31/05/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun , kamu oyunda bilinen adıyla kentsel dönüşüm kanunun uygulama yönetmeliğinde yapılan değişikliklere yer vermeden önce 6306 sayılı Kanunun uğramış olduğu değişikliklere ve Anayasa Mahkemesi tarafından yürürlüğü durdurulan maddelere kısaca yer vermemiz daha doğru olacaktır.
6306 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren değişen veya iptal edilen maddelerini şu şekilde sıralayabiliriz.
6306 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren değişen veya iptal edilen maddelerini şu şekilde sıralayabiliriz.
- Anayasa Mahkemesinin 27/2/2014 tarihli, 2012/87 Esas ve 2014/5 sayılı kararı ile 6.ve 9.maddelerinin yürürlüğü durdurulmuştur.
- Anayasa Mahkemesinin 1/3/2014 tarihli ve 27/2/2014 tarihli 2012/87 Esas ve 2014/41 sayılı kararı ile 3.maddenin birinci fıkrasının yedinci ve sekizinci cümleleri, 4. maddenin birinci fıkrası, 5. maddenin beşinci fıkrasının birinci ve ikinci cümleleri, 3.maddenin dördüncü, yedinci fıkraları, 6.maddenin dokuzuncu fıkrasının ikinci cümlesi ve onuncu fıkrası, 8.maddenin birinci fıkrası, 9.maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve ikinci fıkrasının yürürlüğü durdurulmuştur.
- 6639 sayılı kanun ile 24.maddesi değiştirilmiş ve 15/04/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
- 6704 sayılı kanun ile yukarıda sayılan Anayasa Mahkemesinin yürürlüğünü durdurduğu maddeler değiştirilmiş ve 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Aynı şekilde 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki kanunun uygulama yönetmeliği 15/12/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2/7/2013 tarihli, 25/7/2014 ve 27/10/2016 tarihli yönetmeliklerle değişiklikler yapılmıştır.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Yönetmeliğine 27/10/2016 tarihli yönetmelik ile getirilen son değişikliklerin önemli başlıklarını şu şekilde sıralayabiliriz.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Yönetmeliğine 27/10/2016 tarihli yönetmelik ile getirilen son değişikliklerin önemli başlıklarını şu şekilde sıralayabiliriz.
- Riskli yapılarda tapuda kayıtlı malik ölmüşse mirasçılık belgesi çıkarmaya, kayyım atamaya veya yine tapuda son kayıtlı malik adına işlem yapmaya Bakanlık yetkili olacak. Maliki ölmüş gayrimenkullerde mahkemeler tarafından kayyım atanması ve yasal mirasçıların tespiti çok ciddi zaman kayıplarına sebebiyet veriyordu. Bu değişiklik yasal mirasçılar ve müteahhitlerin uygulamada yaşadığı mahkeme sorunlarını ortadan kaldıracaktır.
- Uygulamada müteahhit ile arsa payı sahipleri ile arasında inşaat sözleşmesi yapılmasına ve tahliye konusunda tarih belirlenmiş olmasına rağmen malik ya da kiracı tahliye etmediği takdirde elektrik, su, doğalgaz hizmetlerinin ilgili kurumlar tarafından durdurulması zorunlu hale getirildi.
- Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu kapsamına giren taşınmazlarda da artık kentsel dönüşüm uygulaması yapılabilecek.
- Uygulamada müteahhit ile arsa payı sahipleri ile arasında inşaat sözleşmesi yapılmasına ve tahliye konusunda tarih belirlenmiş olmasına rağmen malik ya da kiracı tahliye etmediği takdirde elektrik, su, doğalgaz hizmetlerinin ilgili kurumlar tarafından durdurulması zorunlu hale getirildi.
- Mevcut tahliye süreleri sonunda yıktırılmayan binalar ile ilgili artık maliklerin anlaşmalarının beklenmesi inisiyatifi tamamen kaldırıldı. 2 aylık denetimler yapılacak ve yıktırılmayan binalar Afet Riski sebebiyle kolluk kuvveti desteği ile mülki amirlikçe yıktırılacak. Bir önceki yönetmelikte var olan durum apartman veya sitelerde 2/3 ile anlaşma sağlanamaması sebebiyle aylar ve yıllara varan uzamalara sebebiyet veriyordu.
- 2/3 ile alınan karara iştirak etmeyen 1/3 arsa payının açık artırma sureti ile satılması için artık binanın yıkılmış olması şartı kaldırıldı. Böylece 2/3 ile karar alınması ve toplantı sonrasında karara katılmayanlara 15 günlük uyarı ihtarnamesinin gönderilmiş olması yeterli hale getirildi.
- Riskli alanlarda Danıştay’ın iptallerinin önüne geçebilmek için planlama ve alt yapı hizmetleri yetersiz, imar mevzuatına aykırı, alt yapı ve üst yapıda hasar meydana gelmiş bölgelerde bu kriterlerden biri veya birkaçının yüzde 65’ı oranında bir bozulma meydana gelmiş ise artık bu bölgeler ‘Riskli Alan’ olarak ilan edilebilecekler.
- Kentsel dönüşüm kanunu uygulama yönetmeliğindeki bu değişiklikle artık bir alanın riskli alan olarak tespit edilebilmesi için alanın büyüklüğünün asgari 15.000 m2 olması gerekir kuralına istisna getirilmiştir. Bu istisna Bakanlıkça uygulama bütünlüğü bakımından gerekli görülmesi halinde, parsel veya parsellerin büyüklüğüne bakılmaksızın ve 15.000 m2 şartı aranmaksızın riskli alan tespiti yapılabilir şeklinde ifade edilmiştir. Böylece Riskli alan ilanlarında en az 15 bin metrekare olması gerektiğine ilişkin hüküm değiştirilmiş olup bu zorunluluk kaldırıldı.
- Riskli yapı tespiti yapacak olan kuruluşlarda çalışacak olan personele Çevre ve Şehircilik Bakanlığından sertifika alınması zorunluluğuna Bakanlık tarafından belirlenecek kurum ve kuruluşlarca da sertifika düzenleme hakkı getirildi.
Bu son yapılan değişikliklerin uygulamada bir takım sıkıntılar doğurabileceği kanısındayım, bu nedenle yönetmeliğin uygulayıcılarına; bizler de dahil olmak üzere büyük görevler düştüğünü belirtmek isterim. Kentsel dönüşümü hızlandırmak ile vatandaşların mülkiyet haklarının korunması arasında denge kurulması gerekir. Umarım uygulamada vatandaşların temel hak ve hürriyetlerini ortadan kaldırıcı veya sınırlayıcı örnekler ile karşılaşmayız. Kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüm haline getirilmemelidir.