Yargı harçları kavramı, mahkemelerin yerine getirdiği adli hizmet karşılığı olarak alınan parasal tutar şeklinde tanımlanabilir. Yargı harçlarının devletin yargı faaliyetini yerine getirirken yaptığı tüm harcamaları karşılayacak şekilde alınması mümkün değildir.  Yargı harçları genel olarak bu harcamalara katkı sağlayacak şekilde hesap edilmektedir.

Yargı harçları, yargısal faaliyet kapsamında bulunan farklı işlemler için ayrı ayrı alınmaktadır. Burada yargısal işlemin niteliğine, yararına, yapısına göre yargı harçlarının farklılık göstermesi mümkündür. Kanunilik ilkesi dikkate alındığında sadece tarifede yazılı işlemler için harç alınabileceği söylenebilir.

Tarifede yer almayan adli hizmetler için herhangi bir harcın tahsil edilmesi mümkün değildir.   Yasal düzenlemede vergi yargısı harçları ayrı bir bölümde hüküm altına alınmıştır. Ancak bunların da geniş anlamda yargı harçları arasında değerlendirilmesi gerektiğini ifade edebiliriz.

492 sayılı yasanın 2. maddesine göre sadece tarifede yazılı işlemler için harç alınır. Yargı harçları yapılacak olan işleme göre farklılık gösterir.[1]

Yargı harçları 492 sayılı Harçlar Kanunu[2] kapsamında değerlendirilmelidir.

Harçlar Kanunu kapsamında yer alan harçlar 492 sayılı yasanın 1. Maddesinde gösterilmiştir.

Harçlar kanuna göre alınacak harçlar şunlardır:

1. Yargı harçları,

2. Noter harçları,

3. Vergi Yargısı Harçları,[3]

4. Tapu ve Kadastro harçları,

5. Konsolosluk harçları,

6. Pasaport, ikamet tezkeresi, çalışma izni, çalışma izni muafiyeti, vize ve Dışişleri Bakanlığı tasdik harçları,

7. Gemi ve liman harçları,

8. İmtiyazname,ruhsatname ve diploma harçları,

9. Trafik harçları.

Yukarıda gösterildiği üzere yargı harçları 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamında yer almaktadır.

Harcın Ödenmesi

Ödeme yöntemi

492 sayılı yasa hükümlerine göre, yargı harçlarının makbuz karşılığında ödenmesi gerekir (m. 25).[4]

Ödeme yeri:

Yargı harçları harca konu olan işlemleri yapan mahkeme veya daire tarafından tahsil edilmesi gerekir (m. 26/1). Bununla birlikte özel kanunlarda aksine hüküm bulunması halinde 492 sayılı yasanın 26. maddesi yerine o hükmün uygulanması gerekir (m. 26/2).

Maktu harçlarda ödeme zamanı

492 sayılı yasanın (1) sayılı tarifesinde yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir (m.27/1).

Nitelikleri gereği işin sonunda hesap edilip alınması gereken harçlar, harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenmesi gerekir (m. 27/2).

Süresinde ödenmeyen harçlar

492 sayılı yasanın m. 37 hükmüne göre; Harçlar yasasında ödeme zamanı gösterilen harçlardan süresinde ödenmeyenleri, ilgili mahkeme ve daireler tarafından sürenin sonundan itibaren on beş gün içinde bir yazı ile o yerin vergi dairesine bildirilmek zorundadır. Bildirim yapıldıktan sonra yargı harçları ilgili vergi dairesince tahsil edilmelidir.

Mahkemenin bu konudaki yazısında harcın türü ve niteliği, miktarı, mükellefin soyadı ve adı ve en son ikametgâh adresi açık olarak gösterilmek durumundadır (m. 37/2)

Yargı harçları bir amme alacağıdır. Bu nedenle tahsili de 6183[5] sayılı yasa hükümlerine göre gerçekleştirilmelidir.

Tahsil zamanaşımı

6183 sayılı yasanın m. 102/1 hükmüne göre; Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrayacaktır.  Bununla birlikte para cezalarına ait özel kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri saklı tutulmuştur.

Belirtmek gerekir ki, zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul edilecektir (m. 102/2).

Burada karşımıza yargı harçlarının ödeme zamanı veya vadesi ile ilgili sorular çıkmaktadır.

Ödeme zamanı ve önce ödeme

Ödeme zamanı ile ilgili olarak 6183 sayılı yasanın ilgili hükümleri uygulanmalıdır. Ödeme zamanı konusunda aşağıda belirtilen kurallar dikkate alınmalıdır (m. 37):

1. Kamu alacakları özel yasalarda belli edilen zamanlarda ödenir.

2. Özel yasalarda ödeme zamanı belirlenmemiş kamu alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek yönteme göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir.

3. Bu ödeme süresinin son günü amme alacağının vadesi günüdür.

4. Amme borçlusu isterse borcunu belli zamanlardan önce ödeyebilir.

Yargı harçları bir kamu alacağı olduğu için ödenmemesi halinde tahsili 6183 sayılı yasa hükümlerine göre yapılmalıdır. Bu nedenle tahsili açısından zamanaşımı ile ilgili 6183 sayılı yasada belirtilen kurallara tabi olacaktır. Burada 6183 sayılı yasanın m. 102/1 hükmünün uygulanması mümkündür. Yani yargı harçlarının tahsili de zamanaşımı süresi dolmadan gerçekleşmelidir.

Zamanaşımının kesilmesi

Zamanaşımı süresi hesaplanırken zamanaşımını kesen nedenlerin dikkate alınması gerekir. Zamanaşımını kesen nedenler 6183 sayılı yasanın 103. Maddesinde gösterilmiştir.

Kesilme nedenleri

Aşağıda belirtilen hallerde tahsil zamanaşımı kesilecektir (m. 103/1):

1. Ödeme,

2. Haciz tatbikı,

3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,

4. Ödeme emri tebliği,

5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,

6. Yukardaki 5 sırada gösterilen muamelelerden her hangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbikı veya bunlar tarafından yapılması,

7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,

8. Amme alacağının teminata bağlanması,

9. Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,

10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi.

11. Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.[6]

Zamanaşımı kesildikten sonra yeniden işlemesi mümkündür. Bu konuda aşağıda belirtilen kuralların uygulanması gerekir (m. 103/2):

1. Kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar.

2. Zamanaşımının bir bozma kararıyla kesilmesi halinde:  Bu durumda zamanaşımı başlangıcı yeni vade gününün rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür (m. 103/2).

Amme alacağının teminata bağlanması veya icranın kaza mercilerince durdurulması hallerinde:  zamanaşımı başlangıcı teminatın kalktığı ve durma süresinin sona erdiği tarihin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılının ilk günüdür (m. 103/2).

492 sayılı yasanın m. 8 hükmüne göre; bir hükmün bozulmasından sonra verilecek hükümlerden yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınmalıdır.  Burada bozulan hükümden önce alınmış olan karar ve ilam harcı, bozulma sonrasındaki hükme ait harçtan mahsup edilecektir.

Zamanaşımının işlememesi

Bazı hallerde zamanaşımı süresi işlemez. Bu durumlar 6183 sayılı yasanın m. 104 hükmünde gösterilmiştir. Buna göre zamanaşımı süresinin işlemeyeceği haller şunlardır:

1. Borçlunun yabancı memlekette bulunması,

2. Hileli iflas etmesi,

3. Terekesinin tasfiyesi nedeniyle hakkında takibat yapılmasına imkân bulunmaması.

Yukarıda belirtilen hallerin devamı süresince zamanaşımı işlemeyecektir.

Zamanaşımı, işlememesi nedenlerinin ortadan kalktığı günün bitmesinden itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır. Burada zamanaşımı süresinin durmasından önce başlamış olan sürenin cereyanı devam edecektir.

---------------------

[1] 1. Mahkeme Harçları: Mahkeme harçları, hukuk, ceza ve ticaret davalarıyla, idari davalarda ihtilafsız yargı konularında, Anayasa Mahkemesine bireysel başvurularda ve icra tetkik mercilerinde alınacak olan harçlardan oluşur. Bunlar duruşma (celse) harcı, başvurma harcı, karar ve ilam harcı, temyiz, istinaf ve itiraz harçları, keşif harcından oluşur. Başvurma harcı, dilekçe ve tutanakla (örn. iş yargısı) dava açma, çekişmesiz yargıda talepte bulunma, davaya katılma (feri müdahale), tevdii mahallinin tayini (alacaklının temerrüdü halinde), geçici hukuki koruma yolları (örn. ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz vb.) ile ilgili taleplerden alınan ve peşin olarak ödenmesi gereken maktu bir harçtır. Celse harcı, genel ve özel hukuk (ve ticaret) mahkemeleri ile idari yargı mercilerinde taraflar veya vekilleri tarafından ertelenmelerine sebebiyet verilen celseler için bu taraflardan alınan harçtır. Karar ve ilam harcı, konusu parayla değerlendirilen dava ve işlerde nispi olup bir kısmı davanın başında peşin olarak alınır. Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden karar ve ilam harcının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir. Şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Konusu para ile değerlendirilemeyen dava ve işlerde ise maktu şekilde ve tamamı başvuru sırasında alınır. Tarifeye göre, nispi harca tabi davalar dışındaki davalar ile taraf teşkiline imkân bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlarla, davanın reddi kararı ve icra mahkemelerinin nispi harca tabi olmayan kararlarında maktu harç uygulanır. Buna göre bir dava nispi harca tabi olsa bile, reddedildiği takdirde maktu harç alınır. Bunlar dışında hukuk yargısında bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay’a yapılacak istinaf ve temyiz, ceza yargısında bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay’a yapılacak itiraz, istinaf ve temyiz, idari yargıda bölge idare mahkemeleri ile Danıştay’a yapılacak itiraz ve temyiz kanun yolları için alınacak başvuru harçları ile mahkemece yapılacak keşif için de harç tutarları da mahkeme harçları başlığı altında tarifede belirlenmiştir.

[2] HARÇLAR KANUNU, Kanun Numarası: 492, Kabul Tarihi: 2.7.1964, Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarih: 17.7.1964 Sayı: 11756, Yayımlandığı Düstur: Tertip: 5 Cilt: 3 Sayfa: 2760, Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı" Cilt: 2 Sayfa: 733

[3] (Değişik: 21.1.1982 - 2588/1 md.)

[4] Yargı harçları harca konu olan işlemleri yapan mahkeme veya dairenin bulunduğu mahalde harç tahsili amacıyla tayin edilmiş sayman mutemetlerince mahallinde makbuz karşılığında tahsil edilir. Vezne bulunmayan yerlerde harcın tahsiline ilişkin işlemleri yapmak HMK yönetmeliğinde yazı işleri müdürünün görevleri arasında sayılmış olsa da bugün için vezne bulunmayan yer sayısı nerede ise yok gibidir. Hatta bugün elektronik imza sahibi gerçek ve tüzel kişiler veya bunların vekillerince dava açılması elektronik ortamda olmakta ve bu durumda yargılama harçları da elektronik ortamda mahkeme veznesinin bağlı olduğu banka hesabına aktarılmaktadır. Bu işlem ise artık çoğu kez bankalar aracılığıyla veya kredi kartı ve benzeri ödeme araçları (barokart vb) ile yapılmakta olduğundan harç tahsilatı da elektronik ortamda gerçekleşmektedir.

[5] Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Kanun Numarası : 6183, Kabul Tarihi : 21/7/1953, Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 28/7/1953 Sayı : 8469, Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 34 Sayfa : 1658, Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız "Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı",, Cilt: 1 Sayfa: 403

[6] (Ek: 25/12/2003-5035/5 md.)