Son dönemlerde ülkenin bir çok kanayan yarası varken herşeyi rejim değişikliğine bağlamak ve yapılan rejim tartışmalarını anlamak mümkün değil.
Hem parlamenter rejim hem de başkanlık rejimi Anayasa Hukuku açısından demokratik rejimlerdir.
Bu nedenle ülkemizin problemi rejim ile alakalı olmayıp, hukuk ve demokrasi kültürü ile alakalıdır.
Rejim değişikliği ; keyfi uygulamaları ortadan kaldırmayacak, kuralları uygulanabilir kılmayacak, mahkeme kararlarınının yok sayılmasını engellemeyecek, azınlıklıkların hakkını teminat altına almayacak, hakimleri bağımsız tarafsız hale getirmeyecek, liyakat sistemine uygulanmasını sağlamayacak...
Bir çok kamu kurum ve kuruluşunun yeniden yapılandırıldığı bu dönemde, kendine münhasır bir siyasi rejime geçiş ülkemiz açısından telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Mevcut rejimin yüz yıla yakın kurumsal bir hafızası var. Bu rejimin geliştirilmesi gerekirken bilinmeyen bir yola girilmesi endişe vericidir.
Kanaatimce ülkemizin sorunu siyasi rejimin aktörleri ile ilgili olup, bu aktörlerin demokrasi ve hukuk anlayışı değişmediği sürece ya da bu aktörler değişmediği sürece hangi rejimi getirirseniz getirin sonuç değişmeyecektir.
Trend Haberler

Yargılama Giderlerinin Tarafların Haklılık Oranına Göre Paylaştırılacağını Öngören Kurala İlişkin İtiraz Başvurusu Hakkında Karar

AYM 'zinada 5 yıl içinde boşanma davası açılabileceği' kuralını Anayasa'ya uygun buldu

BAM hakimi evinde ölü bulundu

İÇTİHAT.GEN.TR - ÜCRETSİZ KARAR ARAMA MOTORU

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diploması iptal edildi

CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLARDA İSPAT SORUNU

Avrupa Konseyi, Avukatlık Mesleğinin Korunmasına Yönelik Uluslararası Sözleşmeyi kabul etti

Avukat Fisun Mehlika Toca vefat etti

Üzerine sıcak içecek döküldü: Starbucks 50 milyon dolar tazminat ödeyecek!

Temyiz Başvurusunun Kesinlik Sınırı Yönünden Reddedilmesi Nedeniyle Yapılan Başvuruya İlişkin Karar