Özet:

Bu çalışma, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun iflas hükümlerini revize etmeyi amaçlayan yeni Cebrî İcra ve İflas Kanunu Taslağı’nı sistematik biçimde incelemektedir. Taslak, iflas sürecinin daha etkin, şeffaf ve hızlı işlemesini sağlamak amacıyla önemli yapısal ve usulî değişiklikler öngörmektedir. Bu bağlamda, görev ve yetki kurallarından başlayarak ödeme emri, itiraz, muhafaza tedbirleri, tasfiye usulleri, alacaklılar toplantıları, satış prosedürleri ve konkordato süreçlerine kadar birçok alanda reform niteliğinde düzenlemeler getirilmiştir. Çalışmada, bu yenilikler mevcut kanun hükümleriyle karşılaştırmalı olarak kısa bir şekilde analiz edilmekte ve uygulamaya etkileri değerlendirilmektedir.

Giriş:

İcra ve iflas hukuku, ekonomik ilişkilerin güvenliğini sağlamak ve alacaklı-borçlu dengesini korumak açısından temel öneme sahiptir. Türkiye’de 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uzun yıllardır yürürlükte olup, zaman içinde yapılan kısmi değişikliklere rağmen sistematik bir revizyona tabi tutulmamıştır. Ancak ekonomik ve teknolojik gelişmeler, iflas süreçlerinin daha hızlı, şeffaf ve etkin işlemesini zorunlu kılmaktadır. Bu ihtiyaçtan hareketle hazırlanan yeni Cebrî İcra ve İflas Kanunu Taslağı, özellikle iflas hükümlerinde köklü değişiklikler öngörmektedir. Bu makalede, söz konusu taslağın iflas hükümlerine ilişkin getirdiği yenilikler madde bazında incelenmekte ve mevcut düzenlemelerle kısaca ilk bakışta karşılaştırılmaktadır.

1. Görev ve Yetki Kurallarında Yenilikler

Taslak, iflas yoluyla takipte görevli merci olarak icra ve iflas dairesini, iflas davasında ise iflas mahkemesini açıkça belirlemiştir (Taslak m. 268). Bu düzenleme, mevcut sistemdeki belirsizlikleri ortadan kaldırmakta ve doğrudan iflas hallerinde mahkemenin yetkisini genişletmektedir. Ayrıca, yetki kuralları güncellenmiş; muamele merkezi esas alınmakla birlikte, yurt dışı merkezli işletmeler için şube bazlı kesin yetki öngörülmüştür (Taslak m. 269).

2. İflas Ödeme Emri ve İtiraz Süreçleri

Taslak, iflas ödeme emrini tek tip hale getirerek mevcut ikili ayrımı kaldırmıştır. Emrin içeriği, itiraz süresi ve konkordato talebi gibi hususlar standartlaştırılmıştır (Taslak m. 270). İtirazın tutanağa bağlanarak alacaklıya tebliği zorunlu hale getirilmiş, itiraz süresi iki hafta olarak belirlenmiştir (Taslak m. 271). Ayrıca, aynı alacak için yeniden iflas takibi yasağı getirilerek kötü niyetli takiplerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır (Taslak m. 272).

3. Yargılama Usulü ve Depo Kararı

İtirazın giderilmesi usulü basit yargılamaya tabi kılınmış, ilan süresi iki haftaya indirilmiştir (Taslak m. 274). Depo kararı süresi ise iki haftaya çıkarılmış ve duruşmasız karar alma imkânı tanınmıştır (Taslak m. 275). Bu düzenlemeler, yargılama sürecini hızlandırmayı ve mahkemelerin iş yükünü azaltmayı hedeflemektedir.

4. Muhafaza Tedbirleri ve Giderler

Taslak, muhafaza tedbirlerinin resen veya taleple alınabileceğini düzenlemiş, teminat şartını defter tutulması dışında kaldırmıştır (Taslak m. 279). Defter tutulması zorunlu hale getirilmiş ve süresi altı aya çıkarılmıştır (Taslak m. 280). Ayrıca, iflas giderlerinin tarife ile belirlenmesi ve yatırılmaması halinde usulden ret kararı verilmesi öngörülmüştür (Taslak m. 281).

5. İflas Kararı ve Sonuçları

İflas davasından feragat yasağı korunmuş, geri alma yasağı eklenmiştir (Taslak m. 282). İlan ve bildirim usulü güncellenmiş, gazete ilanı kaldırılarak resmi portal ve sicil gazetesi zorunlu kılınmıştır (Taslak m. 283). Kanun yolları süresi iki haftaya standartlaştırılmış, satış yasağı getirilmiştir (Taslak m. 284).

6. Doğrudan İflas ve Borca Batıklık

Doğrudan iflas halleri sadeleştirilmiş, ilama dayalı alacaklar için depo usulü getirilmiştir (Taslak m. 285). Borca batıklık halinde TTK atıfları güncellenmiş ve mahkeme onayı şartı getirilmiştir (Taslak m. 287). Bu düzenlemeler, doğrudan iflasın daha öngörülebilir ve denetlenebilir hale gelmesini sağlamaktadır.

7. Alacaklılar Toplantıları ve İflas İdaresi

Taslak, alacaklılar toplantılarını daha etkin hale getirmiş, toplantı yeter sayısı ve karar alma usullerini netleştirmiştir (Taslak m. 333-335). İflas idaresi, liste esasına göre seçilmekte ve görevleri detaylandırılmaktadır (Taslak m. 336-340). Ayrıca, iflas idaresinin denetimi ve sorumluluğu açıkça düzenlenmiştir (Taslak m. 341-342).

8. Satış Usulleri ve Elektronik Entegrasyon

Taslak, satış usullerini modernize ederek açık artırma ve pazarlık usulünü detaylandırmış, UYAP entegrasyonunu zorunlu kılmıştır (Taslak m. 358-361). Bu düzenlemeler, satış süreçlerinin şeffaf ve erişilebilir olmasını sağlamaktadır.

9. Tasfiyenin Tamamlanması ve Kapanması

Olağan tasfiyenin tamamlanma süresi altı ay olarak belirlenmiş, gecikme halinde mahkeme denetimi öngörülmüştür (Taslak m. 331). İflasın kapanması süreci de detaylandırılarak, istinaf yolu açık tutulmuştur (Taslak m. 372)

10. Konkordato Süreçleri

Taslak, konkordato talebi ve geçici mühlet süreçlerini revize etmiş, yetkili mahkemeyi iflas mahkemesi olarak belirlemiş ve elektronik toplantı imkânı getirmiştir (Taslak m. 374-377). Bu düzenlemeler, konkordato sürecinin iflasla entegrasyonunu sağlamaktadır.

Sonuç:

Yeni Cebrî İcra ve İflas Kanunu Taslağı, iflas hukukuna ilişkin mevcut düzenlemeleri çağdaş ihtiyaçlara uygun hale getirmeyi amaçlayan kapsamlı bir reform niteliğindedir. Taslak, iflas sürecinin her aşamasında şeffaflık, hız ve etkinlik ilkelerini esas almakta; alacaklıların haklarını güçlendirirken borçluların da temel haklarını gözetmektedir. Elektronik sistemlerin entegrasyonu, daha yetkin bir idare ve gözetim yapısı ve sadeleştirilmiş yargılama usulleri ile tasfiye süreçlerinin daha verimli işlemesi hedeflenmektedir. Bu bağlamda, taslağın yasalaşması halinde iflas hukukunda önemli bir paradigma değişikliği yaşanacağı öngörülmektedir.

Kaynakça:
- Cebrî İcra ve İflas Kanunu Taslağı, 2025 (İflasa İlişkin Hükümler)
- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
- Bilirkişilik Kanunu
- Adalet Bakanlığı, İcra ve İflas Kanunu Taslağı Gerekçeleri (2025)