Tarım arazilerinde Geçit Hakkı mevzu üzerinde durulması gereken önemli bir mesele olarak değerlendirilir çünkü tarımsal üretim, arazinin verimliliği ve sürdürülebilirliği açısından özel bir konuma sahiptir. Geçit hakkının tarım arazilerinde bu kadar önemli olmasının başlıca nedenleri şunlardır;
1. Üretim Verimliliği ve Sürdürülebilirlik, Tarım arazileri üzerinde yapılan üretim doğal kaynaklara, özellikle toprağa ve suya bağlıdır. Geçit hakkının doğru bir şekilde tesis edilmemesi durumunda, tarım arazisinin verimliliği zarar görebilir. Arazinin sık sık geçiş yolu olarak kullanılması, toprak sıkışmasına, ekim alanlarının zarar görmesine ve ürünlerin kaybına neden olabilir. Bu durum, tarımsal üretimde büyük düşüşlere yol açabilir.
2. Toprak Yapısının Bozulması, Tarım arazilerinde geçit hakkı tesis edilirken, toprak yapısının bozulmaması büyük önem taşır. Yoğun kullanımla toprağın yapısında meydana gelen bozulmalar (örneğin, araç geçişleriyle toprağın sıkışması) su tutma kapasitesini azaltabilir, erozyona yol açabilir ve tarımsal verimliliği ciddi şekilde düşürebilir. Bu nedenle geçit hakkının tarım dışı alanlardan geçirilmesi veya mümkünse asgari seviyede kullanılacak güzergahların seçilmesi kritik önem taşır.
3. Ekim ve Hasat Dönemlerine Etki, Geçit hakkı, ekim ve hasat dönemlerinde tarım faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin, bir tarım arazisinden sürekli araç geçmesi, ekili ürünlerin zarar görmesine veya hasat döneminde ürün kayıplarına neden olabilir. Bu da çiftçinin gelir kaybı yaşamasına yol açar.
4. Çiftçinin Mülkiyet Hakkı ve Kullanım Hakkı, Geçit hakkı, tarım arazisinin sahibinin mülkiyet ve kullanım haklarını doğrudan etkileyen bir uygulamadır. Arazi sahibi, arazisinde tarım yapmak amacıyla kullanabileceği bölgeyi kısıtlanmış bulabilir. Geçit hakkının genişliği, kullanılacak güzergâhın nitelikleri ve tazminat ödemeleri gibi konular bu nedenle dikkatle ele alınmalıdır.
5. Su Kaynaklarına Erişim, Tarım arazilerinde su kaynaklarına ulaşmak hayati bir ihtiyaçtır. Geçit hakkı talep eden kişinin su kaynaklarına veya sulama kanallarına erişimi sağlamak amacıyla geçiş yapmak zorunda olduğu durumlar olabilir. Ancak, bu hakkın tesis edilmesi, tarım arazilerinde sulama altyapısına zarar verebileceği için dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.
6. Tarım Arazisinin Bütünlüğünün Korunması, Tarım arazilerinde geçit hakkı tesis edildiğinde, arazinin parçalanması veya tarımsal üretime uygunluğunun azalması riski vardır. Geçit hakkının stratejik bir şekilde arazinin en az zarar göreceği alanlardan geçirilmesi, tarım arazisinin bütünlüğünü koruyarak uzun vadeli tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlar.
7. Çevre ve Ekolojik Denge, Tarım arazilerinde geçit hakkı, sadece ekonomik ve tarımsal nedenlerle değil, aynı zamanda çevre ve çevre dengesi açısından da önemlidir. Geçit hakkının bilinçsizce kullanılması, tarım alanlarının bozulmasına, doğal bitki örtüsünün zarar görmesine ve hatta bölgedeki doğal yaşamın etkilenmesine neden olabilir.
8. Tazminat Talepleri, Tarım arazilerinde geçit hakkı tesis edilirken genellikle arazi sahibine bir tazminat ödenir. Bu tazminat, arazinin değer kaybını, üretimdeki potansiyel zararları ve tarımsal faaliyetlerin aksamasından doğacak kayıpları telafi etmeye yönelik olur. Tarım arazilerinde geçit hakkı talep eden kişinin, geçit yolunun arazinin değerine ve üretim kapasitesine etkisini dikkate alarak uygun bir tazminat ödemesi gerekebilir.
Sonuç olarak, tarım arazilerinde geçit hakkı tesis edilmesi, sadece geçişin sağlanmasıyla sınırlı olmayıp, arazinin tarımsal verimliliği, toprak yapısının korunması ve çiftçinin mülkiyet hakkı gibi pek çok faktörü dikkate almayı gerektiren karmaşık bir süreçtir. Bu yüzden geçit hakkı tarım arazilerinde daha hassas bir şekilde ele alınmalı ve taraflar arasındaki denge iyi kurulmalıdır.
Hobi Bahçelerinde Geçit Hakkı Alınması
Özellikle son dönemde artan arsa talebi ve kentsel alanlarda yaşamın yaygınlaşmasıyla zorlaşan bir süreç haline gelmiştir. Hobi bahçeleri, insanların şehir hayatından uzaklaşıp küçük çaplı tarım ve dinlenme alanı olarak kullandıkları arazilerdir. Ancak, bu tür arazilerde geçit hakkı alınmasının zorlukları bazı yeni trendler ve sosyal ihtiyaçlar doğrultusunda öne çıkmaktadır. İşte hobi bahçelerinde geçit hakkı alınmasının zorlukları:
1. Plansız Arazi Bölünmeleri ve Kaçak Yapılaşma, Son dönemde artan hobi bahçeleri talebiyle birçok arsa, tarım arazisi niteliğinde olmalarına rağmen küçük parsellere bölünmektedir. Bu bölünmeler çoğu zaman yasal düzenlemelerden uzak yapıldığından, geçit hakkı talepleri karmaşıklaşmaktadır. İmar planlarına uygun olmayan bu bölünmeler nedeniyle, arsalara ulaşım için gerekli yollar ve altyapılar oluşturulmamaktadır. Bu da mülk sahiplerinin geçit hakkı talebinde bulunmalarını zorlaştırır.
2. Topluluk Direnci ve İtirazlar, Hobi bahçesi sahipleri, genellikle küçük ölçekli tarım ve dinlenme amaçlı olarak bu arazileri kullanır. Bu arazilerde komşular arasında geçit hakkı talepleri ciddi çekişmelere neden olabilir. Özellikle komşu arazilerden geçiş yapmak isteyen kişilere, diğer bahçe sahipleri itiraz edebilir. Araziler küçük olduğu için bir geçit hakkı talebi, mülk sahiplerinin bahçelerinin büyük bir bölümünü etkileyebilir, bu da topluluk içinde dirence yol açar.
3. Değer Düşüşü Kaygısı, Geçit hakkı talepleri, hobi bahçesi sahipleri için ekonomik bir sorun haline gelebilir. Bahçe sahipleri, kendi mülklerinden geçit hakkı tanımanın, arazilerinin değerini düşüreceği endişesini taşır. Küçük parsellerde her metrekare çok değerli olduğundan, bir kısmının geçit yolu olarak kullanılması, arsanın satış değerini düşürebilir ve bu da geçit hakkı taleplerine direnç doğurur.
4. Tarımsal Faaliyetler Üzerindeki Etkiler, Hobi bahçeleri genellikle küçük çaplı tarımsal üretim için kullanıldığından, geçit hakkı talepleri ekim alanlarını ve tarımsal faaliyetleri etkileyebilir. Bir bahçe sahibinin mülkünden geçit verilmesi durumunda, tarım yapılan alanın zarar görmesi veya bu alanın küçülmesi gibi sonuçlarla karşılaşılabilir. Bu durum, tarımsal üretimle ilgilenen bahçe sahipleri için önemli bir sorun teşkil eder.
5. Yasal Düzenlemeler ve İmar Kısıtlamaları, Hobi bahçelerinin çoğu, tarım arazisi olarak sınıflandırılmasına rağmen, şehir planlama ve imar yönetmeliklerine uygun olmadan bölündüğünde hukuki sorunlar yaşanabilir. Tarım arazilerinin imar planına aykırı şekilde bölünmesi ve kullanılması yasal yaptırımlara tabi olabilir. Bu durum geçit hakkı taleplerinin mahkemelerce kabul edilmesinde zorluklara yol açabilir.
6. Arazi Sahipleri Arasında Uyuşmazlıklar, Geçit hakkı talebi, hobi bahçesi sahipleri arasında ciddi uyuşmazlıklara neden olabilir. Özellikle arsa sahipleri arasında mülkiyet hakları ve sınır anlaşmazlıkları bu tür taleplerde sıkça karşılaşılan durumlardır. Arazi sahipleri, kendi bahçelerinin kullanılmasına yönelik taleplere karşı çıkabilir ve bu da hukuki süreçlerin uzamasına neden olabilir.
7. Geçit Yolunun İnşası ve Bakımı, Geçit hakkı alındığında, bu hakkın uygulanabilmesi için bir yolun inşası ve bakımının yapılması gerekebilir. Küçük ölçekli hobi bahçeleri sahipleri için bu, ek maliyetler anlamına gelebilir. Yolun yapılması, geçit hakkı verilen bahçe sahipleri için maddi bir yük olabilir ve bu da itirazlara yol açabilir.
8. Çevresel ve Ekolojik Etkiler, Hobi bahçeleri genellikle doğa ile iç içe alanlarda yer aldığından, geçit hakkı talepleri çevresel ve ekolojik dengelere zarar verebilir. Arazi sahipleri, doğanın bozulmasından endişe ederek geçit hakkı taleplerine karşı çıkabilir. Geçit hakkının çevreye ve doğaya verebileceği zararlar da dikkate alınması gereken faktörlerdir. Sonuç olarak, hobi bahçelerinde geçit hakkı almak, hem mülkiyet hakları hem de toplumsal ve çevresel kaygılar nedeniyle oldukça zor bir süreçtir. Geçit hakkı talep eden kişilerin, bu talepleri yasal düzenlemelere uygun şekilde ve diğer bahçe sahiplerinin haklarına zarar vermeden gerçekleştirmesi önemlidir.
Geçit Hakkı Davalarında Yapılacak Mahkeme Keşfi Esnasında Dikkat Edilmesi Gereken Bazı Temel Noktalar
1. En Kısa ve Ekonomik Yolun Seçilmesi, Geçit hakkının tanınacağı yolun, müvekkilinizin taşınmazına ulaşmak için en kısa ve ekonomik seçenek olduğuna dikkat çekmek önemlidir. Mahkemenin de tercih edeceği yol, gereksiz uzunlukta veya maliyetli olmamalıdır.
2. Zaruret Halinin Varlığı, Davada geçit hakkı talep edebilmek için zaruret hali bulunmalıdır. Bu nedenle, müvekkilinizin taşınmazına ulaşmak için başka bir yol olmadığını, mevcut yolların kullanılmasının mümkün olmadığını veya hakkaniyete aykırı zorluklar doğurduğunu belirtmek gereklidir.
3. Erişim Zorlukları, Müvekkilinizin taşınmazının kamu yollarına, su kaynaklarına veya diğer altyapı unsurlarına erişiminde yaşadığı zorlukları net şekilde ifade etmek önemlidir. Keşifte bu zorlukların yerinde gösterilmesi, davanın seyrini etkileyebilir.
4. Geçit Hakkının Komşu Taşınmazlara Vereceği Zarar, Geçit hakkı verilecek yolun komşu taşınmazlar üzerindeki etkilerini asgari düzeyde tutmak gerektiği unutulmamalıdır. Bu nedenle, en az zararla geçişin sağlanabileceği alternatifleri mahkemeye sunmak faydalı olabilir.
5. Fiili Durum ve Önceki Kullanım, Eğer müvekkiliniz taşınmazı üzerinde hali hazırda kullanılan bir yol varsa veya geçit hakkı talebi uzun süredir var olan bir ihtiyaca dayanıyorsa, bu hususun keşif esnasında belirtilmesi önemlidir. Geçmiş kullanımları ispatlamak, mahkemeyi geçit hakkının gerekliliği konusunda ikna edici olabilir.
6. Taşınmazın Niteliği ve Tarım Arazileri, Taşınmaz tarım arazisi ise, özellikle geçit hakkının hangi bölgeden geçirilmesinin ekili alanlara, mahsullere veya tarım faaliyetlerine en az zararı vereceği konusunda vurgular yapılmalıdır.
7. Tapu ve Kadastro Kayıtları, Keşif esnasında tapu ve kadastro kayıtlarının durumu, özellikle mevcut yollara olan mesafeler ve ulaşım imkânları, belgelerle desteklenmelidir. Bu, mahkemeye taşınmazın hukuki durumu hakkında net bir bilgi verir. Bu noktaların doğru bir şekilde sunulması, geçit hakkı taleplerinin mahkemede daha olumlu değerlendirilmesine katkı sağlayabilir.
Geçit Hakkı Davasına ilişkin bir Örnek Dava Senaryosu Aşağıdaki gibidir,
Davacı, Ahmet Yılmaz (Geçit hakkı talep eden mülk sahibi), Davalı Ayşe Kara, (Geçit hakkı talep edilen komşu mülk sahibi),Dava Konusu Geçit Hakkı Tesisi, Davanın Özeti ise Davacı Ahmet, Ankara’nın Çubuk ilçesinde yer alan 12345 ada, 67 parsel numaralı taşınmazın sahibidir. Davacının taşınmazı, etrafındaki diğer taşınmazlarla çevrili olup kamuya ait bir yola doğrudan çıkışı bulunmamaktadır. Ahmet, taşınmazına ulaşmak ve temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla en yakın kamu yolu olan “Çamlık Sokak’a” çıkmak istemektedir. Ancak, bu yol, komşu taşınmaz olan Ayşe’ye ait 12345 ada, 68 parsel numaralı taşınmazdan geçmektedir. Davacı, Ayşe’den geçit hakkı talebinde bulunmuş ancak Ayşe, bu talebi kabul etmemiştir. Bu nedenle Ahmet, “Türk Medeni Kanunu’nun 748. Maddesi” gereğince geçit hakkı talebiyle dava açmıştır. Davacı Ahmet’in dava talebi, mülkiyetinde bulunan taşınmaza ulaşım sağlamak amacıyla, Ayşe’ye ait taşınmaz üzerinden en kısa ve uygun güzergahı kapsayacak şekilde geçit hakkı tanınmasını ve bu hakkın mahkeme kararıyla tapuya tescil edilmesini talep etmektedir. Davacının Gerekçeleri şunlardır,
1. Mecburi Geçit Hakkı, Davacının mülkü kamu yollarına kapalıdır. Davacının taşınmazına ulaşabilmesi için başka bir yol bulunmamaktadır ve mevcut duruma göre en ekonomik ve kısa yol, Ayşe’nin taşınmazından geçmektedir.
2. Zaruret Hali, davacı Ahmet’in taşınmazına ulaşımı imkânsız olduğundan, geçit hakkı tesis edilmesi zarureti doğmuştur. Kam u yollarına çıkışı olan en kısa güzergâh, davalının taşınmazıdır.
3. En Az Zarar İlkesi, Davacının talep ettiği yol, Ayşe’nin taşınmazına en az zarar verecek şekilde belirlenmiştir. Geçit hakkının, taşınmazın tarımsal veya diğer kullanımlarına asgari zarar verecek kısımlarından geçirilmesi planlanmıştır.
Davalı Ayşe savunmasında, taşınmazının kullanımı üzerinde geçit hakkı tesis edilmesine karşı çıkarak şu gerekçeleri sunmaktadır,
- Fazla Zarar, Davalı Ayşe, geçit hakkının taşınmazı üzerinde tarımsal faaliyetleri ve ekim alanlarını olumsuz etkileyeceğini savunmaktadır. Bu durumun taşınmazın değerini düşüreceğini iddia etmektedir.
- Alternatif Yol, Ayşe, Ahmet’in taşınmazına ulaşabilmesi için başka bir taşınmazdan geçiş hakkı talep edebileceğini ve alternatif güzergahlar olduğunu ileri sürmektedir.
Mahkeme, bilirkişiler eşliğinde hem Ahmet’in hem de Ayşe’nin taşınmazlarında keşif yapar. Keşif sırasında davacının talep ettiği güzergâh incelenir ve bilirkişi raporu hazırlanır. Bu raporda, Ahmet’in talep ettiği yolun en uygun ve ekonomik yol olup olmadığı değerlendirilir. Bilirkişi Raporu Keşif sırasında bilirkişiler tarafından, Ahmet’in taşınmazına ulaşım sağlamak amacıyla Ayşe’nin taşınmazından geçmenin en uygun güzergâh olduğu tespit edilir. Güzergâhın Ayşe’nin tarım arazilerine veya diğer kullanım alanlarına asgari zarar vereceği sonucuna varılır. Mahkeme Kararı Bilirkişi raporunu ve tarafların beyanlarını dikkate alan mahkeme, Ahmet’ in geçit hakkı talebini kabul eder. Geçit hakkı, Ayşe’nin taşınmazı üzerinden belirlenen güzergâh doğrultusunda tesis edilerek tapuya tescil edilir. Ancak, Ayşe’nin taşınmazına vereceği zarar göz önüne alınarak Ahmet’in, davalıya bir “tazminat” ödemesine karar verilir. Sonuçta Mahkeme, Ahmet’in taşınmazına kamu yoluna çıkışı olmayan bir alanda bulunduğunu, zaruret hali mevcut olduğunu ve en az zarar verecek şekilde geçit hakkı talebinin haklı olduğunu hükme bağlar. Ayşe’nin taşınmazı üzerinden geçit hakkı tesis edilir ve Ahmet davalıya tazminat ödeyerek hakkını kullanmaya başlar.