Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Dikmen Hakimevinde düzenlenen İdarenin Taraf Olduğu Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Uygulamalarının Geliştirilmesi Sempozyumu'ndaki konuşmasında, son 22 yılda Türkiye'de hukuk alanında birçok gelişmenin yaşandığını, mevzuatta iyileştirmelerin yapıldığını belirtti.

Yeni ihtiyaçlar doğrultusunda mevzuatta değişiklikler yapılmaya devam edildiğini anlatan Bakan Tunç, bu kapsamda yapılan önemli reformlardan birinin de hukuk sistemine arabuluculuk siteminin getirilmesi olduğunu kaydetti.

Türk medeniyetinin arabuluculuk sistemine yabancı olmadığına, geçmişte ahilik sistemiyle bu yöntemin kullanıldığına işaret eden Bakan Tunç, günümüzdeki arabuluculuk sisteminin ise 2013'te ihtiyari arabuluculuğun uygulamaya konmasıyla başladığını belirtti.

İhtiyari arabuluculukta başarı oranının yüzde 90'ı aştığını dile getiren Tunç, bunun ardından da 2018'de dava şartı arabuluculuk sisteminin getirildiği ifade etti.

7. Yargı Paketi ile dava şartı arabuluculuğun kapsamının genişletildiğini aktaran Bakan Tunç, konuşmasına şöyle devam etti:

"2013 yılından bu yana 6 milyon civarında uyuşmazlık, arabulucuların önüne gitti. Bunun 4 milyondan fazlası anlaşmayla sonuçlandı. Başarı oranı yüzde 65. İhtiyari arabuluculukta ise yüzde doksanların üzerine çıkıyor. Ortalaması yüzde 65. Yani 4 milyon davanın yaklaşık 11 yıllık süre içerisinde yargı sisteminin içerisine girmeden, dostane bir yöntemle, barışçıl bir yöntemle çözüme kavuşması demek davanın iki tarafını düşündüğümüzde 8 milyon insanın mahkemeye gitmeden, kendi davasını barışarak tokalaşarak çözdüğü anlamına gelir. Bu da toplumsal barışa hizmet eden, davaların, uyuşmazlıkların daha az masrafla çözülmesini ve daha hızlı çözülmesini sağlayan, kazan kazan prensibiyle her iki tarafın memnun olacağı bir sistemi hukuk sistemimize kazandırmış olduk.”

Kira uyuşmazlıklarında 1 Eylül 2023'ten itibaren arabuluculuğun zorunlu hale getirildiğini belirten Tunç, "1 Eylül 2023'ten itibaren kira davalarında zorunlu arabuluculuk başladıktan sonra bu uyuşmazlıkların neredeyse yarısı arabulucuya giderek çözüme kavuştu. Kira davalarında 273 bin 511 başvuru olmuş, bunun 114 bin 346'sı anlaşmayla sonuçlanmış. Bunun iki tarafı olduğunu düşünelim, 229 bin vatandaşımız mahkemeye gitmeden kiracı ile kiralayan anlaşarak yoluna devam etmiş." diye konuştu.

Bakan Yılmaz Tunç, uyuşmazlıkların barışçıl bir şekilde çözülmesinin toplumsal barışa hizmet ettiğini de vurguladı.

9. YARGI PAKETİ'NDE ARABULUCULUKLA İLGİLİ DÜZENLEMELER VAR

Adalet Bakanı Tunç, arabuluculuk sayesinde vatandaşların sorunlarının barışçıl bir şekilde çözüme kavuştuğunu, mahkemelerin iş yüklerinin de böylece azaldığını bildirdi.

Arabuluculuk mevzuatının geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Bakan Tunç, "Arabuluculuğun daha da geliştirilmesiyle ilgili olarak bizler de hiç durmuyoruz. Mevzuatımızın bu konuda geliştirilmesi lazım. TBMM'de görüşülmekte olan 9. Yargı Paketi'nde de yine arabuluculukla ilgili düzenlemeler var." dedi.

Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde arabuluculukla ilgili hedeflerin yer alacağını, temel bir arabuluculuk kanunu konusunda çalışmaların sürdüğünü kaydeden Tunç, "Arabuluculuğun temel bir kanunu olması gerekir. Bu konudaki çalışmalarımızı bilim kurulumuzla beraber sürdürüyoruz. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin hukuk uyuşmazlıklarında etkinliğinin daha da arttırılması, hem de ceza adaleti sistemi bakımından da geliştirmenin gayreti içerisindeyiz." ifadelerini kullandı.

ARABULUCULUK ORTAK İNSANİ DEĞERLERİN ZAFERİDİR

Adalet Bakanı Tunç, idarenin taraf olduğu iş hukuku, kira uyuşmazlıkları gibi özel hukuk anlaşmazlıklarında arabuluculuk müessesenin öneminin günden güne arttığını belirtti.

Arabuluculuğu, "İdarenin taraf olduğu uyuşmazlıklarda çözüme giden yolda barışın ve sağduyunun canlandırdığı güçlü bir nefes" olarak niteleyen Bakan Tunç, şöyle devam etti:

"Devletin yönetimi ve idaresi, aslında toplumun nabzının tutulduğu yerdir. Arabuluculuk bu yönüyle, vatandaşla devlet arasındaki mesafeyi kapatan, köprüler kurarak karşılıklı güveni yeniden inşa eden kıymetli bir yoldur. Arabuluculuk kurumu bir dava dosyasında kaybolmuş insan hayatlarını, katı kuralların arasında sıkışmış talepleri, resmi dille örtülmüş hak arayışlarını alır, bunları şeffaflık, güven ve sağduyuyla yeniden anlamlandırır. İdare, bu müesseseye gönüllü bir yol arkadaşı olarak dahil olduğunda, yalnızca adaletin tecellisi değil, aynı zamanda kamusal vicdanın huzuru da sağlanmış olur. Bu çözüm yolunda idare, bir dost gibi yaklaşmalı, dayatma yerine rızayı seçmelidir. Çünkü arabuluculuğun özü, zıtlıkların ve kavganın değil, uzlaşının ve ortak insani değerlerin zaferidir. İşte bu yüzden arabuluculuk idarenin taraf olduğu uyuşmazlıklarda özellikle bir güç gösterisi değil; aksine, merhamet ve akıl yolculuğudur. İdarenin taraf olduğu bu uyuşmazlıklarda arabuluculuğun varlığı, insanımızın devlete duyduğu güveni derinleştirmekte, toplumsal barışın alt yapısını sağlamlaştırmaktadır. Dolayısıyla arabuluculuk vatandaşın hem maddi hem de manevi menfaatini korurken, kamuyu da harç, gider avansı, vekalet ücreti gibi maddi külfetlerden koruyan bir sistemdir."

İdarelerin taraf olduğu uyuşmazlıklarda arabuluculukla şu ana kadar yaklaşık 80 bin anlaşma sağlandığını bildiren Tunç, bakanlıklarca 7 bin 537, büyükşehir ve il belediyelerince 27 bin 708, üniversitelerce de 9 bin 231 anlaşma yapıldığını dile getirdi.

Bakan Yılmaz Tunç, "Bu rakamı değerli buluyoruz ancak yeterli bulmuyoruz. Bugün bir araya gelmemizin önemli nedenlerinden biri de bu sayıyı daha da yukarılara taşımak için yapılması gerekenleri tartışmak ve ortaya koymaktır." dedi.

'ÇOK TARAFLI DAVALARDA 100 BİN İNSAN ANLAŞTI'

Çok taraflı 30-40 yıl süren ortaklığın giderilmesi davalarının olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, "30-40 yıl süren bir uyuşmazlığın bir masa etrafında oturduğunda çok taraflı da olsa anlaşabildiklerini görüyoruz. Bu kapsamda 90 bin 182 başvuru olmuştu ortaklığın giderilmesi davalarında, uyuşmazlıklarında. Bunun 15 bin 315'i anlaşmayla sonuçlandı. Burada aslında iki taraf dersek 30 bin, ama ortaklığın giderilmesi davalarında çok taraf var, neredeyse 100 bine yakın insan ortaklığın giderilmesi davası uyuşmazlığı bakımından mahkemeye gitmeden kendi aralarında çözüme kavuştuklarını görüyoruz. Kat mülkiyeti uyuşmazlıklarından kaynaklanan 12 bin 753 başvurunun 3 bin 549'u anlaşmayla sonuçlanmış. Komşuluk hukukundan kaynaklanan 8 bin 87 başvurunun 1776'sı anlaşmayla sonuçlanmış. Tarımsal üretim sözleşmelerinden kaynaklanan 754 başvurunun 139'u anlaşmayla sonuçlanmış. Bu kapsamda kirayla beraber toplamda 1 Eylül'den itibaren dava şartı arabuluculuk kapsamına aldığımız uyuşmazlıklar bakımından 273 bin 511'i kira toplam 385 bin 287 başvurunun 135 bin 125'i anlaşmayla sonuçlanmış" ifadelerini kullandı.

20 YIL KIDEME SAHİP HUKUKÇULAR 

Bakan Tunç, arabuluculuğa önem vermeye devam edeceklerine değinerek, "Şu anda 45 bin arabulucumuz var. Arabuluculuğun daha da geliştirilmesiyle ilgili olarak bizler hiç durmuyoruz. Özellikle mevzuatımızın bu konuda geliştirilmesi lazım. Şu anda TBMM'de görüşülmekte olan 9'uncu Yargı Paketi'nde de yine arabuluculukla ilgili bazı düzenlemeler var. Şu anda arabulucu olabilmek için 5 yıl kıdeme sahip hukukçu olmak ve eğitim sonunda da sınavı kazanmak gerekiyor. Buna bir ilave daha yapıyoruz. 5 yıl hukukçular sınavı kazanarak, eğitim alarak arabulucu olabilsin ama 20 yıl kıdeme sahip hukukçular da eğitim alarak sınavsız bir şekilde arabulucu olabilsin. Buna yönelik bir kanun taslağımızı Meclis'e göndermiştik. Komisyondan geçti. Şu anda genel kurulun gündeminde. İnşallah yasalaştığında tecrübeli hukukçularımızın 20 yıl gibi önemli bir tecrübeye sahip hukukçularımızın da arabuluculuk eğitimi alarak sınavsız bir şekilde bu sistemin içerisine dahil olmalarını inşallah sağlamış olacağız" diye konuştu.

'ARABULUCULUĞUN TEMEL BİR KANUNU OLMASI GEREKİR'

Bakan Tunç, uygulamadan kaynaklanan birtakım problemlerin olduğunu anlatarak, "Onları çözmeye yönelik kanun teklifinde düzenlemeler var. Özellikle taşınmazlarla ilgili anlaşma belgelerinin tapuya şerhiyle ilgili problem vardı. Bunu çözen bir kanun düzenlemesi de Meclis'imizin gündeminde. Yine arabuluculuk müzakerelerine katılmayı teşvik edici bazı düzenlemeler yapıyoruz. Bu 9'uncu Yargı Paketi'nde buna yönelik de düzenleme var. Ama asıl bizim Yargı Reformu Strateji Belgesi önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşılacak. O belgede de yine arabuluculuğa önemli bir yer verdik. Arabuluculuğun etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılacağını bir hedef olarak koyduk. Ve asıl çünkü arabuluculuğun maddeleri değişik kanunlarda, ticaret kanununda, iş kanununda her bir ihtiyaçta farklı bir kanuna ekleme yapmıştık. Şimdi temel bir arabuluculuk kanunu düzenlemesini inşallah önümüzdeki günlerde, önümüzdeki süreç içerisinde arabuluculuğun temel bir kanunu olması gerekir diyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı da bilim kurulumuzla beraber sürdürüyoruz" dedi.