Elektronik belge düzenine ilişkin idari düzenlemeler 19.10.2019 tarih ve 30923 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 509 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile düzenleme altına alınmıştır. (1) Bu tebliğin amacı gelişen bilişim teknolojilerinin sağladığı verimlilik ve maliyet avantajlarına ayak uydurmaktır. Bu tebliğ ile Vergi Usul Kanunu (VUK) uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan belgelerin elektronik ortamda düzenlenmesine yönelik tebliğler gözden geçirilmiş ve tek kaynaktan bilgi edinilmesi maksadıyla söz konusu tebliğ yayımlanmıştır.
VUK 236. maddesinde Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir denilmektedir. Söz konusu 509 Numaralı tebliğde 01.02.2020 itibariyle faaliyette olanların 01.06.2020 tarihinden itibaren, 01.02.2020 sonrasında faaliyete başlayacakların da işe başladıkları ayı izleyen 3. ayın sonuna kadar VUK 236. maddesi uyarınca düzenlemek zorunda oldukları serbest meslek makbuzlarını (SMM) elektronik ortamda düzenlemeleri gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Zorunluluğa rağmen e serbest meslek makbuzu (e SMM) uygulamasına süresi içerisinde geçmeyen mükellefler ile e SMM şeklinde düzenlenmesi gereken SMM’leri istisnai durumlar haricinde e SMM olarak düzenlemeyen veya almayan (matbu SMM olarak düzenleyenler ve alanlar dahil) mükellefler hakkında cezai müeyyide uygulanacağı öngörülmüştür.
Elektronik Ortamda Düzenlenmeyen Makbuzlar İçin Uygulanacak Yaptırım
VUK 353. maddesinde ise uygulanacak cezai yaptırımlar düzenlenmiştir. Buna göre elektronik ortamda düzenlenmesi gerekirken düzenlenmemiş SMM veya kâğıt olarak düzenlenmiş SMM’ler için bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için 350 Türk lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir. Bir takvim yılı içinde her bir belge nev’ine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 180.000 Türk lirasını geçemez. KDV Kanunu ve Gelir Vergisi Kanunu uyarınca ziyaına sebep olunan vergi sebebiyle mükellefin sorumluluğu ayrıca gündeme gelecektir.
Örneğin Avukat olarak serbest meslek faaliyeti yürüten bir mükellef elde ettiği 10.000 TL gelir için e SMM düzenlememesi veya kağıt olarak SMM düzenlemesi halinde 1.000 TL özel usulsüzlük cezasına maruz kalacaktır. Şayet elde edilen gelir 1.000 TL olsaydı %10’una denk gelen 100 TL asgari sınır olan 350 TL’nin altında kaldığı için sadece e SMM düzenlemediği için maruz kalınacak ceza 350 TL olacaktır.
Elektronik Ortamda Düzenlenen Makbuzların Saklanması
Anılan tebliğ kapsamında düzenlenen e SMM’lerin elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edebilecekleri gibi fiziki olarak da muhafaza ve ibraz edilebileceklerdir. Mükelleflerin kullanmakta oldukları e SMM entegratör firmaları ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) kendi sitesinde yer alan serbest meslek portalı e SMM düzenlemek için kullanılmaktadır. Kullanılan portalların makbuzları saklamak gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır. Elbette tercih edilen entegratör portalları e SMM’leri arşivleyebilmektedir ancak söz konusu arşivlerin erişilemez hale gelmesi durumunda VUK uyarınca belgeleri 5 sene boyunca saklamak zorunda olan mükellefler çeşitli problemlerle karşılaşabileceklerdir. Dolayısıyla elektronik ortamda düzenlenen makbuzların saklanması ve arşivlenmesi de ayrı bir önem taşımaktadır. Mükelleflerin söz konusu makbuzları elektronik ortamda düzenledikten sonra fiziki olarak çıktı alıp saklaması veya internet ortamında başkaca depolama uygulamalarını tercih etmelerinde fayda vardır.
E Belge Olarak Düzenlenmesi Gereken Belgelerin Kağıt Olarak Düzenlenebildiği Haller
İstisnai de olsa, e-belge olarak düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin kâğıt olarak düzenlenebileceği haller mevcuttur.
Elektronik belge olarak düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin;
a) GİB’in ve e-Belge uygulamalarına taraf olan diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi işlem sistemlerinde meydana gelen arıza, kesinti ile bu sistemlerde yapılan bakım,
b) İspat veya tevsik edilmek kaydıyla, mükellefin ya da GİB’den izin almış özel entegratör kuruluşların bilgi işlem sistemlerinde meydana gelen arıza, kesinti ile bu sistemlerde yapılan planlı bakım (yazılı bildirimde belirtilen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla),
c) İspat veya tevsik edilmek kaydıyla, kullanılmakta olan mali mührün veya elektronik imza aracının arızalanması veya çalınması (yeni mali mühür veya elektronik imza aracının temini süresince),
ç) Bakanlık veya GİB tarafından e-Belge uygulamalarına ilişkin olarak yayımlanan genel tebliğ, sirküler ve teknik kılavuz ve duyurularda, belgelerin e-Belge yerine kâğıt olarak düzenlenmesine izin verilmesi, gibi nedenlerle, kanunen düzenlenmesi gereken sürenin geçirilmemesi kaydıyla, kâğıt olarak düzenlenmesi durumunda özel usulsüzlük cezası kesilmez.
Mükelleften kaynaklanan diğer nedenlerle, e-Belge olarak düzenlenmesi gereken belgelerin kâğıt olarak düzenlenmesi yukarıda sayılan nedenler kapsamında değerlendirilmez. Elektronik olarak düzenlenmesi gereken belgenin, Kanunun 13 üncü maddesinde yazılı mücbir sebepler nedeniyle elektronik olarak düzenlenememesi halinde, Kanunun 373 üncü maddesi gereği özel usulsüzlük cezası kesilmez
Elektronik Serbest Meslek Makbuzu İçin Entegratör Firmalar İle Çalışmak Zorunlu Mu?
Piyasada hali hazırda birçok entegratör firma yasal zorunluluğun başlaması tarihine yaklaşılmasıyla beraber rekabete girmiş durumda ve oldukça makul fiyat teklifleri sunmaktadırlar. Bu durumda akıllara bu firmalarla çalışmanın zorunlu olup olmadığı gelmektedir. Uygulamada vergi mükellefleri halihazırda kullanmakta oldukları işlem sistemlerinin GİB’in sistemlerine entegrasyonu ile makbuz düzenleyebilirler. Aynı şekilde GİB’in oluşturmuş olduğu portal üzerinden de e imza ile gerekli aktivasyonların sağlanması koşuluyla e SMM düzenlenebilmektedir. GİB’den izin almış entegratör firmalarından ücret mukabilinde temin edilen bilgi işlem sistemleri vasıtası ile de bu sisteme geçiş yapılabilmektedir. Özetle entegratör firmalar ile çalışmak zorunlu olmamakla beraber bu firmaların sunmuş olduğu teknik destek ve arşiv kabiliyeti bu firmaların tercih edilmesini sağlamaktadır.
E SMM’ye Geçtikten Sonra Fiziki Makbuz Düzenlenebilir mi?
Bu konuda GİB İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 23.02.2017 tarihinde yayımlamış olduğu bir özelgede e-arşiv fatura uygulamasına geçildikten sonra faturaların anılan tebliğ kapsamında elektronik ortamda düzenlenmesi gerektiğini, daha önceden anlaşmalı matbaalara bastırılmış ve kullanılan matbu kâğıt faturaların bu uygulamaya geçtikten sonra kullanılmasının mümkün bulunmadığını belirtilmişti. (2) Ancak 13.05.2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan bir Danıştay kararında bu görüşün aksine bir karar verilmiştir. 12.11.2013 tarihinde elektronik ortamda fatura düzenlemeye başlayan davacı firmanın müşterisi olan bir başka firmaya 02.09.2014 ve 15.11.2014 tarihinde fiziki ortamda (kâğıt olarak) fatura düzenlemesinin İdarece, elektronik ortamda düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş kabul edilmesi nedeniyle Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi gereğince özel usulsüzlük cezası uygulanması işlemine karşı mükellef firma tarafından dava açılmıştır. Yerel mahkemede reddedilen hüküm karşısında Danıştay Başsavcılığı kanun yararına bozma yoluna şu gerekçelerle başvurmuştur; “Dava konusu cezaya dayanak alınan 353/1. maddesinde; faturanın verilmemesi, alınmaması veya gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanlara uygulanacak ceza belirlenmiştir. Başka bir ifadeyle, vergi doğuran ekonomik olayın kayıt dışı bırakıldığının tespiti halinde bu ceza söz konusu olabilecektir. Dolayısıyla hem satıcının hem alıcının Kanunda açıkça düzenlenmiş cezayı gerektiren bir fiili gerçekleştirmesi halinde, bu madde kapsamında ceza kesilebilecektir. Olayda ise, Vergi Usul Kanunu gereği düzenlenmesi gereken belge (fatura) düzenlenmiş, sadece elektronik ortamda iletilmemiştir. Kâğıt olsa dahi düzenlenmiş bir fatura mevcut olup işlem kayıt altına alındığından cezaya dayanak alınan fiilin, Kanun'da düzenlenen tipiklikte gerçekleşmediği açıktır. Vergi ve cezaların kanuniliğine ilişkin anayasal ilkeler bazında kıyas veya varsayıma dayalı olarak ceza kesilmesi mümkün olmadığından fiilen mevcut olan faturaların, hiç düzenlenmediği varsayılarak, Kanun'un 353/1'inci maddesi uyarınca kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezalarında yasaya uyarlık bulunmamaktadır.”
Danıştay 9. Dairesi tarafından da “Vergi Usul Kanunu gereği düzenlenmesi gereken belgenin (fatura) fiziki ortamda düzenlendiğine yönelik bir ihtilaf bulunmamaktadır. Kâğıt olsa dahi düzenlenmiş bir fatura mevcut olup işlem kayıt altına alındığından, cezaya dayanak alınan fiilin, Kanunda düzenlenen tipiklikte gerçekleşmediği açıktır. Vergi ve cezaların kanuniliğine ilişkin anayasal ilkeler bazında kıyas veya varsayıma dayalı olarak ceza kesilmesi mümkün olmadığından fiilen mevcut olan faturaların, hiç düzenlenmediği varsayılarak, Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesi ile kanun yararına bozma talebi kabul edilmiştir. (3)
(1) https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/10/20191019-5.pdf
(2) Sayı:11395140-105[MÜK-257-2015/VUK-1-19578]-54317 23.02.2017
(3) Danıştay 9. Daire Başkanlığı Esas No: 2017/3886 Karar No:2019/7414