İnsan kelime anlamı itibariyle yakınlık kurabilen, eski tabirle ünsiyet geliştirebilen varlık anlamına gelir. İnsana bu çerçeveden baktığımızda tabiat ve tabiat içindeki canlılarla kurduğu yakınlığın anlamlı bir perspektife oturduğunu söyleyebiliriz. Bu yakınlık kabiliyeti ve de ihtiyacı modern şehir hayatında farklı pratikleri de beraberinde getirmiştir. Evcil hayvanların apartman dairelerinde beslenmesi diğer tüm birliktelikler gibi belli başlı hukuki kurallara tabidir. Genel olarak bir problem teşkil etmese de zaman zaman büyük sorunlara ve tartışmalara yol açan bu hususu soru-cevap şeklinde işleyerek zihinlerimizde sağlıklı bir yere oturtmak istiyorum.

Bu hukuki incelemeye geçmeden önce kedilere olan aşkı ile tanınan merhum İsmail Saib SENCER üstadımızı da rahmetle yad etmek üzerime bir borçtur. Hazret paltosundan Köprülü, Gölpınarlı, Uzunçarşılı gibi nice hocaların hocasını çıkarmış büyük bir kutup, devasa bir hafıza ve engin bir ilim deryasıydı. İlmî mahfillerde o kadar meşhurdu ki vefatında yurt dışından onlarca telgraf yağmıştı. Tıp, eczacılık ve hukuk tahsili olan Sencer Hoca’nın çok iyi Arapça, Farsça, Fransızca Almanca ve Latince bildiği ifade edilmektedir. İşte bu devasa şahsiyet maaşının yarısını kedilere veren bir üstattı. En güzel 10 modern kütüphane arasında dünyanın dördüncü kütüphanesi olarak gösterilen Beyazıd Kütüphanesi bu mümtaz yerini İsmail Saib Sencer Hoca’ya borçludur desek mübalağa etmiş olmayız. Zaten bu kütüphanenin Kedili Kütüphane olarak anılmasının da sebebi yine kendisidir. Kedilerin de bahse konu kılındığı hukuki bir yazıda merhum Sencer Hoca’yı anmak hem hukuka hem de kültür hayatımıza bir katkı sunmuş olacağından kısa da olsa bir paragrafı ona ayırmak istedim.

Şimdi sorulara geçebiliriz.

Soru 1 : Bir apartman dairesinde yaşıyor isek hangi kurallara tabi olmak zorundayız?

Apartman dairesi ifadesinden anlaşılması gereken istisnai bir durum yoksa “bağımsız bölümdür.” Bağımsız bölüm tamamlanmış bir yapının bağımsız olarak kullanılmaya elverişli bir kısmını ifade eder ki bu kısım üzerinde kat mülkiyeti tesis edilir.

Kat mülkiyetinin hukuki niteliği Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 3. Maddesinde düzenlenmiş ve Kat mülkiyetinin, arsa payı ve ana gayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyet olduğu belirtilmiştir. Kat malikleri bağımsız bölümler üzerinde tek kişi mülkiyetine sahip olup arsa ve ortak yerler üzerinde paylı mülkiyet hakkına sahiptirler.

Ortak yerler ifadesinden ne anlaşılması gerektiği de yine Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 4. Maddesinde zikredilmiştir.

Dolayısıyla toplu bir yapı ve bu yapı içindeki bağımsız bölümler ve ortak alanlar Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde ele alınması gereken hususi yerler olup bu alanlarda yapılabilecek faaliyetler, kullanılabilecek haklar ve yasak olan haller Kat Mülkiyeti Kanunu ile yakından alakalıdır. Her hak gibi mülkiyet hakkının da sınırları ve beraberinde getirdiği sorumlulukları bulunmaktadır.

Bu itibarla Kat Mülkiyeti Yasası’nın 28. Maddesine göre tüm kat maliklerini bağlayıcı sözleşme hükmünde olan yönetim planı önem arz etmektedir. Buna göre yönetim planında bağımsız bölüm ve eklentilerinde kedi, köpek gibi hayvanların beslenmesi açıkça yasaklanmışsa bağımsız bölümde beslenen kedi ve köpekler çevrelerine rahatsızlık vermemiş olsalar dahi olay mahkeme önüne gittiğinde mahkeme yönetim planını uygulamak zorundadır.

B) Yönetim planı:

Madde 28 – Yönetim planı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ait diğer hususları düzenler. Yönetim planı, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir.

Yönetim planında hüküm bulunmayan hallerde, ana gayrimenkulün yönetiminden doğacak anlaşmazlıklar bu kanuna ve genel hükümlere göre karara bağlanır.

Maddenin ikinci fıkrasındaki “…doğacak anlaşmazlıklar bu kanuna ve genel hükümlere göre karara bağlanır” ifadesinden yine Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. Maddesinin de uygulama alanı bulabileceğini söylemek mümkündür ki şöyle:

A) Kat Maliklerinin borçları:

I - Genel kural:

Madde 18 – Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.

Burada aklımıza şöyle bir soru gelebilmektedir:

Soru 2: Bu kanun maddelerinde kat maliklerinden bahsedilmektedir, ben kat maliki değil kiracı sıfatıyla ilgili bağımsız bölümü- apartman dairesini kullanıyorum, benim hak ve borçlarım ne durumdadır?

Bu da 18. Maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir:

Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmiyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.

Dolayısıyla kiracıların da gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken Kat Malikleri gibi sorumlu olduğu açıktır. Bu kapsamda gerek ev sahibi gerek de kiracı eğer yönetim planında bağımsız bölümde (site yahut apartmandaki bağımsız apartman dairesinde) kedi ve köpek beslemenin yasak olduğuna dair bir madde ile karşı karşıya ise uyuşmazlık halinde mahkeme tarafından bu durumun sonlandırılması kararı ile karşılaşması muhtemeldir. Bu hususta bir Yargıtay kararı şöyledir:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının apartmanın 2 nolu dairesinde beslemekte olduğu köpeğin havladığını, bu haliyle çocukları korkuttuğunu, apartman sakinlerini rahatsız ettiğini, maliklerin ortak bahçe alanını korkmadan, çekinmeden kullanamadıklarını, köpeğin pis koku yaydığını ve esasen apartman yönetim planının 9/b maddesi gereğince kat malikleri kurulunun müsaadesi olmadıkça köpek beslenemeyeceğinin düzenlendiğini belirterek davalıya ait köpeğin apartmandan uzaklaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile adresinde ikamet eden davalı ... 'nin site sakinlerine zarar verecek şekilde ve yönetim planına aykırı olarak dava konusu site sınırlan içinde köpek besleme ve barındırılmasının men'ine, bu işlem için davalı tarafa 30 gün süre verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve ana taşınmazın yönetim planının 9 maddesinde bağımsız bölüm ve ortak yerlerde kedi-köpek gibi hayvanların beslenmesinin kat malikleri kurulunun müsaadesine tâbi tutulduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazların reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına. .." şeklindedir. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/4888 E., 2017/7052 K)

Soru 3: Yönetim planında kedi yahut köpek beslenmesi açıkça yasak olarak nitelenmemiş ise yine de ilgili evcil hayvanların uzaklaştırılması talep edilebilir mi?

Bu da talep halinde mümkündür zira yukarıda zikretmiş olduğumuz Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. Maddesinden yola çıkarak talep edilmesi ihtimal dahilindedir. Zira yine bir Yargıtay kararındaki ifade aynen şöyledir:

… Yönetim planında her ne kadar köpek beslemeyi yasaklayıcı bir hüküm bulunmuyor ise de somut olayda davalının oturduğu ana taşınmazın beslediği köpeğin sitede yaşayan insanların bir bölümüne rahatsızlık verdiği dosya kapsamı ve özellikle tanık anlatımları ile anlaşılmış bulunmaktadır. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre anataşınmazda ve bağımsız bölümlerde köpek beslenmesini yasaklayan herhangi bir hükmün yönetim planında olmaması rahatsızlık verdiği saptanan köpeğin uzaklaştırılmasına engel oluşturmaz. Dava konusu edilen köpeğin aralarında davacının da bulunduğu insanlara rahatsızlık verdiği, çıkardığı gürültü ve kokunun yukarıda sözü edilen Yasanın 18. Maddesi kapsamında rahatsız etme anlamını taşıdığı gözetilerek köpeğin ana taşınmazdan uzaklaştırılmasına hükmedilmesi gerekirken yerine görülmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi… (Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/5445 E., 2016/8200 K.)

Bu karar bir köpek hakkında tesis edilmiştir. Ancak uygulamada sıklıkla gördüğümüz bir diğer husus da bir daire sakininin bazen 5-10 bazen de sayıları 20’yi bulan kediler ile birlikte yaşaması problemidir. Bu durumda da yönetim planında herhangi bir hüküm bulunmasa dahi yargılama makamları bu durumun Kat Mülkiyeti Yasası’nın 18. Maddesine aykırılık teşkil ettiğinden bahisle mevcut durumun önlenmesine karar verebilmektedir:

“.. Kat Mülkiyetli bir apartmanda kat maliki olan davalının kendi dairesinde beslediği 15,20 adet kediden apartmanda oturanların rahatsız edildiği dinlenen tanıkların ifadeleriyle tespit edilmiş ve bu durum 634 sayılı yasanın 18. Maddesi hükümlerine aykırı görülmüş olduğundan Mahkemece davalının kedi beslemesinin önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. ( Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 1989/16155- 1990/8494 sayılı Kararı)

Soru 4 : Kiracının bu gibi eylemlerinden ev sahibi sorumlu tutulabilir mi?

Kat mülkiyeti yasasının 18. Maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereği kedi ve köpeklerin bağımsız bölümde barındırılması eyleminden bunları bağımsız bölümde barındıran kişi ile o bağımsız bölümün maliki müteselsilen sorumludurlar. (Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2008/7623 -10982 Sayılı Kararı)

Sonuç olarak bazı vatandaşlarımız için beslemiş oldukları evcil hayvanlar bir yavru bir evlat mesabesindedir. Bu hayat tarzı onlar için nefes almak ve su içmek gibidir. Bu durumun nedenleri ve sonuçları ayrıca konuşulabilecek ise de şehir hayatındaki bu birliktelik farklı sorunları da beraberinde getirebilmektedir. Lehte ve aleyhte oluşacak sorunlar etraflıca değerlendirilmeli ve konu dikkatlice incelendikten sonra talepler yahut itirazlar hukuki temelde öne sürülmelidir.

Gerek evcil hayvanını kendi yaşam alanında yahut ortak yerde beslemek isteyen kişiler gerekse de bundan rahatsızlık duyan kat sakinleri somut durumu hukuki çerçevede değerlendirip hukuki bir yardım aldıktan sonra mevzuyu yargılama makamlarına taşımalıdırlar. Bu hususta şu Yargıtay kararını da fikir vermesi açısından dikkatlere sunarak yazımızı sonlandıralım:

Davacı dava dilekçesinde yönetim planının bu hükmüne rağmen kat malikleri kurulunca diğer bağımsız bölüm sahiplerinin rahatsız edilmemesi ve ortak yerlerin zarar görmemesi şartıyla köpek beslenmesine izin verildiğini belirttiğine göre bu iznin ne suretle verildiği saptanıp bir kat malikleri kurulu kararı ile verilmiş ise bu kararlar getirtilip yönetim planının sözü edilen hükmünü tadil eder çoğunlukla alınıp alınmadığı belirlenmeli, ayrıca böyle bir karar alınmış olduğu saptansa bile köpeklerin diğer kat maliklerine rahatsızlık verip vermedikleri, ortak yerleri (asansör, bahçe vs) kirletip kirletmedikleri ve hangilerinin bu niteliklerde bulundukları kesin olarak saptanıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. ( Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 1995/8815-8554)