“İŞLETMECİLİK SÖZLEŞMESİ YASALAR KAPSAMINDA YOK HÜKMÜNDEDİR”
Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, yönetim kurulu üyeleri, Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu, Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, avukatlar ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katılımıyla Davultepe Yüzüncü Yıl Tabiat Parkı’nda yapılan basın açıklamasında konuşma yapan Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı Av. Derya Demir, yaklaşık 2 yıldır bu eşsiz kumsalın deniz kaplumbağalarının ve kum zambaklarının evi olan tabiat parkının yok edilmesine engel olmak için mücadele ettiklerini belirterek, 2023 yılının Şubat ayında hepimizi derinden sarsan 6 Şubat deprem felaketinden, sadece 10-15 gün sonra tüm ülkenin depremin yaralarını sarmak için seferber olduğu bir sırada, buraya kepçelerle girildiği, kumul alanın tahrip edildiği, kumsalın önemli bir kısmına toprak dökülerek çim alan yapıldığı, kumsalın tam ortasına büyük bir platform inşa edileceği ihbarı baromuza geldiği anda harekete geçtik.
Bilim insanlarından aldığımız raporlarla hızlı bir şekilde dava açma hazırlığına başladık. Dava dosyasını hazırlarken Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2017 yılında bir işletmecilik sözleşmesi ile Tabiat Parkı’nı özel bir şirketin insafına terk ettiğini öğrendik. İşletmecilik sözleşmesinin mevcut yasalarımız, Anayasamız ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler kapsamında yok hükmünde olduğunu ve ivedilikle önce yürütmenin durdurulmasını ve netice olarak da iptalini talep ettiğimiz davayı 29 Mart 2023 tarihinde Mersin 1. İdare Mahkemesi’nde açtık.
“BİLİMSEL RAPORA GÖRE, BÖLGEDE TAHRİBAT HAD SAFHADA!”
Söz konusu davaya dayanak yaptığımız Prof Dr. Serap Ergene tarafından hazırlanan Şubat 2023 tarihli bilimsel bir raporda yer alan ifadeleri sizinle de paylaşmak istiyoruz:
‘Alana iş makinaları girerek çalıştığı kumul alanları sıkılaştırarak ve karıştırarak alanın doğal kumul yapısının bozulmasına sebep olmuştur. Deniz kaplumbağalarının yuvalama için tercih ettikleri doğal kumul yapısı tahrip edilmektedir. Kumul yapısının diğer önemli değeri olan endemik kum zambakları bu tahribatla alandan sökülüp atılmakta ve kumul yapı bozulduğundan endemik olan bu soğanlı bitkiler zarar görmektedirler. Kumul yapının bozulması burada yumurtlayacak olan deniz kaplumbağalarının yuvalamasına zarar verecektir. Aynı zamanda maki örtüsü zarar görmüş ve ağaçlar kesilmiştir’ İfadesini kullandı.
“MAHKEME KARARI YERİNE GETİRİLMEDİ”
İhale koşulları içerisinde alanın zarar görmeyeceği, deniz kaplumbağa yuvalama kumsalının korunacağı belirtilmiş olmasına rağmen, bu koşulların yerine getirilmediğine vurgu yapan Demir, “Davultepe Yüzüncü Yıl Tabiat Parkı ile ilgili gerekli önlemlerin acilen alınması, alan tahribatının durdurulması için 6 Nisan 2023 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Ancak tüm çabalarımıza rağmen mahkeme kararı yerine getirilmemiş ve korktuğumuz gibi Haziran ayı itibariyle bu Tabiat Parkı’nda özel olarak korunması gerekilen bu yerde, yaz partileri, kumsal üzerinde danslı, yüksek sesli gece partileri düzenlenmeye başlanmıştır.
Haziran 2023 yılında başlayan yüksek müzikli danslı yaz partilerinin yapıldığı alanda 15 deniz kaplumbağa yuvası tespit edilmesine ve bunun raporlanmasına rağmen, hiçbir önlem alınmamıştır. Davultepe Yüzüncü Yıl Tabiat Parkı kumsalına kurulan eğlence merkezi, bulunduğu bölgeyi tamamen tahrip edecek şekilde platformlar kurmuş, kumsalı çimlendirip, palmiye ve muz ağaçları ekerek kumsalın yapısını bozmuştur. Kumsala yerleştirilen, sandalye, fıçı, şemsiye ve şezlonglar deniz kaplumbağalarının yumurtlayacak alanını kısıtlamıştır. Yüksek sesli ve ışıklı dans partileri, konserler, DJ performansları deniz kaplumbağalarının yuvalama alanında kesinlikle yasaklanması gereken faaliyetler olmasına rağmen, burada İlkbahar ve Yaz dönemi boyunca yapılan bu faaliyetler, deniz kaplumbağaları gelmesin diye özel bir çaba sarf edildiğini düşündürecek kadar tehlike yaratmıştır. Davultepe Yüzüncü Yıl Tabiat Parkı sürekli olarak eğlence merkezine dönüştürülmeye, bir tabiat parkı olduğu unutturulmaya çalışılmaktadır.
“DOĞANIN TAHRİP EDİLMESİ SONUCU YAŞANACAK FELAKETLERE KAPI ARALANMIŞTIR”
Yürütmeyi durdurma kararının uygulanmaması üzerine harekete geçerek imza kampanyası ve şikayet dilekçeleri hazırlamamız sonrasında Mersin 1. İdare Mahkemesi oldukça üzücü ve şaşırtıcı bir karara imza atarak, Mersin Barosu’nun bu davayı açmakta hukuki bir yararı, güncel ve meşru bir menfaati bulunmadığından, diğer davacı olan yurttaşın da ikametgah adresinin Mezitli değil de Yenişehir olması nedeniyle güncel ve meşru bir menfaati bulunmadığından davayı açmaya ehil olmadıklarına dair karar vererek davayı reddetmiştir. Sonuç olarak, 2023 ile 2024 yazı bu kumsala gelen deniz kaplumbağaları için bir cehenneme dönmüş, uzun vadede doğanın tahrip edilmesi sonucu yaşanacak felaketlere kapı aralanmıştır
“DAVA DEVAM EDİYOR”
Dava devam ederken ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Mersin Şube Müdürlüğü’nce hiçbir tedbirin alınmadığı, işletmecilik sözleşmesine dahi aykırı faaliyetlerin yapılmasına göz yumulduğu ve geçtiğimiz yaz bu kumsalda çok sayıda ölü yavru kaplumbağanın bulunduğu sürekli olarak kamuoyuyla paylaşılmış ve ikinci bir imza kampanyası başlatılmıştır.
Davada gelinen durum itirazlarımız sonucu karar Danıştay’da bozulmuş, baro yönünden maalesef davanın reddi onanmıştır. Ancak diğer davacı Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı olan Derya Demir yönünden dava devam etmektedir. Şu anda çok büyük bir sorumluluğumuz bulunmaktadır. Maalesef iki yazı kaybettik, iki koca yaz bu kumsalların sahibi olan, denizlerimizi temizleyen deniz kaplumbağalarının yuva sayısında büyük bir düşüş yaşandı, uzun zamandır görülmeyen ölü yavrular bu yaz bu kumsalda bulundu. Konuyla ilgili imza kampanyası da başlattık.
Dava hala devam ediyor, biz o davayı kazanacağımıza inanıyoruz ancak bildiğimiz şu ki, davayı kazanmak tek başına kararların uygulanmasını sağlamıyor. Bu kumsala sahip çıkmak, gerekli tedbirlerin görevli kurumlar tarafından alınmasını sağlamak tüm yurttaşlar için görevdir. Bu eşsiz tabiat parkının ranta kurban edilmesine, kar hırsıyla yok edilmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz” diye konuştu.
HERKESİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ
Tabiat Parkı için ilgili kurumlar başta olmak üzere, herkesi görevlerini yapmaya çağıran Demir, “Son olarak güncel bir bilgiyi de aktarmak gerekiyor. Yazın bitiminde burada kurulan eğlence merkezinin çöpleri de dahil olmak üzere, burası adete bir çöplüğe dönüşmüştü, çok sayıda fotoğraf çektik, fotoğrafları hem dava dosyasına hem de basına vereceğiz. Öğrendiğimiz bilgiye göre, geçtiğimiz hafta burada kapsamlı bir temizlik yapılmış, basın açıklaması ve çevre temizliği duyurumuzun etkisinin olduğunu düşünüyoruz. Çünkü duyurudan önce burası vicdanları sızlatacak derece çöplüğe dönmüştü.
Önümüzde Mayıs ayına kadar uzun bir sürenin olduğunu ve 2025 yazında deniz kaplumbağalarının bu kumsalda güvenle yumurtlamaları için kum zambaklarının tüm kumsalda boy göstermeleri için elimizden geleni yapacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz ve ilgili kurumlar başta olmak üzere, herkesi görevlerini yapmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
TAŞER: “TABİAT PARKI’NIN İHLAL EDİLMESİNİ KINIYORUZ”
Daha sonra konuşma yapan Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Buse Taşer, Tabiat Parkı’nın eğlence ve işletme imkanlarına uygun olduğu düşünülerek bu denli ihlal edilmesini kınadıklarını belirterek, “Şu anda bulunmakta olduğumuz Davultepe 100. Yıl Tabiat Parkı karetta karetta ve yeşil deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından biridir. Deniz kaplumbağalarının kuluçka süreleri yaklaşık 2 aydır ve bu kuluçka süresince yumurtalar değişik tehditler altındadır. Yuvalarından çıkan yavrular ay ışığı veya denizin parıltısını kullanarak denize doğru ilerler ancak daha kuvvetli başka bir ışık kaynağı varlığında yanlış yöne ilerlerler. Bu sebeple yuvalama alanında eğlence mekanı vb. ışık ve ses düzeyi fazla olan her dış etken yavru kaplumbağaların denize ulaşmasını dolayısıyla hayatta kalmasını engellemektedir.
Yumurtasından çıkan denize ulaşmayı başaran deniz kaplumbağaları, yuvalarından çıkarlar ve beslenip büyüyecekleri açık denizlere yüzerler. Eğer bir kaplumbağa bir kumsalda başarılı bir şekilde kabuğundan çıkmış, kendisini avlamak isteyen yırtıcılara ve tüm diğer etkenlere rağmen denize ulaşmışsa bu alanın geri döndüğünde kendi yavruları için de güvenli bir yuvalama alanı olma şansını yüksek görmektedir.
Bu sebeple, yıllar geçip kaplumbağa gelişip binlerce kilometre yüzdükten ve 25-30 yaşlarında ergin olduktan sonra çiftleşmek ve kendi yumurtalarını bırakmak için doğduğu sahile geri dönmektedir. Yani, karetta karetta ve yeşil deniz kaplumbağalarının yuvalama alanı olan Davultepe Yüzüncü Yıl Tabiat Parkı'nda doğan kaplumbağalar, buranın çocuğu olmakta ve kendi yumurtalarını bırakmak için binlerce kilometre yol kat ederek yeniden bu parka dönmektedir. Burada açılan işletmeler ışık, ses kirlilik gibi nedenlerle tabiat parkındaki güven alanını yok etmekte ve binlerce kilometre yol kat eden anne kaplumbağaların yumurtalarını bırakamadan açık denizlere geri dönmelerine sebep olmaktadır. Kendi çocuklarımız olan ve tabiri caizse Mersinli olan bu kaplumbağaların yaşam alanlarına müdahale edilmesini ve yaşam haklarının, Tabiat Parkı’nın eğlence ve işletme imkanlarına uygun olduğu düşünülerek bu denli ihlal edilmesini kınıyor ve bu durumu engellemek için Mersin Barosu olarak elimizden geleni yapacağımızın sözünü veriyoruz” şeklinde konuştu.
Daha sonra sahilde yağan yağmura rağmen çevre temizliği yapıldı.