İş Kanunu Madde 38

“İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez.

İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz. 

Bu paralar işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılır. Her işveren işyerinde bu paraların ayrı bir hesabını tutmaya mecburdur. Birikmiş bulunan ceza paralarının nerelere ve ne kadar verileceği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının başkanlık edeceği ve işçi temsilcilerinin de katılacağı bir kurul tarafından karara bağlanır. Bu kurulun kimlerden teşekkül edeceği, nasıl ve hangi esaslara göre çalışacağı çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir.”

Ayrıca bu düzenlemeye ek olarak genel hükümler çerçevesinde de işverenin, işçiden sebep olduğu zararın takas imkânı bulunmaktadır.

Türk Borçlar Kanunu Madde 407

“İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu işçinin rızası olmadıkça takas edemez. Ancak, işçinin kasten sebebiyet verdiği yargı kararıyla sabit bir zarardan doğan alacaklar, ücretin haczedilebilir kısmı kadar takas edilebilir.”

İki düzenleme arasında hukuki olarak fark bulunmakta, işçinin ücretten kesme cezası uygulanabilmesi için herhangi bir yargı kararına ihtiyaç duyulmamaktadır.

İş ilişkilerinde, özellikle mağazalarda yapılan çalışmalarda karşılaşılan bir durum olan ve uygulamada sayım açığı olarak adlandırılan konu üzerinde durulacaktır.

1-Genel Olarak

4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-ı maddesi ile, işçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması, iş akdinin haklı sebeple feshi halleri arasında sayılmaktadır.

Söz konusu kesintilerin işverenin zararına karşılık olarak işçinin ücretinden kesilmesi bazı hallerde mümkün olmakla birlikte, kimi durumlarda bu kesintilerin hukuka aykırılığı gündeme gelebilecektir. İşçinin ücretinin hukuka aykırı olarak kesilmesi durumunda ise işçinin herhangi başka bir sebebe ihtiyaç duymadan iş akdini haklı nedenle feshetme ihtimali gündeme gelecek ve başta kıdem tazminatı olmak üzere feshe bağlı işçilik alacaklarının kazanımı söz konusu olabilecektir.

2-İş Kanunu Madde 38 Gereğince Ücret Kesme Cezasının Şartları

- İşverenin ücret kesme cezası uygulayabilmesi için toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebeplerden birisi olmalıdır.

- İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz.

- Ayrıca, kesinti yapılan ücretin, işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılıp harcanmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına Bakanlıkça belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde yatırılması gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen hususlara aykırı olarak yapılan ücret kesme cezaları ise hukuka aykırı olacaktır.

3-TBK Madde 407 Gereğince Ücretten Takas İmkanının Şartları

- İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu işçinin rızası olmadıkça takas edemez,

- İşçinin kasten sebebiyet zarar vermesi,

- Zararın yargı kararıyla sabit olması

- Ücretin haczedilebilir kısmının takasa konu olabilmesi gerekmektedir.

Söz konusu düzenlemeler, uygulamada çoğu zaman kullanılsa dahi bazı durumlarda hukuka aykırı olarak ücret kesme cezası ve takas işlemleri yapılabilmektedir.

Ücret kesme cezasının iptali yönünde ayrıca dava yoluna gitme imkânı bulunmakla birlikte, iş sözleşmesine aykırı olarak takas yapılan hallerde ve haksız olarak ücret kesme cezası uygulanması halinde de işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle fesih imkanına sahiptir.

Neticeten, işçiden görevini gereği gibi yapmaması halinde ücret kesme cezası uygulanma imkânı bulunmakla birlikte, işçinin mağaza sayım açığı olarak da adlandırılan zararın tazmini noktasında bir yargı kararı bulunmadan yahut yazılı muvafakat alınmadan işçinin ücretinden, işverenin takas yoluyla ücretin belli bir miktarını veya tamamını haksız olarak kendi uhdesinde alıkoyması halinde hukuka aykırılık gündeme gelebilecek ve işçi iş akdini haklı fesih imkanına sahip olabilecektir.

Ayrıca her somut olayda olayın özelliklerine göre değerlendirme yapılıp, işçinin söz konusu olaylardan sorumluluğunun açıkça tespiti, söz konusu hususların işçinin görev ve sorumluluk alanında olup olmadığı tespit edilmeli, sonuca göre hüküm verilmelidir. Sorumluluk tespitinden sonra da sorumluluğu saptanan kişi haricindeki işçilerden kesinti yapılmasının hukuken mümkün olmadığı açık olmakla birlikte, anılan şekilde herhangi bir işçiden veya mağazadaki tüm işçilerden bu paranın tahsili yoluna gidilmesi de hukuka aykırılık oluşturacaktır.

Av. Ahmet Muhammed Furkan DOĞAN