir.

3153 sayılı Kanuna, 30 Ocak 2010 tarihinde 5947 sayılı Kanun ile eklenen Ek 1. madde, "İyonlaştırıcı radyasyonla teşhis, tedavi veya araştırma yapılan yerlerde ve bu işlerde çalışan personelin haftalık çalışma süresi 35 saattir." hükmünü içermektedir. Belirtilen sürenin aşılması durumunda, fazla çalışmaya ilişkin hükümler uygulanacaktır. Bu düzenleme ile kanun koyucu, radyolojik ışınlara maruz kalan sağlık personeli için İş Kanunu’nun 63. maddesinden istisna teşkil eden bir çalışma süresi belirlemiş ve bu sürenin üzerinde çalışılması halinde fazla mesai hükümlerinin geçerli olacağını hükme bağlamıştır.

Radyoloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname’nin 22. maddesi, hastanelerde röntgen ve radyom ile tam zamanlı çalışan personelin günlük çalışma süresini en fazla 5 saat olarak belirlemiştir. Ayrıca, bu personelin belirtilen sürenin dışında başka işlerde çalıştırılamayacağı ve gece uykularını bozacak herhangi bir görevin kendilerine verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

Radyoloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname’nin 24. maddesi, radyoloji uzmanları ve röntgen ile radyom alanında çalışan personelin yıllık ücretli izinlerine ek olarak dört hafta kesintisiz tatil yapmalarının zorunlu olduğunu hükme bağlamaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 103. maddesi, radyoaktif ışınlarla çalışan personel için özel bir düzenleme getirmektedir. Bu maddeye göre, radyolojik ışınlara maruz kalan ve devlet memuru statüsünde çalışan sağlık personeli, her yıl yıllık izinlerine ek olarak bir ay süreyle sağlık izni (şua izni) kullanma hakkına sahiptir. Bu düzenleme, 3153 sayılı Kanun ile öngörülen şua izni uygulamasıyla uyumludur.

İyonlaştırıcı Radyasyon Ve Radyonüklit Kullanılarak Sunulan Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’te yer alan Sağlık İzni başlığı altında hangi alanlarda çalışan personele şua izin hakkının verileceği düzenleme altına alınmıştır.

İyonlaştırıcı Radyasyon Ve Radyonüklit Kullanılarak Sunulan Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik 

Sağlık izni

“Madde 8- (1) Sadece iyonlaştırıcı radyasyon kaynakları ve radyonüklitlerin kullanıldığı denetimli alanlarda çalışanlara yıllık izinlerine ilaveten sağlık izni verilir. İyonlaştırıcı radyasyon kaynağı ile çalışanlara verilecek sağlık izni süresi, bu çalışanların bir takvim yılı içerisinde denetimli alanlarda fiilen çalıştığı süreler dikkate alınarak bu Yönetmeliğin eki EK-2’de yer alan “Sağlık İzni Tablosu”nda belirtilen çalışma süresine göre belirlenir.”

2. ŞUA İZİN HAKKI ALACAĞININ ŞARTLARI

2.1.Hastanelerde Aktif Çalışma Sürecinin Bulunması Gerekmektedir

Kanun kapsamında, radyolojik ışınlara dayalı çalışmaların yürütüldüğü tüm sağlık birimlerinde görev yapan personel bu haktan yararlanabilir. Ancak, söz konusu hakkın kullanılabilmesi için çalışanın yalnızca iyonlaştırıcı radyasyon kaynakları ve radyonüklitlerin kullanıldığı "denetimli alanlarda" görev yapıyor olması gerekmektedir.

Nitekim bir Yargıtay kararı da bu iznin denetimli alan içerisinde çalışma halinde verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. (Y. 22. HD. Esas No: 2013/6451, Karar No: 2014/5011, Karar Tarihi: 06.03.2014)

“Somut olayda; Mahkemece, davacının çalıştığı süre içerisinde yapmış olduğu hizmetleri sırasında bulunduğu ortamda radyasyona maruz kalmayacağının tespit edilmesi sebebiyle davacının şua iznine hak kazanamayacağı kanaatine varılmış ve şua izninin reddine karar verilmiş ancak davacının fazla çalışma yaptığı sonucuna varılarak fazla mesai alacağı hüküm altına alınmıştır. 3153 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca röntgen cihazlarının çalıştırılması radyoloji uzmanları veya onların nezareti altındaki personel tarafından yapılabilir. Buna göre radyoloji uzmanı doktor veya röntgen teknisyenliği konusunda mesleki eğitimi ve diploması olmayan şahısların radyasyon riski olan işlerde çalıştırılması mümkün değildir. Mahkemece yapılan keşif sırasında davacının görev yaptığı yerler olarak gösterdiği alanların röntgen cihazlarının kurulu olduğu ve radyasyon güvenliği yönetmeliğinde “denetimli alanlar” olarak tanımlanan radyasyona maruz kalma riski taşıyan yerler içerisinde olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Yine aynı keşifte adı geçen hastanede bulunan röntgen cihazlarının Kanun ve yönetmeliklere uygun olarak kurulmuş olduğu, radyasyon güvenliği yönetmeliğine uygun olarak korunma tedbirlerinin alınmış olduğu, TAEK tarafından incelendiği ve radyasyon güvenliği lisansı verildiği tespit edilmiştir. Bu sebeple, röntgen servisinde çalışmak veya çalışırken röntgen cihazlarının “yakınında bulunmak” suretiyle radyasyonun zararlı etkilerine maruz kalmanın mümkün olmadığı da belirtilmiş ve davacının herhangi bir şekilde zararlı radyasyona maruz kaldığı veya bu nedenle sağlığının etkilendiğine dair delil bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Dosyada davalı iş yerinde yetkili bulunan radyoloji uzmanı doktorun yazısında, davacının çalışmaları sırasında aktif radyasyon alanı dışında, sekreterlik ve filmleri hastalara verme göreviyle çalıştığı belirtilmiştir. Davacı bu göreve rağmen haksız uygulamalarla röntgen filmi çekimi işi yaptırıldığı iddiasını ispatlayacak delil dosyaya sunmamıştır. Davacının çalışma saatleri değerlendirildiğinde 08:00-16:00 saatleri arası haftanın beş günü çalıştığı, bir saat ara dinlenme kullandığı zaman davacının fazla çalışma yapmadığı tespit edilmiştir. Mahkemece davacının şua iznine ilişkin alacağı, yapmış olduğu hizmetleri sırasında bulunduğu ortamda radyasyona maruz kalmayacağının tespit edilmesi nedeniyle hak kazanamayacağı kabul edilmişken fazla çalışma alacağının röntgen ve radyom ile daimi olduğu varsayılarak günde beş saatten fazla çalışmalarının fazla çalışma sayılması çelişki oluşturmuştur. Hal böyle olunca davacının, fazla çalışma yapmadığı anlaşıldığından fazla mesai ücretine ilişkin talebinin reddi yerine kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.”

2.2. Hastanelerde Röntgen Ve Radyom İle İlgili Çalışmaların Yürütülmesi Gerekmektedir

Sağlık kuruluşlarında, yalnızca röntgen ve radyom birimlerinde çalışan ve aktif olarak bu ışınlara maruz kalan sağlık personeli bu haktan yararlanabilecektir.

Bu bağlamda, teknikerler tarafından yapılan çekimleri yalnızca bilgisayar ortamında inceleyen ve aktif olarak radyolojik ışınlara maruz kalma riski bulunmayan sağlık personelinin şua izninden yararlanamayacaktır. Ayrıca, ileri teknolojik gelişmelerle gerekli koruma önlemleri alınan sağlık kuruluşlarında da radyolojik ışınlara maruz kalınmadığı için şua izni hakkından yararlanmak mümkün olmayacaktır.

2.3. Çalışmanın Süresi En Az Bir Yıl Olmalıdır

Şua izni hakkının kazanılması için en az bir yıl süreyle çalışma yapılması gerekmektedir. Bu süreyi tamamlamayanlar, orantılı bir hak elde etseler bile şua izninden yararlanamayacaktır.

2.4. Şua İzni, Kesintisiz Bir Şekilde Kullandırılmalıdır.

Senede dört hafta olarak verilen şua izni, düzenli ve kesintisiz bir şekilde kullanılmalı, ayrıca o yıl içinde kullandırılmalıdır; başka bir yıla devredilemez. Bu iznin kullandırılmaması durumunda, belirlenen döneme ait ücret personele ödenmelidir. Başka bir deyişle, izin süresi kullandırılmadan çalışan personele, hem izin ücreti hem de çalışılmayan süreye karşılık gelen ücret ödenmelidir.

Şua izni, fazla mesai benzeri bir hak olduğundan, zamanaşımı süresi fesihten değil, şua iznine hak kazanma tarihinden itibaren hesaplanmalıdır.( Y. 9. HD. Esas No: 2009/36989, Karar No: 2012/5590, Karar Tarihi: 23.02.2012)

3. ŞUA İZNİ HAKKININ TESPİTİNDE İSPAT YÖNTEMİ

Sağlık personelinin, üzerine takılan bir cihaz aracılığıyla ışınlara maruz kalıp kalmadığı veya maruz kalma oranı tespit edilebilir. Ancak, bu cihazın bulunmaması ya da durumun belirgin olmaması halinde, keşif yapılmalı ve çalışanın radyasyona maruz kalıp kalmadığı incelenmelidir.

Şua izni, işçiye ödenmesi gereken bir ücret olduğu için, şua izninin kullandırıldığını ispat yükü işverene aittir. Ancak, Yargıtay kararlarında şua izni, fazla mesaiye benzer bir işçi alacağı olarak değerlendirilmiş ve bu nedenle ispat yükü işçiye yükletilmiştir.

4. ŞUA İZNİ ALACAĞINDA ZAMANAŞIMI VE FAİZ

Yargıtay uygulamasına göre, şua izni alacağı fazla mesaiye benzer bir işçi alacağıdır. Bu nedenle, fazla mesai ücretine ilişkin 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, mevduat faizi uygulanacaktır. (Y. 9. HD. Esas No: 2007/13183, Karar No: 2008/5524, Karar Tarihi: 20.03.2008.)

NETİCE İTİBARİYLE söz konusu iznin kullandırılmaması halinde  hastaneye yazılı bir başvuru sonrası dava açılması gerekmektedir.

Av. Ece ERTUĞ ÖZKARA

KAYNAKÇA

Radiyoloji, Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu

Radyoloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamname

İyonlaştırıcı Radyasyon Ve Radyonüklit Kullanılarak Sunulan Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik 

Y. 22. HD. Esas No: 2013/6451, Karar No: 2014/5011, Karar Tarihi: 06.03.2014

Y. 9. HD. Esas No: 2009/36989, Karar No: 2012/5590, Karar Tarihi: 23.02.2012

Y. 9. HD. Esas No: 2007/13183, Karar No: 2008/5524, Karar Tarihi: 20.03.2008.