İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27/4. maddesine göre “Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur.” Fakat, ihtirazi kayıtla verilen beyannamelere, işlemden kaldırılan dosyaların yeniden işleme alınması ve tahsil aşamasına ilişkin davalarda yürütmenin durdurulması kendiliğinden değil, ancak mahkeme kararı ile gerçekleşecektir.
Uygulamada vergi/ceza ihbarnamelerinin iptali talepli açılan davalarda, yürütmenin kendiliğinden durduğu bilinmektedir. Yukarıda değindiğimiz, tahsil aşaması ihbarnamenin tebliği sürecini kapsamamakta, yani henüz kesinleşmiş bir vergi borcu bulunmamaktadır. Bu sebeple ihbarname kaynaklı vergi alacaklarında yürütme kendiliğinden duracaktır.
Peki yürütmenin durdurulmasının talep edilmesi gereken işlemlere karşı açılan davalar nelerdir:
İhtirazi kayıtla verilen beyannameler neticesinde tahakkuk ettirilen vergi borcuna ilişkin açılacak iptal davasında, davacının yürütmenin durdurulması talebinde bulunması zorunludur. Aksi halde işlem durmayacaktır. Elbette mükellefin kendi verdiği beyannameye karşı dava açabiliyor olması Vergi Usul Kanunu’nun 378. maddesinde düzenlenmiş istisnai bir durumdur.
İşlemden kaldırılan dosyadan söz etmiştik, nedir bu işlemden kaldırılan dosya? İYUK 26/3 maddesinde işlemden kaldırılan dosya hususu “Davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” şeklinde tanımlanmıştır ve madde içeriğinde de açıklamak istediğimiz öz kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Tahsile ilişkin işlemlere karşı açılacak davalara konu işlemler kamu icra hukukunun alanına girmekte, ihtiyati haciz ve haciz işlemlerine karşı açılacak davalarda, İYUK’ta sayılı yürütmenin durdurulması şartlarının varlığı aranmakta ve yürütmenin durdurulması talebi olması halinde yürütme durdurulabilmektir.
Dava aşamasında verilmiş bir yürütme durdurma kara varsa dahi, davanın reddedilmesi halinde kanun yoluna gidilmesi durumunda yürütme durdurma kararı ortadan kalkacak ve istinaf yahut temyiz merciinden gerekli şartlar sağlanarak yeniden bir yürütme durdurma talebinde bulunulması gerekecektir.
Yürütmenin durdurulması kararı verilmesini takiben 15 gün içinde yazılır ve tebliğe çıkarılır. Tebliğin ardından en çok 30 gün içinde olmak üzere, idare gecikmeksizin işlemde bulunmaya mecburdur.
Yürütmenin durdurulması kararına karşı kanun yolları vergi davalarında idari yargıdan farklı bir özellik taşımamaktadır. Mahkeme ile tek hâkim tarafından verilen kararlar, bölge idare mahkemesine, bölge idare mahkemesi tarafından verilen kararlar en yakın bölge idare mahkemesine, Danıştay dava dairesince verilmiş karar vergi dava daireleri kuruluna 7 gün içinde itiraz yoluyla götürülebilir.