Giriş

Mirasın paylaşılması sürecinde mirasçılar arasında çeşitli anlaşmazlıklar ve uyuşmazlıklar ortaya çıkabilir. Bu anlaşmazlıkların önemli bir kısmı, murisin ölümünden önce yaptığı malvarlığı devirleriyle ilgilidir. Muris muvazaası, mirasçılar arasında sıklıkla tartışmalara yol açan bir konudur ve bu durum, taşınmaz mal devriyle ilgili tapu iptal ve tescil davalarına neden olabilir.

Muris muvazaası, bir kişinin ölümünden önce yaptığı taşınmaz devir işlemlerinin geçersiz sayılması gerektiğini iddia eden mirasçılar tarafından açılan davalardır. Bu tür davalar, mirasçıların haklarının korunması amacıyla açılır.

2. Muris Muvazaası Nedir?

Muris muvazaası, genellikle miras bırakanın ölmeden önce son dönemlerinde yaptığı malvarlığı devirlerinin, gerçek iradeye dayanmadan yapıldığının iddia edilmesidir. Bu tür davalarda, mirasçılar, murisin malvarlığını son yıllarında belirli bir kişiye devretmesi işleminin, gerçek iradeye dayalı olmadığını ve muvazaalı olduğunu ileri sürerler. Muvazalı işlemler, bir tarafın gizli bir anlaşma veya aldatma yoluyla, malvarlığını diğer tarafa devretmesi durumudur ve Türk hukukunda geçersiz kabul edilir.

Muris muvazaası genellikle, murisin hastalık, yaşlılık veya psikolojik baskılar nedeniyle kararlarını özgür iradesiyle almadığını öne süren mirasçılar tarafından açılır. Bu tür davalar, ölmeden önce son yıllarda yapılan devir işlemlerinin, mirasçıların yasal haklarını ihlal ettiğini ve taşınmazların muvazaalı olarak devredildiğini iddia eder.

3. Tapu İptal ve Tescil Davası, Görevli ve Yetkili Mahkeme

Muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davaları, bir taşınmazın tapu kaydının  iptali ve doğru malike tescil edilmesi amacıyla açılır. Tapu iptal ve tescil davası, muvazalı bir işlem neticesinde yapılan tapu kaydının iptali ve taşınmazın eski malikine tescil edilmesi talebidir.

Bir tapu iptal ve tescil davasının açılabilmesi için, muvazalı bir işlem yapıldığının ispatlanması gerekmektedir. Mirasçılar, murisin ölümünden önce yaptığı devir işleminin geçerli olmadığını ve taşınmazın kendilerine ait olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesini talep ederler. Mahkeme, tapu sicilinde yapılan kaydın geçersizliğini belirleyerek, taşınmazı gerçek malike tescil eder. Muris muvazaasına dayalı olarak açılacak bir tapu iptal ve tescil davasının görevli ve yetkili mahkemesi, taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesi olacaktır.

4. Muris Muvazaası ve Tapu İptal Davasının Şartları

Muris muvazaası nedeniyle açılacak tapu iptal ve tescil davası, bazı şartların varlığında mümkün olabilir. Davacılar, muvazaalı işlemi ispat etmekle yükümlüdürler. Bu davada dikkate alınması gereken temel unsurlar şunlardır:

4.1. Muvazalı İşlemin Yapılması

Muvazaalı işlem, malvarlığının bir kişiye devredilmesiyle ilgili yapılan işlemin, aslında o kişiye değil, başka bir kişiye yönlendirilmesi veya gizli anlaşmalarla yapılmasıdır. Mirasçılar, bu tür bir muvazaanın varlığını kanıtlamak zorundadır. Bunu ispatlamak için tanık ifadeleri, yazılı belgeler, uzman raporları gibi çeşitli deliller sunulabilir.

4.2. Murisin Son Döneminde Yapılan İşlemler

Muris muvazaası davaları genellikle murisin ölmeden önce son yıllarında yapılan taşınmaz devriyle ilgilidir. Mirasçılar, murisin yaşlılık, hastalık veya psikolojik baskılar altında karar verdiğini iddia edebilirler. Bu tür iddialar, uzman raporları ve tanık ifadeleriyle desteklenebilir. Murisin son döneminde yapılan işlemlerin özgür iradeye dayanmadığı kanıtlanırsa, yapılan işlem muvazaalı sayılabilir.

4.3. Mirasçının Hakkının Zedelenmesi

Bu davanın açılabilmesinin bir diğer şartı, mirasçıların hakkının zedelenmesidir. Mirasçılar, muvazaalı devir işleminin kendi miras haklarını ihlal ettiğini ve taşınmazın kendilerine ait olması gerektiğini ispatlamakla yükümlüdür. Mahkeme, bu iddiaları değerlendirirken, taşınmazın devri sırasında mirasçının haklarının nasıl etkilendiğini göz önünde bulundurur.

4.4. Zamanaşımı

Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, mirasbırakanın ölümünden sonra açılabilir. Çünkü mirasçılara ait haklar, ancak mirasbırakanın ölümünden sonra doğar. Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davaları, mülkiyet hakkına dayandığı için ve mülkiyet hakkı mutlak bir hak olduğundan, bu davaların açılması için herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre kısıtlaması bulunmamaktadır.

5. Tapu İptal ve Tescil Davası'nın Sonuçlanması

Mahkeme, muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasını kabul ederse, taşınmazın tapu kaydındaki değişiklik iptal edilir ve taşınmaz, doğru malike tescil edilir. Bu durumda, mirasçılar taşınmaz üzerindeki haklarını geri kazanırlar.

Yargıtay, aşağıda yer verilen kararında murisin ölmeden önce son yıllarında yaptığı taşınmaz devir işlemlerinin muvazalı olup olmadığına dair şu değerlendirmeye yer vermiştir:

"Bir kişinin, sağlığının bozulduğu, yaşlılık nedeniyle zihinsel kapasitesinin azaldığı ve ölümünden önce malvarlığını bir kişiye devrettiği iddiaları, ancak somut delillerle ispat edilebilir. Mirasçılar, muvazanın varlığını, tanık ifadeleri, yazılı belgeler ve uzman raporlarıyla ispat etmekle yükümlüdürler. Murisin malvarlığına ilişkin yaptığı işlemler, somut delillerle muvazalı olarak nitelendirilebiliyorsa, bu işlemler geçersiz sayılır ve tapu kaydının iptal edilmesi gerekmektedir." (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2022/8903 E. 2023/479 K.)

Bu karar, özellikle murisin son yıllarında yapılan taşınmaz devirlerinin muvazaalı olup olmadığının belirlenmesinde, delillerin önemini vurgulamaktadır. Mirasçılar, muvazaalı işlem iddialarını, güçlü delillerle kanıtlamadıkları sürece taleplerinin reddedileceği hususuna dikkat etmelidirler.

6. Sonuç

Muris muvazaası, mirasçılar için hak kaybına yol açan bir durumdur ve bu tür durumlar, tapu iptal ve tescil davalarıyla çözümlenebilir. Mirasçılar, murisin son yıllarında yaptığı taşınmaz devrinin muvazaalı olduğunu ve malvarlığının doğru bir şekilde paylaştırılmadığını iddia edebilirler. Tapu iptal ve tescil davaları, bu tür muvazaaların ortadan kaldırılmasında etkili bir araçtır. Mirasçılar, tapu iptal ve tescil davalarını açarken, güçlü delillerle hareket etmelidirler.

  Av. Gül ÇİÇEK