HaberTürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu (DVDDK), 27 Mart 2018 tarihinden önce ikale (sonlandırma) sözleşmesi ile işten ayrılanlara ödenen ihbar tazminatından kesilen verginin iadesi konusunda bölge idare mahkemesi kararları arasındaki aykırılığı gideren önemli bir karar aldı. Danıştay kararının ayrıntılarına geçmeden önce konunun evveliyatını anlatmak istiyorum.

27 Mart 2018 tarihinden önce işveren ile işçinin karşılıklı anlaşıp “ikale sözleşmesi” veya “karşılıklı sonlandırma sözleşmesi” ile iş akdini feshettiği durumlarda ödenen kıdem tazminatı dışında çeşitli adlar altında ödenen tazminatlardan vergi alınıyordu. Kanunda bir hüküm olmadığı halde, ikale sözleşmesi veya karşılıklı sonlandırma sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlardan alınan vergilerin iadesi için açılan on binlerce dava Maliye aleyhine sonuçlanınca 27 Mart 2018 tarihinde yürürlüğe giren kanunla bir değişiklik yapıldı. İkale veya karşılıklı sonlandırma sözleşmesi kapsamında yapılan ödemelerin, her yıl için belirlenen kıdem tazminatı tavanına kadar olan kısmı vergiden muaf bırakıldı, tavanı aşan kısım ise vergiye tabi tutuldu. 27 Mart 2018 tarihinden sonraki ikale sözleşmelerinde vergi istisnası uygulanacak tutarın hesabında hem normal kıdem tazminatı, hem de ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatların toplamı dikkate alınıyor. Yapılan değişiklik, 27 Mart 2018 tarihinden önceki sözleşmelere uygulanamadığı için kanuna konulan geçici madde ile son beş yıl içinde ikale sözleşmesi ile ayrılanlara ödenen tazminatlardan kesilen vergilerin tamamı iade edilmeye başlandı. Ancak, iadesi talep edilen vergilerden ihbar tazminatına ilişkin kısmı vergi dairelerince iade edilmedi.

İade başvurusu reddedilen kişiler konuyu vergi mahkemelerine taşıdı. İhbar tazminatından kesilen verginin iadesi konusunda bölge idare mahkemelerince farklı kararlar verildi. Bazı bölge idare mahkemeleri, ihbar tazminatının hizmet karşılığı yapılan ücret niteliğinde bir ödeme olmadığını, ücret olarak nitelendirilip vergi kesilemeyeceğini, dolayısıyla iade edilmesi gerektiğini kararlaştırdı. Bazı bölge idare mahkemeleri ise ihbar tazminatlarından kesilen verginin iade edilemeyeceğine hükmetti.

“KANUNDA MÜSTESNA TUTULMAYAN HER TÜRLÜ KAZANÇ VERGİYE TABİ”

27 Mart 2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesi veya karşılıklı sonlandırma sözleşmesi kapsamında ödenen ihbar tazminatından vergi kesilip kesilmemesi konusunda bölge idare mahkemelerinin kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi için konu Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nda ele alındı. Kurul kararında, vergilendirme alanında muafiyet ve istisna hükümlerinin yorum yoluyla genişletilmesi veya daraltılmasının anayasal güvence ifade eden verginin yasallığı ilkesine aykırı düşeceği belirtildi. Gelir Vergisi Kanunu’na göre, vergiden müstesna tutulmayan, gelirin unsurlarına dahil olan her türlü kazanç ve iradın vergilendirilmesinin zorunlu olduğu vurgulandı.

İş Kanunu uyarınca belirsiz süreli sözleşmenin feshinden önce gerek çalışanın gerek işverenin bildirim süresine uymak suretiyle sözleşmeyi feshedebileceği hatırlatıldı. İşverenin, bildirim (ihbar) süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesinin feshine yönelik takdir yetkisi bulunduğu kaydedilen kararda, sözleşme serbestisi çerçevesinde, karşılıklı anlaşmak suretiyle de sözleşmenin feshedilebildiği vurgulandı.

İHBAR TAZMİNATINDAN KESİLMİŞ OLAN VERGİ İADE EDİLMEYECEK

Uygulamada ikale sözleşmesi veya karşılıklı sonlandırma sözleşmesiyle iş akdinin taraflarca sonlandırılabildiği, bu çerçevede işçinin çalışma süresine bağlı olarak hesaplanan ihbar tazminatının da ödenebildiği belirtildi.

İş akdinin bildirim şartına uyulmak suretiyle işveren tarafından feshedileceğinin önceden bildirilmesi durumunda ise çalışanın bildirim süresi içinde çalışmaya devam ettiğine dikkat çekilen kararda, bu hizmet karşılığında elde edilen ücretten vergi kesildiği vurgulandı. Kararda, bu iki duruma dikkat çekilerek şöyle denildi:

“İkale sözleşmesi veya karşılıklı sonlandırma sözleşmesinde ihbar önellerine uyulmaması nedeniyle ödenmesi kararlaştırılan ihbar tazminatının ücret olarak kabul edilmeyip iş akdinin bildirim şartına uyulmak suretiyle ihbar önellerinde öngörülen süreler kadar hizmet ifasına devam edilerek sona erdirilmesi halinde elde edilen gelirin ücret niteliğinde kabul edilmesi, iki durum arasında vergilendirme açısından farklılık ortaya çıkmasına sebep olacaktır.”

İşçiye yapılan ödeme ücret olarak nitelendirildiğinde vergi kesiliyor, ücret olarak nitelendirilmediğinde ise kesilmiyor. Danıştay, işçi ihbar süresinde çalıştığında ödenen ücretten vergi alındığına dikkat çekerek, işçi çalıştırılmayıp ihbar süresine ait tazminatın ödenmesi halinde vergi kesilmemesinin çelişki olacağını vurguladı.

Sonuç olarak Danıştay, 27 Mart 2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesi veya karşılıklı sonlandırma sözleşmesi kapsamında ödenen ihbar tazminatının ücret niteliğinde bir gelir olduğunu ve istisna kapsamında olmadığı için vergilendirilmesi gerektiğini kararlaştırdı. Bu durumda, vergi iadesi için dava açmış olanlar ihbar tazminatından kesilen vergileri geri alamayacaklar.

İHBAR TAZMİNATI VERGİYE TABİ

Hazine Maliye Bakanlığı, ihbar tazminatından gelir vergisi kesilip kesilmeyeceğine yönelik bir mükellefin bilgi talebi üzerine 2019 yılında özelge yayımlamıştı. Özelgede, Gelir Vergisi Kanunu’nda vergiden istisna tutulan kazançlar arasında ihbar tazminatının yer almadığına dikkat çekilerek, işten ayrılan personele ödenen ihbar tazminatından işverence vergi kesintisi yapılması gerektiği belirtildi.