Dava konusu hakkın var olup olmadığını mahkemeler nezdinde ispatlayacak vasıtalar hukuk sisteminde delil olarak adlandırılmaktadır. Delillerin hukuki niteliği HMK ve CMK kapsamında düzenlenmektedir. Ceza muhakemesi normları dışında elde edilmiş deliller CMK kapsamında hukuka aykırı delil olarak kabul edilir. Hukuka aykırı deliller ispat amacıyla kullanılamazlar.
Ceza Hukukunda Karşılaşılan Hukuka Aykırı Deliller;
1. Özel Kişilerin Hukuka Aykırı Delil Elde Etmesi: Özel kişilerin ceza muhakemesi kapsamında görülmekte olan davaya ilişkin muhakemenin seyrini etkileyecek nitelikte ispat özelliği taşıyan belgelerin elde edilmesi yahut kullanılması sırasında oluşturduğu hukuka aykırılıktır. Söz konusu aykırılık bir belgenin çalınması ya da aleyhine delil olarak sunulan kişinin kanunen korunan bir hakkının ihlal edilmesiyle ortaya çıkabilir. Özel kişilerin hukuka aykırı delil sunması hususunda dikkat edilecek nokta yapılan ihlalin ağırlığıdır. Net bir şekilde sınırlama olmamakla birlikte, esas alınan nokta delilin kullanılasıyla elde edilecek menfaattir. Yalnızca özel kişinin hukuka aykırı bir delili elde ederken kişi hak ve özgürlüklerine yönelik bir aykırılık hali varsa söz konusu delilin kati suretle değerlendirilme dışı bırakılması gerekmektedir.
2. Durdurma Sırasında Hukuka Aykırı Delil Elde Edilmesi: Kolluk kuvvetlerince uygulanan bu eylemin hukuki boyutu PVSK 4/a kapsamında ele alınmıştır. Buna göre kolluğun yapacağı her türlü durdurmanın hukuka uygun olması gerekmektedir. İlgili kanun maddesi durdurma eyleminde makul şüphenin yahut makul sebebin varlığını aramaktadır. Fakat makl şüphe yahut sebep iç güdü ya da sezgi olarak değerlendirilmemelidir. Aksi halde durdurma eylemi sırasında elde edilecek herhangi bir delil hukuka aykırı nitelikte olup, kişi aleyhine kullanılamayacaktır. İlgili kanun çerçevesinde de sağlanmaya çalışılan amaç polisin aşırı yetki kullanmasının önüne geçmektir.
3. Arama ve Elkoyma Eylemleri ile Elde Edilen Hukuka Aykırı Deliller: Arama ve elkoyma işlemleri gerçekleştirilirken dikkate alınması gereken belli başlı hususlar vardır. Aksi halde farklı ihlaller meydana gelebilecek ve elde edilen delil hukuka aykırı delil niteliğinde olacaktır.
- Özel Hayatın Gizliliğini İhlal: Özel hayatın gizliliğini koruyan bir takım kanunlar vardır. Anayasa m. 2022 arasında düzenlenmiştir. Buna göre özel hayatın gizliliğini ihlal ederek yahut konut dokunulmazlığını ihlal ederek yapılmış aramalarda elde edilen deliller hukuka aykırı delil statüsünde yer alacaktır.
- Karar Alınmaksızın Yapılan Arama: Arama işleminin yapılabilmesi için hakimden alınacak bir karara ihtiyaç duyulmaktadır. Ceza hukukunda arama delil elde etme yahut faili yakalama amacıyla gerçekleştirilen bir işlemdir. Bu nedenle hukuk sistemimizce arama fiilinin gerçekleşmesi için hakim kararı şayet acil bir durum söz konusuysa savcı emri olması gerekmektedir. Bu şartları taşımayan aramalarda elde edilen deliller hukuka aykırı delil niteliğinde olacaktır.
- Önleme Aramasında Elkoyma: Anayasa madde 20 uyarınca ‘’…kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.’’ Buna göre hakimin arama ve elkoymada hukuka aykırılık göresi halinde söz konusu deliller hukuka aykırı delil olarak nitelendirilecektir.
4. Yakalama İle Elde Edilen Delillerin Hukuka Aykırılığı: Yakalama işleminin gerçekleştirilebilmesi belli başlı nedenlere dayanmalıdır. Bunlardan en önemlisi, sadece soyut ihbara dayanan yakalamadır. Yakalamanın gerçekleşesi için soyut ihbar yeterli olmayıp, somut bulguların da var olması gerekmektedir. Aksi halde yakalanan kişi ikrarda dahi bulunmuş olsa bu ikrar hukuka aykırı nitelikte olacaktır. Yakalanan kişinin ilgili kanunlar kapsamında bir takım hakları bulunmaktadır. Buna göre; yakalanan kişinin haklarını öğrenme hakkının ihlali, yakalanan kişinin susma hakkının ihlali, yakalanan kişinin isnat edilen suçu öğrenme hakkının ihlali, yakalanan kişinin yakınlarına haber verme hakkının ihlali ve yakalanan kişinin hakim önüne çıkarılma ve sorguya çekilme hakkının ihlalinin olduğu hallerde elde edilen deliller hukuka aykırı olacaktır. Yakalama eylemi sırasında ve sonrasında yakalanan kişinin tüm bu hakları göz önünde bulundurulmalı, ihlal edilmemelidir.
5. İfade Alma ya da Sorgu Sırasında Hukuka Aykırılık: CMK uyarınca yakalanan kişinin ifadesi ve sorgusu sırasında yararlanabileceği bir takım haklar vardır. Bunlar; ilgili işlemler sırasında müdafinin hazır bulunması, şüpheli ile müdafinin görüştürülmesi, kolluğun iki kez ifade alamaması şeklinde sıralanabilir. Mevcut koşulların ilgili suç bakımından somut olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Örneğin her suç için müdafi ile ifade verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Fakat somut olay bakımından hukuk sistemimizce belirlenen belli başlı şartlar varsa dikkate alınmalıdır. Aksi halde elde edilen deliller hukuka aykırı delil niteliğinde olup, değerlendirilemeyecektir.
6. Beden Muayenesi ile Hukuka Aykırı Delil Elde Edilmesi: Beden muayenesi ceza muhakemesi açısından önemli delillere ortaya koyabilen bir yöntemdir. Fakat pek tabi hukuka uygun yapıldığı durumlarda. Beden muayenesinin hangi hallerde ve ne şekilde yapılabileceği CMK kapsamında düzenlenmektedir. Buna göre CMK m.217/2 kapsamında hakim kararı alınmaksızın yapılan beden muayenesi ve vücuttan biyolojik örnek ( saç, kan, tükürük vs.) alınması durumunda elde edilecek olan deliller hukuka aykırıdır. Beden muayenesi ve vücuttan örnek alınması için hakim kararı gerekmektedir. Bunun dışında değiştirilen kanun uyarınca çocukların ve akıl hastalarının çekinmesi konusunda kanuni temsilcilerinin kararı geçerlidir. Beden muayenesi ve vücuttan örnek alınmasına yönelik kanuni temsilcileri karar verir. Ancak kanuni temsilci aynı yargılama konusu davada sanık olarak yer alıyorsa bu durumda kararı hakim verecektir. Bu şekilde elde edilen deliller ise ileri ki aşamalarda kanuni temsilcinin izni olmaksızın kullanılamayacaktır. Beden muayenesi ve vücuttan örnek alınması işlemlerinin belirtildiği üzere hukuka uygun bir biçimde yapılması gerekmektedir. Aksi halde elde edilen delil hukuka aykırı nitelik taşıdığından ceza yargılamasında kullanılamayacaktır.
7. Keşif ile Hukuka aykırı Delil Elde Edilmesi: Keşif işlemi yapılırken kanunda belirtildiğinin aksine bir durumun var olması halinde keşif ile elde edilen delil hukuka aykırı hale gelebilmektedir. CMK madde 84 ve 181 maddeleri gereğince mahkemenin yapmış olduğu keşfin yapıldığı günün müdafiye bildirilmesi gerekir. Bu halde keşif günü ve bilgilerinin müdafiye bildirilmemesi ceza yargılamasını etkileyeceğinden ve savunma hakkını kısıtlayacağından sebeple hukuka aykırı hale gelmektedir.