Yerinden edilmiş kişiler IDP ( internally displaced persons) ve mülteci kavramları sıkılıkla aynı anlamada kullanılsa da her iki kavramda farklı kişileri kapsamaktadır. Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü (UNHCR) kendi ülkeleri içinde yerinden edilmiş insanları tanımlarken “güvenli bir yer bulmak için bir ülke sınırını geçmemiştir. Mültecilerde olduğunun aksine, onlar kendi ülkeleri içinde kaçmaktadırlar. Kendi ülkeleri içinde yerinden edilmiş kişiler benzer sebeplerle kaçmış olsalar da kendi ülkelerinde ve yerinden edilme sebepleri o hükümet bile olsa, kendi hükümetlerinin koruması altında kalırlar. Bunun sonucu olarak; bu insanlar, dünyadaki en hassas durumdaki kişiler arasındadır.”[1] ifadesini kullanmaktadır.
Mülteci kavramı ise Birleşmiş Milletler bünyesinde imzalanan 28.07.1951 tarihli Sığınmacıların Statüsüne İlişkin Sözleşme’de, “Irkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri yüzünden zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen her şahıs” olarak tanımlanmaktadır.[2]
Bununla birlikte, Sığınmacıların Statüsüne İlişkin Sözleşme ile 16.12.1996 tarihli Ek Protokole göre mültecilik “Bir kişinin yabancı bir devletin ülkesine, diplomasi temsilciği ya da konsolosluk binalarına, savaş gemileri ya da devlet uçaklarına girerek kendi devletince ya da başka bir yabancı devletçe kendisine karşı yapılan baskılardan ya da yasal kovuşturmalardan kaçmasını ve bu açıdan sığınmak istediği devletin güvencesini elde etmesini belirtmektedir” şeklinde tanımlanabilir.[3]
Görüldüğü üzere Mültecilere ülkelerinde yaşanan silahlı çatışmalar sonucu ülkelerini terk etmek zorunda olan insanları tanımlarken Yerinden Edilmiş Kişiler kavramı ise silahlı çatışmaya bağlı olarak ülkelerinde yaşadıkları yerden ayrılarak yine aynı ülke içinde farklı bir yerde yaşamak zorunda kalan insanları tarif etmektedir.
Mülteci hukuku ile ilgili gerek Uluslararası hukukta gerekse ülkeler bazında farklı bir çok düzenleme mevcuttur. Mülteci haklarının temeli Cenevre Konvansiyonu ile belirlenmiş olmasına rağmen yerinden edilmiş kişiler hakkında neredeyse hiçbir hukuki düzenleme yoktur.[4] Zira bu kişilerle ilgi tek Uluslararası belge Nisan 1998'de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'na sunulan Ülkesinde Yerinden Edilmiş Kişilere İlişkin Kılavuz İlkeleridir.[5] Bu kılavuzun giriş kısmında bu kişileri “zorla ya da zorunda kalarak evlerinden veya sürekli yaşamakta oldukları yerlerden, özellikle silahlı çatışmaların, yaygın şiddet hareketlerinin, insan hakları ihlallerinin veya doğal ya da insan kaynaklı felaketlerin sonucunda veya bunların etkilerinden kaçınmak için, uluslararası düzeyde kabul görmüş hiçbir devlet sınırını geçmeksizin kaçan ya da bu yerleri terk eden kişiler ya da kişi grupları." olarak tanımlanmıştır.[6]
Söz konusu kılavuz 30 temel ilke üzerine kurulmuştur. Bu ilkeler çerçevesinde zorunlu ve hayati bir tehlike olmadıkça insanların yerinden edilemeyeceği şartı üzerine kuruludur. Bununla birlikte yerinden edilen kişilerin ülkenin diğer hiçbir vatandaşından ayır bir muameleye tabir tutulamayacağı gibi bütün haklarının korunmasını evrensel hukuk kuralı olduğunu teyit etmiştir. Ayrıca sorumlu ülkenin söz konusu bu kişileri olası tüm saldırılara karşı koruma yükümlülüğü vardır.
Kılavuz ilkelerinin 28., 29 ve 30. İlkeleri ile yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşleri kapsamında yerel hükümetin geri dönüşler için gerekli alt yapıyı oluşturma ve uluslararası kuruluşlarla eş güdümlü çalışmanın önü açılmıştır.
Bu ilkeler kapsamında yerinden edilmiş kişilere yapılacak yardımları ulusal hükümetin öncelikli sorumluluğunda olup gelecek uluslararası yardımları da engellememesi kabul edilmiştir. Ayrıca yapılacak yardımların hiçbir koşulda askeri ve siyasi sebeplerle engellenmesini ya da ayrımcılık yapılmasını yasaklamıştır.[7]
Bu kılavuz her ne kadar Yerinden Edilmiş Kişilerin hakları için önemli bir belge olsa da BM verilerine göre 2017 yılı itibari ile Dünyada genelinde 68 milyonu aşan biri Yerinden Edilmiş İnsan mevcuttur.[8] Bu insanlar silahlı çatışmalardan kaçarak ülkelerinin nispeten daha güvenli yerlerine gitmek zorunda kalmışlardır. Bununla birlikte bu insanların çoğu insani koşulları taşımayan kamplarda kalmakta ve evrensel insan haklarının bir çoğundan faydalanamamaktadır. Uluslararası Yardım Kuruluşları ya engellemeler ya da yetersizlikten dolayı bu insanların tamamına ulaşamamakta ve insani bir kriz olarak önümüzde durmaktadır. Bu insanların çoğu bugün Suriye, Afganistan, Güney Sudan, Myanmar, Somali, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Yemen’de bulunmaktadır.[9] Uluslararası toplum olarak bu kişilerin temel haklarını kullanma ve daha insani bir hayat yaşamaları sağlamak amacıyla mutlaka yeni ve daha bağlayıcı sözleşmelerin Uluslararası Hukuk kapsamında yapılması gerekir. Aksi takdirde Dünyada giderek artan çatışma bölgelerine bağlı olarak bu tür krizler ve mağdurlar daha da artacaktır.
(Bu köşe yazısı, Avukat Maşallah MARAL tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
---------------------------------
[1] https://www.unhcr.org/tr/kendi-ulkeleri-icinde-yerinden-edilmis-kisiler
[2] https://politikakademi.org/2013/06/multeci-kavrami-ve-multeciligin-tarihi/
[3] PAZARCI, Hüseyin, Uluslararası Hukuk, Ankara: Turhan Kitapevi, 2007, 5. Baskı, Sayfa 153
[4] http://madde14.org/index.php?title=%C3%9Clkesinde_Yerinden_Edilmi%C5%9F_Ki%C5%9Filer
[5] http://madde14.org/index.php?title=%C3%9Clkesinde_Yerinden_Edilmi%C5%9F_Ki%C5%9Filer
[6] http://madde14.org/index.php?title=%C3%9Clkesinde_Yerinden_Edilmi%C5%9F_Ki%C5%9Filer
[7]http://madde14.org/index.php?title=%C3%9Clkesinde_Yerinden_Edilmi%C5%9F_Ki%C5%9Filere_%C4%B0li%C5%9Fkin_K%C4%B1lavuz_%C4%B0lkeler
[8] http://www.un.org.tr/zorla-yerinden-edilen-insan-sayisi-2017de-68-milyonu-asti-multeciler-icin-kuresel-bir-anlasmanin-saglanmasi-kritik-onemde/
[9] http://www.un.org.tr/zorla-yerinden-edilen-insan-sayisi-2017de-68-milyonu-asti-multeciler-icin-kuresel-bir-anlasmanin-saglanmasi-kritik-onemde/