Düşünce sistemine dayalı bir açıklama şekli olan argümantasyon, belirli bir düşünceyi kanıtlayıcı şekilde sunmayı amaçlayan ve bu amaçla düşünceye dayanak bulmaya ve göstermeye çalışan bir sistemdir. Buna göre argümantasyon, bir akıl yürütme, bir muhakeme yapma şeklidir.
Aynı zamanda bilimsel bir tartışma ve çalışma şekli olan argümantasyon, belli bir iddiayı kanıtlamak ya da çürütmek için, bir fikri, bir hipotezi veya bir düşünceyi delil ve ispat araçları kullanmak yoluyla savunmak, açıklamak ve dayanaklandırmak, bu amaçla doğru ve düzgün düşünebilme becerisini geliştirerek muhakeme yapma/akıl yürütme yeteneğini arttırmaktır.
Diğer taraftan hukuki argümantasyon işleminin temelleri ve çalışma şekli, diğer argümantasyon türlerinden ve şekillerinden farklı değildir. Öyle ki, hukuk pratiğinin çalışma alanı davalar, mahkemeler, yargılama süreçleri, mahkemelerce karar verilmesi olmakla, hukuki argümantasyon işlemi bu alanlarda da çalışma yapar. Bu bağlamda, hukuki argümantasyon, tarafların mahkeme önündeki iddia ve savunmalarını hangi argümanlarla ve sağlam akıl yürütmelerle yapmaları gerektiği, hatalı akıl yürütmelerden ve muhakeme yapmaktan nasıl kaçınılacağı, diğer tarafı retorik tuzaklara düşürmek için hangi ince noktaların kullanılacağı, yargılama süreçlerinin yürütülme şekli, mahkemelerin doğru karar vermeleri, mahkeme kararlarının sağlam, güçlü ve güvenilir kabul edilebilmesi için hangi şartların olması gerektiği, mahkeme kararlarının nasıl gerekçelendirileceği, farklı gerekçelendirme teorilerinin neler olduğu hususları üzerinde çalışır.
Nitekim bazı hukuk fakültelerinde bütün bu hususlar, “Hukuki Argümantasyon” dersi adıyla okutulmakta, bu ders kapsamında öğrencilere informel mantık ve muhakeme yapma/akıl yürütme çerçevesinde analitik ve Sokratik düşünme becerisi kazandırılmaya çalışılmaktadır.
Bu alanda başvurulan ve uygulanan teori, ahlak ve bilim felsefesi alanlarında da çalışmaları olan İngiliz asıllı Amerikalı düşünür ve yazar Stephen Toulmin’in argümantasyon modelidir. Toulmin, matematik, mantık ve dil felsefesi konularında yaptığı çalışmalarla modern felsefeye önemli katkılarda bulunan Avusturyalı filozof Ludwig Wittgenstein’den büyük oranda etkilenmiştir.
Çukurova Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nde öğretim görevlisi olan Dr. Habibe ALDAĞ’ın, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 15, Sayı 1, 2006, s.13-34’de yer alan “Toulmin’ın Tartışma Modeli” isimli makalesinde, informal mantık ve retorik kuramının öncüsü olan Toulmin’ın “The Uses of Argument/Argümanın Kullanımı” isimli kitabında, mantıkta tartışmanın sadece “nedenlerden sonuçlara ulaşmak” olarak algılanışına karşı çıktığı; “iddia, veri, garanti, destek, niteleyen, reddedici” olmak üzere altı alt öğeden oluşan yeni bir tartışma şeması veya analiz yollu bir tartışma modeli sunduğu ifade edilmektedir.
Yine “Stephen Toulmin’ın Argümantasyon Kuramı” başlığı altında Cem Yaşın ve Can Cengiz “İletişim Ansiklopedisi”nde şu hususları seslendirmektedirler: “… Toulmin’ın argümantasyon modelinin dört amacı vardır: ‘Dinleyici/izleyiciyi çözümlemek ve uyumlu hale gelebilme yetisini geliştirmek’, ‘Destekleyici materyallerin seçimini etkin hale getirmek’, ‘Fikir ile kullanılan malzemenin özelliklerini geliştirmek ve bunların bütünlüğünü sağlamak’, “Konuşmaları geliştirme ve eleştirme yetisini geliştirmek.’ (McCroskey, 1965: 91)
Aynı şekilde Habibe Aldağ (2006) Toulmin’ın argümantasyon modelini tanımlayan altı özelliği şu şekilde sıralamaktadır: ‘Tartışma sosyal bir anlam oluşturma çabasıdır’, ‘Tartışma etkileşimsel ve dinamik bir süreçtir’, ‘Tartışma desteklenen iddialar bütünüdür’, ‘Tartışma düşüncelerin test edilmesini sağlayan bir araçtır’, ‘Tartışmaya ilişkin özellikler tartışmanın içinde geçtiği bağlama göre belirlenir’, ‘Her tartışma özel bir alan altında incelenmelidir.’(Aldağ, 2006: 17)
Toulmin’ın Argümantasyon Kuramında hatibin dinleyicinin kabul etmesini istediği ‘iddianın’ (claim): dinleyicinin ve hatibin kabul ettiği olaylardan ve fikirlerden oluşan ‘veri’ (data), veriden iddiaya geçişi sağlayan ‘garanti’den (warrant) oluşan üç temel unsur bulunmaktadır. Bu örnekler McCroskey’nin (1965:92) aktardığı örnekte ‘Çelik endüstrisinde ücretlerin artması veri (data), ücret artışının fiyatlardaki artışa sebep olması garanti (warrant), çelik fiyatlarının artacak olması iddiasıdır (claim).’ (McCroskey, 1965: 91)
Toulmin ‘Argümanın Kullanımı/The Uses of Argument’ konusunda daha sonra yayınlanan argümantasyon kitaplarının birçoğunda yer alan bir örnek üzerinden veri, iddia ve garanti ilişkisini bir şemayla detaylandırmaktadır. Toulmin’a (1958:92) göre veri garantinin geçerli olduğu sürece iddiayı desteklemektedir. Örnekte veri için ‘Harry Bermuda’da doğmuştur’ ifadesi yer almaktadır. Garanti olarak Bermuda’da doğanların İngiliz vatandaşı olduğu ileri sürülmektedir. İddia ise ‘Harry İngiliz vatandaşıdır’ ifadesidir. Garanti geçerli olduğu sürece iddia da geçerlidir. Üç temel elemana ek olarak niteleyici (qualifier), çürütücü (rebuttal) ve destektekleyici (backing) olmak üzere üç eleman da Toulmin’in modelini tamamlamaktadır. Bu elemanlardan niteleyici (qualifier), iddiayı destekleyecek verilerin gücünü ortaya koymakta; Çürütücü (rebuttal) iddianın geçerli olmadığı koşulları ileri sürmekte; Destek (backing) ise garantide ifade edilen varsayımları destekleyecek malzemeyi düzenlemektedir. Toulmin’in örneğinde garanti olan ‘Bermuda’da doğanlar İmgiliz vatandaşıdır şeklindeki eleman zayıf kaldığında, Birleşik Kırallık yasaları olan destek devreye girmektedir. Buradaki çürütücü eleman ebeveynlerin yabancı olmasıdır. Bu yüzden verinin iddiayı ispat etmesi için garantinin geçerli ve çürütücünün geçersiz olması gerekir.
Toulmin, (1958: 100) modelinin klasik mantığın tasımının belirsiz olduğu durumlarda açık olduğunu en bilindik tasım örneği üzerinden açıklamaktadır. Bu örnekte Soktrates insandır ifadesi tikel öncül, insanlar ölümlüdür ifadesi evrensel öncül ve sonuç ise Sokrates’in ölümlü olmasıdır. Ama Toulmin birçok argümanda bu kadar yalın ve kesin önermelerde bulunmamaktadır. Toulmin, argümanların çoğu zaman daha karmaşık olduğunu, bu nedenle veri, garanti ve destek ayrımına gittiğini, bu kesin olmayış durumunu ise bir örnekle şu şekilde açıklamaktadır: ‘Petersen İsveçli’dir; İsveçliler nadir olarak Katoliktir; Dolayısıyla Peterson kesinlikle Katolik değildir.’ (Toulmin, 1958: 101) Bu örnekte Peterson’ın Katolik olmadığı iddiası Peterson’ın İsveçli olmadığı verisi ile sunulmakta, garanti olarak bir İsviçreli olarak kesinlikle Katolik olmamalıdır ifadesi kullanılmaktadır. Burada garanti, İsveçlilerin Katolik olma oranının %2’den daha az olması ile desteklenmektedir.
Toulmin’ın modeli retorik ve hukuk gibi birçok disiplinde tartışma ve iletişim sürecinin çözümlenmesi için analitik bir araç sağlamaktadır. Nitekim Salim ve Al-Deen William (2019) Shakespeare’in ‘Venedik Taciri’ eserini çözümlemek için Toulmin modelini kullanmışlardır. Çalışmada modelin altı unsurunun karakterlerce kullanımı incelenmiştir. Shakespeare’in oyunu bir tefeci olan Shylock ile aldığı parayı ödeyemeyen Antonio arasında geçmektedir. Salim ve Al-Deen (2019: 248) çalışma boyunca altı unsuru tüm taraflar için tek tek tanımlamakta ve bir tablo halinde bunların dökümünü vermektedirler. Shylock ile Antonio arasındaki sözleşmeye göre Antonio’nin ödemediği borcuna karşılık tüccar Shylock Antonio’nun etini kesebilecektir. Mahkeme sürecinde argümantasyonun gücü ile et kesme kan akıtmaya dönüşmüş ve Yahudi tacir Shylock bir Hiristiyanın canına kastetmeden suçlu bulunmuş ve Antonio’nun merhametine sığınmıştır. Salim ve Al-Deen (2019) çalışma boyunca her karakter için metin içinde geçen altı unsuru tek tek tanımlamışlar ve bunları şema üzerinden çözümlemişlerdir.
Toulmin’in argümantasyon kuramının yazılım, algoritma ve yapay zeka gelişiminde de önemli bir etkisi olmuştur. Gabriel ve diğerlerine (2020: 77) göre yapay zeka atonomisi: İnançlar (Beliefs), İstekler (Desires) ve Niyetlerden (Intention) oluşan zihinsel tutumların temsil edildiği bir yazılım mimarisi ile temellenmektedir. İnsanla iletişime geçip konuşan tüm yazılım temelli yapılarda Toulmin modelini kullanmak mümkündür. Gabriel ve diğerlerine (2020: 87) göre, niteleyicilerin birleştirilmesi ile meydana gelen her yeni iddia için (inançlar) oluşturulan bir plan olarak akıl yürütme süreci uygulanmalıdır. Zira akıl yürütme amacıyla Toulmin’in argümantasyon modelinin kullanılması, yapay zeka ile çalışan kişisel asistanlar ve diğer insan makine arayüzleri için temel algoritmanın oluşumuna imkan sağlamaktadır. Yapay zekayı oluşturan algoritma: veri, garanti ve çürütücüleri değerlendirecek iddia veya yargı oluşturmak için niteleyiciyi kullanacaktır. Başka bir deyişle Toulmin’in argümantasyon modelinin bileşenleri insan makine iletişiminde algılayıcı ve analitik yazılım mimarisinin iskeletini oluşturabilmektedir.
Toulmin, klasik mantığa getirdiği eleştiriler ile gündelik yaşamadaki akıl yürütme biçimlerini çözümleyecek bir model oluşturmuştur. Toulmin’in argümantasyon modeli ve kuramı argümantasyon ve retorik çalışmalarını farklı bir boyuta taşımıştır. Öyle ki, Toulmin’in modeli mantık ve epistemoloji arasında köprü oluşturmuştur. Toulmin’in akıl yürütme üzerine geliştirdiği kuramın bilimsel düşünceye uygulanması, argümantasyon kuramını sağlık bilimlerinden hukuk bilimine ve yine birçok disipline taşımıştır. Zira insan düşüncesini çözümleyen modelin, bilgisayar temelli tüm makine ve arayüzlere uygulanma imkanı bulunmaktadır.”
Bu sunumlardan da anlaşılacağı üzere, Toulmin’in klasik mantığa dahil ettiği argümantasyon modeli ve kuramı, hukukta da kullanılan akıl yürütme/muhakeme yöntemine uygulanabilir niteliktedir. Çünkü bu model, tartışma ve çatışma sürecinin çözümlenmesi konusunda çalışma yapan kişiye analitik bir araç sağlamaktadır.
Hukuk uygulamasının en önemli alanı olan yargılama sürecinin ve bu süreci düzenleyen ve disipline eden usul hukukunun, büyük ölçüde Toulmin’in argümantasyon modeli üzerine kurulu olduğu aşikardır. Bu bağlamda, yargılama sürecinde de, Toulmin’in argümantasyon modelinin ve şemasının öngördüğü şekilde bir işleyiş vardır. Bu işleyişe göre, yargıç, tarafların iddia ve savunmalarını dinlemekte, tarafların ileri sürdükleri olaylardan, olgulardan ve delillerden oluşan toplanan verileri değerlendirmekte, bunlardan iddiaya ve savunmaya geçişi sağlayan güvenceleri, verilerle, yani kanıtlarla karşılaştırarak iddiayı ve savunmayı denetlemekte ve bunların sonuçlarına göre karar vermekte, kararını da bunları esas alarak gerekçelendirmektedir.
Günümüzde hukuk ve yargılama alanında da kullanılmaya başlanılan ve fikir babası “makineler düşünebilir mi?” sorunsalını ortaya atarak makine zekâsını tartışmaya açan Alan Mathison Turing olan ve insan zekâsına özgü algılama, öğrenme, çoğul kavramları bağlama, düşünme, fikir yürütme (belirtme), sorun çözme, iletişim kurma, çıkarımda bulunma, karar verme gibi yüksek bilişsel fonksiyonları veya otonom davranışları sergilemesi beklenen yapay bir işletim sistemi olan “yapay zeka” uygulaması da, büyük ölçüde Toulmin’in argümantasyon modeli ve şeması üzerine kuruludur.
O nedenle, hukuk eğitiminde ve öğretiminde, ileride avukat, yargıç ve savcı olacak olan öğrencilerin, argümantasyon eğitimi almalarında, mantık ve epistemoloji arasında köprü oluşturan bu modele göre akıl yürütme kuramını, özellikle avukatlık mesleği yönünden önem arz eden retorik ve tartışma yöntemini öğrenmelerinde yarar vardır.