TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

E. M. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/85567)

 

Karar Tarihi: 19/11/2024

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Yüksel GÜNARSLAN

Başvurucu

:

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, mahsup talebine ilişkin dilekçelerin yetkili infaz hâkimliği tarafından esasa ilişkin bir değerlendirme yapılmaksızın iade edilmesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesi (Mahkeme) 7/2/2008 tarihli kararı ile başvurucunun suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Aleyhine olağan kanun yollarına başvurulmayan hüküm 2/7/2008 tarihinde kesinleşmiştir.

3. Söz konusu hapis cezasının infazı sırasında yapılan kanun değişikliği üzerine dava dosyası Mahkemece yeniden esasa alınmış ve başvurucu ile mağdurun uzlaşması nedeniyle düşme kararı verilmiştir. Düşme kararı 4/3/2020 tarihinde kesinleşmiştir.

4. Farklı mahkemelerce verilen hapis cezalarının infazı kapsamında ceza infaz kurumunda bulunan başvurucu 20/7/2022 tarihli dilekçe ile Patnos İnfaz Hâkimliğine (Hâkimlik) müracaat ederek mahsup talebinde bulunmuştur.

5. Başvurucu, anılan dilekçede Mahkemece yürütülen ve düşme kararı ile sonuçlanan ceza yargılaması sürecinde tutuklu ve hükümlü olarak ceza infaz kurumunda geçirdiği süreler ile denetim altında tutulduğu sürenin infaz edilmekte olan hapis cezasından mahsup edilmesini istemiştir.

6. Hâkimlik 26/7/2022 tarihli üst yazı ile başvurucunun 20/7/2022 tarihli dilekçesini iade etmiştir. Anılan yazıda iade gerekçesi olarak, infaz edilen ve sonrasında düşürülen dosyadaki süreler ve denetim altında geçirilen sürenin mahsubunun 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 63. maddesi gereğince mümkün olmadığı belirtilmiştir.

7. Başvurucu 28/7/2022 ve 15/8/2022 tarihlerinde Hâkimliğe gönderdiği dilekçeler ile 20/7/2022 tarihli dilekçesinin iade edilmesine yönelik itirazlarının bulunduğunu beyan ederek dilekçede belirttiği konuda karar verilmesini talep etmiştir.

8. Hâkimlik 16/8/2022 tarihli üst yazı ile denetim altında geçirilen sürelerin mahsubunun mümkün olmadığı gerekçesiyle başvurucunun 28/7/2022 ve 15/8/2022 tarihli dilekçelerini iade etmiştir.

9. Başvurucu 23/8/2022 tarihinde Hâkimliğe yeni bir dilekçe göndermiştir. Başvurucu, bu dilekçe ile itiraz kanun yolu hakkını kullanabilmesi için Hâkimlik tarafından bir karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

10. Hâkimlik 23/8/2022 tarihli üst yazı ile başvurucunun aynı tarihli dilekçesinin işlemsiz olarak iadesine karar vermiştir.

11. Başvurucu, dilekçenin iadesine ilişkin yazıyı tebliğ aldıktan sonra 5/9/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

12. Başvurucu, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduktan sonra Hâkimlikten benzer gerekçelerle yeniden mahsup talebinde bulunmuştur.

13. Başvurucunun 15/11/2022 tarihli mahsup dilekçesini esastan inceleyen Hâkimlik, talebe konu mahsup işlemlerinin farklı yargısal merciler tarafından daha önceden yapıldığı gerekçesiyle talebin reddine 25/11/2022 tarihinde karar vermiştir. Aleyhe itiraz kanun yoluna başvurulmayan karar 9/12/2022 tarihinde kesinleşmiştir.

14. Komisyon, adli yardım talebinin kabulü ile başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

15. Başvurucu, mahsup kararı vermeye yetkili infaz hâkimliğinin bu yöndeki dilekçelerini ısrarlı bir şekilde işleme almadığını beyan ederek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

16. Adalet Bakanlığının (Bakanlık) başvuruya ilişkin görüşünde, yapılacak değerlendirmede Anayasa ve mevzuat hükümleri doğrultusunda somut olayın kendine özgü koşullarının gözönüne alınması gerektiği belirtilmiştir.

17. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında bireysel başvuruda bulunduktan sonra Hâkimlik tarafından talebine ilişkin değerlendirme yapılarak ret kararı verildiğini ancak bu durumun dilekçelerinin iadesi nedeniyle duyduğu üzüntüyü telafi etmediğini belirterek Anayasa'nın 36. ve 74. maddelerinin ihlal edildiğini beyan etmiştir.

18. Başvuru, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru kapsamında incelenmiştir.

19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

"Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir."

20. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesi şöyledir:

"(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:

ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.

(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir."

21. Başvuruya konu olayda, bireysel başvuruda bulunulduktan sonra Hâkimlik tarafından başvurucunun mahsup talebi esasa kaydedilmiş ve talep incelenerek esastan reddedilmiştir. Anılan ret kararı başvurucunun itiraz kanun yoluna başvurmaması üzerine 9/12/2022 tarihinde kesinleşmiştir (bkz. § 13).

22. Başvurucunun temel şikâyeti, mahsuba ilişkin talebinin Hâkimlik tarafından incelenmemiş olmasıdır. Bireysel başvuru incelemesi devam ederken Hâkimlik, esasa ilişkin bir değerlendirme yapmak suretiyle başvurucunun anılan talebinin reddine karar vermiştir. Bireysel başvuru tarihinden kısa bir süre sonra başvurucunun mahsup talebine ilişkin iddialarının yetkili merci tarafından incelendiği ve esastan reddedildiği gözönüne alındığında başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini gerekli kılan bir nedenin bulunmadığı anlaşılmıştır.

23. Öte yandan İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesinin devamında Anayasa'nın uygulanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşıldığından İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi gereğince başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi nedeniyle DÜŞMESİNE,

B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 19/11/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.