Hukuka uygunluk nedenleri, eylemi suç olmaktan çıkarır. Hukuka uygunluk nedenleri; kanun hükmünü yerine getirme (TCK m.24/1), meşru savunma (TCK m.25), hakkın kullanılması (TCK m. 26/1) ve ilgilinin rızası (TCK m. 26/2) şeklinde sıralanabilir.
İlgilinin rızasının hukuka uygunluk nedeni olabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekir. Bu şartlar; kişinin üzerinde mutlak olarak tasarruf edebileceği bir hakkın bulunması, kişinin rıza ehliyetinin bulunması ile rızanın konusunun kanuna, ahlak ve adaba aykırı olmaması şeklinde sıralanabilir.
1- Kişinin Üzerinde Mutlak Olarak Tasarruf Edebileceği Bir Hakkının Bulunması
Kişinin mutlak tasarruf yetkisine sahip olduğu haklar ancak bireysel nitelikteki haklardır. Doğrudan toplumun menfaatini ihlal eden suçlara rıza gösterilmesi mümkün değildir. Başka bir ifadeyle topluma ait olan haklar üzerinde kişinin herhangi bir rıza gösterebilme imkânı yoktur. Örneğin, rüşvet suçuna rıza gösterilmesi mümkün değildir.
2- Rızaya Ehliyet
Temyiz kudretine sahip olan herkes rıza beyanında bulunabilir. Bununla birlikte kanun koyucu bazen rıza beyanında bulunmayı belirli koşullara bağlamış olabilir. Örneğin birden fazla maliki bulunan bir taşınmaz için tüm maliklerin rıza göstermesi gerekir. Buna karşın konut dokunulmazlığının ihlâlinde o konutta yaşayan hak sahiplerinin birinin dahi rıza göstermesi yeterlidir. Ancak bu rızanın meşru bir amaçla verilmesi gerekir ve her koşulda rızanın özür iradeyle verilmesi gerekir.
Rıza beyanı bir şekle tabi değildir. Önemli olan kişinin rıza gösterdiğinin anlaşılmasıdır. Ancak rızanın mutlaka suç teşkil eden fiilden önce yahut en geç fiil gerçekleşirken gösterilmesi gerekir. Zira hukuk düzeni içerisinde icazet rızanın yerini tutmaz.
3- Rızanın Konusu; Kanuna, Ahlak ve Adaba Aykırı Olmamalıdır
Örneğin; insan onuruyla bağdaşmayan birtakım deneyler için kobay olmaya rıza gösterilemez. Zira bu hem ahlaka hem de kanuna açıkça aykırı bir durumdur. Bu noktada varsayılan rıza kavramı açıklanmalıdır. Varsayılan rızanın tipik örneği komşunuzun evinin yandığını anladığınızda kilidi kırıp eve girmenizdir. Bu ve benzer örneklerde doğrudan size rıza gösterilmese dahi üstün menfaati korumak amacıyla rızanın olduğu kabul edilir. Varsayılan rızanın istisnası ise üstün menfaati korunan kişinin öncesinde fiili kesin olarak yasaklamasıdır.