Gelişen teknoloji ile kişisel verilerin çok daha erişilebilir ve yayınlanabilir hâle gelmesinin günlük hayata olan etkisi, unutulma hakkının gerekliliğini ortaya koymaktadır.
I- UNUTULMA HAKKININ TANIMI
Unutulma hakkı; bireyin, kişisel verilerinin arşivlenmesinde üstün bir kamu yararı olmadığı sürece zaman içerisinde unutulmasını ve yayılmasının önlemesini istemesi olarak ifade edilebilir.[1] Daha basit bir anlatımla unutulma hakkı, bireye ait kişisel verilerin bireyin lehine yok edilmesidir.[2] Bu noktada “kişisel veri” kavramını açıklamak gerekir.
Kişisel veri, KVKK'nın 3. maddesinde, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi olarak tanımlanmıştır. Adı geçen kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanun ve ilgili diğer kanun hükümlerine uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması hâlinde kişisel veriler resen veya ilgili kişinin talebi üzerine veri sorumlusu tarafından silinir, yok edilir veya anonim hâle getirilir.” ifadesine yer verilerek unutulma hakkına atıf yapılmıştır.
II- UNUTULMA HAKKININ KORUNMASI
A- AİHS
Unutulma hakkı AİHS'te doğrudan tanımlanan veya koruma altına alınan bir hak değildir. Ancak unutulma hakkı AİHM tarafından 28 Haziran 2018 tarihli M.L. ve W.W. v. Almanya[3] kararında kapsamlı olarak ele alınmıştır. AİHM karar verirken AİHS madde 8’de düzenlenen özel ve aile hayatına saygı hakkına atıf yapmıştır. Mahkeme, özel hayat kavramının geniş bir kavram olduğunu, kişinin maddi ve manevi varlığına yönelik farklı unsurları içerdiğini belirtmiş ve bu kavramın kişisel bilgilerinin rızaları olmaksızın yayınlanmamasını talep etmeye yönelik meşru bir beklentiyi kapsadığını belirtmiştir.[4] AİHM bu kararıyla unutulma hakkını koruma altına aldığını göstermiştir.
B- TÜRK İÇ HUKUKU
Unutulma hakkı genç bir hak olduğundan öznesini ve yükümlüsünü tespit etmek kolay değildir. Bu konuyla ilgili görüş ve yargı kararları mevcuttur.
“6698 sayılı KVKK’nın tasarı metninde 'kişisel verileri işlenen ilgili kişi' ifadesi kullanılması kişisel verileri koruma hakkının tüzel kişileri de kapsadığı şeklinde yorumlanmış olsa da yürürlüğe giren metinde bu ifadeye açıklık getirilerek hakkın öznesinin sadece gerçek kişiler olabileceği belirtilmiştir. AYM konuyla ilgili olarak, Anayasa’nın 20. maddesinin 3. fıkrasında geçen 'herkes' ifadesinin tüzel kişileri de kapsadığı, dolayısıyla tüzel kişilerin de kişisel verilerinin korunması gerektiği yönünde bir karar vermiştir.”[5] AYM, 4 Aralık 2014[6] tarihli kararında tüzel kişileri de unutulma hakkının öznesi kabul etmiştir.
III-YARGI KARARLARI
A- AİHM
AİHM, unutulma hakkını korumayı seçmiştir. 07.12.2006[7] tarihli kararda unutulma hakkının sınırlarını dar yorumladığı ortaya konmuştur. Verilen karara göre, cezasını çektiği suçla yüzleşmek istemeyen bireyin unutulma hakkı iddiasında bulunması kabul edilebilirdir.
B- YARGITAY
Yargıtay unutulma hakkını çeşitli kararlarında tanımlanmaktadır.[8] YHGK 17.06.2015 tarihli kararında[9] AİHS madde 8, AY madde 20, 27 ve TMK madde 24'e atıfta bulunarak unutulma hakkının hem kişisel verilerin gizliliği hem özel hayatın gizliliği hem de kişilik hakları çerçevesinde korunması gerektiğini vurgulamıştır.
C- AYM
“Devletin bireye geçmişte yaşadıklarının başkaları tarafından öğrenilmesi engellenerek 'yeni bir sayfa açma' olanağı verme hususunda bir sorumluluğu olduğu açıktır.”[10]
AYM, unutulma hakkına Yargıtay ile benzer şekilde yaklaşmaktadır. Ancak AYM, Yargıtay'dan farklı olarak unutulma hakkı ile başka bir hakkın çatışması durumunda öncelik verilecek hakka ilişkin KVKK madde 28'e atıf yapmıştır.
KVKK madde 28 fıkra 1: “Bu Kanun hükümleri aşağıdaki hâllerde uygulanmaz:...
Kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini, ekonomik güvenliği, özel hayatın gizliliğini veya kişilik haklarını ihlal etmemek ya da suç teşkil etmemek kaydıyla, sanat, tarih, edebiyat veya bilimsel amaçlarla ya da ifade özgürlüğü kapsamında işlenmesi.”
Buna ek olarak AYM, 03.03.2016 tarihli ve 2013/5653 başvuru numaralı kararında bir gazetenin internet arşivinde erişilebilir olan haberin unutulma hakkı ihlâli olup olmadığını değerlendirmiştir. Değerlendirme sonucunda söz konusu haberin silinmesinin basın hürriyetini kısıtlayacağı sonucuna varılmıştır. Bu karar, unutulma hakkının kapsamı ve hakların çatışması durumunda öncelikli hakkın ne olacağı konusunda ipucu vermektedir.
IV- SONUÇ
Unutulma hakkı henüz doğrudan tanımlanıp koruma altına alınmamış olsa da önemi her geçen gün artmaktadır. Fikrimizce sosyal hayat ve manevi varlığı güçlendiren unutulma hakkı, gelecek yıllarda başta uluslararası antlaşmalar olmak üzere hukuk dünyasında yerini sağlamlaştıracaktır.
“Yakında her şeyi unutacaksın, yakında herkes seni unutacak. ”[11]
KAYNAKÇA
AİHM M.L. ve W.W. v Almanya, Başvuru No. 60798/10 ve 65599/10, https://hudoc.echr.coe.int/eng#{%22itemid%22:[%22001-183947%22]} (Erişim Tarihi 21 Mayıs 2020).
Akkurt Sinan Sami, “17.06.2015 Tarih E. 2014/4-56 K. 2015/1679 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı ve Mukayeseli Hukuk Çerçevesinde Unutulma Hakkı”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 1, 2016, s. 2605-2635, http://static.dergipark.org.tr/article-download/d903/41c7/55fa/imp-JA95DZ44YE-0.pdf?, (Erişim Tarihi 12 Mayıs 2020).
Akyüz Bilge Canan, “Unutulma Hakkı ve Türk Hukuku'ndaki Görünümü”, Dr. Mustafa Afyonluoğlu,2019,https://afyonluoglu.org/PublicWebFiles/Reports/PDP/akademik/tr/2019-Unutulma%20hakkı%20ve%20Türk%20Hukuku'ndaki%20görünümü.pdf, (Erişim Tarihi: 21 Mayıs 2020).
Küpeli Ceren, “Şiddet Mağduru Kadınların Unutulma Hakkı”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Mart 14, 2017, s. 229-239, http://static.dergipark.org.tr/article-download/d557/ccc0/12d8/589a06a167e90.pdf?, (Erişim Tarihi 12 Mayıs 2020).
---------------------
[1] Akkurt Sinan Sami, “17.06.2015 Tarih E. 2014/4-56 K. 2015/1679 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı ve Mukayeseli Hukuk Çerçevesinde Unutulma Hakkı”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. LXV, Yıl 2016, s.2608.
[2] Küpeli Ceren, “Şiddet Mağduru Kadınların Unutulma Hakkı”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C. XXII, Yıl 2016, s.230.
[3] AİHM Başvuru No. 60798/10 ve 65599/10
[4] AİHM Başvuru No. 60798/10 ve 65599/10, paragraf 86, çeviren Mehmet Bedii Kaya
[5] Akyüz Bilge Canan, “Unutulma Hakkı ve Türk Hukuku'ndaki Görünümü”, Dr. Mustafa Afyonluoğlu.
[6] AYM E. 2013/84, K. 2014/183 R.G. Tarih ve Sayı: 13/3/2015-29294
[7] AİHM Başvuru no. 35841/02.
[8] Yargıtay 19. CD. E. 2016/15510 K. 2017/5325 T. 5.6.2017
[9] YHGK E. 2014/4-56, K. 2015/1679
[10] B.N.: 2013/5653 Karar Tarihi: 3/3/2016 R.G. Tarih ve Sayı: 24/8/2016-29811
[11] Marcus Aurelius