Bilindiği gibi, tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu zorunluluğa uymayan mükelleflerden her birine, her bir işlem için 213 sayılı VUK mük. Md. 355 hükmü gereği ceza kesilmektedir. Bir takvim yılı içinde kesilebilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 1.480.000,00 TL’den fazla olmayacaktır. Öte yandan işleme konu tutarın %5’i kadar özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Bu tutar maksimum 1.480.000,00 TL’yi geçemez.
Öte yandan, son aylarda gerek vergi idaresi ve gerekse SGK tarafından amme borçlusu gerçek ve tüzel kişilerin, işverenlerin, banka mevduat hesaplarına e-hacizler uygulanmaktadır. Karşılaştığımız pek çok mükellef veya işverenler e-haciz riskinden korunmak için yakınlarının adına bankalarda hesap açtırıp buradan işlemlerini güvenli olarak yaptıklarını ifade etmektedirler. Bu uygulamanın çok sıhhatli olduğu da 213 sayılı yasa açısından söylenemez. Çünkü, gerçek ve tüzel kişiler tahsilat ve ödemelerini kendi hesapları üzerinden yapmak zorundadırlar. Yukarıda da belirttiğimiz gibi pek çok işveren veya vergi mükellefi e-haciz riskinden korunmak için Türk usulü bir çözüm bularak söz konusu işlemlerini başkalarının banka hesapları üzerinden devam ettirdiklerini açıkça ifade etmektedirler.
Bazı vergi incelemelerinde mükellefin dışında başkaları üzerinden gerçekleştirilen ticari, parasal hareketlerin ispatında da hesap sahibi sıkıntılar yaşayabilmektedir. Burada gelir idaresinin e-haciz uygulamalarına açıklık ve çözüm getirerek mükellefin bizzat kendi hesabından tahsilat ve tediyatlarını e-haciz uygulamalarından ayrışık olarak çözüm getirici genel tebliğlere veya diğer ikincil mevzuatın devreye sokulmasında acilen yarar görülmektedir. Bu haliyle e-haciz uygulamaları iyi niyetli mükelleflerin ticari tahsilat ve ödemelerinde problem oluşturmaktadır. Amme borçlusu mükellefin kendine ait olmayan birçok emanet paralar, tedarikçi istihkakları, hacze kabil olmayan geçici paralar, emekli maaşları, personel ödemeleri, hak edişler içerisindeki ücret payları vs. mükellefe ait olmayan muhtelif paraların e-hacizden vareste tutulması gerekmektedir. Vergi tahsilatı yapmak gayesiyle mükelleflerin ürkütülerek banka sistemi dışına çıkartılması vergi sistemine zarar getirmektedir.