Damga vergisi bireylerin kendi aralarında veyahut bireylerin resmi dairelerle gerçekleştirdikleri hukuki işlemler esnasında düzenlenen kağıtlar üzerinden alınan vergidir. Bu konuda yürürlükte bulunan 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu’nda (DVK) kanunun 1. maddesinde bahsi geçen “kağıtlar” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği ve hangi kağıtlardan ne oranda damga vergisi anılacağının düzenlenmektedir.
Damga Vergisinin Ödeme Zamanı ve Zamanaşımı
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 114. maddesine göre damga vergisinde vergiyi doğuran olay damga vergisine bağlı kâğıdın düzenlenmesi anıdır, zamanaşımı bu esasa göre belirlenmektedir. Ancak damga vergisi yükümlüsü tarh zamanaşımına uğramış bir belgeden daha sonra yararlanmak isterse vergi alacağı yeniden doğacaktır ve bu durumda vergi alacağının yeniden doğduğu takvim yılını izleyen ertesi takvim yılının başından itibaren beş yıllık zamanaşımı tekrar işlemeye başlayacaktır. Damga vergisi, damga vergisine tabi kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen 15 gün içinde beyan edilmelidir. Aksi takdirde cezalı tarhiyat gündeme gelecektir.
Örnek verecek olursak A firması ile B firması arasında 2010 yılında bir kira sözleşmesi akdedilmiş olsun. A firması tarafından bu sözleşme 2016 yılında taraflar arasında çıkan bir uyuşmazlık nedeniyle mahkemeye ibraz edildiğinde 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinde yer alan vergi doğuran olayın, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içerisinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmemesi halinde verginin zamanaşımına uğrayacağı hükmüne rağmen ilgili evrakın mahkemeye ibraz edilmesi üzerine vergi doğuran olay 2016 yılında tekrar meydana gelecek bu durumda gecikme faizi de 2010 yılından itibaren değil 2016 yılından itibaren işletilmeye başlanacaktır. (1)
Damga Vergisinin Ödenmeyen Evrakın Geçerliliği
Esasen damga vergisinin ödenmemiş olması veya noksan ödenmiş olması kâğıtta yer alan sözleşmenin geçerliliğine veya sözleşme içeriğinde yer alan alacağın ispatına bir etki etmemektedir. Ancak DVK 24. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca kendisine damga vergisi ödenmeyen evrak ibraz veya tevdii edilen resmi daire yetkilileri bu evrak hakkında vergi cezası tarh ve tahsil edilmesi için tutanak tutmak ve ilgili vergi dairesine bildirimde bulunmak yükümlülüğü altındadır. Yani damga vergisi beyan edilmemiş ve ödenmemiş bir kira sözleşmesi ile icra takibi açılmaya çalışıldığında icra müdürünün veya damga vergisi beyan edilmemiş ve ödenmemiş bir avukatlık sözleşmesinden doğan alacak davası önüne gelmiş mahkeme hakiminin önüne gelen bu kâğıdın damga vergisi ibraz edilmemiş ise ilgili vergi dairesine bildirimde bulunarak vergi mükellefine ceza tahakkuk ettirilmesinin sağlanması yükümlülüğü bulunmaktadır. (488 SK 26. md)
Nitekim bir Sayıştay kararında kamu kurumlarının gerçekleştirdiği avukatlardan hizmet alımına ilişkin sözleşmede, sözleşme bedeli üzerinden binde 9,48 oranında damga vergisi alınması gerekirken bu bedelin alınmaması nedeni ile kesilmeyen sözleşme damga vergisinin kamu zararına sebebiyet verdiği, bu zararda da harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinin sorumluluğunun bulunduğuna işaret etmiştir. Söz konusu avukatlarla yapılan avukatlık hizmeti alımına ilişkin sözleşme tutarları üzerinden, sözleşme damga vergisi kesintisinin yapılmaması sonucu meydana gelen kamu zararının sorumlularından ortaklaşa ve zincirleme biçimde tahsiline karar verilmiştir. (2)
Damga Vergisi Ödenmeyen Evrak ile Noterde ve Bankada İşlem Yapmak
Damga vergisi ödenmemiş bir kâğıt notere götürülerek tasdik ettirilmek istenirse noter bu evrakı tasdik etmemelidir. Şayet noter bu kanundaki düzenlemeye rağmen evrakı tasdik eder ise mükellefler gibi vergi cezasına maruz kalacaktır. Mükellef damga vergisi ödenmediği için tasdik ettiremediği evrakına ilişki damga vergisini vergi dairesine ödeyebileceği gibi işlem öncesinde ilgili notere de ödeme yapabilecektir. Mükellef tarafından notere ödenen gecikme cezalı damga vergisine ayrıca gecikme faizi uygulanmayacaktır. Zira bu tarh ve tahakkuk işlemi VUK’ta tanımlanan ikmalen re’sen ve idarece tarhiyatlar tanımına girmemektedir. Noterlere uygulanan yaptırımların bir benzeri de bankalara, kamu iktisadi teşebbüslerine ve onların iştiraklerine de uygulanmaktadır. Şayet bu kurumların yetkilileri damga vergisi ödenmemiş bir evrak üzerinde işlem tesis ederler ve bu tespit edilirse DVK ve VUK uyarınca ilgililer de vergi cezasına maruz kalacaklardır. (488 SK 27. madde) Mükellefin cezadan kurtulmak maksadıysa söz konusu işlemi yarım bırakması ve kâğıdı terk etmesi de tarh edilen cezanın tahsilini durdurmayacaktır (488 SK 28. madde)
Bu konuda özellikle 28. maddede düzenlenmiş bulunan kağıtların terki hükmü uygulamada vergi yaptırımlarından kaçınmak isteyenlerin önünü kesmiştir. Bir denetim esnasında damga vergisine konu olabilecekken vergisi ödenmemiş bir sözleşmeye rastlanılması halinde kağıdın hamili tarafından kağıt o an yırtılsa dahi bu durum bir tutanak tutularak tespit edilir ve vergi mevzuu kağıt imha edilse dahi ilgili verginin tahsili sağlanacaktır. (3)
Damga Vergisinin Ödenmemesi Halinde Uygulanacak Ceza
Damga vergisi ödenmemiş veya eksik ödenmiş kağıtların işleme konulması halinde hem kâğıdı işleme koyan vergi mükellefine hem de işlemi yapan ilgiliye cezai müeyyide uygulanacaktır. Yapılan denetimlerde damga vergisi ödenmeyen kâğıdı işleme koyduğu tespit edilen mükellefe ilgili vergi dairesi tarafından kesilecek vergi ve cezası tarh ettirilerek gecikme faizi ile beraber tahsil edilecektir. Kâğıdı işleme koyan noter veya kanunda sayılan diğer ilgililere de hem VUK uyarınca özel usulsüzlük cezası hem de DVK uyarınca mükelleften kanunen alınması lazım gelen ceza ile beraber usulsüz olarak tasdik ettikleri her bir sayfa için ayrıca ceza tahsil edilecektir. Damga vergisi ödenmemesi veya noksan ödenmesinden dolayı tahsil edilecek vergi ve cezadan mükellefe rücu hakkı saklı olmakla beraber cezaya konu kağıtları ibraz edenler sorumludurlar (488 SK 24. md) Kâğıt üzerinde birden fazla imza varsa vergi ve cezanın tamamından imza edenler müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. İmza sahipleri arasında vergiden müstesna olanların bulunması damga vergisinin eksik ödenmesini veya ödenmemesini gerektirmez.
Uygulamada da noterlerin mükelleflerin damga vergisi ödemeden tasdik ettirdikleri kağıtlar nedeni ile ödemek zorunda kaldıkları damga vergilerini vergi mükelleflerine rücuen tahsil etmek için başlattıkları icra takiplerinin usul ve yasaya uygun olduğu Yargıtay içtihatları ile sabittir. (4)
(1) Gelir İdare Başkanlığı B.07.1.GİB.0.02.62/6202- 2771 Sayı 12/02/2008 Tarihli Özelge
(2) Sayıştay 4. Dairesi, 8/203, T. 17.10.2019
(3) 1 seri nolu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği V. Bölüm C hükmü
(4) Yargıtay 3. Hukuk Dairesi., E. 2015/2159 K. 2016/1431 T. 9.2.2016