A.1982 Anayasasında Anayasa Yargısı a.Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu

1980 darbesinden sonra 1982 yılında hazırlanan mevcut Anayasamız bir çok açıdan yenilikler barındırmaktadır. Uzun yıllardır yapılan değişikliklerin içinde Anayasa Mahkemesi’nin yapısı da yer almaktadır. Anayamızda 2010 ve 2017 yıllarında önemli değişiklikler yer almaktadır. Günümüzde Anayasamız’ın dışında Anayasa Mahkemesi ile ilgili olarak 27894 Sayılı ANAYASA MAHKEMESİNİN KURULUŞU VE YARGILAMA  USULLERİ HAKKINDA KANUN  detaylı

hükümler içermektedir. En güncel hali ile Anayasamız’ın yapısını son hali ile belirtecek olursak: Anayasa Mahkemesi 15 üyeden oluşmaktadır. Seçim usulleri ise şöyledir:

TBMM gizli oylamayla;

iki üyeyi Sayıştay’ın kendi üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden,

bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden seçer.

Meclisteki ilk oylamada üçte iki ve ikinci oylamada salt çoğunluk aranır. Üçüncü oylamada, ikinci oylamada en çok oy alan iki adaydan en fazla oy alan aday seçilmiş olur.

Cumhurbaşkanı:

üç üyeyi Yargıtay’ın kendi üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden,

iki üyeyi Danıştay’ın kendi üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden,

üç üyeyi (en az ikisi hukukçu olmak üzere) Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden,

dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.

Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırk beş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır.

Anayasa Mahkemesi’nin yapısı ile ilgili olarak son hal 2017 değişikliğinden sonra olmuştur.Nitekim bu değişikliklerden 16 Nisan 2017 de yapılan değişikliğin kabul edilmesi ile askeri mahkemeler kaldırıldığı için, Anayasa Mahkemesinin üye sayısı 17den 15 inmiştir. İlgili anayasa değişikliğinde askeri yargıdan seçilen üyelerin görevlerinin bitimine kadar üyeliklerinin devam edeceği de belirtilmiştir. Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin kaldırılmasıyla birlikte Cumhurbaşkanı’nın Anayasa Mahkemesine seçtiği üye sayısı 14 ten 12 ye düşerken, TBMM’nin halihazırda bulunan üç üye atamasında değişiklik yapılmamıştır.

b.Anayasa Mahkemesi’nin Denetim ve Yargılama Yetkisi

Anayasa Mahkemesi’nin son düzenlemeler sonrasında mevcut yetki ve görevlerini şöyle sıralayabiliriz:

Anayasa Mahkemesi kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetlemektedir. 16 Ancak, olağanüstü hâllerde ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesine dava açılamaz. Ayrıca usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası antlaşmalar hakkında da Anayasa Mahkemesine başvurulma yetkisi bulunmamaktadır.

Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılama yetkisine hazidir. 16 Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapmaktadır.

Anayasa Mahkemesi’nin bir diğer görevi de Siyasi Partilerin kapatılması davalarıdır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanır. Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.

Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesi tarafından yerine getirilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar.

Uyuşmazlık Mahkemesi'nin başkan ve başkanvekilini seçmek

Uyuşmazlık Mahkemesinin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye yapar.

Türkiye Cumhuriyeti Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne 1954 yılında taraf olmuş; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru hakkını 1987’de, zorunlu yargılama yetkisini ise 1990 yılında kabul etmiştir. 2004 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle de başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere, Türkiye’nin taraf olduğu temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelere, kanunların üzerinde bir değer atfedilmiştir. Temel haklarla ilgili “evrensel ölçütlere” atıf yapan değişikliklerin son halkasını ise, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunun açılması oluşturmuştur.Bireysel başvurunun uygulamaya geçirilmesiyle, kamu gücünü kullanan kişi ve kurumların sebep olduğu hak ihlallerine karşı 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren anayasal yargı denetimi başlatılmıştır. Buna göre, 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla herkes, Anayasa’mızda güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmektedir.

Türkiye Büyük Millet Meclisince yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düştüğüne karar verilmesi durumunda, bu karar tarihinden başlayarak yedi gün içerisinde ilgili üye ya da milletvekillerinden herhangi biri tarafından bu karara karşı iptal istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulabilir. Anayasa Mahkemesi bu iptal istemini on beş gün içinde kesin olarak karara bağlar.

Milletvekilliğinin düşmesine Anayasa’nın 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini on beş gün içerisinde kesin karara bağlar.

Anayasa yargısı demokratik hukuk sistemlerinin vazgeçilmez bir unsurudur. Siyasi iktidarın gücünün sınırlandırılması,idari ve yargı organlarının vatandaşların temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesinin önüne geçilmesi başta olmak üzere uyulması gereken en üst hukuki normları barındırması açısından Anayasal Yargı olmazsa olmaz ve vazgeçilmesi mümkün olmayan bir yargı sistemdir.

Yargılama makamlarının bağımsız ve tarafsız olması, herhangi bir kişi ve zümreye bağlı kalmadan korkusuzca görevlerini yapmaları Anayasa’nın varlık sebepleri arasında yer almaktadır. Milletlerin devleti oluşturabilme serüveni içinde, zorunlu bir ihtiyaç olarak ortaya çıkan devlet olabilmenin kilometre taşlarından olan anayasanın ayrıca bir yargı mekanizmasının olması da oldukça elzem bir durumdur. 1876 yılından günümüze kadar tüm anayasal çalışmalarda yüksek mahkeme sıfatına haiz, üst düzey devlet görevlilerini yargılama yetkisine sahip olan yapılanlamaların giderek modern ve demokratik bir yapıya kavuşması ile günümüzde sistematik ve hiyerarşik yapılanmasını tamamlamış Anayasa Mahkemesi vücuda   ermiştir. Bu haliyle anayasal yargı anlamında oldukça ileri bir seviye katedilmiştir denilebilir. Ancak gelişen ve değişen dünya konjoktöründe demokratik adımların sürekli olarak daha iyi bir aşaması gözlemlenebileceğinden dolayı anayasal yargı sisteminin de her geçen gün daha da gelişmiş ve yenilenmiş hali elbetteki olmak zorundadır.

Av. Emre APAK

>> OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE ANAYASA YARGISI-I