ÖZET

“Her temas olay yerinde bir iz bırakır” ve bu izler olayın sessiz şahitleridir. Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı bünyesi altında Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlükleri ve Olay Yeri İnceleme Grup Amirliklerince uzman timler tarafından adli olayın aydınlatılması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması büyük ölçüde sağlanır. Olay yeri incelemesinin kriminal soruşturmanın ilk ve en önemli basamağı olması hasebiyle olay yerinde delil niteliği taşıyabilecek her türlü iz, eser ve emarenin bilimsel ve teknik yöntemler kullanılarak araştırılması, elde edilen bulguların tespiti, kayıt altına alınması ve dokümantasyonu, toplanması, muhafazası ve ilgili yerlere gönderilmesi işlemleri, olay yeri incelemesinde delillerin toplanması amacına hizmet eder ve tüm bu işlemler büyük bir titizlik ve hassasiyetle yapılmalıdır. Bu araştırmanın amacı; Olay Yeri İnceleme çalışmalarının işleyişi ve elde edilen delillerin hukuki çerçevede açıklanmasıdır.

ABSTRACT

 OBTAINED DURING THE CRIME SCENE INVESTIGATION LEGAL VALUE OF EVIDENCE AND PROHIBITIONS OF EVIDENCE

“Every contact leaves a trace at the scene” and these traces are the silent witnesses of the event. Crime Scene Investigation Branch Directorates and Crime Scene Investigation Group Chiefs under the General Directorate of Security Criminal Investigation Department provide expert teams to illuminate the forensic incident and reveal the material truth to a great extent. Due to the fact that crime scene investigation is the first and most important step of the criminal investigation, the investigation of all kinds of traces, artifacts and signs that may constitute evidence at the crime scene by using scientific and technical methods, the identification, recording and documentation of the findings obtained, collection, preservation and sending to the relevant places serve the purpose of collecting evidence in crime scene investigation and all these procedures should be carried out with great care and precision. The purpose of this research is to explain the functioning of crime scene investigation and the evidence obtained within the legal framework.

BÖLÜM 1: GİRİŞ

Olay yeri inceleme işlemleri; olay yeri, fail ve mağdur arasındaki bağlantının kurulabilmesi açısından adlî sistemde çok önemli bir role sahiptir[1]. En ufak bir delilin dahi hayati önem taşıdığı bu olaylarda; olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarını uzman kişilerle beraber, kanunlarda kendisine verilen yetkiler doğrultusunda meydana gelen bir olayın aydınlatılması amacıyla, hazırlık soruşturmasında suçun ve suçlunun tespit edilip yakalanması, mahkeme aşamasında bu verilere dayanılarak suçun aydınlatılmasını, masumların aklanmasını ve suçluların ceza almasını sağlamak için yapılan bir çalışmadır.

Olay yerinde suç soruşturması yapmak, yapılacak iş ve işlemlerin görev dağılımı yapmak, olayla ilgili ekiplerin kendi aralarında ve ihtiyaç duyulması halinde diğer birimlerle iş birliği koordine ekmek soruşturma sorumlusunun en önemli görevidir[2]. Bu görevin gereği gibi yerine getirilmesi adına alınması gereken tedbirlerin başında, olay yerinin bütünlüğünün sağlanması gelir çünkü olay yerinde maddi gerçeğe ulaşabilmek adına yapılacak incelemenin olayın meydana gelip bittiği son hali ile kalması gerekmektedir. Elde edilen delillerin her biri ayrı ayrı suçun vasfı, oluşum biçimi, suçu işleyen ve kendisine suç işlenen şahıslar hakkında bilgi toplanmasına yarar. Ceza yargılamasında hukuk sitemimiz serbest delil sistemini kabul etmiştir. Bu nedenle olay yerinde, yakın çevresinde, şüpheli kişiler ve eşyaları üzerindeki her şey delil olabilmektedir. Yapılacak arama ve araştırma işlemlerinde, suçun iz ve delillerinin elde edilmesine çalışılır. Bu arama ve araştırmanın objektif bir biçimde, olaydan itibaren mümkün olan en kısa sürece yapılması da oldukça mühimdir.

Olay yeri inceleme görevi ise olay yeri inceleme şube müdürlüğü birimleri kriminal daire başkanlığı bünyesi altında göre yapan olay yeri inceleme ekipleridir. Bu ekiplerin asıl görev yeri suç mahalli olarak da nitelendirilebilecek olan adli olayın gerçekleşmiş olduğu alandır. İşlenmiş olan suça ilişkin her türlü delil ve emarenin hukuka uygun olarak toplanması, muhafaza altına alınması ve incelenmek üzere gerekli kurumlara sevk edilmesi ekiplerin başlıca görevlerinden biridir. Bu sebeple delillerin çok hassas ve titizlikle hiçbir hataya yer vermeyecek şekilde toplanması gerekir. Oldukça teknik bir alan olan olay yeri incelemesi, bu alanda uzmanlaşmış ve profesyonel ekipler tarafından yerine getirilmelidir.

Bu çalışmanın amacı yukarıdaki olgulardan yola çıkılarak, olay yeri inceleme esnasında elde edilen maddi unsurlardan hangileri delil niteliğine haizdir ve hangileri gerekli soruşturma için hukuka uygun şekilde kullanılabilir sorusunun cevabını aramaktır.

BÖLÜM 2: KAVRAMLAR

Olay yeri ve olay yerinde elde edilen bulguları hukuki süzgeçten geçirmeden önce bu kavramları açıklamamız gerektiği kanaatindeyiz.

2.1. Olay ve Olay Yeri

Genel anlamda olay kavramının tarihine bakıldığında literatürde farklı tanımlar olduğunu görmekteyiz. Türk Dil Kurumu’na göre olay şöyle tanımlanmaktadır:

“Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş; hadise, vaka[3].”

Ceza hukukuna göre ise olay, kanunlarda suç olarak düzenlenen eylemlerin gerçekleştirilmesidir. Bir olayın suç sayılabilmesi için ceza kanunlarına göre yasak sayılan bir eylem olması ve bunun hukuka aykırı ve kusurlu olarak hayata geçirilmesi gerekmektedir[4].“Olay Yeri” kavramı ise kısaca bir suçun işlendiği, bir kaza ya da bir olayın gerçekleştiği yerdir diyebilmekteyiz.

BÖLÜM 3: OLAY YERİ İNCELEMESİ

3.1. Genel Olarak

Olay yeri inceleme işlemleri; olay yeri, fail ve mağdur arasındaki bağlantının kurulabilmesi açısından adlî sistemde çok önemli bir role sahiptir. Gerçek suçluların adalet önünde hesap vermesinin sağlanması ve mağdurların da mağduriyetlerinin bu şekilde bir nebze de olsa giderilebilmesi için delil şarttır. Delil kaynağı da şüphesiz olay yeri ve bununla bağlantılı olan diğer yer ve kişilerdir. Dolayısıyla hukuka uygun delillerin toplanması, gerekli inceleme ve analizlerin yapılması, adaletin sağlanması açısından hayati önem arz etmektedir ve bu da ancak sağlıklı ve bilinçli bir olay yeri incelemesi ile mümkündür[5].

Mevzuat ve uygulamalara bakıldığında; olay yeri inceleme çalışmaları, polisin adli görevleri içerisinde yer aldığı, meydana gelen hukuki bir olayda, "araştırma faaliyeti, arama ve el koyma işlemi veya bir koruma tedbiri" olduğunu söyleyebiliriz[6]. Aynı zamanda bu işlemleri yaparken olayın nasıl meydana geldiği ile ilgili canlandırmanın da yapılması gerekir. Buna göre de delil olabilecek noktalarda özellikle ayrıntılı inceleme yapılma imkânı olabilir. Olay yeri incelemesinin başarısı, tecrübe, yaratıcı düşünme, mantık, bilimin ve bilimsel yöntemin kullanılarak araştırmaların doğru uygulanmasını gerektirir. Bu araştırmalar yoğun bir entelektüel çalışma gerektiren aslında kapsamlı, yorucu ve zorlu bilimsel çalışmalardır.

Olay yerinin incelenmesi konusunda dikkat edilmesi gereken iki nokta olay yerinin güvenliğinin sağlanması ve hiçbir değişikliğin yapılmamasıdır. Bunun için incelemeler tamamlanıncaya kadar görevli olmayan hiç kimsenin yaklaştırılmaması, mümkünse olay yerinin şartların özelliğine göre değişecek biçimde çevreden izole edilmesi faydalı olacaktır. Bu aşamadan sonra görev yapacak uzmanların sistematik bir biçimde araştırmalarını yapmaları bu esnada bir bulguyu bozmamaya özen göstermeleri gereklidir[7]. Bir başka önemli husus ise olay yeri inceleme çalışmalarının uzmanlar tarafından muhakkak kayıt altına alınması meselesidir. Olay yeri çalışmasının kayıt altına alınması hem mahkeme aşamasında hem de çalışmanın disiplini açısından önemlidir. Bu nedenle olay yerinden elde edilen her bulgu ve olay yerine müdahil olan herkes olay yeri formları ile kayıt altına alınmaktadır. Bu formlarda delilin nereden ve ne şekilde elde edildiği, delili toplayan kişi ve delilin toplandığı tarih ve saat kayıt altına alınır. Bunların dışında olay yeri ile ilgili fotoğraflar, inceleme aşamasında alınan notlar da formlara dâhil edilir[8]. Tüm bu bulgular maddi gerçeğe ulaşmak adına soruşturma aşamasının en önemli kısımlarını birini oluşturur.

BÖLÜM 4: OLAY YERİNİN KORUNMASI

Olay yerinin korunabilmesi için öncelikle olay yeri alanının belirlenmesi gerekir. Olay yeri mutlak suretle suçun işlendiği alanın dışında daha geniş yorumlanmalıdır. Olayla ilgisi olan her yer incelenmelidir. Bazı olay yerleri suçun meydana gelmediğini ortaya çıkarmak için de incelenebilir. Örneğin cinayet olaylarında cesedin bulunduğu yere ek olarak cinayetin planlandığı yer, cinayetin işlendiği yer, cesedin gizlendiği yer, silahın saklandığı yer, cesedin taşınmasında kullanılan araç meydana geldiği yer gibi diğer yerlerde olay yeri olarak kabul edilir[9].

Kolluğun bu tip vakıalarda öncelikle yapması gereken ilk işlem, olay yeri alanının belirlenmesidir. Mağdur ve görgü tanıklarından ilk bilgiler aldıktan sonra olayın ne olduğunu tanımlaması gerekir. Olayın tanımlamasının hemen ardından olayın gerçekleştiği muhtemel alanının tespit edilmesi “olay yeri girilmez” güvenlik şeridinin çekilmesi gerekir. Bunu yaparken mümkün olan en geniş haliyle olay yeri alanı belirlenmelidir. Eğer ilk etapta dar bir olay yeri alanı belirlenirse bazı delillerin olay yeri alanı dışında kalma ihtimali bulunacaktır. Gerekirse sonradan olay yeri alanı daraltılabilir[10].

Olay yerinin mutlak suretle hiçbir değişikliğe uğramadan incelenmesi esastır. Çünkü elde edilen bulguların, delil ve emarelerin değiştirilmesi halinde olayın ve olayın işleniş biçiminin kurgulanması da tamamen değişecektir. Mümkün olduğunca fiziksel kanıtlar bulunduğu orijinal durumunda korunmalı, Olay yerindeki ateşli silahlar dâhil herhangi bir eşya veya silah, olay yerindeki kişilerin güvenliği ve iyiliği için gerekli olmadıkça hareket ettirilmemelidir[11].

Yukarıda bahsettiğimiz olay yeri güvenlik şeridinin çekilmesiyle birlikte ilgisiz ve yetkisiz kişiler bu alanın dışına çıkarılmalıdır. Olay yeri alanı içerisinde herhangi bir objenin yeri değiştirilecekse bunu nedeni ile notlara ve tutanaklara aktarılması gerekir. Güvenlik şeridinin hemen dışına yerleştirilecek kolluk personeli olay yeri alanı içerisine görevli personel dışında hiç kimsenin girişine müsaade etmemelidir. Soruşturma sorumlusu veya ilk müdahale eden kolluk amiri olayın sıklet merkezini ve etki aklanını dikkate alarak suç mahallini, üç ayrı bölgeye ayırmalıdır. Olay yeri (asıl olay yeri, olayın bizzat gerçekleştiği yer), olay yeri yakın çevresi, (olay yerini çevreleyen bitişik alan), olay yeri geniş çevresi (olay yeri yakın çevresine bitişik alan)[12]. Olmak üzere, üç ayrı alana ayırmalı, alacağı tedbirleri de bu alanların taşıdığı özelliklere göre uygulamalıdır. Bu üç alan genel olarak birbiri ile ilişkili ve bitişik alanlardır[13]. Bu alanlarda yapılacak detaylı inceleme sonucu olaya dair pek çok soru işareti cevaplanabilecektir ve o olayın failinin hukuka uygun yöntemlerle ve hukuka uygun elde edilmiş deliller neticesinde cezalandırılmasını sağlayabilecektir.

BÖLÜM 5: DELİLLER VE DELİL YASAKLARI

5.1. Deliller

Olay yeri inceleme çalışmalarında elde edilen materyalleri delil ve bulgu olarak adlandırıp bu kavramları öncelikle birbirinden ayırt etmemiz gerekmektedir. Buna göre; Olay yerinden elde edilen her türlü maddeye bulgu adı verilirken, bu bulgular ceza soruşturması ve kovuşturmasındaki hukuksal sorunu çözebilmek için ispat aracı olarak değerlendirilebiliyorsa delil adını alır[14]. Yani her delil bulgudur ancak her bulgu delil değildir. Deliller hukuki nitelikte ve usulüne uygun şekilde toplanmalı, mantıklı ve gerçekçi olmalı ve olayı temsil etmelidir. Elde edilen delillerin öncelikle bir değerlendirme süzgecinden geçirilmesi gerekmektedir. Ceza yargılamasının maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına yönelik amacına ulaşmak için yürütülen faaliyetler içinde delillerin değerlendirilmesi çok büyük önem taşır[15].

5.2. Delillerin Değerlendirilmesi

Delillerin değerlendirilmesi, elde edilen delillerin hukuka uygun olup olmadığını ve ispatlanmak istenilen konunun aydınlığa kavuşturulması için yeterli olup olmadığını tespit etmek amacıyla yapılan bir muhakeme işlemidir[16]. Hukuka aykırı delillerin ceza muhakemesinde kullanılabilmesi mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38’inci maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilmiş olan bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiş ve böylece hukuka aykırı bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği kuralı anayasal güvence altına da alınmıştır[17]. Delillerin hukuka uygun olup olmadığını da cumhuriyet savcısı değerlendirmelidir. Nitekim, cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına yönelik soruşturma aşamasındaki yeterli şüpheyi oluşturacak nitelikte delilleri değerlendirirken de kovuşturma aşamasında mahkûmiyet için aranan her türlü şüpheden uzak bir şekilde sonuca ulaşacak nitelikte delilleri değerlendirirken de delillerin hukuka uygun olup olmadığını, delil yasağının söz konusu olup olmadığını göz önünde bulundurmalıdır[18]. Bunun sebebi ise ceza muhakemesinde maddi gerçeğe ulaşmak adına delil elde etme safhasında “her yol mübahtır” anlayışının yasak olmasıdır. Bu anlayışın yasak olması da delil değerlendirme yasaklarını beraberinde getirmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun[19] madde 217/2’de yer alan düzenleme, bu konuya açıklık getirmektedir.

Madde 271/2

“Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir”

Bu hüküm, Türk ceza muhakemesi hukuku bakımından tartışmayı ortadan kaldırmaktadır ve “hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delil” ibaresi ile herhangi bir şekilde hukuka aykırı olmama durumları kastedilmiştir. Birbiriyle iç içe geçmiş vaziyette bulunan bu hususlar delil değerlendirme yasakları adı altında hukukumuzda prensip olarak kabul görmektedir ve aynı zamanda CMK’nın 206/2-a ve CMK’nın 289/1-i maddesi başta olmak üzere bazı düzenlemelere konu edilmiştir.

CMK. Madde 206/2-a göre;

(2) Ortaya konulması istenilen bir delil aşağıda yazılı hâllerde reddolunur:

a) Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse.

CMK Madde 289/1-İ göre;

(1) Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır:

 i) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.

Görüldüğü üzere ceza muhakemesinde maddi gerçeğe ulaşmak için ne pahasına olursa olsun mantığı ile hareket ederek elde edilen delillerin kullanılması kanuni olarak da mümkün değildir. Ceza muhakemesinde şüpheli veya sanığın hem lehine hem de aleyhine olan tüm hususların araştırılması var ise delillerin toplanması ve bu delillerin değerlendirmeye sunulması ceza hukukunda geçerli olan re’sen araştırma ilkesinin bir gereğidir[20]. Bu doğrultuda, özellikle de CMK’nın 170/5 maddesinde düzenlenen ve soruşturmaya bakmakla yetkili cumhuriyet savcısına şüpheli aleyhine olan delillerin yanında lehe olan delillerinde de iddianamede muhakkak belirtilmesi gerektiğine ilişkin görev yükleyen düzenleme dikkate alındığında delilin hukuka aykırı olduğu kanaatinin bulunması halinde bu hususun da zikredilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

SONUÇ

Türk Ceza Kanunu'nda alenen suç olarak belirtilmiş bir fiilin gerçekleşmesine olay, olayın işleniş tarzının, mağdur ve suç sanıkları ile ilişkisinin saptanabildiği dinamik bölgeye de olay yeri adı verilir[21].Olay yerinin incelenmesi, yargılama aşamasında, hâkimin maddi gerçeğe ulaşmasında kullanacağı delillerin elde edilmesi açısından çok önemlidir. Bu nedenle olay yeri inceleme ekibinin “her temas bir iz bırakır” gerçeğini göz ardı etmeden, suça ve suçluya ait delillerin tespitini ve elde edilmesini sağlamaları gerekir. Olay yerinin sistemli bir şekilde incelenmesi durumunda tespit edilebilecek deliller arasında faile ve bazı durumlarda mağdura ait parmak izlerinin araştırılması büyük önem arz eder[22].

Olay yeri inceleme işlemleri, Ceza yargılamasında gerekli olan ispat vasıtalarının elde edilmesi için yapılır. Maddi gerçeğin araştırılması, yargılamanın makul süre içerisinde bitirilmesi gibi adil yargılanma ilkesine göre soruşturmanın etkin ve eksiksiz yapılmasında, olay yeri inceleme süreci büyük önem taşır[23]. Olay yeri inceleme maddi gerçeği ortaya çıkarmakta fail, mağdur ve olay yeri arasındaki ilişkiyi kurmak için materyalleri veri analiz merkezlerine göndermek, somut deliller ışığında gerçek faillerin yakalanması, yalan beyanla kimsenin hüküm giymemesi birçok hak ihlalini de önlemiştir. Bunların aktif olarak devam edebilmesi olay yeri incelemenin akabinde veri analiziyle sağlanmaktadır[24].

Olay yeri inceleme esnasına elde edilen delillerin hukuki açıdan hukuka uygun kabul edilip kullanılması hususunda artık mevzuatımızda soru işareti kalmamıştır. Nitekim, Anayasa’nın 38. maddesi ile CMK’nın 217/2 maddesi başta olmak üzere ilgili mevzuatlarda hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin hükme esas alınmayacağı belirtilmiştir. Bu halde, hukukumuzda delil yasaklarının olduğu ve bu kapsamda zehirli ağacın meyvesinin yenemeyeceğinin kabul edildiği, hukuka aykırı elde edilen delillerin maddi gerçeğin tespitinde herhangi bir şekilde katkısının bulunamayacağı anlaşılmaktadır[25].

Stj. Av. Elif Eda ALICI

KAYNAKÇA

Akıncıoğlu, N. U., Erol, A. S., Alakoç, Y., & Hancı, H. (2018), Olay Yerindeki İnsan İskeletlerinin Sistematik Analizi, Masrop E-Dergi, Cilt:12(2), ss. 92-100.

Altınsoy, E., (2022), Olay Yeri İncelemesinde Ayakkabı İzlerinin Önemi, Uluslararası Beşeri ve Sosyal Bilimler İnceleme Dergisi, Cilt: 6(1), ss. 5-19.

Avşar, E., (2021), Cumhuriyet Savcısının Delil Değerlendirmesi, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Cilt:12 (46), ss. 123-144.

Badem, S., (2021), Ceza Muhakemesi Hukukunda Tanık, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Cilt:12(45) ss. 289-326.

Cansunar, N., Albek, E., & Altuğ, M., (2011), Ölüm Olaylarında Olay Yeri İncelemesinin Önemi, Journal of Istanbul University Law Faculty, Cilt: 55(4), ss. 299-312.

Ceylan, Beyhan., Ülkemizde olay yeri inceleme uygulamalarına genel bakış ve mevcut sistemin değerlendirilmesi. Yayınlanmamış Doktora Tezi. İstanbul Üniversitesi.

Çiğdem, M. (2015) Olay Yerinde Elde Edilen Delillerin Hukuki Değeri. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Zirve Üniversitesi.

Deniz, T., (2016), Olay yeri incelemesinde delilden sanığa gitmenin insan haklarının korunmasındaki önemi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Maltepe Üniversitesi.

Ergüzel, S. (2014) Ceza muhakemesi hukukunda olay yeri inceleme. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Yaşar Üniversitesi.

Everett, B., (2015), Complete Crime Scene Investıgatıon Handbook Oklahoma City Police Department.

Gültekin, Ö., (2011), Olay Yeri İncelemesinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Cilt: 2 (4), ss. 473-508.

Gürses, M. E., (2023), Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Maddi Gerçeğin Araştırılması Prensibi, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 2(2), ss. 219-238.

Karakuş, O., Ünal, B., (2013), Olay Yeri İnceleme, Adalet Yayınevi, s. 9. Akt. Ergüzel, S. (2014) Ceza muhakemesi hukukunda olay yeri inceleme. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Yaşar Üniversitesi.

Kaygusuz, Z., (2004), Olay Yeri İnceleme Çalışmalarında Bilimsellik ve Hukukilik, Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Dergisi, Cilt: 42, ss. 48-56.

Kriminalistik, (2015)

Kök, A.N., (2003), Parmak İzlerinin Delil Olarak Kullanılması, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 7(3-4), ss. 3-8.

Turhan, F., (2020), Tanıklara Yemin Verilmesine İlişkin Ceza Muhakemesi Kanunu Hükümlerinin Eleştirel Bir Değerlendirmesi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:24 (4), ss. 359-410.

Türk Dil Kurumu. (2023) Güncel Türkçe Sözlük [Çevrimiçi] Erişim Adresi: https://www.sozluk.gov.tr. (Erişim Tarihi: 2024)

Yargıtay CGK. E.2019/495, K.2021/116, T.17/03/2021, Yar. CGK. E.2018/7-433, K.2021/213, T.25/05/2021 Kazancı [Çevrimiçi]. Erişim Adresi: http://www.kazanci.com (Erişim Tarihi: 06/06/2024)

Whıte, Peter., (2010) Crime Scene to Court The Essensials of Forensic Science. 3. Baskı. UK.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, T.C. Resmi Gazete, Sayı: 25673, 4 Aralık 2004 [Çevrimiçi]. Erişim Adresi: www.resmigazete.gov.tr (Erişim Tarihi: 06/06/2024)

-----------------

[1] Gültekin, Ö., (2011), Olay Yeri İncelemesinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Cilt: 2 (4), s. 477

[2] Çiğdem, M. (2015) Olay Yerinde Elde Edilen Delillerin Hukuki Değeri. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Zirve Üniversitesi, s. 7

[3] Türk Dil Kurumu. (2023) Güncel Türkçe Sözlük [Çevrimiçi] Erişim Adresi: https://www.sozluk.gov.tr. (Erişim Tarihi: 2024)

[4] Karakuş, O., Ünal, B., (2013), Olay Yeri İnceleme, Adalet Yayınevi, s. 9. Akt. Ergüzel, S. (2014) Ceza muhakemesi hukukunda olay yeri inceleme. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Yaşar Üniversitesi.

[5] Ceylan, Beyhan., Ülkemizde olay yeri inceleme uygulamalarına genel bakış ve mevcut sistemin değerlendirilmesi. Yayınlanmamış Doktora Tezi. İstanbul Üniversitesi. Akt. Gültekin, Ö., (2011), Olay Yeri İncelemesinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Cilt: 2(4), s. 477

[6] Kaygusuz, Z., (2004), Olay Yeri İnceleme Çalışmalarında Bilimsellik ve Hukukilik, Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Dergisi, Cilt: 42, s. 1

[7] Cansunar, N., Albek, E., & Altuğ, M., (2011), Ölüm Olaylarında Olay Yeri İncelemesinin Önemi, Journal of Istanbul University Law Faculty, Cilt: 55(4), s. 300

[8] Akıncıoğlu, N. U., Erol, A. S., Alakoç, Y., & Hancı, H. (2018), Olay Yerindeki İnsan İskeletlerinin Sistematik Analizi, Masrop E-Dergi, Cilt:12(2), s. 93

[9] Whıte, Peter., (2010) Crime Scene to Court The Essensials of Forensic Science. 3. Baskı. UK, s. 26-27

[10] Altınsoy, E., (2022), Olay Yeri İncelemesinde Ayakkabı İzlerinin Önemi, Uluslararası Beşeri ve Sosyal Bilimler İnceleme Dergisi, Cilt: 6(1), s. 9

[11] Everett, B., (2015), Complete Crime Scene Investıgatıon Handbook Oklahoma City Police Department, Akt. Altınsoy, E., (2022), Olay Yeri İncelemesinde Ayakkabı İzlerinin Önemi, Uluslararası Beşeri ve Sosyal Bilimler İnceleme Dergisi, Cilt: 6(1), s. 9

[12] Kriminalistik, (2015), Akt. Altınsoy, E., (2022), Olay Yeri İncelemesinde Ayakkabı İzlerinin Önemi, Uluslararası Beşeri ve Sosyal Bilimler İnceleme Dergisi, Cilt: 6(1), s. 9

[13] Altınsoy, (2022), s. 9

[14] Ergüzel, S. (2014) Ceza muhakemesi hukukunda olay yeri inceleme. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Yaşar Üniversitesi. s. 16

[15] Badem, S., (2021), Ceza Muhakemesi Hukukunda Tanık, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Cilt:12(45) s. 289

[16] Avşar, E., (2021), Cumhuriyet Savcısının Delil Değerlendirmesi, Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Cilt:12 (46), s. 128

[17] Avşar, (2021), s. 133

[18] Turhan, F., (2020), Tanıklara Yemin Verilmesine İlişkin Ceza Muhakemesi Kanunu Hükümlerinin Eleştirel Bir Değerlendirmesi, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:24 (4), s. 377

[19] 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, T.C. Resmi Gazete, Sayı: 25673, 4 Aralık 2004 [Çevrimiçi]. Erişim Adresi: www.resmigazete.gov.tr (Erişim Tarihi: 06/06/2024)

[20] Yargıtay CGK. E.2019/495, K.2021/116, T.17/03/2021, Yar. CGK. E.2018/7-433, K.2021/213, T.25/05/2021 Kazancı [Çevrimiçi]. Erişim Adresi: http://www.kazanci.com (Erişim Tarihi: 06/06/2024)

[21] Badem, U., (1988), Olay Yeri İnceleme ve Delil Toplama Yöntemleri, Ankara, s. 11.

[22] Kök, A.N., (2003), Parmak İzlerinin Delil Olarak Kullanılması, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 7(3-4), s. 4

[23] Kaygusuz, (2004), s. 1

[24] Deniz, T., (2016), Olay yeri incelemesinde delilden sanığa gitmenin insan haklarının korunmasındaki önemi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Maltepe Üniversitesi.

[25] Gürses, M.E., (2023), Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Maddi Gerçeğin Araştırılması Prensibi, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 2(2), s. 236