Yoksulluk nafakasının ödenmemesi üzerine yapılacak işlemlerden bahsetmeden önce, yoksulluk nafakasını tanımlamak gerekirse, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan tarafın boşanmada kusurunun diğer eşten daha ağır olmaması şartıyla talep edebileceği nafaka türüdür.

Yoksulluk nafakası boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra 1 yıl içerisinde açılacak ayrı bir nafaka davası ile de talep edilebilir.

Hakim yoksulluk nafakasını değerlendirirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, maaş veya ücretleri, sahip oldukları taşınır veya taşınmaz mallar ile bunların gelirleri gibi bir çok hususu değerlendirir. Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, nafaka talep eden eşin, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir.

Yukarıda kısaca bahsettiğimiz yoksulluk nafakası tanımından sonra, yoksulluk nafakasının ödenmemesi üzerine yapılacak başvuru yollarından bahsedelim;

Boşanma davası sonucunda hükmedilen yoksulluk nafakası veya ayrıca açılmış nafaka davası kesinleştikten sonra, karşı taraf nafaka borcunu düzenli olarak ödemesi gerekir. Ödemediği takdirde, yoksulluk nafakası bir ilama dayandığı için (Aile Mahkemesinin verdiği nihai karar hükmü) herhangi bir icra dairesinden ilamlı icra takip talebinde bulunulabilir. Başvuru sırasında, ilamın aslı veya ilgili mahkeme tarafından verilen ilamın bir sureti ile icra takip talep dilekçesi ve diğer gerekli belgeler sunulmalıdır. İlgili icra dairesi başvurunun değerlendirmesinin ardından icra emrini borçluya gönderir. Borçlu her ne kadar 7 gün içerisinde itiraz etme imkanına sahip olsa da ilamlı icra söz konusu olduğu için takip durmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 350 ve 367. Maddelerine göre, nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez. Takip yoluna gidilmesi üzerine borçlu hala borcu ödemediyse, nafaka alacaklısı, takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu İcra Ceza Mahkemesine şikayet talebinde bulunabilir. Yoksulluk nafakası, şikayet ile birlikte  geriye dönük olarak en fazla 3 ay için istenebilir. Daha fazla biriken borç var ise  ilamlı icraya konu edilebilir. İcra dairesi tarafından gönderilen icra emri bizzat borçluya tebliğ edilip, kesinleştikten sonra 1 ay beklenmesi gerekir. Bunun sebebi nafaka alacağının aylık cari nafaka borcunun bulunması gerektiğidir. Örnek vermek gerekirse, Aile Mahkemesince boşanma davası sonucunda nihai karar hükmü verilir, hükme rağmen nafaka borcu ödenmez veya bir süre ödenip daha sonra ödenmezse,  alacaklı tarafından  icra dairesinde icra takibi başlatılır,  icra emri borçluya tebliğ edilip, kesinleştiği tarih 01.01.2025 dersek 01.02.2025 tarihinde şikayet merciine başvurulur. Burada istenilecek alacak, 2024 kasım, aralık ve 2025 ocak aylarına ait nafaka alacağıdır. En az 1 ay, en çok ise 3 aylık nafaka alacağı için şikayet merciine başvurulabilir. Şikayet süresi icra ve iflas kanunun 347. Maddesine göre, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/2265 Esas ve 2020/300 sayılı kararıyla ‘’somut olayda ... 8. İcra Müdürlüğünün 2016/13319 sayılı takip dosyası ile 2017 yılı Ocak, Şubat, Mart aylarına ait nafaka borçlarını ödenmediğinden dolayı 14/05/2018 tarihinde şikayette bulunulduğu, müşteki vekili şikayet hakkını suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıllık süre geçtikten sonra kullandığı anlaşılmakla düşme yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp’’ denmektedir.

Hakkında nafaka yükümlülüğünü ihlal nedeniyle tazyik hapsi talebinde bulunulan kişi, son üç aylık nafakayı öder ve ödemeye ilişkin makbuzu ilgili icra ceza mahkemesine sunarsa tazyik hapsine mahkum olmaktan kurtulabilir, aksi halde nafaka yükümlüsü aleyhine 3 aya kadar tazyik hapsine hükmolunur.

 Av. Melike ÜNVER