10.03.2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7099 Sayılı Kanun’la, bazı kanunlarda uygulamayı ilgilendiren önemli değişiklikler yapıldı.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun isimli bu düzenlemenin getirdiği değişiklik ve yenilikleri kısaca şöyle özetleyebiliriz:
Tapu Kanunu’ndaki Değişiklik
- 2644 Sayılı Tapu Kanunu’nun 26/9 hükmü değiştirilerek, ipotek sözleşmesini resmî olarak kurma zorunluluğuna tabi olmayan istisnai kişilerin kapsamı genişletilmiştir. Değişiklikle, bankalar dışındaki diğer kredi kuruluşları da, müşteriyle aralarında imzalayacakları adi yazılı bir sözleşmeyle ipotek sözleşmesi kurabilme yetkisiyle donatılmıştır.
Ayrıca, aynı hükmün eski hâlinde yer alan “açılacak tüm kredilere karşılık” ibaresi “açılmış ve açılacak tüm kredilere karşılık” şeklinde değiştirilerek, ileride açılacak kredileri de kapsayacak, adi yazılı ipotek sözleşmesi kurulabilmesinin dayanağı oluşturulmuştur.
Vergi Usul Kanunu’ndaki Değişiklik
- 213 Sayılı Vergi usul Kanunu’nun, anonim ve limitet şirketlerin kuruluş aşamasındaki defter tasdik makamını düzenleyen m. 223/3 hükmünde yer alan “ticaret sicili memuru veya noter” ibaresindeki “veya noter” ibaresi kaldırılmıştır.
Kanun’daki bu değişiklik, 15 Mart 2018 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.
Harçlar Kanunu’ndaki Değişiklik
- 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun m. 123/3 hükmü değiştirilerek; kuruluş, pay devri, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev'i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler bakımından anonim, eshamlı komandit ve limitet şirketler için öngörülen harç muafiyeti, kooperatifler için de kabul edilmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanunu’ndaki Değişiklikler
- 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun kat mülkiyetinin kurulmasında istenecek belgelere ilişkin m. 12/1/a hükmü değiştirilmiştir. Bahsi geçen hükümde, kat mülkiyetine esas teşkil eden mimari projenin tapuya sunulmadan önce imzalanması ve onaylanması prosedürüne ilişkin şu ibare yer almaktaydı: “proje müellifi mimar tarafından yapılan ve anagayrimenkulün maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanan, yetkili kamu kurum ve kuruluşlarınca onaylanan mimarî proje”
Yeni düzenlemede ise “proje müellifi mimar tarafından yapılan, yetkili kamu kurum ve kuruluşlarınca anagayrimenkulün maliki veya bütün paydaşlarının imzaları alınarak onaylanan ve elektronik ortamda tapu müdürlüğüne gönderilen mimarî proje” hükmüne yer verilerek, imzaların ilgili kamu kurumları tarafından alınması ve tapuya sunma işleminin de aynı kamu kurumu tarafından elektronik ortamda yapılması öngörülmüştür.
- 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun m. 14/1 hükmü değiştirilerek, kat irtifakı kurulması işleminde de mimari projenin kat mülkiyetini düzenleyen m. 12/1/a hükmündeki usule uygun olarak onaylanıp tapu müdürlüğüne gönderilmesi kuralı getirilmiştir.
Kooperatifler Kanunu’ndaki Değişiklikler
- 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun, kooperatifin kuruluşunu düzenleyen m. 2/1 hükmü değiştirilerek, kooperatif ana sözleşmesindeki ortaklara ait imzaların noter onaylı olması zorunluluğu kaldırılmış, imzaların ticaret sicil müdürlüğünde yetkilendirilmiş personel huzurunda imzalanmasının gerekli ve yeterli olduğu yönünde yeni bir düzenleme yapılmıştır.
- 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun m. 61/1 hükmü değiştirilerek, kooperatifleri temsile yetkili kişilerle ilgili olarak, bu yetkiye dayanak olan kooperatif kararlarının notere tasdik ettirilmesi zorunluluğu kaldırılmış, bu hususta ticaret sicil müdürlüğünde yetkilendirilmiş kişilerin tasdiki yeterli görülmüştür.
Türk Ticaret Kanunu’ndaki Değişiklikler
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun, ticaret unvanının tescilini düzenleyen m. 40/2 hükmünde değişiklik yapılarak, gerçek kişi ya da tüzel kişi tacirlerin kullanacakları ticaret unvanlarını ve imzalarını notere tasdik zorunluluğu olmaksızın doğrudan ticaret sicil müdürlüğüne sunabilecekleri düzenlenmiştir. Fıkranın eski hâlinde, 2016’da eklenen cümle ile noter tasdikinin zorunlu olmaktan çıkarılması yönünde bir adım atılmıştı. Yapılan bu son düzenlemeyle kural netleşmiştir.
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun, anonim şirketlerde genel kurulda pay sahibinin temsiline ilişkin ve “Organın temsilcisi, bağımsız temsilci ve kurumsal temsilci” başlıklı 428. maddesi ve bu hükme atıf yapan 430. ve 431. maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun, limitet şirketlerde şirket sözleşmesinin şeklini düzenleyen 575. maddesinin 1. fıkrasındaki noter onayı şartı kaldırılmıştır. Fıkranın eski hâlinde, 2016’da eklenen cümle ile noter tasdikinin zorunlu olmaktan çıkarılması yönünde bir adım atılmıştı. Yapılan bu son düzenlemeyle kural netleşmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na, noter tasdiki hususunda benzer müdahaleler 585. ve 587. maddelerde de yapılmıştır.
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 585. maddesinde limitet şirketlerin kuruluşu bakımından anonim şirket hükümlerine yapılan atfa bir istisna getirilerek, anonim şirketlerde nakden taahhüt edilen payların itibari değerlerinin en az yüzde yirmi beşinin tescilden önce ödenmesi şartının limitet şirketlerde aranmayacağı kuralı getirilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanun’un 575., 585. ve 587. maddelerindeki bu değişiklikler, 15 Mart 2018 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.
Taşınır Rehni Kanunu’ndaki Değişiklikler
- 6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun, “Rehin hakkının kurulması” başlıklı 4. maddesinin, niteliği gereği ayırt edici özelliği bulunmayan taşınır varlıklar bakımından uygulanma imkânı bulunmayan m. 4/6/c hükmüne “Niteliği gereği ayırt edici özelliği bulunmayan taşınır varlıklar için bu şart aranmaz.” hükmü eklenmiştir.
- 6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun, “Üzerinde rehin hakkı kurulabilecek taşınır varlıklar” başlıklı 5. maddesinde sayılan varlıkların sonuna “Benzeri her türlü taşınır varlık ve hak” ibaresi eklenmiştir.
- 6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun, “Birleşme ve karışma” başlıklı 7. maddesi ve bu hükümle bağlantılı m. 11/3 hükmü kaldırılarak, 7. madde “Rehnin kapsamı” başlığıyla yeniden yazılmıştır.
Bu hükme göre, rehin konusu olan taşınır varlığın faiz, sigorta tazminatı gibi hukuki getirileri ile doğal ürünleri ve ikame mallar, rehnin kapsamına dahildir. Ayrıca, bir üretim sürecinin, kullanıldığı taşınır varlıklarla birlikte rehnedilmesi hâlinde rehin, üretim sürecinde ve sonucunda doğacak olan alacak hakları üzerinde aynı sıra ve oranda kendiliğinden kurulmuş olacağı hükümde belirtilmiştir. Son olarak, iyiniyetli üçüncü kişilerin korunacağına ilişkin üçüncü fıkra hükmüyle 7. madde yeniden formüle edilmiştir.
- 6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun, “Temerrüt sonrası haklar” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasına “Genel hükümler çerçevesinde takip yapabilir.” hükmü yeni bir bent olarak eklenmiş ve 2. fıkra yürürlükten kaldırılmıştır.
Böylece alacaklının, dilerse 6750 Sayılı Kanun’a göre dilerse genel hükümlere göre takip yapabileceği açık hale getirilmiştir. Zira hükmün önceki hâlinin lafzı, 6750 Sayılı Kanun’a göre kurulmuş rehnin alacaklısının genel hükümlere göre takip yapabilmesi için öncelikle 6750 Sayılı Kanun’a göre takip yapması ve bu takibin sonuçsuz kalması gerektiği yönünde idi.
- 6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun, “Alacağın son bulması” başlıklı 15. maddesinde yapılan değişiklikle, alacağı son bulan alacaklının üç gün içinde rehnin kaldırılması için başvuruda bulunmaması hâlinde, Bakanlıkça resen idari para cezası uygulanacağı yönündeki kural alacaklı lehine değiştirilmiştir.
Yeni kurala göre, alacağı sona eren alacaklı, rehnin kaldırılmasını yabancı hukuka tabi rehinlerde otuz gün içinde, Türk hukukuna tabi rehinlerde ise on beş gün içinde bildirmek zorundadır. Aksi hâlde ise, uygulanacak para cezası için eski kuraldan farklı olarak borçlunun şikâyeti şartı getirilmiştir.
- 6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun 18. maddesinde Türk Medeni Kanunu’nun taşınır hükümlerine yapılan genel atıf taşınmaz rehni hükümlerine ilişkin olarak düzeltilmiştir.
Doç. Dr. Umut Yeniocak
(Bu köşe yazısı, sayın Doç. Dr. Umut YENİOCAK tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)