Dava; Vasiyetname’nin İptali istemine ilişkindir. TMK’nun 557. maddesinde Vasiyetname’nin İptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1-Ehliyetsizlik, 2-Vasiyetname’nin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3-Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4-Tasarrufun Kanun’da öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması olarak 4 Tane’dir. [i]

(Ehliyetsizlik Yönünden) Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme ve değerlendirme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Nitekim, Medeni Kanunu’nun “Fiil ehliyetine sahip olan kimse kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir” biçimindeki 9. madde hükmüyle hak elde edebilmesi, borç (yükümlülük) altına girebilmesi, fiil ehliyetine bağlanmış; 10. maddesinde de, fiil ehliyetinin başlıca koşulu olarak ayırtım gücü ile ergin (reşit) olmayı kabul ederek “Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan bir ergin kişinin fiil ehliyeti vardır” hükmünü getirmiştir. Ayırtım gücü eylem ve işlev ehliyeti olarak da tarif edilerek, 13. maddesinde “Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes bu Kanun’a göre ayırt etme gücüne sahiptir” denmek suretiyle açıklanmış, ayrıca; ayırtım gücünü ortadan kaldıran önemli nedenlerden bazılarına değinilmiştir. [ii]

Hemen belirtmek gerekir ki; Medeni Kanun’un 15. maddesinde de ifade edildiği üzere; ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmama nedeniyle (Kanun’da gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere) yapacağı işlemlere sonuç bağlanamaz. [iii]

Vasiyetname yapabilmek için, ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir. [iv]

11.06.1941 Tarih 4/21 Esas-Karar Sayı’lı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da belirtildiği üzere; ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, (Kanun’da gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere) yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyi niyetli olması (dahi) o işlemi geçerli kılmayacaktır. [v]

Her ne kadar, HMK.nun 282. maddesinde belirtildiği gibi Bilirkişiler’in “rey ve mütalaası” Hakim’i bağlamaz ise de; temyiz kudretinin yokluğu, akıl zayıflığı gibi psikolojik nedenlerin belirlenmesi çok zaman Hakimlik Mesleği’nin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. [vi]

Temyiz Kudreti’nin yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman Hâkimlik Mesleği’nin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. [vii]

Esasen TMK.nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının Bilirkişi Raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır. [viii]

Murisin Vasiyetnamesi’nin düzenlenmesi sırasında hukuki ehliyetinin tespiti Uzmanlık gerektirir. [ix]

Hukuki ehliyet durumunun yetkili Sağlık Kurulu’ndan alınan Rapor ile kanıtlanması esastır. [x]

Bu durumda tarafların gösterecekleri tüm delillerin toplanılması, varsa ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait Doktor Raporları, tıbbi belge, film grafilerinin eksiksiz getirilmesi zorunludur. [xi]

Hele Fiil Ehliyeti’nin nisbi bir kavram olması; kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi, bu yönde en yetkili Sağlık Kuruluşu olan Adli Tıp Kurumu’ndan Rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. [xii]

Hakimlik Mesleği’nin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan bir konu olan akıl hastalığı veya akıl zayıflığının Bilirkişi Raporu ile belirleneceği göz önünde bulundurularak, dosyanın mevcut hali ile Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek murisin Vasiyetname tarihindeki hukuki işlem ehliyeti yönünden inceleme yapılmasının talep edilmesi, varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yalnızca bir kısım Tanık Beyanları ve düzenleme şeklindeki Vasiyetname ekinde bulunan “Tek Hekim Raporu” göz önünde bulundurularak eksik incelemeye dayalı, davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. [xiii]

Mahkeme’ce, ehliyetsizlik iddiası yönünden, işlem tarihlerinde murisin fiil ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan Rapor alınması gerekmektedir. [xiv]

Vasiyetname’nin düzenlenmesi sırasında Doktor Raporu alınmış ise; bu husus, vasiyetçinin fiil ehliyetine dair ihtilaf olması halinde dikkate alınmalıdır. Bu halde ise; vasiyetçinin fiil ehliyetine dair ihtilaf, en yetkili Sağlık Kuruluşu olan Adli Tıp Kurumu’ndan Rapor alınarak çözülmelidir. [xv]

Davacı tarafça Vasiyetname’nin İptali nedenleri arasında murisin Vasiyetname’yi yaptığı tarih itibariyle Vasiyetname yapma yetisine sahip olmadığı yönünde iptal nedenine dayanıldığı açık olmakla; Mahkeme’ce murisin hukuki işlem ehliyetine haiz olup olmadığı konusunda tüm deliller toplanarak, ehliyetsiz olduğu iddia edilen murise ait Doktor Raporları, tıbbi belge, film grafilerinin de getirtilmesi suretiyle Adli Tıp Kurumu’ndan Rapor alınıp, murisin Vasiyetname’yi düzenlediği tarih itibariyle hukuki işlem ehliyetine sahip olup olmadığının tespiti suretiyle hüküm kurulması gerekirken, Adli Tıp Kurumu’ndan Rapor alınmadan, sadece dinlenen Tanık Beyanları doğrultusunda değerlendirme yapılması suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. [xvi]

Vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda tüm delillerin toplanarak, ehliyetsiz olduğu iddia edilen murise ait Doktor Raporları, tıbbi belge, film grafilerinin de getirtilmesi suretiyle Adli Tıp Kurumu’ndan Rapor alınıp, davacı tarafın fiil ehliyetine ilişkin iddiaları değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekmektedir. [xvii]

Mahkeme’ce; varsa murise ilişkin tüm Hastane Kayıtları, Rapor, film vs celp edilip, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, ehliyetsizlik iddiası yönünden işlem tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin olup olmadığının tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu’ndan Rapor alınmalı, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. [xviii]

Ehliyetsiz olduğu ileri sürülen mirasbırakanın Vasiyetname tarihine yakın günlerde ve sonrasında tedavi görüp görmediği hususunda tarafların bilgisine başvurularak varsa Doktor Raporları, hasta müşahede kâğıtları ve film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi, sonrasında işlem tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan Rapor alınması gerekmektedir. [xix]

--------------------------------------------------

[i] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/13770 E., 2018/2662 K., 19.03.2018 T.

[ii] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/20661 E., 2019/2194 K., 18.03.2019 T.

[iii] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2020/253 E., 2020/1956 K., 04.03.2020 T.

[iv] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2018/1495 E., 2018/11565 K., 14.11.2018 T.

[v] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/11858 E., 2016/12182 K., 27.10.2016 T.

[vi] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2017/11562 E., 2019/1223 K., 18.02.2019 T.

[vii] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2017/5651 E., 2019/541 K., 24.01.2019 T.

[viii] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2015/8256 E., 2016/5805 K., 15.01.2018 T.

[ix] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/2660 E., 2016/11377 K., 29.09.2016 T.

[x] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/11858 E., 2016/12182 K., 27.10.2016 T.

[xi] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/20661 E., 2019/2194 K., 18.03.2019 T.

[xii] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2018/1495 E., 2018/11565 K., 13.04.2016 T.

[xiii] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/1435 E., 2017/12005 K., 14.09.2017 T.

[xiv] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/13569 E., 2018/3696 K., 09.04.2018 T.

[xv] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2017/14130 E., 2019/993 K., 12.02.2019 T.

[xvi] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2018/1495 E., 2018/11565 K., 14.11.2018 T.

[xvii] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/5336 E., 2017/16125 K., 20.11.2017 T.

[xviii] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/15442 E., 2018/3450 K., 04.04.2018 T.

[xix] Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi, 2016/216647 E., 2018/8240 K., 10.09.2018 T.