Faizsiz konut ve taşıt edindirmeyle ilgili tasarruf finansman şirketlerinin denetim altına alınmasını içeren kanun teklifi Meclis Başkanlığına sunuldu. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu[1]nda değişiklik yapılarak, faizsiz ev ve taşıt edindirme faaliyetinde bulunan firmaların yasal denetim ve düzenleme kapsamına alınması amaçlanıyor.[2] (AA)
Ev sahibi olmak isteyen, özellikle faize karşı hassasiyeti bulunan ve/veya bankacılık sistemince kredibilitesi olmayan vatandaşların ev almasını kolaylaştırmak ve aynı zamanda bankacılık sistemince kredilendirilmeyen konut ve arsa hükmündeki gayrimenkullerin satışını kolaylaştırmak üzere oluşturulan “Tasarrufa Dayalı Faizsiz Finans Sistemi (TDFFS)” Türkiye genelinde son yıllarda hızla yaygınlaşmaktadır. Başlangıçta altın günlerini modelleyerek başlayan sistem zamanla araç, konut ve diğer gayri menkullerin satın alınması için finansman sağlayan ticari bir yapıya dönüşmüştür. 2016 yılına kadar sektörde sadece iki firma (Eminevim, Fuzulev) faaliyet gösterirken 2016 yılında sektöre Birevim firması katılmıştır. Özellikle 2018 yılından sonra ise sayıca bir patlama yaşayan Tasarrufa Dayalı Faizsiz Finansman şirketlerinin sayısı hali hazırda otuzu aşmaktadır. Sektördeki öncü firmalar ise Eminevim, Fuzulev, Birevim ve Katılımevim firmalarıdır.
İstanbul Ticaret Odası kayıtlarından ve ilgili firmaların internet sitelerinden elde ettiğimiz bilgilere göre sektörde Eminevim’in 300.000.000-TL sermayesi 127 şubesi, Fuzulev’in 40.000.000-TL sermayesi 91 şubesi, Birevim’in 4.000.000-TL sermayesi 93 şubesi, Katılımevim’in 50.000.000-TL sermayesi 44 şubesi, Finansevim’in 10.000.000-TL sermayesi 61 şubesi, Hedefevim’in 120.000.000-TL sermayesi 52 şubesi bulunmaktadır.
Çeşitli firmalar tarafından yürütülen bu sistemde hali hazırda 250.000 üyenin bulunduğu 90.000 kişinin de bu sistem vasıtasıyla ev sahibi olduğu kaydedilmektedir.
Farklı finansman modelleri bulunmakla beraber sistem şu şekilde işlemektedir: Firmalar 40-60-80-100-120 kişilik gruplar oluşturmakta, gruptaki üyelerin her ay ödediği toplam para ile kurada belirlenen sıraya göre taşınmaz veya araç almak üzere müşteriye/üyeye finansman sağlanmaktadır. Firma ise katılım/hizmet/organizasyon bedeli altında ortalama %10’luk bir komisyon alarak ticari faaliyetine devam etmektedir.
TDFF sisteminin bu kadar gelişmesi ile sistem zaman içinde kontrol edilemez bir hale evirildi. Bu noktada şirket veya müşterileri açısından bir arıza çıkabileceği ihtimali de belirdi. Bundan ötürü de sistemin yasal bir zemine oturtulması, şirketlerin denetlenmesi gerekmekteydi. Hazine Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve BDDK’nın çalışmaları neticesinde ilgili kanun tasarı ortaya çıktı.
Yeni gelen kanun değişikliği ile sistem yasal bir zemine oturacaktır. Bu sisteme giren şirketlerin en az 100.000.000-TL’lik bir sermayesi olması gerekecek. Hali hazırdaki firmalardan 100 milyon sermayenin üzerinde sermayesi olan firmalar ise yalnız Eminevim ve Hedefevimdir. Bu noktada sermayesi 100.000.000-TL’nin altında kalan diğer firmalar ya sermaye artırımına gidecek ya şirket birleşmeleri yoluna başvuracak ya da bu alanda artık faaliyet gösteremeyecektir. Şirketler Finansal Kurumlar Birliğine katılacak. Bizim ve bu alanda yapılan akademik çalışmalarda şimdiye kadar “Tasarrufa Dayalı Faizsiz Finansman Sistemi Şirketleri” olarak adlandırdığımız şirketler artık “Tasarruf Finansman Şirketleri” olarak adlandırılacaktır. Finansman modelleri açısından vade sınırlaması getirilecek. Müşterilerden toplanan paralar (katılım bedelleri hariç) başka yerlerde kullanılamayacak. Bunun için de her proje için hazineye karşılık aktarılacaktır.
Anadolu Ajansının 11/02/2021 tarihli haberine[3] göre; AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, faizsiz konut ve taşıt edindirmeyle ilgili tasarruf finansman şirketlerinin denetim altına alınmasını içeren kanun teklifini Meclis Başkanlığına sunduklarını bildirdi. İlgili kanun tasarısının Şubat sonu ya da Mart başında mecliste yasalaşacağı tahmin ediliyor. Mehmet Muş açıklamasında kanun teklifiyle bu alanın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından denetlenmesini öngörüldüğünü belirtmektedir. Muş, düzenlemeyle, bu şirketlerin yöneticilerinin ve şirket sahiplerinin, zimmet suçu işlemesi durumunda 6 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ve 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılabileceklerini ve bu zararın da tazminine gidilebileceğini dile getirmektedir. Sermaye şartı için ise şu şekilde açıklama yapılmaktadır. "Burada bir geçiş süreci vereceğiz. Sermaye için 6 aylık bir süre öngörüyoruz. BDDK'ye bununla alakalı uzatma yetkisi vereceğiz. Bu sermayeyi karşılamalarını istiyoruz. Yine burada bundan sonra her kim bu alanda faaliyet gösterecekse BDDK'den kesinlikle faaliyet izni almak zorunda. Faaliyet izni olmadan bir çalışma içine girenler hapis cezasıyla cezalandırılacaklar. Mevcut şirketler de 1 ay içinde, önümüzdeki 6 aylık süreç içerisinde BDDK'nin yeni getirdiği yükümlülükleri karşılayabilme adına bir plan sunacaklar. Bu plan dahilinde şu anda mevcut faaliyet gösteren faaliyet gösteren firmalar da BDDK tarafından verilecek izne tabi olacaklar. İzin almak zorundalar ki faaliyetlerine devam edebilsinler. Tek amacımız, vatandaşımızın tasarruflarının daha güvenceli, daha öngörülebilir şekilde bu fonlarda toplanmasını ve vatandaşımızın buradaki fonlarla beraber ev, konut sahibi olmasını sağlamaktır." (AA)
İlgili kanuni düzenlemenin meclisten geçmesi ile ilerleyen günlerde daha detaylı bir değerlendirme yazısı yazmayı düşünmekteyiz. Ayrıca bir yazı dizisi halinde sistemin işleyişi, faizsizlik iddiasıyla hareket eden firma işlemlerinin İslam Hukuku açısından nerede durduğu, Tasarruf Finansman Sözleşmelerinin hukuki niteliğinin ve sözleşme hükümlerinin ne olduğu konularında yazı yazmaya düşünmekteyiz.
---------------------
[1] https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/12/20121213-1.htm
[2] https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/faizsiz-konut-ve-tasit-edindiren-sirketlere-yasal-duzenleme-geliyor/2141579
[3] https://www.aa.com.tr/tr/politika/tasarruf-finansman-sirketlerinin-denetim-altina-alinmasini-iceren-kanun-teklifi-tbmmde-/2141510