Bir mahkemede yapılan yargılama neticesinde asıl davanın fer’isi niteliğindeki vekalet ücreti hükmü, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenmektedir. Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonlandıran her türlü merci kararlarında ve ayrıca kanun gereği mahkemelerce karşı tarafa yükletilmesi gereken avukatlık ücretinin tayin ve takdirinde, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. [I] Bu tarife her yıl güncellenmektedir.

 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dava türlerinde ise yapılan yargılama neticesinde mahkeme vekalet ücreti hususunda birtakım hatalara düşebilmektedir. Bu hatalar; harca esas değerin yanlış dikkate alınması, dava türünün gereği hesaplanması gereken vekalet ücretinden farklı bir hesaplama yöntemi uygulanması, ön inceleme öncesi davanın konusuz kalması/feragat/ sulh/ kabul hususunun gözden kaçırılması, yanlış kanun maddesinin dikkate alınması, birden fazla vekille temsil halinde ret sebebi ortak olmasına rağmen mükerrer vekalet ücretine hükmedilmesi, karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda tek vekalet ücretine hükmedilmesi, hak kazanılmasına rağmen hiçbir şekilde vekalet ücretine hükmedilmemesi vb. hususlarıdır.

Mahkeme hükmünü vermekle (hükmü imzalamakla) dosyadan elini çekmiş olur ve bundan sonra hükümde herhangi bir değişiklik yapamaz. Mahkemenin dosyaya yeninden el atabilmesi, ancak kanun yolları sonucunda üst mahkemenin dosyayı karar veren mahkemeye göndermesine bağlıdır. Kural bu olmakla birlikte, hükmün tashihini, tavzihi ve tamamlanmasını gerektiren haller istisnadır.[II]

İlk derece mahkemesince hatalı bir şekilde hükmedilen vekalet ücretinin düzeltilmesi için başvurulan yollar hükmün tashihi, tavzihi ve tamamlanması veya istinaf kanun yoludur. Ancak her yıl istinaf kesinlik sınırı bir önceki yıla oranla çok fazla değişkenlik gösterdiğinden vekalet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmasının da önü kapanmakta, bu yönden hak kayıpları yaşanmaktadır.

Nitekim 2025 yılında yargıda uygulanacak parasal sınırlar 27 Kasım 2024 tarih ve 32735 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 574) gereği 2024 yılı için yeniden değerleme oranı %43,93 olarak tespit edilerek ilan edilmiştir. Bu doğrultuda 2025 yılı için adli yargıda parasal sınırlar güncellenmiş, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na tabi davalarda HMK m. 341 doğrultusunda istinaf sınırı  40.660,225 TL.’dir. Ancak 6763 sayılı Kanun’la Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ve 7531 sayılı Kanunla değişen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen bu parasal sınırın bin Türk lirasını aşmayan kısımlarının dikkate alınmaması öngörülmüştür. Buna göre, maddedeki parasal sınır, 2025 yılı için 40.000,-TL olarak belirlenmiştir.[III] Örneğin 2025 yılı için istinaf kesinlik sınırının altında kalan 30.000,00-TL harca esas değerli bir itirazın iptali davasında vekalet ücretinin hiç hükmedilmemesi halinde karar kesin olduğundan vekalet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurulamayacaktır. Bu halde vekalet ücreti düzenlemesi için başvurulacak yol; hükmün tashihi, tavzihi ve tamamlanması yolu olacaktır.

Öğretide bir görüşe göre tavzih, tashih ve tamamlama için  her ne kadar madde metninde hüküm denilse de bu yollar salt esasa ilişkin nihai kararlar bakımından benimsenmiş bir kurum olmayıp, tüm son kararlar (hükümler) için geçerli  kabul edilmelidir. [IV] Bu halde ilk derece mahkemesince karara bağlanan vekalet ücreti de hüküm kabul edilerek tavzih, tashih ve tamamlama yoluna gidilebilecektir. Verilen vekalet ücreti hükmü, hangi tarafın aleyhineyse önce taraf istinaf kanun yolu açıksa istinaf kanun yolu yerine hükmün tashihi, tavzihi ve tamamlanması yoluna başvurabilmektedir. Nitekim kararda başka istinaf yoluna götürülecek husus yoksa tek başına vekalet ücreti hükmünün istinaf kanun yoluna götürülmesi halinde hem çok fazla yargılama masrafları yapılmakta (istinaf başvuru harcı-istinaf karar harcı-istinaf avansı-tehir-i icra harcı) hem de kararın geç istinaf kanundan dönmesi sonucu paranın değerinin düşmesi söz konusu olabilmektedir.

Her ne kadar uygulamada vekalet ücreti hükmü için hükmün tashihi, tavzihi ve tamamlanması yoluna başvurulmaktaysa da sıklıkla mahkemeler, vekalet ücreti hükmü için hükmün tashihi, tavzihi ve tamamlanması talebini reddetmekte bu husus kafa karışıklıklarına yol açmaktadır.

HMK m. 305 Hükmün tavzihi: ’’(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.

(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.’’

Uygumada sıklıkla HMK m. 305 uyarınca vekalet ücreti için hükmün tavzihi talep edilmektedir. HMK m. 305. Maddesinin 2. fıkrası ile tavzihin sınırları belirtilmiştir. Mahkeme de vekalet ücreti için hükmün tavzihi yoluna başvurulamayacağını bu 2. fıkraya dayandırmaktadır. Yargıtayın yerleşik içtihatları da aynı nedenle ‘’tavzih yolu ile de hüküm fıkrasının sınırlandırılması veya genişletilmesi yada değiştirilmesi mümkün olmadığından’’ vekalet ücretinin tavzih yolu ile düzenlenemeyeceğini belirtmektedir.

Doktrinde de de aynı şekilde; Tavzih talebi haklı ise mahkeme hükmündeki bu kapalılık, açık olmayan hâl, tereddüt ya da çelişkiyi ortadan kaldırır. Ancak, tavzihle hükümde belirtilen haklar ve borçlar sınırlandırılamayacağı gibi genişletilemez ve değiştirilemez (m. 305/2). Bu çerçevede hükmün tavzihine karar veren mahkeme, daha önce unuttuğu bir hususu hükme ekleyemez ya da hükmünü düzeltemez. Özellikle, hüküm verirken unutmuş olduğu vekâlet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dâhil edemez. [V]Zira tavzihin amacı, hükümdeki hatanın düzeltilmesi ya da eksik kalan, unutulan talepler hakkında karar verilmesi değildir .[VI]

Vekalet ücreti için ilk derece mahkemesinden hükmün tavzihi yoluna başvurulması halinde yüksek oranda red kararı verileceğinden emek ve zaman kaybı yaşanmamaması adına bu yolun tercih edilmemesi kanaatindeyim.

Yargıtay 10. HD., E. 2023/5030 K. 2023/5417 T. 16.5.2023 Sayılı İlamı   :

‘’ İlk Derece Mahkemesince nihai olarak verilen 22.03.2022 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiği halde davalı SGK vekili lehine vekalet ücreti takdir edilmediği, davalı SGK vekilinin 03.04.2022 tarihli dilekçesine istinaden 04.04.2022 tarihli ek karar'la vekalet ücretine yönelik istemin reddine karar verilmiştir. HMK 305. maddesi gereği tavzihle hüküm genişletilemeyeceğinden 04.04.2022 tarihli ek karar'ın kaldırılarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, davalı SGK lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.’’

Yargıtay 3. HD. 09.11.2021 T. E: 3796, K: 11081 Sayılı İlamı   :

‘’Somut olayda mahkemece; davalı lehine 4.080 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olup, bilahare davalının 02/03/2021 tarihli tavzih dilekçesine istinaden 15/03/2021 tarihli tavzih kararı ile vekalet ücreti 14.424,09 TL’ye yükseltilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca, olayda HMK 305/A maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, aynı Kanun’un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası doğrultusunda tavzih yolu ile de hüküm fıkrasının sınırlandırılması veya genişletilmesi yada değiştirilmesi mümkün olmadığından yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.’’

Yargıtay 10. HD. 26.09.2022 T. E: 10212, K: 11149 Sayılı İlamı   :

‘’Somut olayda, HMK 305/A maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, aynı Kanun’un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası doğrultusunda tavzih yolu ile de hüküm fıkrasının sınırlandırılması veya genişletilmesi ya da değiştirilmesi mümkün olmadığından mahkemece; ek karar ile Ş… hakkında vekalet ücretinin hükme eklenmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.’’

Ancak vekalet ücreti hususunda hükmün birbirine aykırı fıkralar içermesi, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabileceği bazı Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir.

Yargıtay 11. HD. 02.06.2022 T. E: 2818, K: 4387 Sayılı İlamı   :

‘’Dava, itirazın iptali davası sonucunda verilen kararın tavzihi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı gerçek kişiler yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davalı gerçek kişiler, hakkındaki dava reddedilmesine rağmen hüküm fıkrasında davacı lehine hükmolunan vekalet ücretinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları nedeniyle tavzih yoluna başvurmuştur. Mahkemece tavzih isteminin reddine karar verilmiş ise de bu husus hükmün birbirine aykırı fıkraları içermesi niteliğindedir. Bu durum HMK m.305’da düzenlenen tavzihi gerektirir hallerden olduğundan mahkemece tavzih isteminin kabulü ile çelişkili hüküm fıkrasının tavzihine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde HMK m.305 hükmüne aykırı olacak şekilde tavzih isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.’’

Öte yandan hükmün tavzihindeki HMK 305/2 : ‘’Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.’’ maddesinde olduğu gibi hükmün tashihi ve hükmün tamamlanması maddelerinde kanun koyucu tarafından açıkça bir sınırlama yapılmamıştır. Buna rağmen Yargıtay bazı içtihatlarında hükmün tavzihi gibi hükmün tashihi ve hükmün tamamlanması taleplerini de HMK  m. 305/2 kapsamında değerlendirmektedir. Bu yöndeki içtihatlar ayrıntılı incelendiğinde salt geniş kıyas yaparak hükmün tavzihi maddesine atıfta bulunulduğu, gerekçesinin açık olmadığı, hukuki dayanağının da tatmin edecek şekilde olmadığı görülmektedir. İlk derece mahkemeleri de Yargıtayın bu kararlarına atıfta bulunarak yetersiz bir gerekçe ile talepleri reddetmektedir. Hükmün tashihi ve hükmün tamamlanması müesselerinin bu derece hükmün tavzihi müessesine kıyaslama yapılması davaları hak kaybına yol açacak şekilde sürüncemede bırakmakta, mahkemelerde gereksiz dosya yığılmasına yol açmaktadır.

Yargıtay 9. HD. 27.04.2022T. 2022/4460E. 2022/5418K. Sayılı İlamı   :

‘’Bölge Adliye Mahkemesinin 11/02/2022 tarihli "tashih kararı" adı altında yaptığı düzeltme “ davacıya yüklenen borçların değiştirilmesidir” ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305/2. maddesine açıkça aykırıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305/2 maddesine göre hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez."düzenlemesi gereği ve karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre davanın usulden reddinde davalı lehine 5.100,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu Bölge Adliye Mahkemesinin asıl kararının isabetli olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, hüküm fıkrasında taraflara yüklenen hak ve borçların değiştirilmesi anlamına gelecek şekilde tashih yapılamaz.’’

Öte yandan hükmün tavzihi (HMK m. 305/1 ‘’ Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar,’’) ve hükmün tashihi (HMK m. 304/1 ‘’ Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa,’’) maddelerinin 1. fıkraları incelendiğinde, anlamsal olarak birbirine çok yakın olması da geniş kıyas yapılacak şekilde yorum yapılmasına olanak vermektedir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi bir tashih kararı verdikten sonra Yargıtay yaptığı incelemede verilen kararın ‘’tashih suretiyle bir tavzih kararı olduğu,’’ nu belirtip verilen kararı hükmün tavzihi kapsamında değerlendirmesi durumu da sıklıkla görülebilmektedir.

Yargıtay 10. HD.  07.03.2023 T. 2022/1366E. 2023/2160K. Sayılı İlamı   :

‘’ Somut olaya bakıldığında ilk derece mahkemesinin temyiz incelemesine konu tashih şerhi başlıklı 03.12.2021 tarihli ek kararı ile; 02.11.2021 tarihli asıl kararda tamamen davalı tarafa yüklenmiş olan 1.758,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranında taraflar arasında paylaştırıldığı ve yine 02.11.2021 tarihli asıl kararda bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabulünden hareketle dava dilekçesinde talep edilen tazminat tutarlarına göre tamamen kabul edilen dava nedeniyle davalı lehine maddi tazminat red vekalet ücreti takdir edilmemesine karşın 03.12.2021 tarihli ek karar ile davalı lehine 19.324,43 TL maddi tazminat red vekalet ücreti ödenmesine karar verilecek şekilde yeniden hüküm tesis edildiği, temyiz incelemesine konu 03.12.2021 tarihli ek kararın esasen tashih suretiyle bir tavzih kararı olduğu açık olduğuna göre ilk derece mahkemesince tavzihin asıl amacının hükmü açıklamak, icrasındaki tereddüdü gidermek ya da birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa bu aykırılığı gidermek olduğu, bu kapsamda tavzih yolu ile ancak hükmün gerçek anlamının ortaya konulabileceği ya da hükümdeki çelişkilerin giderilebileceği, yoksa hükümün tavzih yolu ile değiştirilemeyeceği gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.’’

Her ne kadar uygulamada hükmün tavzihi, hükmün tashihi ve hükmün tamamlanması müesseseleri birbirine benzer mahiyette olduğu kanısı oluşmuşsa da; kanun koyucu açıkça 6100 sayılı HMK da Hükmün Tashihi, Tavzihi ve Tamamlanmasının maddelerini ayırarak, hizmet ettiği hukuki durumu belirtmiştir. Bu doğrultuda mahkemelerin gelen her bir talebi kendi içerisinde hükmün tavzihi, hükmün tashihi ve hükmün tamamlanması kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirmesi, talep içeriğine göre geniş kıyas yapmayarak karar vermesi gerekmektedir.

Yargıtay 10. HD., E. 2022/10527 K. 2023/2825 T. 21.3.2023 Sayılı İlamı   :

‘’İlk Derece Mahkemesince nihai olarak verilen 09.12.2021 tarihli kararın 7 numaralı bendinde birleşen dava yönünden maktu vekalet ücretine hükmedildiği, davacı vekilinin 30.12.2021 tarihli dilekçesine istinaden 24.01.2022 tarihli tashih şerhiyle nisbi vekalet ücretine hükmedildiği görülmektedir.HMK 305 inci maddesi gereği tavzihle hüküm genişletilemeyeceğinden 24.01.2022 tarihli tashih şerhi kaldırılarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, davacı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.’’

İlk derece mahkemeleri vekalet ücreti yönünden karar vermesi gerekirken hiç vekalet ücretine hükmetmemiş ya da eksik vekalet ücretine hükmetmişse; vekalet ücreti yönünden hükmün tamamlanması talebini kabul etmektedir. Örneğin, kısmen kabul kısmen red kararı verilen bir dava dosyasında, kısmen reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi unutulmuşsa bu yola başvuru yapılabilecektir. Nitekim hükmün tamamlanmasına dair kanun maddesi incelendiğinde, hakkında kısmen veya tamamen karar verilmeyen hususlarda ek karar verilebileceği açıkça yer almaktadır. O halde mahkeme tarafından hatalı vekalet ücretine hükmedilmesi halinde hükmün tamamlanması yoluna başvurulamayacak sadece tamamen veya kısmen karar verilmeyen vekalet ücreti yönünden hükmün tamamlanması yoluna başvurulabilecektir.

HMK m. 305/A Hükmün tamamlanması : ‘’(1) Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.’’

Yargıtay 8. HD., E. 2021/2878 K. 2022/10314 T. 19.12.2022 Sayılı İlamı    :

‘’ Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, İlk Derece Mahkemesince davalı .... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiği ve lehine vekalet ücretine hükmedildiği, bu karara karşı davacı tarafça hükmedilen vekalet ücreti yönünden istinafa başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince isteğin reddine karar verildiği ancak diğer davalı ...'nın istinaf isteğinin kabul edilmesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğu, davalı .... yönünden yine davanın reddine karar verildiği ancak lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, davalı ....'in 26.01.2021 tarihli dilekçesi ile açıkça HMK'nin 305/a maddesi uyarınca hükmedilmeyen vekalet ücreti yönünden hükmün tamamlanmasını istediği, tavzih talebinde bulunmadığı anlaşıldığına göre; Bölge Adliye Mahkemesince, talebin kabulü ile aleyhine açılan dava reddedilen ve kendisini vekille temsil ettiren davalı .... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri suretiyle hükmün tamamlanması gerekirken, vekâlet ücretine ilişkin hükmün 6100 sayılı HMK'nin 305. maddesi hükmü gereğince tavzih yoluyla değiştirilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.’’

Kanun maddesindeki açık sebeplere rağmen hükmün tashihi yolu, Yargıtay içtihatlarında hükmün tavzihi yoluna çok fazla benzetilerek kıyas konusu yapılmakta, bu sebeple vekalet ücretinin bu yol ile de düzeltilmesinin önü kapatılmaktadır. Bazı içtihatlar ancak çok basit hatalar sebebi ile hükmün tashihi yolu ile vekalet ücretinin düzeltilmesi yoluna cevaz vermektedir.

HMK m. 304 Hükmün tashihi : ‘’(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. ‘’ 

Yargıtay 14. HD. 08.03.2021T. 2020/4026E. 2021/1569K. Sayılı İlamı  :

‘’Tashih kararının vekalet ücreti ile ilgili olan hususlarının bu kez yapılan incelenmesinde; Somut uyuşmazlıkta, davacı dava değerini 35.000,00TL olarak belirterek ve harçlandırarak komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteminde bulunmuştur. Bu durumda bu değer üzerinden davalı lehine 4.200,00TL nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, hükümde sehven bir adet ‘0' (sıfır) rakamının eksik yazılması ile 420,00TL vekalet ücretine hükmedilmiş ve davalı vekili tarafından hem vekalet ücretinin eksik yazılması hem de yargılama giderleriyle ilgili hüküm kurulmaması nedeniyle tavzih talebinde bulunulmuştur.HMK'nun 304. maddesinde düzenlenen "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hakim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir." hükmü gereğince mahkemece, davalı lehine hükmedilen 4.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesi hususunda verilen 17.06.2019 tarihli ek karar, kanuna uygun olup söz konusu ek kararın vekalet ücreti yönünden onanması gerekirken,’’

Özet olarak;

-İlk derece mahkemelerindeki vekalet ücreti hükümleri hatalı, eksik veya hiç hükmedilmemiş olarak görülebilmektedir.

-Hükmün tavzihinde HMK m. 305/2 ‘’ Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.’’ açık hükmü yer aldığından vekalet ücreti yönünden hükmün tavzihi talebi reddedilmekte olup, vekalet ücreti ‘’hatalı’’ ise emek ve zaman kaybına yol açmamak adına bu yola başvurulmaması gerektiği kanaatindeyim.

- HMK m. 305/A Hükmün tamamlanması yoluna ancak vekalet ücretinin hiç hükmedilmemesi ya da eksik hükmedilmesi halinde başvuruda bulunabilirken, vekalet ücretinin ‘’hatalı’’ olması halinde hükmün tamamlanması yoluna başvurulamamaktadır.

-HMK m. 304 Hükmün tashihi yolu, sıklıkla hükmün tavzihi yolunun 2. fıkrasına kıyasen benzetildiğinden vekalet ücreti düzeltme talepleri reddedilmekteyse de bu yola vekalet ücretinin ‘’hatalı’’ olması halinde gidilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır.

Av. Ceylan DEMİRDAŞ

Bursa Barosu

------------

[I] 21.09.2023 tarih ve 32316 Sayılı Avukat Asgari Ücret Tarifesi m.1/1

[II] Yılmaz, s. 4521.

[III] https://legalbank.net/belge/hmk-ve-iikda-yer-alan-parasal-sinirlar-2025-yili/3009245

[IV] Garibli, Ramil. Hükmün tashihi, tavzihi ve tamamlanması. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2022.

[V] Kuru, s. 5286

[VI] Pekcanıtez Usûl, Medeni Usûl Hukuku, Cilt III, İstanbul 2017, s. 2005