Giriş

İlamlı icra takibi, mahkeme kararlarının icra yoluyla yerine getirilmesi amacıyla başvurulan önemli bir hukuki süreçtir. Özellikle iş hukuku bağlamında, işçi alacaklarının tahsili sırasında alacak kalemlerinin brüt mü yoksa net mi olması gerektiği konusu, uygulamada çeşitli sorunlar doğurabilmektedir. İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde, mahkeme kararlarının doğru bir şekilde icra edilmesi büyük önem taşır. İşçi alacaklarının tahsilinde yasal kesintilerin göz önünde bulundurulması ve bu kesintilerin doğru hesaplanarak icra işlemlerine yansıtılması, hem işçi haklarının korunması hem de işverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi açısından kritik öneme sahiptir.

İşçi alacakları genellikle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti gibi çeşitli kalemlerden oluşmaktadır. Bu alacakların tahsili sırasında yasal kesintilerin yapılması gerekmektedir. Ancak uygulamada, bazı işverenler brüt ücret üzerinden icra takibi başlatarak işçinin eline geçmesi gereken net miktarı aşan taleplerde bulunabilmektedir. Bu durum, işçilerin mağduriyetine yol açabileceği gibi, icra takiplerinin hukuka uygunluğunu da tartışmalı hale getirmektedir.

İlamlı İcra Takibi ve İlgili Mevzuat

İlamlı İcra Takibi Nedir? İlamlı icra takibi, mahkeme ilamı veya ilam niteliğinde belgeye dayalı alacakların icra yoluyla tahsil edilmesidir. İcra İflas Kanunu (İİK) madde 32 ve devamında ilamlı icra takibi düzenlenmiştir. İİK’nın 32. maddesine göre, ilamlar, icra dairelerince re’sen yerine getirilir ve ilamlı takip talebiyle icra takibi başlatılır.

İş Hukuku Bağlamında İlamlı İcra Takibi İş hukuku kapsamında verilen mahkeme kararlarının icrası sırasında, işçi alacaklarının brüt veya net olarak belirtilmesi önemli bir husustur. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve İş Kanunu gibi mevzuatlar, işçi alacaklarının tahsili sırasında dikkate alınması gereken yasal kesintileri düzenlemektedir.

- Gelir Vergisi Kanunu (GVK): GVK’nın 94. maddesi, işverenlerin ücret ödemeleri sırasında gelir vergisi kesintisi yapmalarını zorunlu kılar. 61. madde ise ücretin tanımını yaparak brüt ve net ücret ayrımını açıklar.

- Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSSK): Bu kanunun 80. maddesi, sigorta primine esas kazançları düzenler ve işverenlerin sigorta prim kesintilerini nasıl yapmaları gerektiğini belirtir.

- İş Kanunu: İş Kanunu’nun çeşitli maddeleri, işçi alacaklarının hesaplanması ve ödenmesi sırasında dikkat edilmesi gereken hususları ve yasal kesintileri içerir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 12.11.2015 Tarihli Kararı

Olay ve Kararın Özeti Borçlu vekili, Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı gereğince başlatılan icra takibinde, alacak kalemlerinin brüt olarak istendiği ve yasal kesintilerin yapılmadığı gerekçesiyle takibin iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olduğu ve süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebileceği hükmünü vermiştir. Yargıtay, mahkemenin gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaparak bir karar vermesi gerektiğini belirtmiştir.

Hukuki Değerlendirme

- Kamu Düzeni İhlali: Yargıtay, alacak kalemlerinin brüt olarak istenmesi ve yasal kesintilerin yapılmamasını, ilama aykırılık olarak değerlendirip kamu düzenine ilişkin bir mesele olarak ele almıştır. Bu nedenle, borçlu tarafından yapılan şikayetlerin süresiz olarak İcra Mahkemesi’ne taşınabileceğini vurgulamıştır.

- Bilirkişi İncelemesi: Mahkemece, yasal kesintilerin belirlenmesi ve alacak kalemlerinin netleştirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtilmiştir.

- Süresiz Şikayet Hakkı: Bu karar, ilamlı icra takibinde yasal kesintilerin yapılmaması yönündeki şikayetlerin süresiz olarak yapılabileceğini ortaya koyarak önemli bir hukuki ilke oluşturmuştur.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 06.11.2017 Tarihli Kararı

Olay ve Kararın Özeti Borçlu vekili, 3. İcra Müdürlüğü’nün dosyasında, takip konusu ilamda alacak kalemlerinin brüt olarak takibe konulduğunu ve yasal olmayan faiz oranlarının uygulandığını belirterek icra emrinin iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ilamda yasal kesintilerin ödeme anında dikkate alınması gerektiğinin belirtildiğini ve bu nedenle brüt olarak takibe konulmasında usulsüzlük olmadığını kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, ödeme anında yasal kesintilerin yapılması gerektiğini ve bu nedenle alacak kalemlerinin net olarak düzeltilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Hukuki Değerlendirme

- Yasal Kesintiler ve Net Ücret: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu gereğince, ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin işveren tarafından ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu doğrultuda, işverenin brüt alacak üzerinden yasal kesintileri yaparak kalan net miktarı icra takibine konu etmesi gerektiği vurgulanmıştır.

- Brüt ve Net Alacak Ayrımı: İlamda açıkça net alacağa hükmedilmediği durumlarda, brüt alacağa hükmedildiğinin kabul edilmesi, ancak ödeme aşamasında yasal kesintilerin dikkate alınarak net miktarın talep edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

- Ödeme Anında Kesintiler: Yargıtay, ilamın takibe konulmasıyla birlikte ödeme aşamasına geçildiğini ve bu aşamada alacak kalemlerinin net miktarlarının hesaplanarak talep edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu durum, işçi alacaklarının doğru ve adil bir şekilde tahsil edilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Sonuç ve Değerlendirme

Yargıtay’ın 2015 ve 2017 tarihli kararları, ilamlı icra takibinde alacakların net miktarlar üzerinden tahsil edilmesi gerektiğine dair önemli hukuki ilkeler ortaya koymaktadır. İşverenin yasal kesintileri yaparak borcunu ödemesi, işçi alacaklarının doğru bir şekilde tahsil edilmesini sağlamaktadır. Mahkemelerin, bu tür davalarda bilirkişi incelemesi yaparak, brüt ve net alacak ayrımını dikkate alması gerektiği vurgulanmaktadır.

Bu kararlar, ilamlı icra takibi süreçlerinde hem işçi hem de işverenler için önemli bir hukuki çerçeve sunmaktadır. İcra takiplerinde brüt alacak taleplerine karşı yapılan şikayetlerin süresiz olarak İcra Mahkemesi'ne getirilebileceği ve bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olduğu hususu, alacakların doğru ve adil bir şekilde tahsil edilmesine olanak tanımaktadır.

Kaynakça

- Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 12.11.2015 Tarihli 2015/17339 Esas, 2015/20274 Karar sayılı ilamı.

- Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 06.11.2017 Tarihli 2015/12582 Esas, 2017/14595 Karar sayılı ilamı.

- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu.

- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu.

- 4857 sayılı İş Kanunu.