T.C.

Yargıtay

3. Hukuk Dairesi

2019/4165 E., 2019/9976 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Davacı, davalı Vakıf ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, 31/12/2005 tarihine kadar tahakkuk etmiş olan kira bedellerinin tamamının davalıya ödendiğini, Milli Emlak Dairesi Başkanlığı tarafından gönderilen 03/01/2006 tarihli ihbarname ile kiralananın tasarruf hakkının 18/07/2005 tarihi itibariyle Milli Emlak Dairesi Başkanlığı'na geçtiğinin bildirildiğini ve bu nedenle 18/07/2005-31/12/2005 tarihleri arasında tahakkuk eden ecrimisil bedelinin ödenmesinin istendiğini, bu bedelin İdareye ödendiğini belirterek davalı Vakfa yapılan 18/07/2005-31/12/2005 tarihleri arasındaki kira bedeli ödemelerine ilişkin olmak üzere şimdilik 10.000,00 TL alacağın 31/12/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece iadesi talep edilen kira bedeli ödemelerinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki ilişkinin ve hukuki ihtilafın kira sözleşmesinden kaynaklandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 6098 sayılı TBK'nun 147. maddesi (818 sayılı BK. 126/1. maddesi) hükmüne göre kira alacağından doğan davalar beş yıllık zamanaşımı süresine, kira alacağı dışında kira sözleşmesine dayanılarak açılan alacak ve tazminat davaları TBK'nun 146. maddesi (BK. 125. maddesi) hükmüne göre on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Dava konusu ihtilaf kira sözleşmesinden kaynaklandığı için sözleşmelerde uygulanan zamanaşımı süresinin geçerli olduğunun kabulü zorunludur. Dava, on yıllık zamanaşımı süresi dolmadan açıldığına göre işin esası incelenerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın kira bedeline ilişkin hükümlere tabi olduğu değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.