İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.5 ve Anayasa m.19, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının güvencesidir. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını kısıtlayan yakalama, gözaltına alma ve tutuklama, yani bireyin tutulma hallerine karşı, İHAS m.5/3-4 ve Anayasa m.19/7-8 güvenceler getirmiştir.

İHAS m.5/3’e göre; “İşbu maddenin 1.c fıkrasında öngörülen koşullar uyarınca yakalanan veya tutulan herkesin derhal bir yargıç veya yasayla adli görev yapmaya yetkili kılınmış sair bir kamu görevlisinin önüne çıkarılması zorunlu olup, bu kişi makul bir süre içinde yargılanma ya da yargılama süresince serbest bırakılma hakkına sahiptir. Salıverilme, ilgilinin duruşmada hazır bulunmasını sağlayacak bir teminat şartına bağlanabilir”.

İHAS m.5/3’ün Anayasada karşılığı olan m.19/7’ye göre; “Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir”.

İHAS m.5/4’e göre;“Yakalama veya tutulma yoluyla özgürlüğünden yoksun kılınan herkes, tutulma işleminin yasaya uygunluğu hakkında kısa bir süre içinde karar verilmesi ve eğer tutulma yasaya aykırı ise, serbest bırakılması için bir mahkemeye başvurma hakkına sahiptir”.

İHAS m.5/4’ün Anayasada karşılığı olan m.19/8’e göre;“Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir”.

İHAS m.5/3’ün koruduğu iki unsur bulunmaktadır. Bunlardan ilki, tutukluluğun makul süre uygulanması ile ilgili olup, ikincisi de bir suç şüphesi altında bulunan kişinin (İHAS m.5/1-c) derhal hakim veya yasa ile adli görev yapmaya yetkili kılınmış sair bir kamu görevlisinin önüne çıkarılmasıdır.

İHAS m.5/4, tutukluluk konusunda “Habeas Corpus” olarak kabul edilmektedir. Gelenek Hukuku olarak da bilinen İngiliz Hukuku’nda Habeas Corpus; bir mahkeme veya hakim tarafından çıkarılan ve gönderildiği kişi veya kurumdan, gözaltında tuttuğu kişiyi belirli bir amaçla mahkeme veya hakim önünde hazır bulundurmasını isteyen yazılı yargı emri olarak tanımlanabilir. Burada geçen yargı emri; esasında yargı makamı ve kamu otoritesi için bir zorunluluk olup, bireyin keyfi veya süresiz olarak tutulmasının önüne geçilmesini, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının korunmasını, tutulmanın da hukukilik denetiminden geçirilmesini hedefler.

İHAS m.5/3, ilk tutuklulukla ve tutukluluk süresinin makullüğü ile ilgilidir. İHAS m.5/4 ise, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı için daha geniş ve bireyin tutulma sebeplerinin tümünü kapsayan bir hukukilik denetimini öngörür. Bu nedenle m.5/4, “Habeas Corpus” olarak nitelendirilir. İHAS m.5/3; yalnızca 5/1-c ve tutukluluk süresinin makullüğü ile sınırlı iken, m.5/4 bu şekilde sınırlanmaz ve m.5’in ilk fıkrasında sayılan tutulma sebeplerinin tümü için güvence sağlar.

İHAS m.5/4’ün güvencelerini üç başlıkta toplamak mümkün olabilir:

1- Hukuki denetime (yargı denetimine) erişim,

2-Usuli güvenceler (örneğin; silahların eşitliği, çelişmeli yargılama, duruşma açılması),

3- Kısa sürede denetim.

Görüleceği üzere, m.5/3’ün ilk tutukluluk kararının denetimi için hakim önüne çıkarılma kısmı ile daha sonra, yani devam eden tutukluluk kararının denetimini öngören m.5/4 esasında usuli güvenceler bakımından kesişmektedir. Bir başka ifadeyle m.5/3 kapsamında hakim tarafından yapılacak ilk denetimde de m.5/4’de öngörülen usuli güvencelerin tatbiki gerekir. Ancak m.5/3’ün lafzında geçen “derhal” ile m.5/4’de kullanılan “kısa bir sürede” ibareleri aynı anlamı taşımaz. “Derhal” ibaresi daha önemli bir aciliyeti ifade etmektedir. Bu sebepledir ki İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, İHAS m.15 uyarınca İngiltere’de insan hal ve hürriyetlerinin askıya alındığı bir dönemde başvurusunun hakim önünde 4 gün 6 saat sonra çıkarılmasını m.5/3’ün ihlali saymıştır (29.11.1998 tarihli Brogan ve diğerleri-İngiltere kararı).

Brogan kararında İHAM; adli müdahale olmaksızın dört gün altı saat gözaltı süresinin, bu gözaltının teröre karşı toplumu uyarma amacı olsa bile, m.5/3’ün belirlediği kesin zaman sınırlarını aştığı yönünde karar vermiştir.

İHAM 08.03.2004 tarihli Selim Sadak ve diğerleri - Türkiye kararında; ilgili kişiye atfedilen eylemlerin terör tehdidi oluşturduğu düşünülse bile, başvuranın adli müdahale olmaksızın on bir gün boyunca gözaltında tutulmasının gerekli olduğunu kabul etmeyip, m.5/3’ün ihlal edildiğini tespit etmiştir.