Ülkemizde belediye sınırları içerisinde yolcu taşıma faaliyeti yapılabilmesi için ilgili makamlardan alınacak ruhsat çerçevesinde icra edilebilmektedir. Böyle bir ruhsat olmaksızın, ruhsatta belirlenen sınırları aşarak veya süresi geçmiş ruhsatla yapılan taşıma 2918 sayılı Kanun’un Ek-2. Maddesinde belirtilen idari yaptırımlara tabidir. Bu tür faaliyetler gündelik dilde genellikle “korsan taşımacılık” şeklinde nitelenmektedir.

Son dönemde sosyal ağlar ve akıllı telefon uygulamaları vasıtasıyla böyle bir ruhsat olmaksızın taşıma yapmak isteyenler ile bu uygulamadan yararlanmak isteyenlerin kolaylıkla bağlantı kurabilmesi ruhsat olmaksızın yapılan taşımacılık faaliyetlerinde ciddi bir artışa neden olmuştur. Konunun, böyle bir faaliyetin ruhsata bağlanmasından beklenen hizmeti standarda bağlama ve güvenlik gibi hususların yanında vergilendirme ve hâlihazırdaki ruhsat sahiplerinin menfaatleri bakımından çeşitli boyutları bulunmaktadır.

Bu yazımızda Türk Hukukunda “korsan taşımacılığın” nasıl tanımlandığını ve UBER ve MARTI TAG gibi uygulamaların nasıl değerlendirildiğini yargı kararlarıyla ele alacağız.

HANGİ TAŞIMALAR YAPTIRIM KAPSAMINDADIR? (KORSAN TAŞIMA NEDİR?)

31.05.2012 tarihinde kabul edilen 6321 sayılı Kanunun 3. maddesiyle Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-2. Maddesine eklenen hükümle; “korsan” olarak tabir edilen şehir içinde ticari amaçlı kayıt dışı yolcu taşımacılığının engellenmesi, taşımacılık hizmetlerinin düzene sokulması ve kurallara bağlı olarak yolcu taşımacılığı yapan esnafın haklarının korunmasının amacıyla değişiklik yapılmıştır.

 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun “Araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması” başlıklı Ek 2- maddesinde; Araçlarını motorlu araç tescil belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahiplerine idari para cezası uygulanacağı ve ayrıca, aracın on beş gün süre ile trafikten men edileceği düzenlenmiştir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve  5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında ilgili belediyeden;

Çalışma izni/ruhsatı almadan,

Alınan izin/ruhsatta belirtilen faaliyet konusu dışında,

Alınan izin/ruhsatta belirtilen çalışma bölgesi/güzergâh dışında belediye sınırları dahilinde yolcu taşımak yasaktır. Yasağı ihlal edenlere para cezası ve trafikten men yaptırımları uygulanır.

Danıştay 8. Dairesinin, Bölge İdare Mahkemesinin 01.6.2023 tarih ve K:2023/2988 sayılı kararında:

Olayda, 24.02.2016 tarihli denetime ait tutanakta açıkça belirtilmemekle birlikte davalı idarenin savunma dilekçesinde söz konusu denetimin İzmir-Çanakkale Devlet Karayolu üzerinde gerçekleştirildiği, trafik denetleme ekiplerince düzenlenen tutanakta ise, hakkında S plakasız taşımacılık yaptığı yönünde ihbar bulunan … plaka sayılı aracın ilgili belediyeden izin ve ruhsat almaksızın belediye sınırları dışına ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yaptığı yönündeki tespite dayalı olarak 2918 sayılı Kanunun Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca işlem tesis edildiği anlaşılmaktadır.Buna göre, davaya konu aracın belediye sınırları dışına ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yaptığından bahisle 2918 sayılı Kanunun Ek 2/3. maddesi uyarınca işlem tesis edilemeyeceğinden dava konusu işlemin sebep unsuru itibarıyla hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır…” şeklinde hüküm kurmuştur.

UBER VE MARTI TAG UYGULAMALARI

Teknolojinin hızla gelişmesi ve internet ve akıllı cihazların kullanımının yaygınlaşması sonucu belediye sınırları dâhilinde mobil uygulamalarla araç hizmeti sunan UBER vb. platformlara ait uygulama ve yine araç paylaşım platformu sağlama hizmeti sunan MARTI TAG uygulaması ile belediye sınırları dahilinde yolcu taşımacılığı yapıldığını sıklıkla yazılı ve görsel medya ile uygulamada duymakta ve görmekteyiz.

DANIŞTAY 8. D., K. 2023/1193 Sayılı ve 14.3.2023 tarihli kararında:

“Kanun ve Yönetmelik maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; belediye sınırları içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapacak olan araçların güzergâh ile sayılarının UKOME tarafından tespit edileceği, UKOME tarafından bu hususta alınmış bir izin belgesi ile güzergâh belirleme kararı bulunmayan araçlarla, ticari yolcu taşımacılığı yapılmasının mümkün olmadığı, aksine davranışın 2918 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinde belirtilen müeyyidelerin uygulanmasını gerektirdiği sonucuna varılmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda her ne kadar, aracın trafik tescil belgesinde kullanım amacının “Yolcu Nakli-Ticari” olarak belirtilmiş ve davacı adına düzenlenen “Turizm Servis Aracı Güzergah Kullanım Belgesi” mevcut olduğu anlaşılmakta ise de, taşımacı ile taşınan arasında ”D2 Yetki Belgesi Arızi Yolcu Taşıma Sözleşmesi”nin düzenlendiği, anılan sözleşmede taşınanın adı soyadı, taşıma güzergahı, yolcu sayısı ve taşıma ücretine yer verildiği, diğer taraftan 10/11/2018 tarihli tutanak yolcu ve sürücü tarafından imzalanmamış olsa da, görevli polis memurlarınca düzenlenen tutanakta, araçtaki yolcunun UBER sistemi üzerinden iletişime geçtiği araçla … Otelden, Kuruçeşmeye gittiği, yolculuk ücreti olarak da 20 TL ödeneceği hususunun kayıt altına alındığı, beyanı verenlerce yazılı ve imzalı beyan vermekten kaçınmış oldukları hususlarına yer verildiği, ayrıca trafik idari para cezasına ilişkin tutanakta sürücünün tutanağı imzalamadığına ilişkin ”imza etmedi” şeklinde şerhin bulunduğu, alınan izin/ruhsatta belirtilen faaliyet konusu dışında belediye sınırları dahilinde yolcu yaşıma fiilinin sürücü tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin ispata yeter bilgi ve belgenin bulunduğu anlaşılmaktadır.

Tutanaktaki beyanlar, taraflar arasında düzenlenen taşıma sözleşmesi, dava dosyasındaki bilgi, belgeler ile mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu araç ile yapılan taşımacılığın Turizm Servis Aracı Güzergah Kullanımı İzin Belgesi kapsamında olmadığı, taşımacılığın söz konusu belgeler kapsamında nitelenecek bir taşıma olmadığı ve izinsiz taksi taşımacılığı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, … plakalı minibüsün İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünce düzenlenen Turizm Servis Aracı Güzergah Kullanımı İzin Belgesi kapsamı dışında korsan olarak tabir edilen ticari amaçlı yolcu taşımacılığında kullanıldığı sabit olup, aracın tescil belgesindeki “Yolcu Nakli-Ticari” nitelik taşımasının anılan taşımacılığın korsan tabir edilen niteliğini değiştirmeyeceği, davacının sahip olduğu belgelerin işleme konu taşımacılık için yeterli görülmesinin mümkün olmadığı, işlenen fiil nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-2/3. maddesi uyarınca araç sürücüsüne kesilen 2.018,00 TL tutarlı … tarih ve …sayılı işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki temyize konu İstanbul Bölge idare Mahkemesi kararında bu kısım yönünden hukuki isabet bulunmamaktadır.”

Yukarıdaki yargı kararında da görüldüğü üzere ticari kullanım ruhsatı olmayan veya mevcut ruhsatın kapsamı haricinde mobil uygulama vasıtasıyla irtibat kurulan kişilerin taşınması mevcut düzenlemeler çerçevesinde 2918 sayılı Kanun’un EK-2. Maddesinde yer alan yasak kapsamındadır.

Bununla birlikte belirtmeden geçemeyeceğim bir husus bulunuyor: İletişim araçlarının sağladığı imkanlar sonucunda bazı araç sahiplerinin geleneksel usullere tabi olmadan taşıma hizmeti vermeye istekli oldukları toplumsal bir gerçekliktir. Bu tip uygulamaları toptan yasaklamaktansa vergi ve güvenlik kaygılarını giderecek düzenlemelerle gereksiz bir idari ve adli işlemler yığınından kurtulmak çok daha makul görünmektedir.

DENETİM VE YAPTIRIM UYGULAMA YETKİSİ KİMDEDİR?

15/06/2006 tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin 28. maddesinde;

(1) Nüfus artışı ve şehrin ulaşım planı dikkate alınmak suretiyle büyükşehir sınırları dâhilinde taşıma ihtiyacı, UKOME tarafından düzenlenecek bir raporla İçişleri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bildirilir.

(2) Taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçları ile toplu taşım araçlarının tahsis süreleri, ticari plaka sayıları ile bu plakaların verilmesine ilişkin usul, esas ve devir ücretleri UKOME’ce tespit edilir.” kuralına yer verilmiştir.

Belediye ve mücavir alan sınırları içerisindeki her türlü toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, zaman ve güzergâhlarını, durak yerlerini belirlemenin belediyenin yetki ve imtiyazları arasında yer aldığı açıkça belirtilmekle birlikte, anılan yetkinin belediyenin hangi organı tarafından kullanılacağı hususuna açıkça yer verilmediğinden, bu yetkinin kim tarafından kullanılacağının tespit edilmesi gerekmektedir.

 Ruhsat/izin koşuluna bağlanan yolcu taşıma faaliyetlerinin büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde UKOME, büyükşehir belediyesinin bulunmadığı yerlerde ise belediye meclisi tarafından belirlenerek düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Danıştay 8. Dairesinin 22.09.2022 tarih ve  K:2022/5058 sayılı kararında: Her ne kadar Malatya Belediyesi dava konusu işlem tarihi itibariyle Büyükşehir Belediyesi olmadığından Malatya Belediye Meclisi yetkili ise de, 6360 Sayılı Kanun uyarınca Malatya ilinin Büyükşehir Belediyesi olması nedeni ile yeni tesis edilecek işlemde ulaşım hizmetlerine dair Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin görev ve yetkilerinin dikkate alınması gerektiği açıktır…” şeklindeki kararında bu durum açıkça belirtilmiştir.

İDARİ PARA CEZASI

2918 sayılı Kanunun Ek2/3- (a) bendi uyarınca: Çalışma izni/ruhsatı almadan yolcu taşımacılığının tespit edilmesi halinde 5.010 Türk lirası (2024 yılı için 32.233 TL),

(b) bendi uyarınca: Alınan izin/ruhsatta belirtilen faaliyet konusu dışında yolcu taşımacılığı yapıldığının tespit edilmesi halinde 2.018 Türk lirası (2024 yılı için 12.977 TL),

(c) Alınan izin/ruhsatta belirtilen çalışma bölgesi/güzergâh dışında yolcu taşımacılığının tespit edilmesi halinde 1.002 Türk lirası (2024 yılı için 6.439 TL) idari para cezası verilir.

Fiilin işlendiği tarihten itibaren geriye doğru bir yıl içinde tekerrürü hâlinde, bu fıkrada yer alan idari para cezaları iki kat olarak uygulanır.

Yine son fıkrada ise ilgili belediye tarafından tahdit veya tahsis kapsamına alınmış ve bu kapsamda verilmiş çalışma izninin/ruhsatının süresi bittiği hâlde, belediye sınırları dahilinde yolcu taşımacılığı yapıldığının tespit edilmesi halinde 1.002 Türk lirası (2024 yılı için 6.439 TL) idari para cezası uygulanmaktadır. Söz konusu para cezaları her yıl  yeniden değerleme oranına göre arttırılır.

TRAFİKTEN MEN KARARI

Yine, yukarıda anılan 2918 sayılı Kanunun Ek2/4 maddesi uyarınca  işleteni veya sahibi, sürücüsünün kendisi olup olmadığına bakılmaksızın aracın bu maddenin üçüncü fıkrasına aykırı olarak kullanılmaması hususunda gerekli tedbirleri almak ve denetimini yapmakla yükümlü olduğu gerekçesiyle bu maddenin üçüncü fıkrasının;

(a) bendinin ihlali hâlinde altmış gün,

(b) bendinin ihlali hâlinde otuz gün,

(c) bendinin ihlali hâlinde ise on beş gün süreyle,

Son fıkranın ihlali halinde eksiklik giderilinceye kadar araç trafikten menedilmektedir.

ÖRNEK YARGI KARARLARI

2918 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen hükmü uyarınca, belediye sınırları içinde yolcu taşımacılığı yapılabilmesi için ilgili belediyeden yapılacak taşımacılığın niteliğine uygun olarak alınmış çalışma izni/ruhsatı veya güzergah belirleme kararı bulunması gerekmektedir. Bu şart yerine getirilmeden yolcu taşımacılığı yapılması halinde, ilgililer hakkında 2918 sayılı Kanunun Ek 2. maddesinde belirtilen müeyyideler uygulanmaktadır.

Ancak, 2918 sayılı Kanunun Ek 2. maddesinde belirtilen müeyyidelerin uygulanabilmesi için öncelikle, anılan düzenleme ile yasaklanan “ilgili belediyede izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dâhilinde ticari amaçlı yolcu taşıma” faaliyetinin açık, somut ve her türlü şüpheden uzak bir biçimde ortaya konulması gerekmektedir. Bu husus, ilgililer hakkında uygulanan yaptırımların hukuka uygunluğunun denetiminde dikkate alınacak en temel olgu özelliği taşımaktadır.

Danıştay 15. Dairesinin 18.11.2015 tarih ve K:2015/7739 sayılı kararında; “… Dava konusu işlem, ilgili belediyeden izin alınmaksızın ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapıldığından bahisle tesis edilmiş ise de, bu durumun olay sırasında düzenlenecek tespit tutanağında yer alacak araç, güzergah, yolcu beyanı, ücret gibi bilgilerle taşımacılığın mahiyetinin kesin bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.

Uyuşmazlıkta; davacıya ait araçla ilgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın ticari amaçla taşımacılık yapıldığı her türlü şüpheden uzak, açık ve kesin delillerle ortaya konulmadığından, dava konusu işlemlerde (davacı şirkete ait aracın trafikten menedilmesine ilişkin işlem ile davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin işlemde)  hukuka uyarlık görülmemiştir.

Nitekim, Danıştay 15. Dairesinin 29.09.2015 tarih ve E:2015/5861, K:2015/5480 sayılı kararında; “…Davacıya ait araçla, ilgili belediyeden izin alınmaksızın ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapıldığı hususu, görevli polis memurlarınca düzenlenen tespit tutanağı ile sabit olduğundan, 2918 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tesis edilen işlemlerde (davacıya ait aracın geçici olarak trafikten menedilmesine ve idari para cezası verilmesine ilişkin işlemler) hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Bu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemleri iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır…”

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesinin 06.6.2017 tarih ve  K:2017/952 sayılı kararında; “Bu durumda, davacı şirkete ait araçla ücret karşılığı yolcu taşındığı açık bir şekilde belirlenmediğinden amaç dışı kullanımdan söz edilmesi mümkün olmayıp, 2918 Sayılı Kanun’un Ek 2. maddesine dayanılarak aracın trafikten menedilmesine dair işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir…”

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20.10.2021 tarih ve K:2021/1920 sayılı kararında; “Bu durumda, davacıya isnat edilen ve dava konusu işlemlerin sebebi olarak gösterilen “ilgili belediyeden izin/ruhsat almadan ücret karşılığı tarifeli taşımacılık yapmak” eyleminin her türlü şüpheden uzak, açık ve kesin delillerle ortaya konulamadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde (aracın geçici olarak trafikten menedilmesine ve idari para cezası verilmesine ilişkin işlemlerde) hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”

Danıştay 15. Dairesinin 09.9.2015 tarih ve K:2015/4885 sayılı kararında; “…Bu durumda, Dairemizin 03.04.2015 tarihli Ara Kararına cevaben istenilen dava konusu işlemlere esas teşkil eden olay yeri tespit tutanağının idarece dosyaya sunulamadığı dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla her ne kadar söz konusu araca ait güzergah kullanım izin belgesinin bulundurulmadığı gerekçesiyle yaptırım uygulanmış ise de; denetimin yapıldığı ve işlemin tesis edildiği tarihten bir gün sonra söz konusu belgenin belediyeden temin edildiği görülmüş olup, bu haliyle kişi ve toplum yararı arasındaki dengeyi bozucu nitelikte, hakkaniyet ilkesine ve nesafet kurallarına aykırı olarak tesis edilen dava konusu işlemde (davacıya ait aracın geçici olarak trafikten menedilmesine ve idari para cezası verilmesine ilişkin işlemlerde) hukuka uygunluk görülmemiştir…”

Danıştay 15. Dairesinin 04.11.2015 tarih ve K:2015/6872 sayılı kararında; “…davacının denetim sırasında personel servis taşımacılığı yaptığı tespit edilen güzergah için davacı tarafından izin belgesi/çalışma ruhsatı alınmadığı, her yıl yenilenmesi gereken izin belgesinin bulunmadığı gerekçesiyle işlem tesis edilmiş ise de söz konusu “C” plakalı araç için Samsun Büyükşehir Belediyesi’nden alınmış servis aracı çalışma ruhsatı bulunduğundan, anılan Kanunun Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında ilgili belediyeden izin ve ruhsat almaksızın ticari bir taşımacılık yapıldığından bahsedilemez.

Böylece; davacıya ait aracın ilgili belediyeden alınmış servis aracı çalışma ruhsatı bulunması nedeniyle, uyuşmazlık konusu taşımacılık 2918 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamına girmediğinden dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Danıştay 15. Dairesinin 13.11.2015 tarih ve E:2015/264 sayılı kararında; “… Dava konusu işlemler ve olay tespit tutanağında, ilgili belediyeden izin alınmaksızın ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapıldığı belirtilmiş ise de dosya içerisinde mevcut yolcu beyanları ve davacının yolculardan aldığı bedel dikkate alındığında söz konusu taşımacılığın ‘ticari amaçlı’ olmadığı kanaatine varılmıştır.

Uyuşmazlıkta, davacıya ait araçla ilgili belediyeden izin veya ruhsat alınmaksızın yapıldığı iddia edilen yolcu taşımacılığı faaliyetinin ticari maksatla yapılmadığı, bu durumun aksini ortaya koyan dosya içerisinde mevcut herhangi bir delil de olmadığı görüldüğünden, uyuşmazlık konusu taşımacılığın Kanunun Ek 2/3. maddesi kapsamında olduğundan bahisle tesis edilen davaya konu işlemlerde hukuka uyarlık görülmemiştir.

 İstanbul 9. İdare Mahkemesi, 15/12/2016 tarih ve E:2016/1348, sayılı kararı ile “… 2918 sayılı Kanunun düzenlenme amacının, korsan taşımacılığın engellenmesi olduğu, olayda ise, denetim sırasında araca ait Turizm Servis Aracı Güzergah Kullanım İzin Belgesi bulunduğundan, 2918 sayılı Kanunun Ek 2/3. maddesi uyarınca aracın trafikten yasaklanmasına dair işlemde ve verilen idari para cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı..” gerekçesiyle dava konusu işlemleri iptal etmiştir.