Biz de uygulanan seçim sisteminin adı “Bilgisayar Destekli Seçim Sistemi” olarak tanımlanıyor. Bunun kısaltılmış hali de, son iki kelimesinden yani “Seçim Sistemleri”nin ilk hecelerinden oluşan “SECSİS” olarak kabul ediliyor.
Ama bir başka söylem şekline göre aslında “SECSİS”in asıl açılımı, bu sitemi kuran “Sun Election Control Sistem”in ilk harflerinden oluşuyor. Yani isim bile çakma ve yabancı kökenli ama bize Türkçe bir isim gibi takdim ediliyor.
Bir başka iddia şekli de; bu sistemin kurulduğu seneler öncesinde bazı Avrupa ülkelerinde incelendiği ama güvenli görülmediği için uygulanmadığı, yalnızca Güney Amerika kıtasında tek bir ülke tarafından ve tek bir seçimde uygulandıktan sonra aynı nedenle terk edildiği yolunda.
O ülkelerde; bu sistem için söylenen şey; seçim sonuçları toplandıktan sonra, en son merkeze gönderilirken, bilgisayardan yollanan rakamların doğru gitmediği yolunda. Yani sayılan ve toplanan oylar, son aşamada, bilgisayar ile yollanırken rakamların havada değiştiği iddia ediliyor.
Yollayanlar, doğru rakamları yolluyorlar, Alıcılar, kendilerine gelen rakamları doğru olarak yazıyorlar. Ama yollanan rakamla, alıcıya ulaşan rakam birbirinden farklı oluyor. Rakamı yollayan “110” yazıp yolluyor, rakam kendisine ulaşan ekrana bakıyor ve kendisine ulaşan rakamı “108” olarak görüp, tutanağa bağlıyor.
Yani ne oluyorsa, havada oluyor.
En son aşamada, en son merkeze oy sonuçları yollanırken, bilgisayar başında bulunan kişiler sonuçları giriyorlar. “A Partisi 110 oy” , “B Partisi 98 oy” ve “Toplam oy 208” olarak yazılıyor. Herkes bakıyor. Rakamlar doğru yazılım doğru, tutanaklar yazılıyor, imzalanıyor, “Gönder Tuşu”na basılıyor. Rakamlar gönderiliyor. Karşı tarafda bilgisayar başında bulunanlar, gönderilen rakamlara bakıyorlar, gelen rakamları hep birlikte tutanak altına alıyorlar, imzalıyorlar. Yollayanlar doğru sonuçları yazıyor ve yolluyorlar, alıcılar kendilerine gelen sonuçları, doğru bir şekilde yazıp imzalıyorlar. Ama gelen oy sonuçları ekranda şöyle gözüküyor: “A Partisi 100 oy” , “B Partisi 108 oy” , “Toplam oy gene 208 oy”. Kısaca yollayıcı ekranına “110” olarak yazılıyor ama bu rakam karşı tarafa “100” olarak gidiyor.
Yani sonuçları yollayanlar ve alanlar, kendilerine ulaşan rakamları doğru olarak giriyorlar ama ne oluyorsa havada oluyor.
Bir şarkıda söylendiği gibi “Telgrafın tellerine kuşlar mı konar, insan sevdiğine böyle mi yanar” deniyor ya, ne oluyorsa telgrafın-bilgisayarın tellerinde oluyor. Bunun içindir ki asıl sorgulanması gereken şey; sandıklardan ziyade, sonuçlardır.
Bu konu bizim için yeni değildir. Konuya ilgi duyanların “2011 yılının Mayıs ayında Hukuki Haber’de yazdığımız dört adet inceleme yazısına” göz atmaları yararlı olacaktır.
Av. A. Erdem AKYÜZ