Gecikme zammı, kamu alacaklarının zamanında tahsilini güvence altına almak amacıyla düzenlenen, devletin mali otoritesini koruyan önemli bir yaptırımdır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesi, gecikme zammının uygulanma şartlarını açıkça ortaya koyarken, belirli hallerde bu zammın talep edilemeyeceğini de hükme bağlamıştır. Kamu alacaklarının hukuki niteliği, bu yaptırımın uygulanabilirliğinde belirleyici bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Aşağıda, bu konuya ilişkin yargı kararları ve Bakanlık görüşleri incelenerek, gecikme zammının sınırları netleştirilecektir.

KONUNUN DEĞERLENDİRİLDİĞİ BAKANLIK GÖRÜŞÜNDEN

“Belediyelerin vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile bunların takip masrafları hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı Cumhurbaşkanınca belirlenecek oranda gecikme zammı tatbik edileceği, bu şekilde belirlenen gecikme zammının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre uygulanan vergi ziyaı cezalarına aynı oranda, mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan amme alacaklarına ise belirlenen oranın yarısı ölçüsünde uygulanacağı, bunların dışındaki ceza mahiyetinde olan amme alacaklarına kendi özel kanunlarında belirlenenler hariç gecikme zammı tatbik edilemeyeceği, Sonuç olarak 3194 sayılı Kanun, 1608 sayılı Kanun ile Kabahatler Kanunu’na göre verilen para cezaları başta olmak üzere belediyece verilen para cezalarına gecikme zammı veya gecikme faizi uygulanamayacağı, Değerlendirilmektedir.”   (ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü, E-14399437-622.02-2439664 sayılı ve 13/12/2021 tarihli İdari Para Cezaları hakkında görüş yazısı)

YARGI KARARLARI

“Yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirmesi sonucu, Belediyeler tarafından verilen idari para cezalarının tahsilinin 6183 sayılı Kanuna göre yapılacağı, ancak, para cezalarına 6183 sayılı Kanuna göre gecikme zammı uygulanmasının mümkün olmadığı, "gecikme zammı oranında gecikme faizi" uygulamasının ise Vergi Usul Kanunu'nun da düzenlendiği, 213 sayılı Kanunun ise ancak vergi, resim ve harçlar bakımından uygulanabileceği, idari para cezaları için uygulanamayacağı neticesine varılmıştır.

Bu duruma göre, 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca verilen imar para cezalarına gecikme faizi uygulanmasının mümkün olmaması karşısında, "usulde paralellik" ilkesi uyarınca mahkeme kararları uyarınca davalı idare uhdesinde kalan meblağ için gecikme faizi ödenmesine de hukuken imkan bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” (İzmir BİM, 4. İDD, E. 2016/85 K. 2016/363 T. 6.12.2016)

Davacı tarafından 2012 yılına ait katma değer vergisi iade alacağının aynı döneme ait vergi borçlarına mahsuben iadesi talebiyle 19/10/2017 tarihli standart iade talep dilekçesinin verildiği olayda, dilekçenin verildiği tarih itibarıyla mahsup işleminin gerçekleştirildiği, vadesinde ödenmemesi nedeniyle katma değer vergisine 2012 yılı muhtelif vade tarihlerinden mahsup tarihi olan 19/10/2017 tarihine kadar gecikme zammı hesaplandığı anlaşılmış olup; mahsup işlemiyle vergi alacağı ödenmiş sayılacağından vadesinde ödenmediği sabit olan kamu alacağına vade tarihinden mahsup tarihine kadar gecikme zammı hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmadığından temyize konu kararda isabet görülmemiştir. (Danıştay 4. D., E. 2019/5668 K. 2023/353 T. 30.1.2023)

Çevreyi kirletme eyleminin, niteliği itibariyle 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında değerlendirilmesi, bu eylem nedeniyle aynı Kanun uyarınca para cezası verilmesi gerekirken, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 34 ve 40. maddelerine aykırılıktan dolayı para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.

Öte yandan davacı hakkında tesis edilen encümen kararında davacıya verilen para cezasının, 6183 sayılı yasa hükümleri uygulanarak cezanın 1 ay içinde ödenmesi halinde yüzde 25 oranında indirim yapılacağı aksi halde gecikme zammı hükümlerinin uygulanacağı belirtilmişse de; 6183 sayılı Yasa uyarınca gecikme zammı vergi ziyaı cezalarına ve mahkemelerce verilecek para cezalarına uygulanabileceğinden, bu kapsamda olmayan para cezasına, gecikme zammı uygulanması da mümkün değildir. (Danıştay 6. D., E. 2008/3151 K. 2010/3946 T. 19.04.2010)