Çek, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Kıymetli Evrak” başlıklı Üçüncü Kitap içerisinde 780. ve 823. maddeleri arasında düzenlenen ve ticari hayatta oldukça yaygın bir şekilde kullanılan kambiyo senedidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yanında, çek defterlerinin içeriklerine, çek düzenlenmesine, kullanımına, çek hamillerinin korunmalarına ve kayıt dışı ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmaya ilişkin esaslar ile çekin karşılıksız çıkması ve belirlenen diğer yükümlülüklere aykırılık hâllerinde ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımları belirlemek amacıyla çıkarılmış olan 5941 sayılı Çek Kanunu’nda da çeke ilişkin özel düzenlemeler yapılmıştır.

Çekin, ticari hayatta oldukça yaygın bir şekilde kullanılması çek hamillerinin korunmalarına yönelik bir takım kanuni önlemler alınmasını da beraberinde getirmiştir. İşte bu makalemizin konusu da çek hamillerinin korunmalarına yönelik alınan yasal önlemlerden biri olan ve 5941 sayılı Çek Kanunu’nda yaptırım altına alınan Karşılıksız Çek Düzenlemek (Keşide Etmek) suçudur.

Hamilin, çek bedelini tahsil edebilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir çekin varlığı şarttır. Çekin şekli unsurları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 780. maddesinin 1. fıkrasında belirtilmiştir. Buna göre çekin; senet metninde “çek” kelimesini ve eğer senet Türkçe’den başka bir dille yazılmış ise o dilde “çek” karşılığı olarak kullanılan kelimeyi, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi, ödeyecek kişinin, “muhatabın” ticaret unvanını, ödeme yerini, düzenlenme tarihini ve yerini, düzenleyenin imzasını, banka tarafından verilen seri numarasını ve karekodu içermesi gerekir.

Çek defterleri bankalarca bastırılır ve 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 2. maddesinin 7. fıkrasına göre, çek defterinin her bir yaprağına;

a) Çek hesabının numarası,

b) Çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı,

c) Çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, tüzel kişinin adı,

ç) Çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin vergi kimlik numarası,

d) (Ek: 31/1/2012-6273/1 md.) Çekin basıldığı tarih,

e) (Ek: 15/7/2016-6728/61 md.) Çek hesabı sahibi gerçek kişi ise Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası; tüzel kişilerde ise varsa Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) numarası,

f) (Ek: 15/7/2016-6728/61 md.) Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması hâlinde, ayrıca düzenleyenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,

yazılır.

Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 2. maddesinin 9. fıkrasına göre, Türk Ticaret Kanunu’ndaki unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan koşullara aykırı olması çekin geçerliliğini etkilemez.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçunun Şartları

5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1 maddesinde; “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur.” hükmü amirdir. Buna göre Karşılıksız Çek Düzenlemek suçundan bahsedebilmemiz için;

1-) Öncelikle usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir çek söz konusu olmalı,

2-) Çek, kanuni ibraz süresi içinde ibraz edilmeli,

3-) Çek, kısmen veya tamamen “karşılıksız” olmalı,

4-) Hamil, şikâyetçi olmalı.

Çekte İbraz Süreleri

Çekte ibraz süreleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 796. maddesinde düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 796/1 maddesine göre bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse 10 gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse 1 ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.

6102 sayılı TTK’nın 796/2 maddesine göre, ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise 1 ay ve ayrı kıtalarda ise 3 ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.

6102 sayılı TTK’nın 795. maddesinin 1. fıkrasına göre çek, görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan çek, ibraz günü ödenir.

Bilindiği üzere uygulamada ileri tarihli çeklerle çokça karşılaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 795. maddesi dikkate alındığında bu çekler keşide tarihinden önceki bir tarihte ibraz edildiğinde ödenmesi gerekir. Ancak 5941 sayılı Çek Kanunu’nun Geçici 3. maddesinin 5. fıkrası buna engel olmaktadır. 28/12/2023 tarih ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7491 sayılı Kanun’un 65. maddesiyle 5941 sayılı Çek Kanunu’nun Geçici 3. maddesinin 5. fıkrasında yapılan son değişiklikle beraber, 31/12/2025 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.

Karşılıksız Çekte Muhatap Bankanın Çek Hamiline Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 782/1 maddesine göre, Türkiye’de ödenecek çeklerde muhatap ancak bir banka olabilir.

Muhatap banka, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/3 maddesi gereğince, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için belli miktar ödemekle yükümlüdür. Bu miktar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu bağlamda, 24/01/2025 tarih ve 32792 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2025/3 sayılı tebliği ile muhatap bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar 31/01/2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 12.650,00 TL’dir.

Buna göre muhatap banka, çekin karşılığının hiç bulunmaması hâlinde;

1) Çek bedeli 12.650,00 TL veya üzerinde ise 12.650,00 TL,

2) Çek bedeli 12.650,00 TL’nin altında ise çek bedelini ödemekle yükümlüdür.

Çekin karşılığının kısmen bulunması hâlinde ise;

1) Çek bedeli 12.650,00 TL veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı 12.650,00 TL’ye tamamlayacak bir miktarı,

2) Çek bedeli 12.650,00 TL’nin üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak 12.650,00 TL ödemekle yükümlüdür.

Bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka görevlisi, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 7/5 maddesi gereğince şikâyet üzerine 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Karşılıksız Çekte, Muhatap Banka Tarafından “Karşılıksızdır” İşlemi Yapılması ve Suçun Oluşması

Kanuni ibraz süresi içinde ibraz edilen ancak karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan çekle ilgili olarak hamilin talepte bulunması hâlinde, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/4 maddesi gereğince banka yetkilisi tarafından, karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilmek suretiyle “Karşılıksızdır” işlemi yapılmak zorundadır.

Kısmen veya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe rağmen, “Karşılıksızdır” işlemi yapmayan banka görevlisi, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 7/4 maddesi gereğince, şikâyet üzerine 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Ayrıca çek hesabı kapatıldıktan sonra, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibraz edilen çekler de 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 2/10 maddesi gereğince “Karşılıksızdır” işlemine tabi tutulur.

Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 05/11/2018 tarih ve 2018/6510 Esas, 2018/11325 Karar sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere, Karşılıksız Çek Keşide Etmek suçu, neticesi harekete bitişik bir suç olup, failin suç oluşturan eylemi, kural olarak keşide tarihine göre belirlenen kanuni ibraz süresinde çekin karşılığının bankada bulundurulmamasıdır. Dolayısıyla suçun unsurlarının tamamlandığı ve suçun oluştuğu an, kanunda belirtildiği şekliyle banka tarafından “Karşılıksızdır” işleminin usulüne uygun olarak yapıldığı andır.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçu İçin Öngörülen Yaptırım

5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1 maddesine göre, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Özel kanunlarla ilişki” kenar başlıklı 5/1 maddesine göre, 5237 sayılı TCK’nın genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır. Bu bağlamda, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun “Karşılıksız Çek Düzenlemek” suçuna ilişkin ceza içeren hükümleri için de 5237 sayılı TCK’nın genel hükümleri uygulanmalıdır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Adlî para cezası” kenar başlıklı 52/1 maddesine göre adlî para cezası 5 günden az olamaz. Bu nedenle “Karşılıksız Çek Düzenlemek” suçu için de 5 günden az olmamak üzere 1.500 güne kadar adlî para cezası öngörülmüştür. Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacaktır.

5237 sayılı TCK’nın 52. maddesinin 2. fıkrasında, 1 gün karşılığı en az 20,00; en fazla 100,00 Türk Lirası olan adlî para cezası, 12/03/2024 tarih ve 32487 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7499 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile 1 gün karşılığı en az 100,00; en fazla 500,00 Türk Lirası olarak değiştirilmiş ve bu değişiklik 7499 sayılı Kanun’un 40/1-a maddesi gereğince 01/06/2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Buna göre suç tarihi 01/06/2024 öncesi olan Karşılıksız Çek Düzenlemek suçlarında, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olmamak üzere 1 gün karşılığı olarak en az 20,00; en fazla 100,00 Türk Lirası adlî para cezası verilmesi gerekirken, suç tarihi 01/06/2024 ve sonrası olan suçlarda, yine çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olmamak üzere 1 gün karşılığı olarak en az 100,00; en fazla 500,00 Türk Lirası adlî para cezası verilmesi gerekir.

Mahkeme ayrıca, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1 maddesi gereğince çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmedecektir. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/6 maddesi gereğince, hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçunda Şikâyet

5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1 maddesi gereğince, Karşılıksız Çek Düzenlemek suçunun takibi hamilin şikâyetine bağlıdır. Şikâyet süresi 5237 sayılı TCK’nın 73/1 maddesi gereğince 6 ay değil; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 347. maddesi gereğince, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 3 aydır.

Yargılama aşamasında şikâyetten vazgeçme hâlinde, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 6/2 maddesi delaletiyle 6/1-a maddesi gereğince davanın düşmesine karar verilir.

Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra şikâyetten vazgeçme hâlinde ise 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 6/2 maddesi delaletiyle 6/1-b maddesi gereğince hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir.

Ayrıca, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 349/6 maddesi gereğince şikâyetçi, icra ceza mahkemesindeki duruşmaya gelmez ve vekil de göndermezse şikâyet hakkı düşer.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçunda Önödeme

Önödeme, 5237 sayılı TCK’nın 75. maddesinde düzenlenmiştir. TCK’nın 75/1 maddesine göre;

Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçların faili;

a) Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,

b) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için yüz Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı,

c) Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını,

Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz.

Karşılıksız Çek Düzenlemek suçu için çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı yanında adlî para cezası öngörüldüğünü yukarıda belirtmiştik. Bu bağlamda Karşılıksız Çek Düzenlemek suçu için önödeme hükümlerinin uygulanabileceği düşünülse de 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/10 maddesinin amir hükmü gereğince önödeme hükümleri uygulanmaz.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçunda Uzlaştırma

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/1 maddesinde belirtilen suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur.

Karşılıksız Çek Düzenlemek suçunun takibinin hamilin şikâyetine bağlı olduğunu yukarıda belirtmiştir.

5271 sayılı CMK'nın 253/1-a maddesine göre soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar uzlaştırma kapsamındadır. Yine 5271 sayılı CMK’nın 253/2 maddesine göre soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir. Buna göre diğer kanunlarda yer alan ve takibi şikâyete bağlı olan suçlar yönünden uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için ilgili kanunda açık hüküm bulunmasına gerek yoktur. 5271 sayılı CMK’nın 253/1-a maddesi ve 253/2 maddesi birlikte değerlendirildiğinde Karşılıksız Çek Düzenlemek suçu için uzlaştırma hükümlerinin uygulanabileceği düşünülse de 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/10 maddesinin amir hükmü gereğince uzlaştırma yoluna başvurulamaz.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçunda Görevli Mahkeme

Karşılıksız Çek Düzenlemek suçunda 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 maddesi gereğince görevli yargı organı İcra Ceza Mahkemeleridir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 350/2 maddesi gereğince icra ceza mahkemelerinde görülmekte olan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı hazır bulundurulmaz. İcra Ceza Mahkemesi, iki tarafın ifadelerini, bütün delillerini, iddia ve savunmalarını dinledikten sonra nihayet 5 gün içinde kararını verir.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçunda Yetkili Mahkeme

Karşılıksız Çek Düzenlemek suçunda 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 maddesi gereğince yetkili mahkemeler şunlardır:

1-) Çekin, tahsil için bankaya ibraz edildiği yer mahkemesi

2-) Çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer mahkemesi

3-) Hesap sahibinin yerleşim yeri mahkemesi

4-) Şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesi

Burada şu hususa özellikle değinmek gerekir. 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1 maddesinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 348. maddesine atıf yapılmadığı için, karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan çekle ilgili olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmış ise icra takibinin yapıldığı yer İcra Ceza Mahkemesi, Karşılıksız Çek Düzenlemek suçunda doğrudan yetkili mahkeme değildir.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçunda Etkin Pişmanlık

5941 sayılı Çek Kanunu'nun 6/1 maddesine göre, karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında,

a) Yargılama aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine,

b) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına,

karar verilir.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı Verilebilir mi?

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin 5. fıkrası gereğince, sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, müsadereye ilişkin hükümler hariç, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi hâlinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması hâlinde, mahkeme hükmü açıklar.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için gereken şartlar 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasında belirtilmiştir. Buna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,

b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,

c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın; aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,

gerekir.

Karşılıksız Çek Düzenlemek suçu için çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı yanında adlî para cezası öngörüldüğünü yukarıda belirtmiştik. Bu bağlamda Karşılıksız Çek Düzenlemek suçu için diğer şartların varlığı hâlinde HAGB kararı verilebileceği düşünülse de 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/10 maddesinin amir hükmü gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler uygulanamaz.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçundan Verilen Adlî Para Cezası Ertelenebilir mi?

5237 sayılı TCK’nın 51/1 maddesine göre, işlediği suçtan dolayı 2 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından 3 yıldır. Görüldüğü üzere sadece hapis cezalarının ertelenmesi söz konusu olabilmektedir. İşlediği suçtan dolayı adlî para cezasına mahkûm edilen kişilerin cezaları ertelenemez. Bu nedenle Karşılıksız Çek Düzenlemek suçundan verilen adlî para cezaları da ertelenemez.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçundan Verilen Adlî Para Cezasına Karşı İstinaf Yoluna Başvurulabilir mi?

İcra Ceza Mahkemeleri tarafından verilen hükümlere karşı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 353/2 maddesi gereğince 5271 sayılı CMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır.

5271 sayılı CMK’nın 272/1 maddesine göre, ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak 5271 sayılı CMK’nın 272/3-a maddesi gereğince, hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 15.000,00 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yoluna başvurulamaz.

Bu bağlamda, Karşılıksız Çek Düzenlemek suçunda doğrudan adlî para cezası öngörüldüğü için bu suçtan verilen 15.000,00 TL dâhil adlî para cezalarına karşı istinaf yoluna başvurulamaz. 15.000,00 TL üzeri adlî para cezalarına karşı ise hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren 2 hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Süresi içinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.

Karşılıksız Çek Düzenlemek Suçundan Verilen Adlî Para Cezasının İnfazı

Bilindiği üzere mahkûmiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz. Bu anlamda Karşılıksız Çek Düzenlemek suçundan yargılanıp adlî para cezasına mahkûm edilen kişiler için de cezanın infaz edilebilmesinin ön koşulu mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesidir.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/2 maddesine göre, adlî para cezasını içeren ilâm Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı 30 gün içinde adlî para cezasının ödenmesi için hükümlüye bir ödeme emri tebliğ eder. Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adlî para cezasını ödemezse bu ceza, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/11 maddesi gereğince, kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilir.

Hükümlü, hapis yattığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/8 maddesi gereğince hapisten çıkartılır.

Hapis cezasının infazının hastalık nedeniyle ertelenmesi hükümleri saklı kalmak üzere, adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz.