Aile Hukuk Derneği Başkanı Prof.Dr. Bahadır Erdem hukukihaber.net’e önemli açıklamalarda bulundu.
Aile konusundaki eskiye ait kalıpların evlendirme programlarıyla yıkıldığına dikkat çeken Erdem Show programları ile ilgilide çok konuşulacak sözlere imza attı. “Boşanma davalarında kadınlar artık çocuğu istemiyor. Eskiden anneler çocukları ne yapar eder babaya bırakmazdı şimdi ise baba alsın çocuğu diyor. Anne ‘o sevgilisiyle gününü gün edecek bende çocuğa bakacağım’ diye düşünüyor. Kadınlar artık çocuğa bakmak benim vazifem olduğu kadar erkeğinde vazifesi, ben eziyet çekeceksem babada çekecek diyor.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Özel Hukuk Öğretim Üyesi ve UNIDROİT Yönetim Konseyi Üyesi Prof.Dr. Bahadır Erdem kadının ekonomik olarak güçlenmesinin aile yapısının değişmesinde büyük etkisi olduğunu belirtti. Erdem kadının artık fazla acı çekmek istemediği için boşanmayı tercih ettiğini söyledi.
KADINLARIN DURUMU HER YERDE BİRBİRİNDEN ÇOK FARKLI
Türkiye'de kadınlara Medeni Kanun’da çok fazla hak verildiğinin doğru olmadığını vurgulayan Erdem Türkiye’nin çok farklı Sosyo- Kültürel yapısının olduğunu belirtti. Erdem “Farklı dilden, dinden, ırktan, sosyo-ekonomik açıdan farklı aile yapıları var. Bu bölgelere göre de değişiyor. İstanbul'da ki kadınla Doğu Anadolu'daki, Karadeniz'deki kadın birbirinden farklı olduğu gibi İstanbul'da yaşayan Kadıköy'de ki, Nişantaşı'ndaki, Ümraniye'deki kadında birbirinden çok farklı” diye konuştu.
DIŞARIYA SADECE PAZAR İÇİN ÇIKMIŞ KADIN HAKLARININ NE KADARINI BİLİYOR
AVM’ler de günün 7 saatini geçiren kadınla dışarıya sadece Pazar alışverişi için çıkmış kadının durumunun her açıdan farklı olduğunu ifade eden Erdem “Siz istediğiniz kadar bu ikinci kadına hak verin o kadın kanunun kendisine tanıdığı hakları ne kadar kullanabiliyor? Boşanma davalarında hangi avukat o kadını savunacak? Ailesi ne telkin edecek? Bu hakları kullanabilme kapasitesi de önemli” şeklinde konuştu.
KADIN DAHA FAZLA ÇEKMEK İSTEMİYOR
Kadının eğitim durumu geliştikçe, ekonomik gücünü kazandıkça durumun değiştiğine dikkat çeken Erdem kadının ayaklarının üstüne durdukça artık daha fazla sıkıntı çekmek istemediğini belirtti. Erdem “Kadınlar yıllardır çektiği sıkıntıların patlamasını yaşıyor. Artık ‘ben de kazanıyorum, kocamdan fazla kazanıyorum, kocam isten çıktı ama iş bulmak için bir çaba sarf etmiyor, bunun yanında hem de beni aldatıyor’ şeklinde düşünüyor. Eskiden olsa bütün yapılanları içine çeker ‘kol kırılır yen içinde kalır’ derdi ama artık kalmıyor. Tabi bunu Türkiye'nin geneli için söyleyemeyiz. Şunu da ifade etmek isterim ki her şeye rağmen Türkiye’de aile yapısı her zaman güçlüdür.
ÇOCUĞU TEK KİŞİYE VERMEK MEDENİ KANUNUMUZUN BİR GARABETİDİR
Boşanma durumlarında çocukların bir silah olarak kullanıldığını belirten Erdem bu durumun çocuğun velayeti kime verildiyse diğer tarafa göstermemek şeklinde yaşandığını söyledi. Türkiye’deki mahkemelerin boşanma davalarında çocuğun velayetini bir tarafa vermesini de eleştiren Erdem şöyle konuştu: “Bu bizim Türk Medeni Kanunumuzun bir garabetidir. Dünyanın her yerindeki boşanma davalarında çocuğun yararına olması halinde velayet ana babaya ortak verilirken Medeni Kanunumuz bizim ülkemizde tek kişiye veriyor. Hâlbuki boşanmalarda sadece karı koca boşanır. Analık ve babalık bir haktır. Ölene kadar devam eder. Allah katında da bir sorumluluktur hukuk ve hak olarak ta bir sorumluluktur. Bizim Medeni Kanunumuz ise ‘Türk Vatandaşlarına siz diğer ülke insanları ile aynı olgunlukta ve medeniyette insanlar değilsiniz’ diyor. Biz bu kadar mı aşağıdayız? Türkiye’de yurt dışında verilmiş bir boşanma kararını eğer müşterek velayet tanıyıp temfiz edemiyoruz. Yargıtay bunun sebebini kamu düzenine aykırıdır diye açıklıyor.
BOŞANMA DAVALARINDA KADINLAR ARTIK ÇOCUĞU İSTEMİYOR
Annelerin boşanma davalarında eskiye nadiren çocukların velayetini almak istemediğini belirten Erdem: “Eskiden anneler çocukları ne yapar eder babaya bırakmazdı şimdi ise baba alsın çocuğu diyor. Anne ‘o sevgilisiyle gününü gün edecek ben çocuğa bakacağım’ diyor. Kadınlar artık çocuğa bakmak benim vazifem olduğu kadar erkeğinde vazifesi de olduğunu söylüyor. Ben eziyet çekeceksem babada çekecek diyor.” Diye konuştu.
TOPLUMU ÇOK SIKMAMAK LAZIM
Devlet olarak ve sosyal yapıya hizmet etmesi gereken ailenin mutluluğuna yardımcı olmak lazım. Nüfusumuz zaten çok yoğun. İktidarda kim varsa kendini uygun şeyler yapmak yerine gerçekten ciddi araştırmalar yaparak eğitimi iyileştirmesi lazım.
KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR KALIBININ YERİNİ ‘ELEKTRİK ALDIN MI ELEKTRİK VERDİN Mİ’ ? GİRDİ
Ailelerin izlediği programların yanlışlığını eleştiren Erdem bu programların aile yapısına çok zarar verdiğini söyledi. Erdem “Aileler kendilerine göre programlar izliyorlar ve o programlarla kendilerini özdeşleştiriyorlar. Büyüklerinden aile kavramı konusunda aldığı kalıplar evlendirme programları ile yıkılıyor. Evlendirme programlarını fecaat olarak adlandırıyorum. Bunlar aile yapısını bozan programlar. Kişilerde olmaması gerek beklentiler oluşturuyor. Bu programlardaki kavramlar gündelik dil kalıplarına giriyor. Kol kırılır yen içinde kalır, kan kustum kızılcık şerbet içtim gibi kalıpların yerini artık ‘elektrik aldın mı, elektrik verdin mi’ gibi kalıplar aldı. ”şeklinde konuştu.
SHOW PROGRAMLARINA SMS ATMAK MAYMUNA FINDIK ATMAYA BENZİYOR
Show programlarının hepsinin para kazanmak için yapıldığını belirten Erdem vatandaşların yayınlanan programlardaki kişilere destek olmak için gönderdiği sms'ler için de ilginç bir benzetme yaptı. Erdem “Bu programlarda kazanan sadece televizyoncu veya herhangi bir kişi olur. Geriye kalan herkes paçavra gibi bir kenara atılır. Evlendirme programlarına gelenlerin de hepsi de kullanılıyor. Orada olan sadece kanalın show programıdır. Show programlarına SMS atmak hayvanat bahçesindeki maymunlara fındık atmaya benziyor. Bundan bir farkı yok. İnsanlara yazıktır.” diye konuştu.
Yunus TİRYAKİ - HUKUKİ HABER
Prof. Dr. Bahadır Erdem
'ÇOCUĞU TEK KİŞİYE VERMEK MEDENİ KANUNUMUZUN BİR GARABETİDİR'
Yorumlar
Trend Haberler
İHTİYARİ ARABULUCULUK ANLAŞMA TUTANAĞININ GEÇERLİLİĞİ - ARABULUCULUĞUN ESASLARI SÜRECİ VE SONUÇLARI HAKKINDA AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
HSK Birinci Dairesinin 1589 ve 1590 Sayılı Adli ve İdari Yargı Kararnameleri
ECRİMİSİL DAVALARINDA DAVACININ KULLANDIĞI VEYA KULLANABİLECEĞİ KISIM OLMASININ SONUÇLARI
TEKERRÜR, İKİNCİ KEZ TEKERRÜR VE TEKERRÜR NEDENİYLE KOŞULLU SALIVERİLME SÜRESİ ÜZERİNE EKLENECEK MİKTARIN TESPİTİ
9. Yargı Paketi Neler Getirdi?
MÜDDETNAMEYE İTİRAZDA SÜRE VE ARTIK YIL HESABI