I. GENEL OLARAK SENET KAVRAMI:

“Senet, ticari hayatta kullanılan kambiyo senetlerinden olan bono veya emre muharrer (yazılı) senet, sıkı şekil kurallarına tabi, kayıtsız ve şartsız belirli bir miktar para borcunun ödenmesi taahhüdünü içeren, taahhüt edilen para borcunun ödenmemesi üzerine hak sahibine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yer alan özel takip yolları (Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz veya İflas Yolu) ile borçlular hakkında takip başlatma imkanı veren, kesin delil mahiyetinde, kanun gereği emre yazılı, sebepten mücerret olan , senet ile hak arasında sıkı bir bağın olduğu, ticari hayatta ve tedavülde dolaşması kolay olan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 776-779 maddeleri arasında düzenlenen bir kambiyo senedidir.

Bir senedin kambiyo senedi bu kapsamda bono olması için bir takım zorunlu şekil şartları ve alternatif şekilde şartlarının olması gerekmektedir. Bir bonoda, TTK 776 ya göre, Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe ’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi, Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini, Vadeyi (vade belirtilmemiş ise o durumda yasa gereği bono görüldüğünde ödenecektir), Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını, Düzenlenme tarihini, Düzenleyenin imzasını, içermesi gerekmektedir. Bunlar bono da kanunen zorunlu olması gereken hususlardır. Bu sayılan şartlardan birisi olmadığı takdirde senet kambiyo senedi diğer bir ifade ile bono sayılmaz. Tabi yukarıda belirtmiş olduğumuz zorunlu şekilde şartların yanında ayrıca bonoda alternatif zorunlu şekil şartlarının da bulunması gerekmektedir. Bu kapsamda bono da bononun düzenleme yeri belirtilmesi gerekmektedir. Eğer bono da düzenleme yeri yoksa o durumda varsa düzenleyenin adının yanında bulunduğu adres TTK m. 777/ 4 gereğince düzenleme yeri sayılır. Aynı şekilde bono da ödeme yeri de yazması gerekmektedir. Eğer ödeme yerine ilişkin olarak senette açıkça bir düzenleme yoksa o durumda düzenleme yeri ya da düzenleme yeri açıkça gösterilmemiş ise düzenleyenin adının yanında yer alan adres aynı zamanda ödeme yeri olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, bono da ödeme yeri ile düzenleme yeri mutlaka yer alması gerekir. Bu iki hususta yukarıda belirtmiş olduğumuz şartlar gibi bir senedin bono sayılabilmesi için gerekli olan zorunlu şekilde şartları olarak yer almaktadır. Ancak kanun burada özel bir düzenleme ile düzenleme yeri ile ödeme yerinin olmaması halinde senedin hemen hükümsüzlüğüne sonuç bağlamamış olup; düzleyenin adının yanında yer alan adres aynı zamanda düzenleme yeri eğer bono da ödeme yerine ilişkin açık bir belirtme yoksa o durumda düzenleyenin adının yanında yer alan adres düzenleme yerinde olduğu gibi ödeme yeri olarak kabul edilir. Böylelikle kanun ödeme yeri ile düzenleme yeri için alternatif bir zorunlu şart olarak düzenlemiş bulunmaktadır. Eğer bu yukarıda belirtilen zorunlu ve alternatif zorunlu şekil şartlarının bulunmaması haline TTK m. 777/1 gereğince söz konusu senet bono sayılmaz. Yerleşmiş yargı içtihatları uyarınca bu bono delil başlangıcı mahiyetindedir. Uygulamada bononun geçerli bir bono olması için gerekli olan zorunlu şekilde şartlarını içermediği halde bu nitelikte ki bir belge ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış olması halinde icra müdürü alacaklı tarafın takip talebinin reddine eğer alacaklı tarafın talepte bulunması halinde Genel Haciz Yoluyla Takiplere Özgü ödeme emri gönderilmesine dair karar tensip tutanakları tanzim etmektedirler.

Ve yine uygulama borçlular genellikle bonoya sadece para (ödenecek) tutarını yazıp imzalamak suretiyle alacaklılara teslim etmektedirler. Alacaklılarda bononun geçerli bir bono sayılabilmesi için para tutarı ve imza dışında diğer zorunlu ve alternatif zorunlu şekil şartlarını ya kendileri tarafından bizzat ya da üçüncü şahıslar aracılığı ile doldurup takip yoluna başvurmaktadırlar. Böyle bir durumda uyuşmazlık söz konusu olması halinde borçlu senedin anlaşamaya aykırı doldurulmuş olduğunu ancak yazılı şekilde ispat etmesi gerekmektedir. Aksi halde iddia sahibinin iddiasına itibar edilmez. Bunun dışında Zorunlu ve alternatif şekil şartlarını taşıyan bir bono ile hak sahibi diğer bir ifade ile alacaklı borçlular hakkında İcra ve İflas Kanununda yer Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz veya İflas Yoluyla takip yapamaz. Alacaklı buna rağmen bu adı geçen takip yollarına başvurmuş ise kambiyo senedini alan icra müdürü ya da iflas müdürü takip talebini kabul etmemesi gerekmektedir. Aksi halde borçlunun 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesinden şikâyet yoluyla alacaklı tarafından başlatılan takibin iptalini sağlayabilir”[1].

II. SENETTE VADE:

Bir bononun Türk Ticaret Kanunu anlamında kambiyo senedi sayılabilmesi için gerekli zorunlu ve alternatif zorunlu unsurların dışında birde senedin ihtiyari unsurları vardır. Bu ihtiyari unsurlar genel olarak, bedel kayıtları (nakden veya malen), yetki kayıtları, vade, faizdir. Kambiyo ilişkisinin tarafları bu nitelikteki kayıtları koyup koymamada serbesttir. İhtiyari nitelikteki kayıtların konulmaması veya konulması kural olarak kambiyo senedinin geçerliliğini etkilemez.

Kambiyo senedine, bu kapsamda bonoya (senede) konulan ihtiyari kayıtlarından biriside vadedir. Bir bono, görüldüğünde, görüldükten belirli bir süre sonra, düzenlenme gününden belirli bir süre sonra, belirli bir günde, ödenmek üzere düzenlenebilir. Görüldüğü üzere, senette vade dört şekilde düzenlenebilir. Bunun haricinde vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takip eden çeşitli vadeleri gösteren senetler geçersizdir (TTK m. 703, 778/1-b). Eğer senette vade belirlenmemiş ise o durumda senet görüldüğünde ödenecek senet mahiyetinde olmaktadır. Böylelikle senet düzenlenme gününden itibaren bir yıl içinde ödenmesi için ibrazı edilmesi gerekmektedir (TTK m. 777/2)

Senette yer alan vade unsurunun dışında uygulamada matbu şekilde bulunan bonolarda “tediye tarihi” veya “ödeme tarihi” yazmaktadır.

Tediye, para vb. bir şey verme, ödeme, gerçekleşen bir alacağı para ile ödeme anlamına gelmektedir[2]. Hukuksal anlamda tediye, para borçlarının ifasını ifade etmek için kullanılmaktadır[3]. Ödeme kavramı ise, bir borçlunun borçlandığı edimi alacaklıya vermek suretiyle borcun sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Ödeme tarihi ve tediye tarihinin vade ile olan ilişkisi, bononun geçerliliği olan etkisini "senette çifte vade sorunun ve yaptırımı" bölümünde yargıtay kararları ışığında tartışacağız.

III. SENETTE ÇİFTE VADE SORUNU VE YAPTIRIMI:

Az yukarıda ifade ettiğimiz üzere, senette vade yer alması gerekmez. Diğer bir söyleyiş tarzı ile vade ihtiyari (isteğe bağlı) bir unsurdur. Senette vade yer almıyor ise o durumda senet kanun gereği görüldüğünde ödenmesi gerekir. Ancak kambiyo ilişkisinin tarafları senet metnine vade koyacaklar ise o durumda kanunda yer alan vade türleri içerisinden tek bir vadenin koyulması gerekmektedir. Eğer senet metninde birden fazla farklı vade koyulmuşsa o durumda bu senet Türk Ticaret Kanunun 778. Maddesi atfıyla Türk Ticaret Kanunun 703/2 maddesi uyarınca geçersiz sayılır. Eş söyleyişle, bu senet(bono) kambiyo senedi vasfında değildir. Senet alacaklısı bu nitelikteki birden fazla farklı vadeyi içeren senet ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibi ve kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla iflas takibi yapması mümkün değildir. Alacaklı taraf, çifte vadeyi içeren bu senet ile icra takip ya da iflas takip talebinde bulunması halinde icra müdürlüğü senedin çifte vade içermesi sebebiyle Türk Ticaret Kanunun 703/2 maddesi uyarınca geçersiz olduğu, kambiyo vasfında olmadığı gerekçesi ile alacaklının takip talebinin reddine karar vermesi gerekecektir. İcra müdürlüğü, çifte vadeyi içeren senede rağmen alacaklı tarafın takip talebini kabul ederse o durumda borçlu taraf, ödeme emrinin kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği tarihten itibaren 5 gün içerisinde, senedin çifte vade içermesi sebebiyle kambiyo vasfında olmadığı ve bu senetle takip yapma hakkının olmadığı gerekçesi ile şikâyet yoluyla icra hukuk mahkemesine başvurarak takibin iptaline karar verilmesini sağlayabilir.

Aynı şekilde, icra hukuk mahkemesi süresinde yapılan şikâyet veya itiraz dolayısıyla, usulüne uygun şekilde kendisine intikal eden işlerde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku uyarınca takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re ’sen nazara alarak yapılan takibi iptal edebilir[4] (İİK m.170/a-2). Örneğin, borçlunun imzaya ve/veya borca itiraz etmiş olması ya da başkaca sebeplerden dolayı şikâyet yoluna başvurmuş ise o durumda şikâyet ve/veya itirazı inceleyecek olan icra hukuk mahkemesi taraflarınca ileri sürülmemiş olsa da senedin kambiyo senedi olup olmadığını (bu kapsamda senedin çifte vadeli senet niteliğinde olduğunu) resen dikkate alacak ve bu hususta gerektiğinde takibin iptaline karar verebilecektir.

Bunun haricinde, Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre, senette farklı tediye tarihi ile vade tarihlerinin bulunması halinde bu durumun “çifte vade” niteliğinde olduğu, senedin geçersiz olduğu, kambiyo vasfı taşımadığını belirtmektedir[5].

Aynı şekilde, yargıtay temyiz incelemesi yapılmak üzere önüne gelen somut uyuşmazlıklarda, senet metninde farklı vade ve ödeme tarihlerinin yer almasını çift vadeli senet olarak kabul etmiş ve bu itibarla senedin geçersiz olduğu, kambiyo vasfı taşımaması sebebiyle takibin resen iptaline karar verilmek üzere bozma kararları vermektedir[6].

Ancak Yargıtay’ın bu kararlarının aksine öğretide, Helvacı ve Aksu, ödeme tarihi kavramını vade tarihi olarak anlaşılmaması gerektiğini, çünkü, vade borcun muaccel olduğu veya olacağı tarihi, ödeme tarihi ise muaccel bir para borcunun fiilen ödeneceği ya da ödendiği tarihi belirtmiş olduğunu ifade etmektedirler[7]. Yine bu yazarlar, “Bonoda yer alan tediye tarihinin anlamı da vade değildir. Zira bonoda yazılı bir tarihin, vade olarak yorumlanabilmesi için en azından senedi eline alan herkes için, söz konusu tarihte senedin ödeneceğinin anlaşılması gerekir. Bu “vade” veya “bono şu tarihte ödenecektir” şeklinde açık bir ifadeyle yapılır. Buna karşın tediye tarihinde, söz konusu netlik bulunmamaktadır.” Şeklindeki açıklamaları ile senet metninde yer alan tediye tarihi ile vade tarihinin birbirinden farklı olduğuna dikkat çekmektedirler[8].

IV. SONUÇ:

Senet metninde birden fazla birbirinden farklı şekilde vade bulunduğu takdirde, bu senet “çifte vadeli senet” niteliğinde olup; TTK m. 778 atfıyla TTK m. 703/2 uyarınca geçersizdir. Senet alacaklı olan kişiler bu durumda bu nitelikteki senet ile Kambiyo Senetlerin Özgü Haciz veya İflas yoluyla takip yapması mümkün değildir. Ancak yeri gelmiş iken hemen ifade etmek gerekir ki, her ne kadar çifte vade içeren senet kambiyo senedi vasfında değilse de bu senet ile “delil başlangıcı “mahiyetindedir. Bu itibarla, senet alacaklısı çifte vadeli senet ile kambiyo senetlerine özgü takip yollarına başvuru yapamamaktaysa da alacak davası açmasında herhangi bir hukuki engel yoktur.

Son olarak, senette farklı vade, ödeme veya tediye tarihlerinin yer alması senedin çift vadeli senet yapar ki; bu durum senedin geçersizliğine, kambiyo vasfının yitirilmesine sebep olduğunu ifade etmek gerekir.

------------------

[1]Ayrıntılı bilgi için ayrıca bknz; ÇAK, Yunus; “SENET METNİNE KONULAN BEDEL (MALEN VEYA NAKDEN) KAYITLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ İLE 'SENEDİN TALİLİ' KAVRAMI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME” (https://www.hukukihaber.net/senet-metnine-konulan-bedel-malen-veya-nakden-kayitlarinin-hukuki-niteligi-ile-senedin-talili-kavrami-uzerine-bir-degerlendirme-makale,10274.html) Erişim Tarihi: 25.10.2022)

[2] Türk Dil Kurumu, (https://sozluk.gov.tr/) Erişim Tarihi:05.11.2022

[3] Oğuzman, M. Kemal/Öz, Turgut; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 1, Gözden Geçirilmiş 11. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2013, s. 257.

[4]Ayrıntılı bilgi için ayrıca bknz; ÇAK, Yunus; “ İCRA MAHKEMESİ SENEDİN KAMBİYO SENEDİ OLUP OLMADIĞINI BAŞKACA İTİRAZ VEYA ŞİKAYET SEBEPLERİ İLE ÖNÜNE GELEN UYUŞMAZLIKTA RESEN GÖZETİP GÖZETEMEYECEĞİ HUSUSUNUN DEĞERLENDİRMESİ, ( https://www.hukukihaber.net/icra-mahkemesi-senedin-kambiyo-senedi-olup-olmadigini-baskaca-itiraz-veya-sikayet-sebepleri-ile-onune-gelen-uyusmazlikta-resen-gozetip-gozetemeyecegi-hususunun-degerlendirmesi-makale,10290.html ) Erişim Tarihi: 05.11.2022

[5]Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2015/18259 E.,2015/22441 K.: İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re ‘sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir.

(Senedin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan) 6762 sayılı TTK’nın 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 615. maddesine göre, çift vadeli olarak düzenlenen senetler, bono vasfında sayılamaz. Somut olayda, takip dayanağı 2 adet bonodan 27.10.2008 tanzim tarihli 6.000 TL bedelli olan senedin “tediye tarihi” kısmında "22.05.2009" tarihinin yazılı olduğu, senet metninde ise vadenin “20 Mayıs 2009” olarak gösterildiği, bu haliyle dayanak bonoda çift vade olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, belirtilen senet yönünden borçlu hakkındaki takibin, İİK'nun 170/a-2 maddesi uyarınca re ‘sen iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir( https://karararama.yargitay.gov.tr/YargitayBilgiBankasiIstemciWeb/ ) Erişim Tarihi: 05.11.2022; ayrıca benzer kararlar için bknz: Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2015/29542 E. , 2016/7922 K.; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/3744 E., 2021/9713 K.; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2020/3717 E., 2020/11290 K.

[6] Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2021/3744 E. , 2021/9713 K.: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 778/1-b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 703/2. maddesi uyarınca; çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamaz. Somut olayda, alacaklı vekilinin 8 adet bonoya dayalı olarak takip başlattığı, takibe konu bonoların incelenmesinde 07/02/2018 düzenleme tarihli senedin “ödeme günü” başlığı altında "20/06/2018" tarihinin yazılı olduğu, senedin metin kısmında ise “20 Mayıs 2018” tarihinin yazılı olduğu, bu haliyle söz konusu senedin çift vade taşıdığı görülmektedir. O halde çift vade içermesi nedeni ile kambiyo vasfını haiz olmayan 07/02/2018 düzenlenme tarihli senede dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağından mahkemece bu husus re ’sen gözetilerek anılan senet yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir( https://karararama.yargitay.gov.tr/YargitayBilgiBankasiIstemciWeb/ ) Erişim Tarihi: 05.11.2022; ayrıca benzer kararlar için bakınız: Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2020/3717 E.,2020/11290 K.; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/166 E., 2020/7411 K.

[7] HELVACI, Mehmet/ AKSU, Raziye; “BONODA YER ALAN TEDİYE TARİHİ VE ÖDEME TARİHİ KAVRAMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ." Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi 22.3: s. 1286-1287.

[8] HELVACI/ AKSU; s. 1286-1287